> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hanefi Fıkhı > Hadislerle Hanefi Fıkhı-III
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hadislerle Hanefi Fıkhı-III  (Okunma Sayısı 6829 defa)
26 Nisan 2010, 01:31:53
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 26 Nisan 2010, 01:31:53 »



Hadislerle Hanefi Fıkhı-III

Teyemmüm İçin Vaktin Girmesinin Şart Olması

12. Mukim Birinin Suyun Bir veya İki Mil Uzakta Bulunması Durumunda Teyemmüm Edebileceği

13. Üzerinde Toz Bulunmayan Taşla Teyemmüm Edilebileceği

14. Su Bulunacağı Ümidiyle Teyemmümü Vaktin Sonuna Ertelemenin Müstehaphğı

V. MEST ÜZERİNE MESH..

1. Mest Üzerine Mesh Edilebileceği

2. Meshin Süresi

3. Meshin Yapılış Şekli

4. Mest Ayakkabısı Üzerine Mesh Etmek.

5. Çoraplar Üzerine Mesh.

6. Sargı Üzerine Mesh.

VI. KADINLARA MAHSUS HALLER..

1. Hayızın En Kısa ve En Uzun Süresi

2. Loğusalığın (Nifas) En Kısa ve En Uzun Süresi

3. İki Hayız Arasındaki En Kısa Temizlik Süresi

4. Beyaz Islaklık Dışında Kadının Gördüğü Farklı Renklerdeki Akıntının Hayız Olduğu.

5. Hamile Kadının Hayız Olmayacağı

6. Süresi Tamamlandığında veya Daha Önce Hayız ve Nifas Kanı Kesilmesi Durumunda Namaz Kılmanın ve Cinsel İlişkide Bulunmanın Hükmü.

7. Özür Sahibi Kadının Her Namaz Vakti İçin Ayrı Abdest Alması

8. Özür Kanı Gören Kadının Hayız Günleri İçin Mutat Zamanını Esas Alması

9. Özür Kanı Gören Kadınla Cinsel İlişkide Bulunulabileceği

10. Hayızlı Kadının Namaz Kılamayacağı ve Oruç Tutamayacağı

11. Hayızlı Kadının Kocasına Helâl Olan Yerleri

12. Loğusalığın En Uzun Süresi

13. Hayız ve Loğusa Olan Kadının ve Cünübün Kur´an Okuyamayacağı

14. Kur´an´a Temiz Olarak Dokunulabileceği

VII. NECİS SAYILAN MADDELER ve HÜKÜMLERİ.

1. Ayakkabı ve Meste Bulaşan Pisliğin Temizlenmesi

2. Meninin Necis Olduğu.

Kadının Fercinin Islaklığının Necis Olduğu.

3. Necis Olan Toprağın Kurumak Suretiyle Temizleneceği

4. Şarabın Necis Olduğu.

5. Dirhem Miktarı Necasetin Bağışlandığı

6. Necasetin Sudan Başka Sıvılarla Temizlenebileceği

7. İzi Kalan Necasetin Hükmü.

8. Necasetin Sıçrayan Kısmının Bağışlandığı

9. Süt Emen Çocuğun Elbiseye Bulaşan İdrarının Temizlenmesinin Gerektiği

10. Eti Yenen Hayvanların İdrarlarının Temiz Olmadığı

VIII. TAHARETLENME..

1. Hayvan Tersinin Necis Olduğu.

2. Suyla Taharetlenmenin Sünnet Olduğu.

3. Helaya Girerken Üzerinde Mukaddes İsimler Bulunan Eşyaların İçeri Sokulmaması

4. Büyük veya Küçük Abdestte Ön ve Arkanın Kıbleye Dönülmemesi

5. Sağ Elle Taharetlenmenin Yasaklığı

6. Taharetlenmede Tek Sayıya Riayetin Müstehaplığı

7. Tuvalete Girerken ve Çıkarken Okunacak Duâ.

8. Taharetlenmenin Üç Taşla Yapılmasının Vacip Olmadığı

9. Suyla Taharetlenmenin Gerekliliği

10. Uyulması Gereken Kurallar
























getirilmek istenirse burada kabul kelimesinin açıklanması gerekmektedir. Kabul, bir şeyden hedeflenen maksadı o şeye sonuç olarak bağlamaktır. Bir kimse, kendisinden özür dileyen kimsenin özrüne ondan hedeflenen maksadı bağlamışsa "Kabile fülanün özre fülanin: Falan filanın özrünü ka­bul etti" denir. Maksat ise o suçu ve günahı silmektir. Buna göre şöyle de­nebilir: Namazdan maksat, onun Yüce Allah´ın emrine uygun olarak ge­çerli biçimde vuku bulmasıdır. Bu maksat hâsıl olunca, zikrettiğimiz tefsir uyarınca kabul sabit olur. Kabul bu tefsire göre sabit olunca, sıhhat da sa­bit olur. Kabul buna göre sabit olmazsa sıhhat de olmaz. Hz. Aişe (r.an-hâ)´dan nakledildiğine göre o kız kardeşi Esmâ´dan bir gerdanlık ödünç al­mış fakat kaybolmuştu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) onu bulma­ları için bazı kimseleri görevlendirmişti. Onlar gerdanlığı bulmuşlardı. Fa­kat bu esnada namaz vakti gelmiş, yanlarında su bulunmadığı için de na­mazlarını abdestsiz kılmışlardı. Hz. Peygamber (s.a.v.)´e geldiklerinde du­rumu anlatmışlar ve bunun üzerine de teyemmüm âyeti nazil olmuştur.[1] Muhakkik âlimlerden bir kısmı bu hadisten hareketle su ve toprağın olma­ması durumunda namazı abdestsiz kılmanın farz olacağını ileri sürmüşler­dir. Ancak hadiste toprağın bulunmadığından söz edilmemektedir. Hadise göre onların sadece suları bulunmamaktaydı. Ancak o sırada suyun yoklu­ğu su ve toprağın bulunmaması gibi idi. Zira o esnada sudan başkası temiz­leyici değildi. Onların bu hadiste istidlal şekilleri şöyledir: Gerdanlığı ara­yan sahâbîler namazın farz olduğuna inandıkları için abdestsiz namaz kıl­mışlardır. Bu dönemde abdestsiz namaz kılmak yasaklanmış olsaydı Hz. Peygamber (s.a.v.) onların yaptığına mutlaka karşı çıkardı. İmam Şafiî, Ah-med b. Hanbel, muhaddislerin ve İmam Malik´in mensuplarının çoğu bu görüştedir. Ancak onlar bu durumda namazın tekrar kılınıp kılınmayacağm-da ihtilaf etmişlerdir. İmam Şafiî bunun vacip olduğunu söylemiş, men­suplarının çoğu da ona katılmıştır. Onlara göre böyle durumlar nadir olur. Dolayısıyla namazın tekrar kılınmasını engel sayılmaz. Ahmed b. Han-bel´den yapılan meşhur nakle, Müzenî, Sahnun ve İbnü´l-Münzire göre bu durumda namazı tekrar kılmak farz değildir. Bunlar delil olarak söz konu­su hadisi zikrederler. Bunlara göre namazı tekrar kılmak farz olsaydı bunu Hz. Peygamber (s.a.v.) mutlaka o anda açıklardı. Zira gerekli olduğu halde Hz. Peygamber (s.a.v.)´in açıklamayı geciktirmesi söz konusu olmaz. An­cak bu görüş, "Namazı tekrar kılmak hemen gerekmemektedir. Dolayısıyla Hz. Peygamber (s.a.v.)´in açıklamayı ihtiyaç anından geciktirmesinden bahsedilemez. Bu durumda namazın tekrar kılınacağına dair başka bir de­lile ihtiyaç vardır" diye eleştirilmiştir.

Bize göre hadisin metninden abdestsiz namazın olmayacağı anlaşılmak­tadır. Namazın kazasının delilleri ise meşhurdur. Söz konusu olayda namaz sahih olmayacağına göre kazası vaciptir. Yerinde açıklanacağı üzere bize göre namazın kazası en kısa zamanda kılınmalıdır. Sözü edilen hadise de şöyle cevap verilebilir: Metin kısmında zikredilen delil sebebiyle kazasının vacip olduğunu bildiklerinden sözü edilen sahâbîler namazı abdestsiz ola­rak kılar gibi yaptılar. Dolayısıyla namazı tekrar kılmalarını emretmeye ge­rek olmamıştır" denilebilir. Bu bir ihtimaldir. İhtimalin bulunduğu yerde istidlal imkânı kalmaz.

Konuyla ilgili ed-Dürrü´l-muhtar´dak\ (1,259) açıklama şöyledir: Necis bir yere hapsedilip su ve toprak bulamayan veya hastalığı sebebiyle bunla­rı kullanamayan kimse İmam Ebû Hanife (r.a.)´e göre namazı erteler. İmam Muhammed ve Ebû Yusuf´a göre ise kuru yer varsa rükû ve secde yapa­rak, değilse ima ile namaz kılar gibi yapması vaciptir. Oruçta olduğu gibi daha sonra bu namazı tekrar kılar. Fetva da buna göredir. Sahih rivayete göre İmam Ebû Hanife (r.a.) de daha sonra bu görüşü benimsemiştir.

Reddü´l-muhtar´daki açıklama şöyledir: el-Hılye´de. belirtildiğine göre bu durumda doğru olan namazın imâ ile kılınmasıdır. Zira böyle bir yerde secde edecek olunursa necasete bulaşması söz konusu olacaktır. Neylü´l-evtâfdz. (1,252) zikredildiği üzere böyle durumlarda namaz kılar gibi yapıl­masının delili, Buhârî ("î´tisâm", 2) Müslim ("Hac", 412) ve Ahmed b. Han-bel´de (II, 247) Ebû Hureyre (r.a.)´den rivayet edilen hadistir. Bu hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.), "Size bir şey emrettiğimde onu gücünüzün yettiği Ölçüde yerine getirin" buyurmuştur.


Teyemmüm İçin Vaktin Girmesinin Şart Olması



Neylü´l-evtâr´da (I, 250) Ebû Ümâme (r.a.)´den nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.), "Yeryüzü benim ve ümmetim için mescit ve temizleyici kılındı. Dolayısıyla namaz vakti nerede olmuşsa ümmetimin mescidi ve ab-dest için temizleme vasıtası hemen oradadır" buyurmuştur. Hadisi Ahmed b. Hanbel (V, 248) rivayet etmiştir. el-Ümevî dışındaki ravileri sika, o ise sa-dûktur. Teyemmüm için namaz vaktinin girmesine dair Şevkânî´nin zikret­tiği diğer delil ise, teyemmüm emrinin namaz vaktine ulaşmakla kayıtlanmaşıdır. Bilindiği gibi namaz vaktine ulaşmak ancak vaktin girmesiyle mümkün olabilir. (Neylü´l-evtâr, 1,252) Ancak bize göre hadiste buna dair bir delil bulunmamaktadır. Zira hadiste ihtiyaç vaktinden söz edilmektedir. Bilindiği gibi namaz, vakti girmeden kılınamaz. Hadiste namaz vaktinden önce teyemmüm alınacağından da bahsedilmemektedir. Bu durumda sözü edilen delil isabetli değildir. Teyemmüm abdest ve guslün yerine geçtiğine ve bunlar namaz vaktinden önce alınabileceğine göre aynı husus teyem­müm için de geçerlidir.


12. Mukim Birinin Suyun Bir veya İki Mil Uzakta Bulunması Du­rumunda Teyemmüm Edebileceği




305. Nafi´in nakline göre îbn Ömer (r.a.), "Hz. Peygamber (s.a.v.)´i Medine evlerinin görülebileceği bir yer olan Mirbedü´n-naam´da teyem­müm ederken gördüm" demiştir.

Hadisi Hâkim en-Nîsâbûrî (el-Müstedrek, I, 180) rivayet etmiştir. Hadisle ilgili açıklaması ise şöyledir: Hadis sahihtir. Onu rivayette Amrb. Muham-med b. Ebî Rezîn tek kalmıştır. O sadûk bir ravidir. Buhârî ve Müslim ha­disi rivayet etmemişlerdir. Yahya b. Saîd el-Ensârî ve diğer raviler onu Na­fi´den mevkuf olarak rivayet etmişlerdir. Buna göre Nafi, "İbn Ömer (r.a.) Medine´ye bir veya iki mil mesafede teyemmümle ikindi namazını kıldı. Medine´ye geldiğinde güneş yükselmişti, fakat o namazını tekrar kılmadı" demiştir. Zehebî de Telhîs´mde Hâkim en-Nîsâbûrî´ye katılmıştır.

Burada, "Bu rivayette Hz. Peygamber (s.a.v.) veya İbn Ömer (r.a.)´nın mukim olduklarına dair bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda söz konu­su rivayet mukim iken teyemmüm edileceğine delil olabilir mi? Hz. Pey­gamber (s.a.v.) veya İbn Ömer (r.a.)´mn yolcu olmalarına ve Medine´ye girmeden teyemmüm etmelerine engel nedir?" soruları sorulabilir. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hadislerle Hanefi Fıkhı-III
« Posted on: 28 Mart 2024, 13:02:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hadislerle Hanefi Fıkhı-III rüya tabiri,Hadislerle Hanefi Fıkhı-III mekke canlı, Hadislerle Hanefi Fıkhı-III kabe canlı yayın, Hadislerle Hanefi Fıkhı-III Üç boyutlu kuran oku Hadislerle Hanefi Fıkhı-III kuran ı kerim, Hadislerle Hanefi Fıkhı-III peygamber kıssaları,Hadislerle Hanefi Fıkhı-III ilitam ders soruları, Hadislerle Hanefi Fıkhı-IIIönlisans arapça,
Logged
30 Mart 2015, 22:39:45
Melda

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.670


« Yanıtla #1 : 30 Mart 2015, 22:39:45 »

fıkhı yorumlar yani  meshepler dinimizin zenginliğini gösterir
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes