> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hanefi Fıkhı > Buğat (Asiler)
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Buğat (Asiler)  (Okunma Sayısı 1601 defa)
18 Şubat 2010, 09:34:00
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 18 Şubat 2010, 09:34:00 »



Reddü´l Muhtar / Buğat (Asiler)


BUĞAT (ASİLER) BABI



METİN


Bağy: Lugatta talep (istemek) manasınadır.

"İşte bizim aradığımız bu idi." (Kehf suresi: Ayet:64) ayeti kerimesi bu kabildendir.

Örf-i lügavide, cevir ve zulüm gibi yapılması helal ve caiz olmayan bir şeyi istemek manasınadır. Fetih.

Şeriatta buğat; haksız olarak hak olan hükümdarın itaatından çıkıp isyan eden kimselerdir. Haklı olarak isyan ederlerse baği olmazlar. Bu bahsin tamamı Camiü´l-Füsüleyn´dedir.

Hükümdarın itaatından çıkanlar üç kısımdır.

1- Yol kesenlerdir ki, hükümleri yukarda beyan edilmiştir.

2- Bağilerdir ki, hükümleri gelecektir.

3- Haricilerdir. Bunlar kendilerince hak olan bir tevilden dolayı Müslüman hükümdarın küfür ve batıl üzerinde bulunduğunu söyleyerek onunla savaşmanın vacib olduğunu iddia eden ve biz ehli sünnetin kanlarını, mallarını almayı; çocuklarını ve kadınlarını esir etmeyi helal gören, Peygamber Efendimizin ashab-ı kiramını küfre nisbet eden, asker ve kuvvet sahibi bir taifedir. Bu sapık taifenin hükmü fukahanın icma ve ittifakıyla bağilerin hükmü gibidir. Nitekim İbn-i Hümam Kemalüddin bunu Fethü´l-Kadir´de tahkik ve beyan etmiştir. Biz ehli sünnet Haricileri küfre nisbet etmeyiz. Çünkü her ne kadar tevilleri gerçekte batıl ise de fakat kendilerince haktır. Ancak biz ehl-i sünnetin mallarını, kanlarını tevilsiz helal görenler, küfre nisbet olunurlar. Nitekim İmamet bahsinde geçmiştir.

İZAH

"Buğat: Âsiler bâbı ilh..." Musannıf bu bâbı mürtedlik bâbından sonra zikretmiştir. Çünkü bu bâbın meseleleri azdır ve bu bâb, kâfirlerin öldürülenlerin hükümlerini beyan ettikten sonra Müslümanlardan kati ve idamları câiz ve meşru olanları beyan içindir. Bahır.

Ben derim ki: Bâğilere aid meseleler, cihâdla ilgili meselelere dahil olduğuna işaret edilmek için "Kitabü´l´buğât" denilmeyip "Babü´l-buğât" denilmiştir. Çünkü bâğiler ile savaşmak da Allah yolunda savaşmaktır. Bundan dolayı bâğîler ile savaşırken ölen Müslüman şehid olur. Nitekim ileride geleceği üzere "cihâd" yalnız kâfirlerle savaşa mahsus değildir. Fetih´de: "Buğât, bâğînin cemidir. Lamı illetli olan her ismi fâilin bu vezinde gelmesi kaidedir. Nitekim gâzî´nin cemi guzât, râmînin cemi rumât, kadı´nın cemi kudât gelir." diye zikredilmiştir.

"Hak olan Müslüman hükümdarın ilh..." Bu ifadeden anlaşılmıştır ki, hak olan Müslüman hükümdar, hükümdarlığı zorla eline geçirmiş Kimseye de şâmildir. Çünkü hükümdarlığı zorla eline geçiren kimse, yerini sağlamlaştırıp hükmünü geçirdikten sonra ona isyan edilmesi câiz değildir. Bazı fukahâ böyle beyan etmişlerdir. Sonra ben: "Dürr-i Müntekâ´da: Bu, fukahânın kendi zamanlarına göredir. Bizim zamanımızda ise hüküm galip olanındır. Çünkü herkesin maksadı dünya olduğu için "adâletli kimse bâğî olan kimseden ayırt edilememektedir." diye zikredilmiş olduğunu gördüm.

"Bu bahsin tamamı Câmiu´l-Fûsuleyn´dedir ilh..." Câmiu´l- Fûsuleyn´in birinci faslında zikredilmiştir ki; Müslümanlar bir kimseyi kendilerine hükümdar seçip onun sâyesinde emniyet ve asayiş içinde yaşarlarken mü´minlerden bir taife, hükümdarın itâatından çıkıp ona isyan ederse bakılır: Eğer kendilerine yapılan zulümden dolaya isyan etmişlerse bâğî sayılmazlar. Hükümdarın zulmü bırakıp onlara adâletle muâmele etmesi lâzım gelir. Diğer Müslümanlar hükümdara yardım etmezler. Çünkü bunda zulme yardım vardır. İsyan eden taifeye de yardım etmezler. Çünkü bunda da hükümdara karşı yapılan isyana yardım vardır. Eğer kendilerine yapılan zulümden dolayı isyan etmeyip, hak bizim tarafımızdadır. diyerek bir hak ve velayet dâvâsı için isyan etmişlerse, artık bunlar bâğidirler. Diğer Müslümanlardan eli silâh tutan herkesin isyan eden taifeye karşı Müslüman hükümdara yardım etmesi lâzımdır. Çünkü bunlar şeriat sahibinin lisânı ile melûndurlar. Peygamber Efendimiz: "Fitne uykudadır, onu uyandırana Allah Lânet etsin." buyurmuşlardır.

Müslüman hükümdara karşı birtakım Müslümanlar kendi aralarında isyan edeceklerini söyledikleri halde henüz böyle bir harekete azmetmemiş olan kimselere hükümdar tarafından derhal taarruz olunamaz. Çünkü henüz isyan cinayetine azim bulunmamıştır.

Bazı meşayıh: "Hz. Ali (R.A.) olmasaydı biz Müslümanlarla savaşın câiz olduğunu bilmezdik. Hz. Ali (R.A.) ve ona tâbi olanlar adalet ehlinden, hasımlar ise bağy ehlinden idi. Zamanımızda hüküm gâlip olanındır. Herkes dünyayı istediği için adaletli kimse, bâği olan kimseden fark olunamamaktadır." demişlerdir. T.

"Bâğilerdlr ilh..." Fetih´de zikredilmiştir ki; bâğîler, hâriciler gibi Müslümanların kanlarını, mallarını ve zürriyetlerinin esir edilmesini mubah görmeyen fakat adâletli hükümdara karşı çıkan Müslüman bir taifedir.

İhtiyar´da zikredilmiştir ki; bâğy ehli, bir te´vile yani hak ve velâyet bizimle beraberdir diye bir delile dayanarak bir yere toplanıp üstün gelmek için adâlet ehli ile savaşan her taifedir.

"Hâricilerdir ilh..." Bunlar vaktiyle Hz. Ali (R.A.)´a karşı çıkan kimselerdir. Hariciler ile bâğîler arasındaki fark; hariciler kendilerine muhâlif olan Müslümanların öldürülmesini ve zürriyetlerinin esir edilmesini mubah gören kimselerdir. Hariciler küfre nisbet edilmedikleri için isyan etmedikçe zürriyetleri esir edilmez. İhtiyar ve diğer fıkıh kitaplarının ibâresinden anlaşılmış olduğu üzere bâğiler daha umumîdir. Bâğiler her iki fırkaya daşâmildir. Bundan dolayı Bedâyı´da her ne kadar bâğîler umumî ise de hâricilerin bâğîlerden olduğunu beyan etmek için bâğiler, hâriciler ile tefsir edilmiştir. Fırkaların bu tarifi ıstılâh cihetindendir. Yoksa her iki fırka da hak olan hükümdara karşı çıkmaktadır. Bundan dolayı Hz. Ali (R.A.) hâriciler hakkında :

"Kardeşlerimiz bize isyan ettiler." demiştir.

"Bir tevilden dolayı ilh..." Yani Hz. Ali (R.A.) ve ona tâbi olanlar harpte hakemin hükmüne razı oldukları içîn kafir olmuşlardır. Çünkü hüküm ancak Allah´a mahsustur. diye gerçeğe muhâlif olarak tevil ettikleri bir delilden dolayı Hz. Ali (R.A.)´nin ordusunda bulunan bir kısım kimseler ona karşı isyan etmişlerdir. Bunlara "Hariciler" adı verilmiştir. Bunların mezhebine göre, büyük günâh işleyen kâfirdir. Hakem tâyin etmek de büyük günahtır.

"Peygamber Efendimizin ashab-ı kirâmını küfre nisbet eden ilh..." Bu ifade Haricîliğin şartını beyan etmek için olmayıp Hz. Ali (R.A.)´a karşı çıkanları beyan etmek içindir. Yoksa Hâricilerin karşı çıktıkları hükümdarın küfrüne inanmaları kifayet eder.

= Vehhabilik hakkında =

Vehhabilik Necd çöllerinde meydana çıkıp Harameyni (Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere) yi almışlardır. İbâdetleri Hanbeli mezhebine göredir. Fakat kendilerinin Müslüman olduğuna inanıp, kendilerine muhâlif olanların müşrik olduğuna inanmaktadırlar. Bundan dolayı Ehl-i sünneti ve Ehl-i sünnet âlimlerinin öldürülmesini mubah görürler. 1233 senesinde Ehl-i sünnet ordusu Allah Teâlâ´nın lütfuyla onlara üstün gelip kahru perişan etmiştir.

"Bunu Fethü´l-Kadir´de tahkik ve beyan etmiştir ilh..." = Hâricilerin ve bid´at ehlinin küfre nisbet edilmemesi beyanında Fethü´l-Kadir´de İbn-i Hümam Kemalüddin zikretmiştir ki; cumhur-ı fukahâya ve cumhur-ı muhaddisine göre; Hâricilerin hükmü bâğilerin hükmü gibidir. Bazı muhaddislere göre, Hâriciler küfre nisbet edilir. İbn-i Münzir: "Hâricilerin küfre nisbet edilmesinde bazı muhaddislere muvafakat eden hiç bir âlim bilmiyorum." demiştir.

İbn-i Münzir´in bu sözü Hâricilerin küfre nisbet edilmemesi hususunda fukahânın icması bulunduğunu bildirmektedir.

Muhît´te zikredilmiştir ki; bazı fukahâya göre, bidat ehlinden hiç bir kimse küfre nisbet edilmez. Bazı fukahâya göre, bidatçı bidatıyla kesin delile muhalefet ederse, küfre nisbet olunur. Bu kavil, Ehl-i sünnet fukahâsının ekserisine nisbet edilmiştir. Fakat doğru olan kavil, bidat ehlinden hiç bir kimsenin küfre nisbet edilmemesidir. Evet, mezheb ehlinin kelâmında bir çok küfre nisbet edilme mevcuddur. Fakat bu, müctehid olan fukahânın sözü olmayıp, müctehid olmayan fukahânın sözüdür. Müctehid olmayan fukahanın sözüne itibar yoktur. Müctehidlerden nakledilmiş olan ehl-i kıbleden hiç bir kimsenin küfre nisbet edilmemesidir. İbn-i Münzir müctehidlerin mezhebinin naklini çok iyi bilendir.

= Müctehid olmayan fukahânın sözüne itibar yoktur = İbn-i Hümam Müsayere isimli kitabında zikretmiştir ki; âlemin kıdemine inanmak haşr-i ecsâdı ve Allah Tealâ´nın cüzleri bildiğini inkâr etmek gibi dinin usûl ve zarurundan olan her hangi bir şeye muhalefet eden kimsenin kâfir olacağında ittifak vardır. Ancak ihtilâf, Allah Teâlâ´nın sıfatlarını, iradesinin umumî olduğunu inkâr etmek ve Kur´ân-ı Kerim´in mahlûk olduğunu söylemek gibi dinin usûl ve zarurundan olmayan herhangi bir şeye muhalefet eden kimsenin kâfir olup olmamasındadır.

Kezâ: Münyetü-l-Musalli´de zikredilmiştir ki; kendisi için bir şübhe bulunduğundan dolayı Hz. Ebu Bekir (R.A.) ile Hz. Ömer (R.A.)´a dil uzatan ve onların halifeliğini inkâr eden kimse küfre nisbet edilmez. Fakat Hz. Ali (R.A.)´nin ilâh olduğunu, Cebrâil Aleyhisselâmın galat ettiğini iddia eden kimse kâfir olur. Çünkü bu iddia her hangi bir şübheden dolayı değildir. Bu bahsin tamamı Müsâyere isimli kitaptadır.

Ben derim ki: Kezâ Hz. Aişe (R.A.) validemize kazfeden ve Hz. Ebû Bekir (R.A.)´in sahabî olduğunu inkâr eden kimse kâfir olur. Çünkü bu kazf ve inkâr Kur´ân-ı Kerîm i tekzibdir. Nitekim bu önceki babda geçmiştir.

METİN

Bir hükümdar iki şeyin bulunması ile hükümdar olur,

a - Rey ve tedbir sahibi olan kimselerin kendisini seçip hükümdarlığına razı olmalarıyla; ve
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Buğat (Asiler)
« Posted on: 26 Nisan 2024, 03:20:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Buğat (Asiler) rüya tabiri,Buğat (Asiler) mekke canlı, Buğat (Asiler) kabe canlı yayın, Buğat (Asiler) Üç boyutlu kuran oku Buğat (Asiler) kuran ı kerim, Buğat (Asiler) peygamber kıssaları,Buğat (Asiler) ilitam ders soruları, Buğat (Asiler)önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes