> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Hal Dili > Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark  (Okunma Sayısı 1479 defa)
28 Temmuz 2011, 06:23:23
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 28 Temmuz 2011, 06:23:23 »



Hâl Dili


Eylül 2009 129.SAYI


Abdullah S. DEMİRTAŞ kaleme aldı, HÂL DİLİ bölümünde yayınlandı.

Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark

Yine Abdurrahman Tâğî hazretleri şöyle buyurur:

“Vaaz ile sohbet arasında fark vardır. Sohbet cezbe ile meydana gelir. Cezbe ilâhi muhabbetin yansımasıdır. Sohbete katılanlara feyz ve rahmet gelir. Sohbet gönülden olur. Mürit eğer vahdet deryasında yüzüyorsa, bu yolun büyükleri ile irtibat halinde demektir. Onu dinleyenler gönül dünyasından etkilenir. Çünkü sohbet eden kendi gönül dünyasını dışarıya verir. Ama vaaz böyle değildir. Vaaz eden kişi ile insanları irşat eden mürşidin sohbeti birbirinden çok farklıdır.

Sohbet eden mürşid-i kâmil ise, feyiz deryasından istifade eder, Rabbinin muradı neyse onu anlatır. Çünkü mürşid-i kâmil nefsin hile ve oyunlarından kurtulmuştur. Halkın değil Cenab-ı Hakk’ın itibarına göre sohbet eder. Bu da manevi bir haldir. Onun sözleri cezbenin eseridir. Mürşid-i kâmil yaşadıklarını anlatır. Yapmadığı bir ameli yapın demez. Nefsine kabul ettiremediği davranışları bir başkasına telkin etmez. Ama dünyevî ihtirasları olan kişilerin yaptığı vaaz böyle değildir. İnsanlara tesiri çok az olur. Bu düşüncelerimi mürşidim Gavs-ı Hizânî Hazretlerine de söyledim. Bana şöyle dedi:

– Bu sözlerin doğrudur. Zira bu, dünyevî menfaatler peşinde koşan vaizlerle, kâmil mürşitlerin farkını ortaya çıkarmış oluyor!”

(Altın Silsile, Semerkand Yay.)

En Kârlı Ticaret

Lokman a.s. bir gün oğluna şu öğütte bulunur:

– Yavrucuğum! Ahiretin karşılığında dünyanı sat! Ahirette ebedi olarak Cenab-ı Hakk’ın rızasını kazanmak için dünyaya ait heves ve arzularından vazgeç! Böylelikle her ikisini de kazanırsın. Dünyalık menfaat karşılığında sakın ahiretini satma! Bu durumda hem dünyada hem de ahirette hüsrana uğrar, zarar edersin.

(İmam Gazalî, Mükâşefetü’l-Kulûb)

Beşikteki Oruç

Abdülkadir Geylânî k.s. hazretlerinin annesi tasavvuf ehli bir hanımdı. Abdülkadir Geylânî k.s. hazretlerinin ilk hallerini şöyle anlatır.

— Oğlum dünyaya yeni gelmişti ki, ramazan ayı girdi. Ramazan boyunca gündüzleri asla süt emmedi. Ramazanın sonlarında hava bulutlu olduğu için insanlar yeni ayın hilalini göremediler ve ramazanın ayının çıkıp çıkmadığında şüpheye düştüler. Bana gelip Abdülkadir’in süt emip emmediğini sordular. 

— Bugün Abdülkadir süt emmedi, dedim.

Sonra o günün ramazan  ayına ait olduğu kesinleşti. Bu olay kısa sürede tüm şehirde yayıldı.

(İmam Şa’rânî, Tabakâtü’l-Kübrâ; Abdurrahman Câmî, Nefâhatü’l-Üns)

Rasulullah Aşkı

Abdülmecîd Hânî k.s., “Hadâikü’l-Verdiyye” isimli eserinde Sâdât-ı Kiram’ın büyüklerinden Abdullah Dehlevî k.s. hazretlerinin Rasulullah s.a.v’e olan aşk ve bağlılığını şöyle anlatır:

“Abdullah Dehlevî k.s. Rasulullah s.a.v.’in sünnetine son derece bağlıydı. Devamlı O’nun hadis-i şeriflerini mütalaa eder, okurdu. Hatta hadis kitabı olan “Sünen-i Tirmizî” göğsünde olduğu halde vefat etmişti. Kendisine Peygamber s.a.v.’in sünnetinden bir şey ulaştığı zaman, onu mutlaka yerine getirirdi. Bir defasında kendisine keçi kellesi getirdiler, Allah Rasulü’ne s.a.v. tabi olmak için onu pişirtip yedi. Çünkü Allah Rasulü de yemişti.

O, Rasulullah s.a.v.’e aşıktı. Mübarek ismini duyduğu zaman titrer, kendinden geçerdi. Bir gün hizmetçisi ona şöyle dedi:

– Sen Rasulullah s.a.v.’in gözdesisin.

Bu sözü duyduğu an irkildi ve kalkıp hizmetçiyi öptü, sonra da ona şöyle dedi:

– Ben kimim ki Rasulullah’ın s.a.v.’in gözdesi olayım.

Sonra da hizmetçiye pek çok ikramda bulundu.”

(Abdülmecid Hânî, Hadâikü’l-Verdiyye)

Kur’an ve Bereket Ayı

Büyük alim ve sufi İmam Rabbanî k.s. Ramazan ayı için der ki:

“Ramazan ayı bütün hayır ve bereketleri kendinde toplamıştır. Sene içinde herhangi bir yolla kişiye ulaşan bütün bereket ve hayırlar, kıymeti büyük olan Ramazan ayının bereket deryasından bir damladır. Bu ayda sağlanan toparlanma hali, sene boyunca elde edilecek olan toparlanmanın sebebidir. Bu ayda düşülen dağınıklık hali ise, sene boyunca dağınıklığa yol açar.

Ramazan ayı, kendisinden hoşnut ve razı olduğu halde ayrılan kimseye ne mutlu! Ramazan ayı, kendisine kızgın ve kendisinden memnun olmadığı halde ayrılan kimseye de yazıklar olsun. Çünkü o kimse, birçok bereket ve hayırdan mahrum kalmıştır.

Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’i hatmetmenin sünnet oluşu, bu ayın bütün kemalât ve bereketlere erişmeye vesile olmasındandır. Ramazan ayı ile Kur’an hatmini bir araya toplayan kimsenin, Ramazan ayının bereket ve hayırlarından mahrum kalmaması umulur. Bu ayın gündüzlerinde bulunan bereket diğer aylarınkine benzemez. Gecelerinde bulunan hayırlar da başka ayların geceleri ile kıyas edilemez.”

(İmam Rabbânî, Mektûbât, 4. Mektup)

İbadetin Gayesi

Son asırda yaşamış büyük veli ve alimlerimizden Seyyid Abdülhakim Bilvânisî k.s. şöyle buyurur:

“Şu bilinmelidir ki Allah Tealâ’nın insanın ibadetine, taatine asla ihtiyacı yoktur Hâşâ Rabbü’l-Alemin’in azameti insanın ibadetiyle ne büyür ne de küçülür. Yapılan bütün amellerde tek maksat Yüce Allah’ın rızasıdır. Allah’ın rızası da emirlerine mutlak bir itaatle ve sözlerinden dışarıya çıkmamakla olur. Namazdaki, taat ve ibadetteki maksat Allah rızasını kazanmaktır. Bu menfaat de Allah rızası ve Allah dostluğudur.”

(Seyyid Abdülhakim Hüseynî, Sohbetler)

Güzel Ahlâkın Başladığı Yer

Meşhur veli Sehl-i Tüsterî k.s. hazretlerine güzel ahlâktan sorduklarında, hazret şu cevabı verir:

– Güzel ahlâkın en alt derecesi eziyet ve sıkıntılara tahammül etmek, kendine yapılan kötülüğe karşılık vermemek, zulmeden kimseye karşı ise merhamet edip Allah Tealâ’dan onu bağışlanmasını dilemek ve ona şefkatle muamele etmektir.”

(İmam Gazalî, İhyau Ulumi’d-Din)

Ahlâkın Güzelse...

Büyük alim Yahya b. Muaz Râzî rh.a. şöyle der:

“Kötü ahlâk öyle zararlıdır ki, yapılan nice iyilik onunla beraber menfaat vermez. Güzel ahlâk ise öylesine iyidir ki, nice kötülük ve  hata güzel ahlâklı insana zarar vermez.”

(İhyâu Ulûmi’d-Dîn)

İki Hazine

Ebü’l-Abbas Dîneverî rh.a şöyle der:

“Dünya ve ahirette vakit ve kalpten daha üstün ve güzel bir şey yok. Ama sen her ikisini de zayi ediyorsun.”

(Kitabü’z-Zühd)

Tasavvufun Aslı

Abdurrahman Tâğî k.s. şöyle buyurur:

“Bizim yolumuzun aslı Kur’an ve Sünnet’e dayanır. Ona aykırı hareket eden, adı ne olursa olsun, hatta güneşi ve ayı yere indirse bile yolumuzun onunla hiçbir ilgisi yoktur. Tasavvuf hiçbir makam, mertebe, hal ve keramete sahip olmasa bile İslâm’ın peşinden ayrılmayanlar için faydalıdır.”

(Altın Silsile)

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark
« Posted on: 19 Nisan 2024, 21:01:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark rüya tabiri,Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark mekke canlı, Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark kabe canlı yayın, Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark Üç boyutlu kuran oku Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark kuran ı kerim, Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark peygamber kıssaları,Vaaz ile Sohbet Arasındaki Fark ilitam ders soruları, Vaaz ile Sohbet Arasındaki Farkönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes