> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Hal Dili > Gönlünün İstediği O tarafta
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gönlünün İstediği O tarafta  (Okunma Sayısı 1131 defa)
25 Eylül 2011, 11:49:34
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 25 Eylül 2011, 11:49:34 »



Hâl Dili



Eylül 2007 105.SAYI


Abdullah S. DEMİRTAŞ kaleme aldı, HÂL DİLİ bölümünde yayınlandı.

GÖNLÜNÜN İSTEDİĞİ O TARAFTA

Âlimlerin âlimi, irfan sahibi arişerin de üstünü Mevlâna Halid Bağdadî k.s., hacca gitme isteği belirince aşkla, şevkle hac yoluna düştü. Uzun bir yolculuktan sonra, Medine'ye ulaştı. O günleri kendisi şöyle anlatıyor: “Medine'de bulunduğum günlerde, bir gün salih zatlardan birisini aramaya başladım. Amacım ondan bazı nasihatler alarak onlarla amel etmek, iyi işler yapmaktı. Sonunda Yemenli, nefsini yenmiş, âlim ve ibadet ehli birine rastladım. Ondan cahil birinin isteyişi gibi nasihat vermesini istedim. Bana bazı konularda nasihatlerde bulundu. Onlardan biri şuydu: ‘Mekke'de dış görünüşü itibariyle dine uymayan bir şey görürsen, hemen onu inkâra kalkışma.’

Mekke'ye vardığımda bu nasihate uygun hareket etmeye çok dikkat ediyordum. Bir cuma günü Harem-i Şerif'e erkenden gittim. Amacım bir deve kurban etmiş gibi sevap almaktı. Yüzüm Kâbe'ye dönük şekilde oturdum.
Delâil-i Hayrat'tan(ş) bir şeyler okumaya başladım. Birdenbire siyah sakallı, halktan biri olduğu her halinden belli olan biri gözüme takıldı. Sırtını şadırvana dayamış, bana doğru bakıyordu. Arada birbirimizi görmeyi engelleyecek ne bir direk, ne de duvar vardı. Kendi kendime şöyle dedim: ‘Bu adam Kâbe'ye karşı edepsizlik ediyor.’ Fakat adamın bu ayıbını yüzüne vurmadım. O sırada bana şöyle dedi: ‘Ey adam, sen herhalde mümine saygının Kâbe'ye saygıdan daha üstün olduğunu bilmiyorsun. Kâbe'ye arkamı döndüğüm için neden bana içinden sataşıyorsun? Medine'deki zatın nasihatini unuttun mu? Bu konuda sana sıkı tembihte bulunmuştu.’

Bu sözleri üzerine onun evliyadan biri olduğu hakkında hiçbir şüphem kalmadı. Çünkü bu gibi işler sıradan birinin bileceği iş değildi. Hemen eline kapandım. Affetmesini istedim, yüce Allah'a yakınlık için bana yardım etmesini rica ettim. Bana; ‘Buralarda senin gönlünü açacak istediğin gibi biri yok.’ dedi. Eliyle Hindistan tarafını işaret etti ve: ‘O taraftan sana bir işaret gelecek, senin gönlünün istediği oralarda olacak.’ dedi.”

Nakşibendîlerin Gül Bahçeleri (Hadaikü'l-Verdiyye)’den.

(ş) Rasulullah s.a.v. Efendimiz için okunan, salat ve selamların çoğunun bir araya toplandığı bir kitap.


BALIKLAR VE KUŞLAR


Hasan Basrî k.s., bir defasında cübbesini suyun üzerine serip batmadan oturdu. Onu böyle gören Rabia Adeviyye k.s. de seccadesini havaya serip üzerine oturdu. Sonra Hasan Basrî k.s’ye şunları söyledi:

- Hasan, senin yaptığını balıklar, benim yaptığımı da kuşlar yapar. Bunlar iş değil. Asıl iş Yüce Allah’ın rızasını elde etmektir.

Beyazid-i Bistamî k.s., en büyük kerametin istikamet olduğunu söyler ve şöyle derdi:

- Birinin havada uçtuğunu görseniz bile hemen o kimsenin faziletli ve keramet sahibi birisi olduğuna hükmetmeyin, hata edebilirsiniz. O kimsenin hakikaten fazilet ve keramet sahibi olduğunu anlamak için
İslâm’ın emirlerine uymaktaki hassasiyetine, Peygamber Efendimiz’in sünnet-i seniyyesine uymasına, hakiki İslâm alimlerine olan muhabbet ve bağlılığına bakın. Bunlar tam ise o kimse fazilet ve keramet sahibidir. Bunlara uymakta en ufak bir gevşeklik ve zayışık bulunursa, o kimse için fazilet ve keramet sahibidir demek mümkün olmaz.

Sehl b. Abdullah et-Tüsterî k.s. de demiştir ki:

- Kerametlerin en büyüğü, kötü bir ahlâkı terk edip yerine güzel ahlâkı koymaktır.

Siraceddin Ünlüer, Kalp Âlemi


USLAN NEFSİM!



Sâdât-ı Nakşibendiyyeden Ahmed Haznevî k.s., Muhammed Ziyâeddin Nurşinî k.s. hazretlerine mürit olduktan sonraki halini şöyle anlatır:

“Nurşin'e gittikten on beş yirmi gün sonraydı. Muhammed Ziyâeddin Nurşinî hazretlerinin evindeydim. Malum, ekmeğimiz darı ekmeği ve çorbasıydı.

Bir gün Muş tarafından, o bölgenin ileri gelenlerinden birisi onu ziyarete gelmişti. Hazreti ve talebelerini yemeğe davet etti. O da davete icabet edeceğini bildirdi. ‘Nasıl olsa ben de ziyarete gideceğim, güzel yemekler yiyeceğim’ diye düşündüm ve sevindim. Hemen çarıklarım ıslansın da rahat gideyim diye, onları suya bıraktım.

Nihayet hazret yolculuk hazırlığı yaptı. Ben de diğer talebelerle birlikte hazırlanmıştım. ‘Haydi, gidiyoruz. Bütün mollalar benimle beraber gelsin, yalnız molla Ahmed kalsın; o gelmeyecek.’ buyurdu. Ben geride kaldım. O zaman mürşidimin niçin öyle dediğini anladım ve nefsime dönüp dedim ki:

Bütün suç senin! Güzel yemekler yerim diye iştahlandın, güzel yemeklere tamah ettin. İşte bunun için seni götürmedi. Ey nefsim! Senin uslanman için bu kapıda çok sabırlı olman ve kendi isteklerini bir kenara bırakman lazım. Bunu yaparsan Allah Tealâ'nın ve sevdiklerinin rızasına kavuşursun!"

Sahabeden Günümüze Allah Dostları, Şule Yay.


Sadece Allah Rızası



Abdurrahman Tâhî k.s., vefatından önce ağır hastalığına rağmen hiçbir sünnet namazını bırakmaksızın hepsini ayakta kılar, akşam ile yatsı arasında rabıta yapmayı ve zikrini asla bırakmazdı. Oysa ancak arkası
na, sağına soluna yastık dayayarak oturabiliyor, hatta böyle bile oturamayıp sırtını duvara yaslıyordu.

Bu durumu kendisine hatırlatılarak; “Hastasınız, bu şekilde ibadet yapamazsınız.” diyenlere aldırış etmiyordu. Hatta kendisini uyaranlardan bu şekilde konuşmamalarını istiyordu. Kendisini ziyaret için gelen müritlerin şu konulara riayet etmelerini isterdi:

“Ziyaretime gelenler tam bir edep ve gönül huzuruyla içeriye girsinler. Çünkü Sâdât-ı Kiram'ın ruhaniyeti hep odada bulunuyor. Aranızdan hiç kimse âdâba aykırı davranmasın. Kimse manevi olarak zarar görmesin. Ziyaret sebebiniz sadece Allah rızası için olsun. Zira yanımda farklı niyetler taşımanızdan rahatsız oluyorum.”

Sahabeden Günümüze Allah Dostları, Şule Yay.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gönlünün İstediği O tarafta
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:24:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gönlünün İstediği O tarafta rüya tabiri,Gönlünün İstediği O tarafta mekke canlı, Gönlünün İstediği O tarafta kabe canlı yayın, Gönlünün İstediği O tarafta Üç boyutlu kuran oku Gönlünün İstediği O tarafta kuran ı kerim, Gönlünün İstediği O tarafta peygamber kıssaları,Gönlünün İstediği O tarafta ilitam ders soruları, Gönlünün İstediği O taraftaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes