๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Hal Dili => Konuyu başlatan: Rüveyha üzerinde 14 Ekim 2014, 10:37:50



Konu Başlığı: Hâl Dili
Gönderen: Rüveyha üzerinde 14 Ekim 2014, 10:37:50


Abdullah Demirtaş | Ağustos 2013 | HÂL DİLİ   



    Ebu Abdurrahman Sülemî k.s. şöyle der:

    “Hak Tealâ’nın kitabı Kur’an-ı Kerim’i okuyarak, sana bildirdiği emir ve yasakları anlayıp tefekkür etmek ve bir de O’nu zikretmek seni Allah’a yaklaştırır. Böylece O’nun emirlerine sımsıkı yapışır yasakladıklarından da sakınırsın.” Uyûbü’n-Nefs

Allah’ı Bilenin İbadeti

Bir gün dostlarından biri Maruf-i Kerhî k.s. hazretlerine şöyle sorar:

– Söyler misin, seni halktan ve dünyadan soğutup yalnızlığa ve ibadete bağlayan nedir? Ölüm korkusu mu? Cehennem korkusu mu? Yoksa cennet umudu mu?

Hazret şu cevabı verir:

– Bunların hiçbiri değil. Her şeyin sahibi o Allah’tır. Bu saydıklarının da sahibi O’dur. Şayet O’nun sevgisinin ve dostluğunun lezzetini bir tatsan, O’ndan başka her şeyi unutursun. O’nu bilmek sana nasip olsa, bu saydıkların için ibadet etmekten hayâ edersin.

İmam Gazalî, Kimya-yı Saadet

Zenginlerin Edebi

Hüccetü’l-İslâm İmam Gazalî rh.a. zenginlerin uyması gereken edepleri şöyle açıklar:

• Mütevazi, alçak gönüllü olmaktan ayrılmamak.

• Kibirlenmemek (üstünlük taslamamak, büyüklenmemek).

• Yüce Allah’a daima şükretmek.

• Salih ameller işlemek.

• Fakirlere karşı güler yüzlü olmak ve onlarla ilgilenmek.

• Herkesin selamını almak.

• Malı ile yetindiğini belli etmek.

• Latif, güzel sözler söylemek.

• Herkesle güzel geçinmek (kibar ve cana yakın olmak).

• Hayır işlerine (ve ihtiyaç sahiplerine) yardımcı olmak.

İmam Gazalî, el-Edebü fi’d-Dîn

Fakirlerin Edebi

İmam Gazalî rh.a. fakirlerin uyması gereken edepleri de şöyle açıklar:

• Sürekli kanaatkâr, gözü tok olmak.

• İhtiyacını gizlemek.

• Masrafa girmeyi ve savurganlığı terk etmek.

• Tamahkâr (aç gözlü) olmamak.

• İffetli, itibarlı olmayı tercih etmek.

• Dindar cömert kimselere elindekiyle yetindiğini belli etmek.

• Zenginlere karşı neşeli görünmekle beraber, onlara saygılı davranmak.

• Onlardan bir şey beklememek, kanaatkârlığını belli etmek.

• Zenginlere karşı alçalmamak, aynı zamanda kibirlenmemek.

• Zenginleri gördüğünde kalbine sahip olmak (Allah’ın takdirine razı olmak, O’na tevekkül etmek).

el-Edebü fi’d-Dîn

Din Yolunun Esasları

İmam Gazalî k.s. dosdoğru yolun esaslarını şöyle açıklar:

“Ey salih kişi! Bil ki hidayet yolunun dört esası vardır:

• Kendi nefsini tanımak,

• Allah Tealâ’yı tanımak,

• Yaşadığın dünyayı tanımak,

• Gideceğin ahireti tanımak.

İki şeyden de kaçınmak gerekir. Bunlar:

• Nefsinin isteklerine uymaktan kaçınmaktır. Bu, Hak Tealâ’nın rızasını kazanmak için yapılır.

• Dünya sevgisinden kaçınmaktır. O da ahireti kazanmak için yapılır.

Böylece nefsinin arzularından yüz çevirip Hakk Tealâ’ya yönelmelisin. Yani dünyadan yüz çevirip ahirete yüz tutmalısın.

Sabır, korku ve tövbe bunların başlangıcıdır.

Dünyayı sevmek insanı helaka götüren sebeplerdendir. Dünyayı sevmeyip el çekmek ise kurtuluşa götüren sebeplerdendir.”

Kimya-yı Saadet

Hikmet Pınarı

“Her kim fani (geçici, değersiz) olanın tarafını tercih ederse o kimse de fani olur, değeri yok olup gider.”

Cüneyd-i Bağdadî k.s.

“İçinde bulunduğun vaktin, sahip olduğun şeylerin en değerlisidir. Öyleyse bunu en kıymetli işlerle değerlendir.”

Sehl b. Abdullah Tüsterî k.s.

“Şerli insanlarla sohbet ve arkadaşlık etmek, hayırlı ve faziletli kimselere karşı kötü zan beslemeye sebep olur.”

Ebu Turab Nahşebî k.s.



Konu Başlığı: Ynt: Hâl Dili
Gönderen: Ceren üzerinde 31 Aralık 2014, 17:33:40
Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan Rüveyha abla.Rabbim bizleri iman hakikatleri ile yaşayan ,edebli insanlardan eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Hâl Dili
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 31 Aralık 2014, 17:53:54
Ve aleykumusselam ve rahmetullahi. Rabbim Allah dostlarından razı olsun. Bu sözler ancak ve ancak hal dili ile söylenenlerdir.


Konu Başlığı: Ynt: Hâl Dili
Gönderen: Pelinay üzerinde 09 Aralık 2015, 18:43:53
Ve aleykumusselam ve rahmetulalh;

– Söyler misin, seni halktan ve dünyadan soğutup yalnızlığa ve ibadete bağlayan nedir? Ölüm korkusu mu? Cehennem korkusu mu? Yoksa cennet umudu mu?

Hazret şu cevabı verir:

– Bunların hiçbiri değil. Her şeyin sahibi o Allah’tır. Bu saydıklarının da sahibi O’dur. Şayet O’nun sevgisinin ve dostluğunun lezzetini bir tatsan, O’ndan başka her şeyi unutursun. O’nu bilmek sana nasip olsa, bu saydıkların için ibadet etmekten hayâ edersin.


Hazretin bu muhteşem cevabına eridim,bittim..ne büyük bir muhabbet,sevgi,aşk;ne büyük bir teslimiyet...
Rabbim bizlerede nasip eyleer inşAllah.amin amin amin


Konu Başlığı: Ynt: Hâl Dili
Gönderen: Ramazan. üzerinde 09 Aralık 2015, 19:59:58
Ve Aleyküm Selam . Ya Rabb'i dostluğunu ve sevgini tatmayı nasip eyle .
ALLAH cc razi olsun .


Konu Başlığı: Ynt: Hâl Dili
Gönderen: Melda üzerinde 09 Aralık 2015, 20:09:40
Selamün aleyküm. Rabbim burada sayılan maddelere uyan salih amelli kullarından eylesin inşallah.  Rabbim dostluğunu , sevgisini  bize de tattırsın inşallah.


Konu Başlığı: Ynt: Hâl Dili
Gönderen: ilayda alyaz 7/b üzerinde 09 Aralık 2015, 20:30:36
Selamun Aleyküm;

Yüce Allah’a daima şükretmek.
 Salih ameller işlemek.
 Kendi nefsini tanımak,
 Allah Tealâ’yı tanımak, ibadete ve imana bağlanmanın esaslarıdır.Kendi iç dünyasında kapanıp sadece Allah'a ibadet etmek ne güzel bir şeydir..Allah c.c için. Sevaplar işle kendi nefsini tanı Allah'ı tanı ki o da seni sevesin..
Allah bu paylaşımdan razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Hâl Dili
Gönderen: Ruhane üzerinde 10 Aralık 2015, 14:10:25
Hâl dili, yani sükût, insanı adam eder. Sükût şifadır, olgunluk, doluluktur. Söz söylemek çocukluk; susmak ise adamlık, erlik ve olgunluktur. Sükûtun zıddına söz, insanı itibardan düşürür


Konu Başlığı: Ynt: Hâl Dili
Gönderen: Ruhane üzerinde 10 Aralık 2015, 14:11:02
Ehl-i tasasvvuf Sühreverdî, Seyyid Burhaneddin Hz.leri’nin huzuruna vardığında uzağa oturur. Aralarında tek kelime konuşma olmaz. “Birbirinizle konuşmamanızın hikmeti nedir?” diye sorulduğunda “Hâl ehli önünde hâl lisanı lâzımdır. Kâl lisanına ne hacet var?” der.