๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hadis te Metin Tenkidi Metodları => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 14 Haziran 2011, 16:04:47



Konu Başlığı: Sünnetin Kuran ile neshi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 14 Haziran 2011, 16:04:47
Sünnetin Kur'an ile Neshi:


Sünnetin Kur'an ile neshedilmesine gelince, âlimlerin çoğu bunu kabul etmiştir. Aynı görüşe katılan Şafiî ise, bunun olabilmesi için ayrıca neshi bildiren bir başka hadisin bulunmasını şart koşmuştur. Şafiî sünne­tin Kur'an ile neshedilip edilmeyeceğine dair bir soruya verdiği cevapta, ileri sürdüğü bu şarta ilişkin şöyle bir gerekçeden bahsetmektedir:

Sün­net Kur'an ile neshedilecek olursa, bir şeyin ancak kendi misliyle nesholunacağı tarzında bir kaide bulunduğu için, birinci sünnetin mensuh ol­duğunu bildiren bir başka sünnet bulunması gerekir [967].

Ancak, Şafiî'nin "bir başka sünnet" şeklindeki ifadesinden, bura­da neshedenin Kur'an değil, öbür sünnet olduğu anlaşılmaktadır. "Bir şeyin ancak kendi misli ile nesholunacağı" tarzındaki ifadesi de aynı hu­susu te'yid etmekledir. Buna göre Şafiî'nin sünnetin Kur'an ile neshedilmesini caiz görmediği söylenebilir.

Ancak kanaatimiz odur ki, eğer Şâfıî sünnetin Kur'an ile neshini caiz görmeseydi, bu husustaki soruyu yadırgayacak ve Kur'an'ın sünnet ile neshine açıkça karşı çıktığı gibi, böyle bir şeyin caiz olmadığını da söyleyecekti. Halbuki o, bizzat Resûlullah'ın nesneden sünneti açıklaması şartıyla bunun caiz olduğunu ifade eden bir cevap vermiştir. Bu durumda ise, daha sonraki sünneti olduğu gibi, Kur'an'ı da nasih olarak kabul et­mek mümkündür.

Burada Şafiî'nin, sünnetin bazı Kur'an âyetleriyle neshedilmiş ol­ması endişesiyle böyle bir şart ileri sürmesi, onun isabetli olduğu ve uzak görüşlülüğüne delalet etmektedir. Zira eğer Resûlullah o neshi beyan et­meyecek olsa, nesheden bir sünnet nakledilmediği halde "Resûlullah bir sünnet ortaya koydu, sonra onu Kur'an neshetti" denilecektir. Meselâ, zina eden evli kimsenin recmedilmesî konusundaki sünnetin "Zina eden erkek ve kadından her birine yüz celde vurunuz" [968] âyetiyle neshedilmiş olma ihtimalinden söz edilecektir [969]. Neticede bazıları, sünnetin bazı âyetlere aykırı olmasını, onun neshedilmiş olmasına bir delil olarak ileri sürebilecek, nerede âyete aykırı herhangi bir sünnet görse, onun âyetle mensuh olduğuna hükmedecektir.

Sünnetin Kur'an ile neshine dair pek çok misal verilebilir. En meş­hurları ise şunlardır:

Kıblenin değiştirilmesi: Müslümanlar, "Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu görüyoruz. İşte şimdi seni memnun olaca­ğın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çe­vir..."[970] âyeti nazil oluncaya kadar Resûlullah'ın emrine dayanarak na­mazlarında Kudüs'e dönüyorlardı [971].

Aşure orucu: Hz. Âişe'den şöyle dediği rivayet edilmektedir:

Kureyş, cahiliyyet döneminde Aşure günü oruç tutardı. Resûlullah Medine'­ye gelince bu günde oruç tuttu ve müslümanların da oruç tutmalarını em­retti. Sonra Allah Ramazan orucunu farz kılınca Resûlullah Aşûre orucu­nu terk etti. Bunun üzerine dileyen o günde oruç tuttu, dileyen de tutma­dı [972].


[967] Şafiî, er-Risâle, s. 110.

[968] en-Nur: 24/ 2.

[969] Şafiî, er-Risâle, s. 111.

[970] Hazimî, el-İ'tibar, s. 125-126.

[971] el-Bakara: 2/144.

[972] Hazimî, el-İ'tibar, s. 255. Misfir B. Gurmullah Ed-Dümeyni, Hadiste Metin Tenkidi Metodları, Kitabevi Yayınları, İstanbul 1997: 282-283.