> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis te Metin Tenkidi Metodları > Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı  (Okunma Sayısı 1217 defa)
13 Haziran 2011, 15:39:19
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 13 Haziran 2011, 15:39:19 »



4. Mâlikîler ve Haber-i Vahidin Kıyasa Arzı




Mâlikîler de kıyasın haber-i vahidin önüne geçirilmesini benimse­yenlerdendir [1317]. Ancak bu konuda İmam Mâlik'ten farklı görüşler nak­ledilmiştir. Karafî'ye göre İmam Mâlik kıyası haber-i vahidin önüne geçirmektedir [1318]. Yine Debûsî, İmam Mâlik'in sahih kıyası haber-i vahide tercih ettiğini kaydetmektedir [1319]. Serahsî de bu görüşü naklederek İmam Mâlik'in şöyle dediğini söylemektedir:

Kendisi ile amel etme bakımından kıyas haber-i vahide tercih edilir. Çünkü kıyas ashabın İcmaına göre dinî bir delildir. Kitap, sünnet ve icmaın delil oluşu haber-i vahidden daha kuvvetlidir. Bu durumda icma ile sabit olan da böyledir [1320].

Serahsî, İmam Mâlik'in bu görüşünü reddedip şu ifadesi ile çürüt­müştür:

Eğer İmam Mâlik fakih kişinin rivayet etmediği haber-i vahidi kıyasa muhalif olduğu zaman reddedenlerden ise, bu durumda fakih kişi­nin rivayetini kıyasın önüne geçirmiş olur. Bu takdirde İmam Mâlik'in de ifade ettiği gibi fakih olmayan ravinin rivayeti ile ancak içtihad kapısı­nın kapalı sayıldığı takdirde amel edilebilir [1321].

Haberi kıyasla reddetme görüşünü Şatıbî de "kat'î aslî delile aykırı ve hiçbir aslî delilin desteklemediği zannî delilin kesin olarak merdud ol­duğunu" açıklarken vurgulamıştır. Nitekim o bu görüşüne delil olabile­cek şu iki örneği vermektedir:

a. O, dinin temel esaslarına aykırıdır. Dinin temel esaslarına aykırı olan bir haber ise kabul edilemez. Çünkü bu türlü aykırılığı taşıyan şey dinden olamaz. Dinden olmayan bir şey ise nasıl ona mal edilebilir?

b. Onun sahih olduğunu ifade eden bir kanıt yoktur. Bu durumda olan bir şeye ise itibar edilemez. Ayrıca o şöyle demektedir:

İmam Mâlik haber-i vahidi önemli saydığı için birçok konuda ona dayanmıştır. Kö­peğin kaba ağzını sokmasından dolayı onun yedi defa yıkanacağına iliş­kin hadis konusundaki şu sözüne dikkat edilmelidir:

Bu hadis rivayet edilmiştir ama mahiyetinin ne olduğunu bilmiyorum. Ayrıca bu hadisin zayıf olduğunu belirterek şöyle demiştir:

Avladığı, yenilir de salyası nasıl pis kabul edilir. İmam Mâlik'in hıyar-ı meclis hadisi konusundaki görüşü de buna dahil edilebilir. O, bu hadisi zikrettikten sonra şöyle demektedir:

"Bunun bizce bilinen bir tanımı ve uygulanmış bir örneği bulunmamak­tadır..." [1322].

Sonra o, her birini kıyasın dışında delillere dayandırmak mümkün olan örnekler zikretmiştir. Biz bunları onra ele alacağız.

Şatıbî ve benzerleri, Mâlik'ten yaptıkları bu nakilde diğer ulemaya ters düşmüşlerdir. Nitekim el-Kavatı' isimli eserin müellifi bu görüşün İmam Mâlik'e nisbeti hakkında şöyle demektedir:

"Bu görüş açık bir ba­tıl, büyük bir hatadır. Ben İmam Mâlik'i böyle bir görüşten tenzih ede­rim. Onun böyle bir söz söylediği bilinmemektedir" [1323].

Muhammed Ebu Zehra, İmam Mâlik'in Şatıbî'nin zikrettiği mese­elerde kıyası haber-i vahidin önünde tutmasını göz önünde bulundurarak bu görüşün bütünüyle ona nisbet edilemeyeceği sonucuna varmıştır. Zira burada kıyas, kesin kurala dayanmaktadır ve haber-i vahid başka bir kai­de ile kesin olarak desteklenmiş değildir. Bu durumda İmam Mâlik kıyası tercih etmiştir. Çünkü haber-i vahid, bu kaidenin mesnedi olan ve İslâm hukukunun esaslarını oluşturan ALLAH'tan gelen dinî delillere aykırı düş­mektedir [1324].

Üstadımız Dr. Muhammed Baltacı'nın şu sözleri de buna yakındır:

İmam Mâlik, mutlak kıyas için sünnetten hiçbir şeyi terketmemiştir. Onun terkettiği haber-i vahidler şu sebeplerden birine dayanmaktadır:

Ya kendisinden bir kısım kıyasların da çıkarıldığı daha önce geçmiş olan serî değerlere muhalif olması veya ravilerin, rivayetin sahih olma şartlarının tamamını veya bir kısmını taşımamaları. Her ne kadar biz, İmam kıyası haber-i vahide tercih ettiğini ileri sürülen birçok örneği daha önceki "sün­netin icmaa arzı -ki bundan biri de Medine halkının icmaıdır- ölçüsünde açıklamış isek de bu hadislerin hepsinin gerçek durumunu ileride beyan edeceğiz. Bilindiği üzere İmam Mâlik Medine halkının amelini ve icmaını kabulde diğer âlimlerden ayrı bir yol izlemekte ve bazı zamanlar onu kendisine ulaşan bazı hadislere tercih etmektedir.

Köpeğin ağzını sokmasından dolayı kapların yedi defa yıkan­ması: Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle de­miştir:

“Köpek, sizden birinin kabına ağzını soktuğu zaman onu hemen döksün, sonra yedi defa yıkasın” [1325].

Bu hadis hakkında İmam Mâlik şöyle demektedir:

Bu hadis rivayet edilmiştir. Ancak onun ne anlama geldiğini bilmiyorum [1326]. İmam Mâlik ayrıca onun zayıf olduğunu belirterek şöyle demektedir:

"Köpeğin avla­dığı yenir de salyası nasıl kerih görülür? Herhangi bir kap yağ veya sütün bulunması halinde köpek o süt veya yağı yalasa bunlar dökülmez, yenilir. ALLAH'ın verdiği rızıklardan bir rızka telef etmeyi ve bir köpeğin dokun­ması dolayısıyla onu atmayı büyük bir hata olarak görüyorum [1327].

Ebu Bekir İbnü'l-Arabî'ye göre bu hadis iki önemli dinî kurala aykırıdır. Bunlardan birincisi:

"Onların size tuttuklarını yiyin" [1328] âyeti, ikincisi ise "diri olanın pis olmayacağı" kaidesidir. Bu iki vasıf da köpekte bulunmaktadır [1329].

İmam Mâlik'in bu ifadesi, hadiste köpeğin ağzını soktuğu şeyin dökülmesi ve sonra da bu kabın yedi defa yıkanması emderilirken, köpe­ğin ağzını soktuğu kabın içinde ister abdest alınacak su [1330], ister yenilecek birşey bulunsun, pis olmayacağına ve atılmayacağına delalet eder.

İmam Mâlik'in "avladığı yenir de salyası nasıl kerih olur?" sözün­den, onun söz konusu hadisi Kur'an'a aykırı gördüğü anlaşılmaktadır. Şüphesiz ALLAH köpeğin avladığını helal kılmıştır. Yakaladığı sırada köpeğin salyasının avına bulaşacağında ise şüphe yoktur. Bu da köpeğin salya­sının hadiste necis olduğu bildirilmesine rağmen, temiz olduğuna delalet etmektedir. Bana göre bu, Kur'an'ın sadece zahirini almak ve bu zahire aykırı düşen hadisi terkelmektir. Bu duruma göre de İmam Mâlik hadisi kıyasa aykırı olduğu için değil, Kur'an'ın zahirine aykırı olduğu için terketmiştir.

Bu ihtilaf gerçekte sahih bir hadisin reddini gerektirmez. Çünkü bu iki delilin arasını bularak her ikisi ile birden amel etmek mümkündür. Bunun sonucuda da avlama esnasında salyası ava karışmasına rağmen avı­nın helal ve ağzını soktuğu kabın da pis olduğuna hükmedilebilir. Zira bu durum "ruhsat" makamındadır. Çünkü köpeğin avladığı hayvanı yeme­nin helal oluşu, ölü hayvanın etinin haram ve boğazlamının ise zorunlu oluşundan istisna teşkil etmektedir. Zira boğazlamayan havyan murdar­dır. Dolayısıyla köpeğin avladığı avı yemeni'ı nelal olması ALLAH tarafından kullarına verilmiş bir ruhsattır. Bu durumda bizin, köpeğin avının helal kı­lınışını boğazlamanın gerekliliğinden bir istisna olarak kabul ettiğimiz gi­bi söz konusu hadisle amel etmemiz ve onu asıl kabul etmemiz gerekir. Bu ikisi ile birlikte amel mümkün olunca da onlardan birini redde sebep yoktur.

Haram kılan emzirme sayısı: Yüce ALLAH şöyle buyurmaktadır:

"... Sizi emziren anneleriniz ile süt kız kardeşleriniz" [1331]. İmam Mâlik el-Muvatta'dâ Hz. Âişe'nin daha önce geçen [1332] hadisini rivayet etmiştir. Söz konusu hadiste bilinen beş emmenin haramlık doğuracağına ilişkin hadisi rivayet ettikten sonra şöyle demektedir:

Ancak uygulama buna gö­re olmamıştır. Emzirme, iki yıl içinde olduğu takdirde azı da çoğu da ha­ramlık doğurur. İki yıldan sonra olması durumunda ise az veya çokluğu hiçbir şeyi haram kılmaz. Çünkü o, artık herhangi bir yiyecek verme hükmündedir [1333].

Bu örnekte, İmam Mâlik'in hadisi kıyasa muhalefeti sebebiyle terkettiğini söylemek mümkün değildir. Aksine onu âyetin umumuna aykırı olması sebebiyle terketmiştir. Zira kendisinden önce gelen ashab ve tabi­înden birçok âlim bu durumda az veya çok olsun emzirmenin haramlık doğurduğunu söylemişlerdir.

Biz daha önce birinci ölçüde bundan söz etmiş ve onu İmam Mâlik'in Medine halkının uygulamasına aykırı olması dolayısıyla, haber-i vahidle ameli terkettiğine ilişkin örnek olarak vermiştik.

Taksimat öncesi, içinde ganimet etleri bulunan kapların boşaltıl­ması: Rafî b. Hadîc'ten rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:

Resûlullah ile beraber bir seferde idik. Ayağına çabuk olanlar ilerlediler ve ganimet­lerden birşeyler alıp pişirmeye başladılar. Bu esnada Hz. Peygamber as­kerlerden geride kalanların yanındaydı. Hz. Peygamber bu kapların bu­lunduğu yere giderek dökülmelerini emretti, onları döktürdü. Sonra as­kerlerin arasında ganimeti taksim etti ve bir deveyi on koyuna denk tut­tu [1334]. Bu hadisin başka yollarla gelmiş rivayetleri de vardır. Bunlardan birinde:

"O, eti toprağa yaymaya başladı" [1335] denilmektedir.

İmam Mâlik:

Müslümanların, düşman topraklarına girdikleri zaman burada buldukları her türlü yiyeceklerden, taksimat öncesi yemelerinde bir sakınca olmadığı görüşündedir. Ona göre taksimat yapılıncaya kadar yenilmeyecek olursa, bu durum orduya zarar verir. Dolayısıyla bu du­rumda söz konusu şeylerden belli bir ölçüde yemelerinde bir sakınca yoktur.

İmam Mâlik'in bu hadise muhalefeti bir sıkıntıyı ortadan kaldırma cinsindendir. Çünkü onları bundan menetmek askere zarar verecektir. Nitekim o da Hz. Peygamber'in bunu, ravinin nakletmediği bir sebep dolayısı ile yapmış olabileceğini söylemiştir. Bu savaşın Hz. Peygamber'­in ehli eşeklerin etini yemeyi haram kıldığı ve kapların dökülmesini em­rettiği Hayber seteri olması muhtemeldir. Buna göre yere dökme taksi­matın yapılmamış olması sebebiyle değil, büyük ihtimalle -ilerde açıklaya­c...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 13 Haziran 2011, 15:39:59 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 12:38:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı rüya tabiri,Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı mekke canlı, Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı kabe canlı yayın, Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı Üç boyutlu kuran oku Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı kuran ı kerim, Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı peygamber kıssaları,Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzı ilitam ders soruları, Mâlikîler ve haberi vahidin kıyasa arzıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes