๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hadis te Metin Tenkidi Metodları => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 13 Haziran 2011, 15:49:37



Konu Başlığı: Hanefîlerin bu ölçüye bakışı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 13 Haziran 2011, 15:49:37
1. Hanefîlerin Bu Ölçüye Bakışı





Hanefîler, bu hususta tafsilata dalarak haberin ravisi fakih ise ister kıyasa uygun isterse muhalif olsun rivayeti ilim ve ameli gerektiren bir delil sayılır demektedirler. Onlara göre eğer bu haber, kıyasa muvafık ise onu teyit etmiş olur, muhalif ise kıyas terkedilir ve haberle amel edilir [1261]. Eğer haberin ravisi fakih değil ve rivayeti de kıyasa muhalif ise ancak za­ruret ve içtihat kapısının kapanması halinde reddolunur [1262].

Bundan Hanefîlerin bu hususta ittifak halinde olmadıkları gözükü­yor. Nitekim Ebu'l-Hasan el-Kerhî onlara karşı çıkarak cumhurun görü­şünü savunmuştur. Keşfû'l-esrâr müellifi de ona uymuş ve Hanefîlerin sahih olan görüşünün kıyasa muhalif olan haberi reddetmemek olduğu­nu tercih etmiştir. Ayrıca onların görüşlerini sahabeden bazı hadis ravilerinin fakih olmamalarını ileri sürerek reddetmiş ve bu tutumu yeni bir görüş saymıştır. Abdülaziz el-Buhârî bu konuda şöyle demektedir:

Bu görüş bizim âlimlerimizden naklolunmamıştır. Onlardan rivayet olunan:

Haber-i vahid'in kıyastan öncelikli olduğudur. Ayrıca onlardan herhangi bir ayırım da noklolunmamıştır. Nitekim onlar kıyasa muhalif olmasına rağmen, oruçlu kişinin unutarak yiyip içmesi hususundaki Ebu Hureyre rivayeti ile amel etmektedirler. Ayrıca Ebu Hanife şöyle demektedir:

Eğer bu hususta rivayet olmamış olsaydı kıyasla hükmederdim". İmam Ebu Yusuf'tan, öğrencilerine dikte ettirdiği eserlerin birinde "musarral hadisi" ile amel ederek, müşteri için muhayyerliğin söz konusu olduğu­nu söylediği rivayet olunmuştur. Ebu Hanife ise şöyle demiştir:

Allah ve Resûlü'nden bize gelenlerin başımız üstünde yeri vardır. Ayrıca selefin hiçbirinden ravinin fakih olması şartirivayet olunmadığına göre Hanefî­lerin ileri sürdüğü görüşün sonradan ortaya çıktığı anlaşılmış oluyor [1263].

Abdülaziz el-Buhârî'nin söylediğinin doğru olduğu, Ebu Hanife'den rivayet olunan görüşün de İbn Hazm ve İbn Kayyin’in tercih ettik­leri ve üstadımız Dr. Muhammed Baltacı'nın "Menâhicü'l-teşri isimli eserinde savunduğu görüş olduğu kanaatindeyiz [1264].


[1261] Serahsî, Usûl. I, 338-339; Abdulaziz el-Buhârî, Keşfu l-esrâr, II, 377.

[1262] Serahsî, a.e., I, 338-339; Abdulaziz el-Buhârî, Keşfü'l-esrâr, ll, 377.

[1263] Abdülaziz el-Buhârî, a.e., ll, 383.

[1264] Baltacı, Menahicu'l-teşrii't-İslâmî, I, 316-319. Misfir B. Gurmullah Ed-Dümeyni, Hadiste Metin Tenkidi Metodları, Kitabevi Yayınları, İstanbul 1997: 365-366.