> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis te Metin Tenkidi Metodları > Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi  (Okunma Sayısı 1213 defa)
14 Haziran 2011, 16:38:30
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Haziran 2011, 16:38:30 »



VII. Hadisin Münker Veya Muhal Bir Şeyi İçer­mesi


Burada muhal ile, Allah'ın gücüne nisbetle imkânsız olan değil, bizzat kendisi ve insan açısından imkânsız olan şey kastedilmektedir. Ni­tekim münker ile de Peygamber Efendimiz'in veya diğer herhangi bir peygamberin işlemesi çirkin görülen şey murad edilmiştir. Çünkü onlardaki Allah inancı herhangi bir peygambere çirkin bir şeyi nispet etmeye engel teşkil eder. Ayrıca bu kavram, insan tabiatının ve akl-ı âliminin yadırgadığı, Allah'ın koyduğu kurallar ve hükümlerden çıkardıkları kanaat veya hayatları boyunca tecrübe edip öğrendikleri şeyleri de içermektedir. Bu hususlar, kainatta tecelli eden kudret ve azametini tanımaları için semavât ve yerin yaratılışı üzerinde düşünülmesini emreden Allah'ın, insanlara lütfedip öğretmesiyle elde edilmiştir.

Hiç şüphe yok ki herhangi bir hadiste münker veya muhal bir du­rumun bulunması onun uydurma olduğuna hükmetmek için yeterlidir ve Hz. Peygamber'in böyle bir sözü söylemiş olması asla mümkün değildir.

Bu ölçüyü kullanma sırasında dikkat edilmesi gereken husus, muci­zelerin de bu kural kapsamına giriyor olmasıdır. Çünkü mucize, Allah'ın peygamber vasıtasıyla yarattığı olağanüstü şeydir. Mucizeler, benzer ölçü­leri ve gücü bakımından muhal şeyler olarak kabul edilirlerse de, Allah'ın gücüne nisbetle olağan şeylerdir. Dolayısıyla sahih bir senetle sabit oldu­ğu takdirde bu ölçüyü mucizelerle ilgili hadislere tatbik etmemek gere­kir.

Keza, Allah'ın herhangi bir velisi vasıtasıyla yarattığı olağanüstü şeylerden oluşan kerametler de gerçekten sabit iseler bu ölçünün dışında kalırlar. Burada özellikle "sabit" kelimesini kullanışımızın sebebi, mucize veya kerametin sabit olması için, ilgili rivayetin âhâd yolla gelmesinin yeterli olmaması, aksine onu yalan ve iftira üzerinde anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir topluluğun rivayet etmesinin gerekli olmasıdır.

Sadece bir şahsın rivayet ettiği ve yeterli sayıya başka ravilerin o rivayete iştirak etmediği olağanüstü bir olayı haber veren bir rivayet ise, kabul edilmez. Çünkü mucizenin bir özelliği, insanlara aktarılması ve peygamberlik iddiasında bulunan kişinin doğruluğuna delil olması için, geniş bir topluluğun gözü önünde cereyan etmesidir. İlende "Hz. Ali için güneşin geri döndürülmesi" hadisini söz konusu ettiğimiz zaman gerekli açıklamayı yapacağımız için burada sözü uzatmayacağız.

Bu ölçü kapsamına giren rivayetlerden bazıları şunlardır:

a- "Rabbimiz nedendir ya Resûlallah?" denildiğinde yerden ve gökten değildir. Allah önce bir at yarattı, sonra onu koşturdu, at terledi. Allah kendini işte o terden yarattı." [589] rivayeti.

Bu rivayet kendi içinde muhal bir durum içermektedir. Zira Allah kendi kendisinin yaratıcısı olarak takdim edilmektedir. Bu, son derece an­lamsız ve hezeyan bir ifadedir. Çünkü halik sıfatına sahip olan Allah'ın yaratılması ve onu kimin yarattığını sormak aklen caiz değildir. Böyle bir sual kendi içinde tutarsız olduğu gibi, böyle bir soruya cevap vermeye kalkışmak Allah'a karşı en büyük saygısızlık ve son derece büyük bir hezeyan taşımaktadır. Zira Yüce Allah'ı yaratılmış bir varlık; hem de bir at terinden yaratılan bir varlık olarak göstermektedir.

Bu rivayetin ihtiva ettiği bu muhal durum, onun uydurma olması için yeterli bir sebeptir. Hadisçiler de bu hususu teyit etmektedirler. Nite­kim İbnü'l-Cevzî [590], Suyûtî [591], İbn Arak [592] ve diğer bazı âlimler aynı gerekçe ile bu rivayetin uydurma olduğuna hükmetmişlerdir. İbnü'l-Cevzî bu rivayeti tenkit sadedinde şöyle demektedir:

Bu uydurma oldu­ğunda şüphe edilmeyen bir rivayettir. Böyle bir rivayeti hiçbir müslüman kabul edemez. Bu, uydurma hadislerin ifadesi en kötü ve bozuk olanlarındandır. Çünkü muhaldir. Zira yaratıcı olan Allah kendi kendini yarat­maz. Bu durumda böyle bir rivayetin ravilerini dikkate almaya hiç de ge­rek yoktur. Çünkü muhal olan bir rivayet eğer güvenilir kimselerden ge­lecek olursa, yanıldıkları ileri sürülerek rivayetleri reddedilir. Netice olarak, akla ve dinî esaslara aykırı olduğu görülen her rivayetin uydurma ol­duğu bilinmelidir." [593].

b- "Rabbimi kırmızı bir deve üzerinde gördüm. Üzerinde bir izar [594] vardı. Bağışladım, affettim... diyordu" [595] rivayeti.

Bu rivayet, içerik olarak bir öncekine yakın bir haberdir. Çünkü Cenab-ı Allah'ı deveye binen, izar giyen bir varlık gibi takdim etmekte­dir. Kur'an'ın "Allah'ın benzeri hiçbir şey yoktur" tarzındaki hükmüne aykırı olduğu için Allah hakkında böyle bir rivayet muhaldir. Nitekim İb­nü'l-Cevzî şu sözleriyle bu hususu teyit etmiştir:

"Bu, muhal olduğunda hiç kimsenin şüphe etmediği bir rivayettir. Onun muhal olduğunu tespit için ravilerine bakılmasına gerek bile yoktur. Çünkü farz-ı muhal güveni­lir kimseler bu haberi rivayet etmiş olsalar bile reddedilir. Zira Resûlullah'ın Allah'tan O'nun hakkında muhal olan şeylerle bahsetmesi müm­kün değildir..." [596].

c- "Dünya bir kaya üstünde, o da bir öküzün boynuzu üzerinde­dir. Öküz boynuzunu hareket ettirdiği zaman kaya kımıldar ve yer salla­nır ki buna da deprem denir" [597] rivayeti.

Bu rivayet apaçık bir uydurma ve kesin olarak da muhaldir. Çünkü bu kadar geniş dünyayı bir öküzün boynuzu üzerine koymuştur. Acaba dünyayı taşıyan bu öküzün büyüklüğü ne kadardır? İbn Kayyim bu riva­yetin uydurma olduğuna hükmettikten ve onun batıl olduğuna dair açık delillerin bulunduğu haberlere bir örnek gösterdikten sonra şöyle de­mektedir:

"Tuhaf olan, kitapların böylesi hezeyanlarla doldurulmuş ol­masıdır" [598].

d- "Dokuz melek her gün güneşe kar atmakla görevlendirilmiştir. Eğer böyle olmasaydı, güneş dokunduğu her şeyi yakardı" [599] rivayeti.

Elbânî bu rivayetle ilgili olarak şöyle demektedir:

Senedi son dere­ce zayıf olmasının yanında, ben bu rivayetin metninin uydurma olduğun­dan şüphe etmiyorum. Çünkü bu sözde risalet nurunu aksettiren bir anlam bulunmamaktadır. Bu, aksine israiliyyata daha çok benzemektedir. Ayrıca astronomide bilinen şu gerçeğe muhalif olması da onun zayıf bir rivayet olduğunu teyit etmektedir:

Güneşin yeryüzündeki nesneleri yakmamasının sebebi, dünyamızdan yaklaşık yüz elli milyon kilometre ola­rak bilinen uzaklığıdır. Talib es-Sabum İlmü'l-felek adlı kitabında bu hu­susu ifade etmiştir [600].

e- Muhal şeylerden biri de birçok rivayette yer alan bazı hayalî şahsiyetler olup:

"İvec b. Unuk vardır. Uzunluğu 3333,3 ziradır. Nuh, boğulmaktan korktuğu zaman, ona "beni kucağında taşı" dedi. Su onun topkularına ulaşmadı. Denize girdiğinde ancak beline ulaştı..." [601] rivaye­ti buna örnektir.

Hame b. Elhim ve Züreyb b. Bersemla [602] bu hususta örnek teşkil eder. Muhal şeyler taşıdığı, akıl ve realiteye de uymadığı için bu gibi riva­yetlerin uydurma olduğunda şüphe yoktur. İbn Kayyim bu rivayeti ten­kit ederek sözlerine şöyle devam etmiştir:

"Bu ve benzeri rivayetlerin peygamberler ve onların ünimetleriyle alay etmek ve onları küçük dü­şürmek isteyen ehl-i kitab zındıklarının uydurmaları olduğunda şüphe yoktur" [603].

Münker kabul edilen rivayetlerden biri de aşağıdaki örneklerde ol­duğu gibi Resûlullah'a kendisine yakışmayan ve onun yapıp söylemesi mümkün olmayan şeylerin nishet edilmesidir.

f- "Heva yılanı ciğerimi yaladı..." şeklinde başlayan beyitleri Resûlullah'ın huzurunda söylendiği" [604] rivayeti.

İbn Teymiyye, Ebu Mahzure'nin bu beyitleri Resûlullah'ın huzu­runda söylediği ve bunun üzerine duygulanan Hz. Peygamber'in hırkası­nın omuzundan düştüğü, Suffe ashabının alıp paylaştıkları ve elbiselerine yama yaptıkları tarzında meşhur olan rivayetin hadis âlimlerinin ittifakıyla yalan ve bu konudaki rivayetlerin uydurma olduğunu söylemiştir [605].

Alî el-Kârî ise bu rivayetin, yalan olduğu kesin olarak bilinen ha­berlerden olduğunu ifade etmiştir [606]. Onun bu değerlendirmesi asla şüp­he edilemeyecek bir hükümdür. Zira Resûlullah'ın böyle bir şeyi yapma­sı akla uygun değildir. Nitekim bu rivayette söz konusu edilen şeyler Hz. Peygmaber zamanında olmayıp ondan ancak asırlar sonra meydana gelen hadiselerdi. Dolayısıyla haberin böyle bir münker hususu içeriyor olması onun uydurma olduğuna hükmetmek için yeterlidir.

g- "Bir rivayete göre Hz. Âişe şöyle demiştir:

'Ya Resûlullah, Fatıma'yı öptüğünüz zaman dilini ağzına girdirdiğini görüyorum. Sanki ona bal tattırmak ister gibi bir halin var' diye sorduğumda Resûlullah şu ce­vabı verdi:

“Evet, Cebrail bana cennetten bir salkın getirdi. Onu yedikten sonra Hatice ile birlikte oldum ve böylece Fatıma'yı dünyaya getirdi. On­dan sonra, ne zaman cenneti özleyecek olsam Fatıma'yı öperim. Çünkü o bir insan hurisidir" [607]. Bu haberin başka rivayetleri de vardır.

Resûlullah'ın, dilini kızı Fatıma'nın ağzına sokması bir peygambe­rin yapması münker ve muhal olan türden olması sebebiyle kabul edile­meyecek, son derece tuhaf bir fiildir. İbnü'l-Cevzî'nin bu rivayetle ilgili olarak söylemiş olduğu şu sözler de bunu teyit etmektedir:

"... Resûlul­lah'ın dilini Fatma'nın ağzına soktuğu tarzındaki rivayete gelince bu, ke­sinlikle muhal bir şeydir. Çünkü iddialarına göre bu olayı, Âişe, Resûlul­lah kendisi ile evlendikten sonra görmüş olmalıdır. Fatıma ise o zamanlar yirmi yaşlarında idi. Yirmi yaşındaki bir kıza böyle bir şeyi ancak kocası yapabilir, babası yapamaz. Allah, nasları dinî rivayeti erdeki bu nevi çir­kinliklerle kirlenmekten korusun [608].

Bu gibi şeylerin Hz. Peygamber'e nisbet edilmesi doğru değildir. Başka rivayetlerde bazı peygamberlere nisbet edilen münker şeyleri de bu gruba ilave etmek mümkündür.


Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi
« Posted on: 27 Nisan 2024, 02:40:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi rüya tabiri,Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi mekke canlı, Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi kabe canlı yayın, Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi Üç boyutlu kuran oku Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi kuran ı kerim, Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi peygamber kıssaları,Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesi ilitam ders soruları, Hadisin münker veya muhal bir seyi içer­mesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes