> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis te Metin Tenkidi Metodları > Hadis uydurma sebepleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hadis uydurma sebepleri  (Okunma Sayısı 1937 defa)
16 Haziran 2011, 16:42:40
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 16 Haziran 2011, 16:42:40 »



B. Hadis Uydurma Sebepleri
 

a. Siyasî Fırkalar



Ali ile Muaviye arasında ihtilaf vaki olup da Ali ordusunda bölün­me meydana gelince, kendi dışındakileri tekfir eden Haricîler ortaya çık­mıştı. Bundan sonra fırkalar doğmaya ve farklı görüşler artarak yayılmaya başladı. Böylece hadis uydurma faaliyetinin en önemli sebebi siyasi ihti­laf olmuştur. Nitekim Şia ve Şiacılık Hz. Ali'nin öldürülmesinden sonra başlamıştır. Bu gruba mensup olanlar içinde İslâm'a düşman, ondan uzak olduğu halde müslüman kılığına bürünmüş olanlar bulunmaktaydı. Şiadan birçok kimse, hilafetin Hz. Ali'nin hakkı olduğunu ifade eden, onu öven, Hz. Muaviye'ye, (aralarında hüküm veren) hakemlere ve sahabeden daha başkalarına karşı hücum eden hadisler uydurdular. Ancak muhaddisler, Şiadan bazılarında bulunan bu özelliğin farkına vararak onlar­dan hadis almaktan kaçındılar. Nitekim İmam Mâlik, "Iraklıların (Şia'nın) rivayet ettiği hadisleri ehl-i kitabın naklettiği dinî ifadeler gibi değerlendirin, onların doğru veya yalan olduğuna hükmetmeyin" [73]; İmam Şafiî, "Rafizîlerden daha çok yalan söyleyen görmedim" [74] demişlerdir. Abdurrahman b. Mehdi ise, İmam Mâlik'e hitaben ey Ebu Abdullah, sizin beldenizde -Medine'de- kırk günde dört yüz hadis işittik. Basra'da ise bir günde bu kadar işitiyoruz, dedi. İmam Mâlik ona, sizdeki darphane (hadis uydurma yeri) bizde nerede? Siz gece uyduru­yor, gündüz yayıyorsunuz" diye cevap verdi [75]. Böylece İmam Mâlik, hadisin kabul ve rivayetinde Medinelilerin titiz davrandığını, Iraklıların çok hadis rivayet etmelerinin sebebinin ise, hadis uydurma faaliyeti sonucunda olduğunu açıklamıştır. Medinelilerin hadis rivayetindeki bu titizliği, diğer İslâm beldeleri arasında âlimlerin Medine'de rivayet olunan hadislere daha çok güvenmelerini temin etmiştir [76] .

Sadece Rafizîler hadis uydurmuyor, Haricîler ile Ehl-i sünnetten de hadis uyduranlar oluyordu. Abdurrahman b. Mehdi'nin İbn Lehia'dan, onun da Haricflikten ayrılarak tevbe eden bir şeyhten işittiğine göre, tevbe ettikten sonra o şöyle demiştir:

"Bu hadisler dindir; onları kimden aldığınıza dikkat ediniz. Zira biz bir şey arzu ettiğimizde hemen onunla ilgili bir hadis uydururduk" [77]. Haricîlerin büyük günah işleyeni tekfir ettikleri meşhur olmasına ve Hz. Peygamber'e yalan yere söz isnad etmenin de en büyük günahlardan bulunmasına rağmen, bu haber Haricîlerden bazılarının hadis uydurduğunu göstermektedir.

Ayrıca, Ehl-i sünnetten, hatta zühd ve takva sahiplerinden hadis uy­duranlar da bulunmaktaydı. Nitekim Yahya b. Saîd el-Kattan:

"Hayır ve zühde nisbet edilen kimselerden daha çok yalan söyleyen görmedim" [78]. Meselâ, Gulamu Halil diye bilinen Ahmed b. Muhammed el-Bâhili (ö. 275/888) dünya zevklerine sırt çevirmiş bir zahitti, sadece bakla yiyerek hayatını sürdürürdü. Öldüğü gün Bağdat sokakları dolup taşmıştı. Rivayet ettiği hadisleri nereden aldığı kendisine sorulduğu zaman, "halkın kalbini yumuşatmak için bunları biz uydurduk. Birgün düşündüm de Basra'da kendisinden hadis rivayet ettiğim Bekir b. İsa adlı kimselerin altmış kişi olduğunu tespit ettim" [79] demiştir.

İbn Hibban da şöyle demektedir:

"Fakih Ebu Bişr Ahmed b. Mu­hammed el-Mervezî (ö. 323/934), zamanında sünneti muhaliflerine karşı en çok müdafaa eden bir zat olarak bilinmektedir; bununla beraber hadis uydurmaktan çekinmemiştir. Kazvin şehrinin faziletiyle ilgili kırk civarın­da hadis uydurmuş ve bunu sevap kazanmak amacıyla yaptığını söylemiş­tir." [80]

Zamanında sünneti muhaliflerine karşı en çok müdafaa edenin du­rumu bu olunca, böyle olmayanların halini düşünün! Gerçek şu ki itikadî ve amelî fırkalardan dinî konularda katı veya gevşek davranan hiçbiri, ha­dis uydurmaktan ve Resûlullah'a (s.a.) yalan yere söz isnad etmekten kurtulamamıştır. Şia'dan olanlar, Ali'yi övmek, onu insanlar nezdinde yüceltmek, Muaviye, Amr b. el-As ve diğerlerini yermek amacıyla hadis uydurmuştur. Ehl-i sünnetin bazı cahilleri üstünlüğü yalanda arayarak Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Muaviye'yi övüp batılla mücadele etmek için Resûlullah adına yalan söylemişlerdir. Bunların hepsi İslâm'a büyük bir hıyanette bulunmuşlar ve her iki tarafa da kötülük yapmışlardır.

Şia'nın uydurduğu hadislerden biri vasiyyet hadisidir. Büreyde'den nakledildiğine göre Resûlullah (s.a.) şöyle demiştir:

 "Her peygam­berin bir vasisi vardır; Ali de benim vasim ve varisimdir" [81], "Ben ve Ali nurdan yaratıldık. Allah Âdem'i yaratmadan iki bin yıl önce biz arşın sa­ğında idik" [82].

Şia'nın akıl dışı ve asılsız iddialarından biri de Kunfuz'un Fatıma'nın evine gönderildiği ve Ömer'in Fatıma'ya bir kamçıyla vurduğu, kam­çının Fatıma'nın pazusunda pazubend gibi dolandığı ve onu kapıyla duvar arasına sıkıştırdığı, Fatıma'nın "Ey babacığım!" diye feryat ettiği, Ali'nin boynuna da çekilmesi için bir ip taktığı, Fatıma'nın onun arkasından bağırdığı ve oğulları Hasan ve Hüseyin'in de ağladıkları... [83] tarzındaki riva­yettir.

"Resulullah (s.a.) Ali'nin elinden kalemi alıp Muaviye'ye verdi" [84] ve "Allah katında emin kabul edilenler ben, Cibril ve Muaviye olmak üzere üçtür dedi" [85] şeklindeki haberler de Ehl-i sünnete mensup bazı cahillerin uydurdukları rivayetlerden biridir. [86]


[73] İbn Teymiyye, el-Münteka, s. 88.

[74] Hatîb, el-Kifaye, s. 202; Sibaî, es-Sünnetil ve mekânetüha, s. 79.

[75] İbn Teymiyye, el-Münteka, s. 88.

[76] Ekrem Ziya Ömerî, Buhûs fi târihi's-süttneti'l-müşerrefe, s. 26.

[77] Hatîb, el-Kifaye, s. 158; İbnü'l-Cevzî, el-Mevzuât, I, 38-39; İbn Hacer. Lisânü'l-Mizan, I, 10-11.

[78] Müslim, Mukaddime, I, 17-18; İbnü'l-Cevzî, a.e., I, 41.

[79] İbnü'l-Cevzi, a.e., I, 40.

[80] İbn Hibban, el-Mecruhîn, I, 161; İbnü'l-Cevzî, a.e., I, 41.

[81] İbnü'l-Cevzî, el-Mevzuat, I, 376.

[82] İbnü'l-Cevzî, a.e., I, 340.

[83] İbn Ebu'l-Hadid, Şerhu Nehci'l-belâga. I, 158-159.

[84] Şevkâni, el-Fevâidü'l-mecmua, s. 403.

[85] İbnü'l-Cevzi, a.e., II, 17.

[86] Misfir B. Gurmullah Ed-Dümeyni, Hadiste Metin Tenkidi Metodları, Kitabevi Yayınları, İstanbul 1997: 31-34.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hadis uydurma sebepleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:45:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hadis uydurma sebepleri rüya tabiri,Hadis uydurma sebepleri mekke canlı, Hadis uydurma sebepleri kabe canlı yayın, Hadis uydurma sebepleri Üç boyutlu kuran oku Hadis uydurma sebepleri kuran ı kerim, Hadis uydurma sebepleri peygamber kıssaları,Hadis uydurma sebepleri ilitam ders soruları, Hadis uydurma sebepleri önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes