> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis Müdafaası > Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler  (Okunma Sayısı 1263 defa)
26 Ekim 2010, 00:43:03
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 26 Ekim 2010, 00:43:03 »



D-Kelamcıların Tefsirlerinden Örnekler

EBÛ MUHAMMED:Kur'an'ı en acaib bir şekilde tefsir ettiler.Maksadları da mezheblerini destekle-mek.te'vüleri kendi fırkalarına hamlettnektir.

Onlardan bir fırka,"Onun kürsüsü,gökleri ve yeri kaplamıştır. (2.el-Bakara:255)âyeti hakkında yani "ilmi" kaplamıştır.demiş ve iddialanm isbat için duyulmamış bir delil getirmiştir ki o da şairin şu sözü­dür:

"Velâ Yukersiu ılmallâhi mahlûku"

Sanki bu şiirin manası onlara göre "İnsan.Al-lah'ın ilmini bilemez"demektir.

el-Kursiyyu,hemzesizdir.Yukersiu fiili ise hem-zelidir.

Onlar Allah'ın kürsüsü veya şeriri olduğunu söylemekten ürkerek, Arş'in şerir veya kürsüden baş­ka birşey olduğunu söylemişlerdir.Halbuki araplar arş denilince ancak şeriri (taht'ı),yüksek çatıları ve kuyuların yerden yükselen kısımlarını anlarlar.Nite­kim Allah:MEbeveynini arş üzerine çıkardı." (12,Yûsuf: 100)buyurmaktadır ki.taht üzerine çıkardı demektir.

Umeyye b. ebi's-Salt da (serir taht ile ilgili ola­rak) şöyle demektedir:

Allahı ululayınız,O ululanmağa lâyıktır.

Rabbimiz gökte yüce oldu,

İnsanları aşan en büyük binada.

Ve göğün üzerine bir şerir (taht) kurdu.

(Bu taht öyle Juzundur ki göz ona yetişemez.

O tahtın altında sen,melekleri boyun eğmiş ola­rak görürsün.

Onlardan diğer bir fırka"Kadın gerçekten ona niyetlenmiş ve o da kadına niyetlenmişti." (12,Yûsuf:24) âyetinde, kadının fuhşa niyet ettiğini,

onun E Yusuf un) da kadından kaçmağa veya ona vur-rnağa niyet ettiğini söylemiştir.Nitekim Allah "Eğer Yûsuf,Rabbinin burhanını (ilâhî ihtanjgönnemiş olsaydı,olacak olan olurdu." (12.Yûsuf:24)buyur-rrmştur.Demek ki Yûsuf kaçmak veya kadına vur­mak istemiş ve ,Rabbinin burhanını gördüğü vakit kadının yanında kalmıştı."demişlerdir.

Senin, iki niyetin farklı olduğunu ve sen birine ihanet etmeği kasdederken, o kimsenin sana ikrama niyet edebileceğini kasdederek "fulana niyetlendim.o da niyetlendi" demen caiz değildir.Bu söz ancak iki niyyet aynı olduğu zaman caiz olur.

Diğer bir firka  "Âdem, Rabbine âsi oldu da (yolunu) şaşırdı." (20,Tâ,hâ:121) âyetinde Âdem'in ağacın meyvesinden yediği için hastalığa mübtelâ olduğunu söylemiştir.Bu kimseler,sütteri kesilen deve yavrusu,midesi bozulacak kadar süt iç­tiği zaman Arab'ın "ğaviye'l-fasüu,yağvâ,gâvan"de-mesindeki manayı kasdettiler.Halbuki âyetteki (şaştı manasına gelen) ğavâ,"ğavâ-yağvi,ğayyen"fiilidir.On-lann dediği ise.midesi bozulmak manasına gelen "ğa-viye-yağvâ-ğavan"fiilidir. Bir başka fırka da

Yemin olsun ki cin ve insanlardan birçoğunu Ce­hennem için yarattık)  ( 57.el-A'raf: 179) yani onları

cehenneme atük,âyetindeki zatına )

insanların (onu savurdu)sözündeki fiil­le aym olduğunu kabul etmişlerdir. fiilinin,  fiilinden olması mümkün

"Zu'n-Nûn'u hatırla.Hanİ öfkelenerek gitmiş­ti de.kendisine hiçbir zaman güç yetiremiyeceği-mizi sanmıştı." (21.el-Enbiya:87) âyeti hakkında da Zu'n-Nûn'un -Allah'ın Peygamberlere verdiği ismet sıfatı dolayısıyla"Rabbine kızmış olduğumTsöyle-mekten ürkerek onun, kavmine öfkelenerek çıkıp git­tiğini söylemişlerdir.

Böyle demekle onlar.kavmi iman ettiği zaman Zu'n-Nûn'un öfkelenerek çıktığını söylemiş olmakta ve (âyete) verilmesini çirkin buldukları manaya ben­zer bir mana vermiş olmaktadırlar .Çünkü kavmi iman ettiği zaman,Allah1 in bir Peygamberinin onlara öfkelenmesi nasıl caiz olabilir?Halbuki o.zaten kav­minin iman etmesi

(lVadîn:Genîş bir astar veya iç elbiscsi.Deri sırımların­dan veya kıldan dokunur.Sadece deriden de yapılır.

lunmuştur.Eğer bir Peygamber yüzbin veya daha faz­la sayıda insanın iman etmesine öfkelenecek olur sa,bu takdirde onunla bir Allah düşmanı arasında ne fark kalır?Binaenaleyh o,ne kavmine ne de Rabbine öfkelenerek çıkıp gitmemİştir.Bu husus benim te'li-fim olan "Muşkilu1l-Kur'an"adlı kitabımda açıklan mıştır.[325]

Maksadım bu kitapta.bu gibi hataları anlatmak değildir.Benim gayem, (Kelamcıların ve re'y ehlinin) Allah'ın kitabını keyiflerine göre manalandırmak ve kendi fırkalarını destekleyecek şekilde tevilde bulun­mak sur etiyle, Allah'a karşı gösterdikleri cüretkârlık­larını ve cahilliklerini ortaya koymaktır.

Kezâ"AlIah İbrahim'i (AS) halîl (=dost) edin­miştir." (4.en-Nisâ:425) âyetinde dost manasına ge­len "HaliT'i "rahmetine muhtaç" manasına aldılar.Al-lah'a.insanlardan birini halîl(=dost) kılmış olmaktan korkarak halU'in,fakirlik manasına gelen "el-halle-tu'"dan geldiğini söylediler ve sözlerine delil olarak da Zuheyr'in[326] şu beytini ileri sürdüler:....

"Eğer ona isteme günü bir halil(=fakir) gelirse. Der ki:Malım ne ğâibdir ne de memnû(yasak)"

Şimdi, (mesele onların dediği gibi olursa,bu tak-dirdejîbrahîm (A.S)için bu âyette ne gibi bir fazilet mevzubahs olabilir?

Onlar bütün insanların Allah'a muhtaç olduğu­nu bilmiyorlar mı?İbrâhim'e "halîlullah" denme­si,, "Musa kelîmullah'tır" veya "îsâ rûhullahtır" de­mekten farksız değiîmidir?

"Bir de Yahudiler'-Allah'ın eli bağlıdır (cö-merd değildir)dediler."(5.el-Mâide:64) âyetindeki "er.arapların "...bende fulanın eli (yani nimeti ve iyiliği )vardır. "dediği gibi,burada da nimet manası-nadır,dediler.Bu âyetteki "el" in nimet manasına ol­ması mümkün değildir, çünkü Allah (âyetin devamın­da), onların dediklerinin aksine.cevab olarak "onla­rın (Yahudilerin) elleri bağlıdır, buyurmuş ve sonra da "Doğrusu Allah'ın elleri açıktır."demişür.(Bu son iki âyette) Allah'ın "..onların nimetleri bağlıdır.Doğ-rusu Allah'ın iki nimeti de açıktır."gibi bir mana kas-detmiş olması caiz değildir.Çünkü nimetler bağlan­maz (cimrileşmez). Zira bilinen bir husustur ki iyilik­ten kinaye olarak "el" kullanılır, fakat "iki el" kullanıl-maz.Ancak birbirinden farklı iki iyilik kasdolunursa o takdirde "benim onda iki el'im (=iyiliğim) vardir"deni-lebilir.

Allah'ın nimetleri ise sayılamayacak kadar çok­tur. [327]



[325] Te'vîlu MuşkiüIl-Kurıan:4O2.

[326] Zuheyr b.ebî Sulmâ.Herem b.Sinan el-Merrî'yi öven kasidesinin (metinde geçen kaside)matlaı şöyledir:"Oyle bir diyarda dur ki eskilik onu silmemiş olsun.bilakis onu esinti­ler ve sürekli yağmular değiştirmiş olsun"

[327] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 146-150.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler
« Posted on: 19 Nisan 2024, 12:16:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler rüya tabiri,Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler mekke canlı, Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler kabe canlı yayın, Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler Üç boyutlu kuran oku Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler kuran ı kerim, Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler peygamber kıssaları,Kelamcıları Tefsirlerinde Örnekler ilitam ders soruları, Kelamcıları Tefsirlerinde Örneklerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes