๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hadis Müdafaası => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 25 Ekim 2010, 23:45:59



Konu Başlığı: İcma nın İptal Ettiği Hadis
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 25 Ekim 2010, 23:45:59
6-İcmâ nın İptal Ettiği Hadis

İddia:ez-Zuhrfden,o Urve'den,o da Âişe'den (R.A):Kadmm biri insanlardan emanet olarak mü­cevher ve süs eşyası alır.sonra da onları satardı.Bu husus Rasulullaha haber verildi.O da.kadının eli­nin kesilmesini emretti.[416]diye rivayet ettiniz.

Halbuki insanlar[417]kendisine emanet edilen kimse olduğu için.emanet alanın elinin kesümiyeceği üzerinde icma etmişlerdir.

Cevap:Biz deriz ki bu hadis.şüphesiz sahihtir.Şu kadar var ki bir hükmü gerektirmez. Çünkü hadiste "Rasulullah kadınn elini kes(tir)di" denmemiş, sadece "...kadının elinin kesilmesini emretti"denil rniştir.Rasû-lullahın emredip de,emrettiği şeyi yapmaması bazan câizdir.İmamlar (devlet başkanları) da bazan.cezânm tatbik edilmesini istediğinden değil de tahzir ve korkut­ma için böyle emirler verebilir.

Bunun benzeri,el-Hasen'in,Semura b.Cun-dub'dan (R.A) rivayet ettiği hadistir ki,Rasûlullah (S.A.V) şöyle demiştir:"Kim kölesini öldürürse.biz de onu öldürürüz.Kim kölesinin bir uzvunu keserse biz de onunkini keseriz.[418]

Ulemânın hepsi de,bir kişinin kölesine karşılık öl­dürülmeyeceği[419] ve kölesini öldürdüğü için ona kısas tatbik edilmeyeceği görüşündedirler. Onlar ancak.baş-kasının kölesini öldürenin durumu hakında ihtilaf et­mişlerdir. [420]

Rasulullah (S.A.V) köle sahiplerini,kölelerini öl­dürmekten veya uzuvlarını kesip onlara işkence etmek­ten sakındırıp korkutmak istemiştir .Yoksa o cezayı ger­çekten tatbik etmeyi kasdetmemiştir.

Bir hüküm ifade edilebilmesi için hadiste;"..köle­sine karşılık adamı öldürdü veya kölesine karşılık ona kısas tatbik etti" denilmesi gerekir.Fakat Rasûlullahın (S.A.V)."11...kim şunu yaparsa.biz de ona şunu yapa-rız"demesi,şüphesiz bu, bir tahzîr ve korkutmadır.

Kezâ'Kim içki içerse ona sopa vurun.Tekrar içerse yine sopa vurun.Tekrar içerse yine sopa vurun.Eğer tekrar içerse.onu öldürün"[421] hadisi de böyledir ve sadece içki içeni, tekrar o işi işlemesin diye korkutmaktan ibarettir.

Nitekim, dördüncü defa içki içtiğinde adam ken­disine getirilince Rasûlullahın onu öldürmeyerek, sa­dece sopa vurdurması [422] da bunu gösterir.

Ebû Hurayra'nın Rasûlulahtan rivayet ettiği "Al­lah kime sevap vermeyi vâdetmişse.Allah o kimse­ye muamelesinde muhayyerdir (dilerse affeder.di-leise azab eder) [423]  hadisine binaen ,biz (Hadislerde geçen) bütün tehdîd ifadeleri hakkında,deriz ki:Bu tehdidlerin yerine getirilmesi de caizdir.getirilmemesi de!... [424]

 
7-Akli Delillerin Ve Düşüncenin  Reddettiğini Söyledikleri  Hadis

İddia: Siz ez-Zuhrî'den,o Ebû Seleme'den.o da Ebû Hurayra'dan ,o da Rasûlullahtan.onun (S.A.V) "Ben şüphe etmeğe babam (dedem)İbra-him'den (A.S) daha Iayığım. [425]  Allah Lût'a (A.S) rahmet etsin,bulabilseydi "rükn-ü şedîd" e (kuvvet­li bir dayanağa) sığınacaktı. [426] Eğer Yusuf un (A.S) çağırıldığı şeye davet edilseydim kabul eder­dim. [427] "dediğini rivayet ettiniz.Bu ise İbrahim'e (A.S),Lût'a (A.S) ve kendi şahsına hakaret etmek de­mektir

Cevap:Biz deriz ki-Allahın lütfü sayesinde-bu hadiste.onların dediği şeylerin hiçbiri mevcud değil­dir.

Rasûlullahın "Ben şüphe etmeğe babam İbra­him'den (A.S) daha layığım" demesine gelince.bu "Bir vakit İbrahim şöyle demişti:"-Ey Rabbim,ölüleri nasıl diriltirsin?bana göster."Allah" Ölüyü dirilttiğime inanmadın mı?"buyurdu.İbrahim:"Evet inan­dım, fakat kalbim tam yatışsın diye sordum"dedi"

(2.el-Bakara:260) âyeti nazil olurica.bu âyeti duyan bazı kimselerin,"İbrahim (A.S) şüpheye düştü,fakat bizim Peygamberimiz şüpheye düşmedi"demeleri üze­rine söylemiştir.

Rasûlullah da tevazuundan ve İbrahim'i (A.S) kendinden üstün tutarak "Ben şüphe etmeğe,babam İbrahim'den daha layığım"demiştir.Yani bu sözüyle "Biz ondan daha aşağı derecede olduğumuz halde şüpheye düşmedik,o nasıl şüphe eder?"demek iste­miştir.

İbrahim'in (A.S)"...fakat kalbim tam yatışsın di­ye.." demesinin manası ise,yani "..(ölünün diriltilmesi-nijyakînen görüp mutmain olmam için.."demektir.Ya-kin de iki türlüdür.Bunlardan biri.işitme sûretiyle,di-ğeri de görmek suretiyle elde edilen yakindir. Görme yoluyla olan yakîn,bu iki yakînin en kuvvetli olam-dır.Bu sebepten Rasûlullah,Musa'nın (A.S) kavminin buzağıya tapmalarından bahsedilince "Haber verilen şey.gözle görülen gibi olmaz.[428] demiştir.

EBÛ MUHAMMED: (Rasûlullahın bu sözünün manası şudur:) Allah (C.C) Musa'ya (A.S) kavminin buzağıya taptığını haber verdiği zaman, Mûsâ elindeki levhaları atmadı.Fakat.bİzzat gözüyle onların buzağı­ya taptıklarını görünce,kızıp öfkelendi,levhaları attı ve levhalar parçalanıp dağıldı.

Keza mü'minler.Kıyamet.Ba's (dirilme) ,Cen-net,Cehennem.,bütün bunların hepsinin hak olduğu­na yakinen inanırlar. Kıyamet günü ise-Kıyameti gö­rüp müşahade ettiklerinde- onların yakînleri daha kuvvetli olacaktır.

îşte İbrahim (A.S) de iki çeşit yakînin en kuvvet­lisi olan görme suretiyle, kalbinin itminana kavuş msini arzu etmiştir.

Rasûlullahın (S.A.V) "AUah Lût'a (A.S) rahmet et-sin,bulabilseydi bir rükn-ü şedîd'e (kuvvetli bir daya­nağa) sığınacaktı" sözüne gelince:Burada Rasûlul-lah,Lût'un (A.S) kavmine söylediği "Keşke size karşı bir kuvvetim olsa, yahut kuvvetli bir dayanağa (sağlam bir topluluğa) dayansam (sığınsam) " (ll.Hûd: 80) sözünü kasdetmekte, göğsünün daraldı-ğı,kavminin yaptığı kötülüğe karşı sabrmin taştığı o zamanda,Lût'un (A.S) yanlışlık yaptığını kastetmekte-dir.Halbuki Lût (A.S) bu sözü söylediği anda.en kuv­vetli rükn (=dayanak) olan Allaha sığınmakta.ona da­yanmaktaydı.

(Hadis imamları),"Allah,Lût'tan sonra gönderdi­ği bütün Peygamberleri,kendi kavmi içersinden kendi­sine yardımcı olan ve koruyan bir gurupla birlikte gön­dermiştir." demişlerdir.

Rasûlullahm( S.A.V) 'Yusuf un çağrıldığı şeye çağnlsaydım,elbette (hemen) icabet ederdim" sözüne gelince:Yâni Yusuf (A.S),uzun bir sıkıntı çektikten sonra hapisten çıkması istendiğinde,gelen elçiye "Efendine dön ve ellerini kesen kadınların hali nedir? diye sor" demiş ve o anda (hemen) hapisten çıkmamış-tır.Allah (bu ayette)Yûsuf un sabır ve teennisini gös­termektedir.

Rasûlullah, "Onun yerinde ben olsam ve hapis­ten çıkmam istenseydi,hiç durmaz hemen çıkardım." demiştir.Bu sözü de,onun tevâzuundandır.Rasûlul-lah.Yusuf un yerinde olsaydı ve hemen hapisten çık­saydı ,veya Yusuf (A.S) elçi ile beraber hapisten çık­saydı, bu hareket onlar için bir noksanlık veya günah teşkil etmezdi. Yusuf (A.S) hemen hapisten aceleyle çıkmamakla.Allahtan gelen meşakkatlan ağır kabul etmediğini,fakat kendisinin sabır sahibi ve meşakkat­lerin sevabını Allahtan bekleyen biri olduğunu ve bu­nun için hemen aceleyle hapisten çıkmadığını ifade et­mek istemiştir. [429]

 
8-Görülen Realitenin Yalanladığını Söyledikleri Hadis    

İddia:Ebû Saîdi'l-Hudri, Câbir b.Abdillah ve Enes b.Mâlik 'ten (RA) Rasûlullahın (SAV) yüzüncü seneden bahsederek "Muhakkak ki o gün yeryüzün-de.nefes alan hiçbir insan kalmayacak" [430]dediği­ni rivayet ettiniz.Bu ise bâtıldır.Gören gözlere aşikar­dır ki biz üçyüzüncü seneye girdiğimiz halde[431]in­sanlar (ölmek şöyle dursun)eskisinden daha çoktur­lar.

Cevap:Biz deriz ki,bu ya unuttukları veya Rasûlullah bunu alçak sesle söylediği ve onlar da bu­nu duymadığı için.râvilerin bir kelimeyi düşürdüğü bir hadistir.

Bize kalırsa-hattâ böyle olduğundan şüphemiz de yok-Rasûlullah 'Yeryüzünde o gün( o zaman) siz­den hayatta kimse kalmayacak" demiştir. Yani burada,bu sözün söylendiği yerde hazır bulunanları veya Ashabın hepsini kasdetmiştir.Râvi de " "..sizden" keli­mesini düşürmüştür.

Bujbnu Mes'ud'un (R.A) "Cin gecesi" hakkında söylediği "O gece ben hariç,bizden kimse bulunmadı" sözüne benzer.Râvi,burada da "ben hariç"sözünü düşürmüştür.

Benim söylediklerimi doğrulayan diğer bir husus şudunEbû Kudeyne, Mutarriften,o da el-Minhâl b. Amr'dan rivayet etti ki:Hz.Ali (R.A) İbnu Mes'ud'a:

"Sen insanlara fetva mı veriyorsun?" dedi.O da "Evet , ve onlara,sonradan gelenlerin (âkibetleri-ninjtehlikeli olduğunu bildiriyorum. "dedi.Ali:"Bana söyler misin,sen bunu Rasûlullahtan işittin mi?de-di.İbnu Mes'ud:"RasûluUahı "Yüzüncü sene geldi­ğinde, yeryüzünde göz açıp kapayan birtek kimse   kalmaz " derken İş!ttim"dedl.

Ali (R.A) "Çukura isabet edemedin (hata et-tin)!Rasûlullah bunu sadece.o gün orada bulunanlar için söyledi.Recâ"[432] da yüz senesinden sonra olma­yacak mıdır? [433]  dedi.

Buna benzeyen ve içinde hatâ vuku bulan diğer bir hadis de.Muhammed b. Hâlid b. Hidaş'ın bana tah-dis etüği hadistir.(Muhammed b. Halid şöyle) dedi:Ba-na,babam,Hammâd b.Zeyd'den,o Eyyûb'dan,o da el-Hasen'den,o da Sahr b. Kudâmetu'l-Ukaylî'den (RA) haber verdi. (Sahr):"RasûluIIah,"Yüz senesinden sonra doğanların Allah nazarında bir kıymeti (ehemmiyeti) yoktur" buyurdu'demiştir.

Eyyûb dedi ki;Sahr b.Kudâme (RA) ile karşılaş­tım ve ona bu hadisi sordum. "Bu hadisi bilmiyo­rum, "dedi.

EBU MUHAMMED:İşte içinde hata bulunan ve rivayetlerin birbirini tutmadığı hadis budur. [434]



[416] HÂN: 2/ İSİ ; 5 /4O9; 6 / 162

[417] Halbuki İnsanlar emanet alanın elinin kesilmeye­ceğinde icma ettiler" sözündeki "insanlar" dan kasdedilenin" cumhûr(çoğunluk) ulemâ" olduğu açıktır.Aksi takdirde İmâm

Ahmed.Işhâk .Zufer ve Zahiriler emaneti inkâr edenin elinin kesileceğine kail olmuşlardir.İbn-i Hazm da onları destekle­miştir.

Cumhur'un (çoğunluk) delili,emaneti inkâr edene hır­sız denilmesinin doğru olmadığıdır .Mamafih İnkarın,,hırsız­lık kelimesinin şümulüne dahil olduğu varid olmuştur.Çünkü o (emanet alan) ve hırsız .her ikisinden de korunmak müm­kün değildir.Zorla alan veya kapıp kaçan ise böyle değildir.îb-nu'1-Kayyım da böyle söylemektedir.

Cumhur ise.Sahîhayn ve gayrısında.kaduıın hırsızlığı­nın sarahatle zikredildiği ve Hâkim ve diğerlerinin rivayetin­de de .kadının mücevher çaldiğı.bu sebeple elinin kesildiği va­rid olmuştur .diyerek buna cevab vermişlerdir.İnkârın zikre­dilmesi, sadece kadının halini tarifetmek ve bu vasıf ile meş­hur olduğunu bildirmek içindİr.Ve elinin kesilmesi de hırsız­lıktan dolayıdır.

Buna,"Rasûlullah (S.A.V) bu inkân,hırsızlık menzilesi­ne indirdi (ve bu yüzden kadının elini kestirdi) diye cevab ver­mek mümkündür.O zaman bu,"Emaneti inkâr edene .hırsız denilmesi doğrudur" diyenlere delil   teşkil eder.

Aşikârdır ki,hadi sinin zahlri.kadının elinin emaneti inkâr sebebiyle kesilmesidir.

Bu kadının bazı rivayetlerde hırsızlıkla nitelendirilme­sine münafi değildir.Çünkü emaneti inkâr edene hırsız den­mesi doğrudur.Doğru olan da emaneti inkâr edenin elinin ke­silmesidir .Ve bu durum elin kesilebİlmesi için çalınan şeyin koruma altında olmasını şart koşan delilleri tahsis edip sınır-lamaktadır.Bunun gerekçesi de şudur: Emanet almak,insan-lar arasmda zarurî bir ihtiyaçtır .Eğer emanet veren.emanet alanın emaneti inkâr edince elinin kesilmeyeceğini bilir-se.bu,emanet verme kapısının kapanmasına varır .Bu ise meş­ru olanın tersidir.

Neylu'l-evtâr (7/ 44- 45) dan hulâsa olarak,( Dımeşk nüshasından).

[418] HAN: 5 / 11, 12, 18, 19.

[419] EBÛ DÂVUD:38/7, MUVATTA: 43 / 3,krş. HAN:5/19.

[420] TIR: 14/ 18 (4/ 26).   

[421] HAN: 2/ 136,166,191,211,214; 4 / 93.9S.

[422] BUH: 86 / 4, krş.HAN: 1/ 125,130.

[423] Krş.HAN: 5/ 325..

[424] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 181-184.

[425] BUH: 60/ 11.

[426] BUH: 60 / 11.19.HAN: 2 / 326,332,350.

[427] BUH: 60/ 11.

[428] HAN: 1/ 215.271.

[429] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 184-186.

[430] HAN:3 /322,34S,384.

[431] Bu kitabın Fransızca mütercimi.burada .eserin ( 256- 270 / 869-883) yıllan arasında yazıldığını hatırlatmakta­dır. (M)

[432] Vâsıtiyye nüshasında bu kelime " er-Recâ" şeklin-dedir.Mânası da "İslâmın yayılması ve İslâmî fetihlerin ta­mamlanması yüz senesinden sonra değil midir?" seklinde ol­sa gerektir.

Hidiviyye kütüphanesinde mevcud nüshada İse "Dec-cal veya bolluk (=er-Rahâ)l( (yüz senesinden sonra değil mi?) şeklindedir.Bu nüshaya göre şek râvidendir.Bu takdirde mânâ:"Deccal'ın çıkması veya refah ve bolluğun vuku bulma­sı -ki bu ikisini Rasûlullah (S.A.V) haber vermiştir-yüz sene­sinden sonra değil mi?"şeklinde olur.Yani,sen. nasıl olur da bütün insanların inkırazını (yok obuasını) icabettiren bu ha­disi duyduğunu iddia edersin? demek olur.Vallâhu a'lem-Mu-sahhih-

[433] Krş.HAN: 1/ 93,er-Rahâ için: HAN: 1/ 140. krş: HAN: 2/88,121,131,

[434] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 187-188.




Konu Başlığı: Ynt: İcma nın İptal Ettiği Hadis
Gönderen: Ayşegül Yıldırım koü üzerinde 08 Aralık 2018, 01:13:07
”İlim ibadetten efdaldir, dinin namazıdır (nizam üzere yürütendir).” (Hz. Muhammed)


Konu Başlığı: Ynt: İcma nın İptal Ettiği Hadis
Gönderen: Sevgi. üzerinde 08 Aralık 2018, 08:01:47
Aleyküm selam hadisleri doğru öğrenelim ona göre yaşayalım inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: İcma nın İptal Ettiği Hadis
Gönderen: Mehmed. üzerinde 08 Aralık 2018, 12:52:10
Ve aleykümüsselam Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun