> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis Müdafaası > Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis  (Okunma Sayısı 1169 defa)
24 Ekim 2010, 19:48:49
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 24 Ekim 2010, 19:48:49 »



9-Düşüncenin Ve Aklî Delillerin  Reddettiğini Söyledikleri  Hadis

İddia:Abdulaziz b.el-Muhtâr el-Ansârî'den,o da Abdullah ed-Dânâc'dan[435] rivayet ettiniz ki (ed-Dânac şöyle) dedi:Ebû Seleme b.Abdirrahman'ı ( 22-94) [436] Basra mescidinde gördüm. el-Hasen (ul-Basrî) (22-110) [437] geldi, onun yanına oturdu.ve ona Ebû Hurayra'dan.RasüluUah'm (S.A.V) "Güneş ve Ay.kıyamet günü dürülüp sarılarak ateşe atılmış iki Öküzdürler[438]  dediğini rivayet etti [439]

el-Hasen :Güneş ve ay'ın günahı ne?" dedi.

Ebû Seleme: "Ben sana Rasûlûllahtan hadis riva­yet ediyorum...!dedi ve sustu.

(Dediler ki:) el-Hasen "Güneş ve ay'ın günahı ne-dir?"demekte haklı ve doğrudur.Ve el-Hasen 'in bu sö-zü,Ebû Seleme'yi veya Ebû Hurayra'yı reddetmekte­dir.

EBÛ MUHAMEMD:Biz deriz ki:Güneş ve ay.ate-şe sokulduklannda onunla azâb edilmiş olmazki "bu ikisinin günahı nedir?"denilsin.Bilakis ikisi de ateşte yaratılmışlardır ve böylece yine ateşe döndürülmüş ol­maktadırlar.

Rasulullah.Allahın kızgın ateşi (olan güneş Jbattığı zaman: "Eğer Allahın emrinden,onu (güne-şi)meneden birşey olmasaydı,yeryüzünde ne varsa hepsini helak ederdi"buyurmuştur.[440]

Yine, "Güneş gökte bir kasme (=derece) [441]yükselince,mutlaka ona Cehennem kapılarından bir kapı açılır.Tepeye dikildiği vakitte ise kapıların hepsi açılır." buyurmuştur.

Bu hadis de sana gösterir ki,güneşin sıcaklığı Cehennemin galeyana gelmesindendir.Bu sebeple Raslûllah (S.A.V) "(öğle) namazını serinlikte kıhnız.Çünkü sıcaklığın şiddeti Cehennemin galeya­na gelmesindendir[442]buyurmuştur.

Ateşten olan birşey tekrar ateşe döndürüldüğü zaman "Ona azab olunmuştur."denemez...

Ateş,devamlı dönen itaatkâr yörünge (ve geze-gen)ler,dopdolu deniz ve benzerleri gibi.belli bir iş gören varlıkların meydana getirdikleri etkilerden do­layı ne azab vaki olur ne de sevab.Bunun misali tıpkı Cenâb-ı Hakkın " ...artık o ateşten sakının ki, onun yakıtı insanlarla taşlardır." 2, el-Bakara :24 ayeti­ni duyan bir adamın 'Taşlatın günahı ne?" demesine benzer. [443]

 
10-Mütenakız  Olduğunu Söyledikleri İki Hadis

İddia:Rasûlullahm "Ne sirayet vardır ne de uğrsuzluk [444] dediğini, bunun üzerine kendisi­ne "Nukbe [445]devenin dudağında belirir, bu yüz­den de bütün sürü uyuza yakalanır." denildiği­ni,onun da (S.A.V):"Peki İlk deveye hastalığı sirayet ettiren nedir? dediğini veya bu manada birşey söyle­diğini rivayet ettiniz. [446]

Sonra da bunun aksine olarak" Hastalıklı olan sakın sıhhatlilerin yanına sokulmasın. [447] Cüz-zamlıdan.arslandan kaçar gibi kaçın.. [448]ve Cüz-zamlı bir adam.müslüman olmak için biat etmeğe Rasulullaha geldi.Bunun üzerine Rasûlullah ona kendisinin biatini kabul ettiğini bildirdi ve geri dönmesini emretti .kendisiyle görüşmesine izin vermedi." ve "Uğursuzluk; kadında,evde ve (binek) hayvanında olur"[449]hadislerini rivayet ettiniz.

Bunların hepsi de birbirine aykırı olup,birbirine benzememektedir.

Cevap:Biz deriz ki: Bu hadislerde herhangi bir ihtilaf (aykırılık)yoktur.O hadislerin herbirinin kendi­sine has yeri ve zamanı vardır. Herbirisi kendi yerine konulduğu zaman ihtilaf ortadan kalkar.

Sirayet iki çeşittir:

Birincisi:Cüzzamın sirayeti (bulaşması)dır.Zira cüzzamlı kimsenin kötü kokusu fazlalaşır.öyle ki.onunla uzun bir müdet oturan veya birlikte yemek yiyen kimse de hastalığa yakalanır...

Cüzzamlı kimsenin karısı da böyledir.kocası ile birlikte tek örtü altında yatar ve böylece pislik ona da bulaşır ve muhtemelen o da cüzzama yakalanır.

Bunun gibi çccuklan da çoğu zaman babalarına çekerler.

Kendisinde akciğer veremi,verem ve uyuz hasta­lığı bulunan kimse de böyledir.Doktorlar verem ve cüzzam hastaları ile beraber oturulmamasını emre-derler.Fakat bununla .sirayeti kasdetmezler.Onlar bununla sadece kötü kokuyu kasdederler.Zira bu ko-ku,uzun müddet koklayan kimseyi hasta edebilir.

Halbuki uğur veya uğursuzluk inancından en uzak olan kimseler doktorlardır.

Devede olan nukbe yani yaş (irinli) uyuz da böy-ledir. D eve, hemcinsleriyle ihtilât eder ve yarasını diğer develere sürter, onların ağılına vanr ve yarasından akan irin ile uyuzu oraya bulaştırır.Hayvanın pa-lan'mın sürtmesinden meydana gelen yara da buna benzer bir şekilde bulaşır.

İşte Rasûlullahın Hastalıklı olan.sağlam ola­nın yanına sokulmasın, "derken kasdetmiş olduğu mana da budur.Hasta olanın sağlam ile karışmasını ve ona-uyuzdaki gibi pislik ve kaşıntısını bulaştırma­sını hoş karşılamamışür.

Bazıları .bununla Rasûlullahın, deveye musallat

olan şeyin, (Allah'tan değil) hastalıklı birinden olduğu-t na inanıp da günaha girmemesini kasdettiğini zannetmişlerdir.

Bana kalırsa hadisi bu şekilde açıklamak mümkün değildir. Çünkü biz,benim anlatülanmın doğru ol­duğunu gözlerimizle görmekteyiz.

Sirayetin diğer çeşidine gelince:O da vebanın si­rayetidir .Veba bir yerde ortaya çıkar ve insan vebanın bulaşmasından korkarak oradan kaçar gider.

EBÛ MUHAMMED: Bana Sehl b.Muhammed tahdis etti (ve) dedi:Bize el-Asmaî,Basralı birinden haber verdi ki:O adam vebadan korkup kaçarken,bir eşeğe binerek ailesini Safevân'a [450]doğru götürdüğü sırada, kendisinin arkasından gelen bir deve sürücü­sünün şunları söylediğini duymuş:

Allah'tan ne bir eşeğe binilip kaçılabilir, ne de koşucu ve rüzgar gibi bir at üzerinde... Ölüm takdir edilen zamanda gelir de, Allah,gece yol alanın.sabah karşısında oluve­rir."

Rasûlullah: "Bulunduğunuz beldede veba olur-sa,oradan çıkmayın..! ve "Bir beldede veba olursa oraya girmeyin. [451]buyurmuştur.

"Veba bulunan bir beldeden çıkmayın"sözü ile sanki siz,Allahın kaderi (olan veba) dan kaçmakla,Al-lahtan kaçabileceğinizi sanıyorsunuz!..."demek istemiştir. [452]

"Bir beldede veba olursa, oraya girmeyin" sözü ile de,vebâ olmayan beldedeki yeriniz.sizin için daha hu­zurlu ve yaşayışınıza daha elverişlidir..11 demek iste­miştir.

Bu cümleden olarak,kadın ve ev de,uğursuzluk-la bilinir.Adamın başına ,onun hoşuna gitmeyen bir-şey veya bir musibet gelince adam."(Ev veya kadın) uğursuzluğunu bana sirayet ettirdi (bulaştırdı)" der.Rasûlullahın, "sirayet yoktur" dediği sirayet (bu­laşma ) da işte budur.

Ebû Hurayranm Rasûlullahtan rivayet ettiği "Uğursuzluk ;kadında,evde ve (binek) hayvanında olur[453]hadisine gelince;Bu,Ebû Hurayranın hata etmiş olabileceğini.onun Rasûlullahtan birşey işittiği­ni fakat onu iyi anlayamadığını insanın aklına getiren bir hadistir.

EBÛ MUHAMMED:Bana Muhammed b.Yahyâ el-Kat'î tahdis etti (ve) dedi:Bize Abdu'l-A'lâ,Saîd'den,o da Katâde'den o da Ebû Hassan el-A'rac'dan haber verdi ki:iki adam Âişe (R.A) nin huzuruna girdiler ve ona,Ebû Hurayranın Rasûlullahtan "Uğursuzluk ancak kadında,evde ve hayvanda olur dediğini" ri­vayet ettiğini söylediler.Hz.Âişe (R.A) dehşetle (ve esefle):"Kur'anı indirene yemin ederim ki,bu hadisi rivayet eden.Ebûl-Kâsım'a (Muhammed'e) (S.A.V) iftira etmiştir. "Rasûlullah sadece "Cahiliyye in­sanları,uğursuzluk hayvanda.kadmda ve evde olur derlerdi." demiştir." dedi ve "Ne yeryüzünde .ne de sizlere bir musibet gelmez kl.biz onu yaratmazdan önce (o) ,bir kitapta yazılmış olmasın." (57.el-Hadîd:22) ayetini okudu."

Bana Ahmed b. el-Halîl tahdis etti (ve ) dedi:Bize Mûsâ b. Mes'ûd en-Nehdî,îkrime (b. Ammâr) danjs hak'danjbnu Abdullah b. ebî Talha'dan o da Enes b.Mâlik'den (r.a) haber verdi .(Enes) şöyle dedi:Biz den bir adam.Peygamber'e (S.A.V) geldi ve "Yâ Rasûlallah.biz, bir eve taşındık,orada sayımız ço­ğaldı, mallarımız da arttı.Sonra başka bir eve taşın­dık,orada ise hem sayımız,hem de malımız azal-dı'dedi.Bunun üzerine Rasûlullah:"Orayı terkedin ve bırakın .O ev kötü (bir ev) dir.1 'buyurdu.[454]

EBÛ MUHAMMED:Ne bu hadis,birinci hadisi nakzeder,ne de birinci hadis,bu hadisi...

Rasûlullah onlara sadece o evden ayrılmalarını emretmiştir.Çünkü onlar,o evin havasını ağır bulma­larına ve başlarına gelen şeylere rağmen tedirgin ve sı­kıntılı bir halde orada oturuyorlardi.Bu yüzden Rasû­lullah onlara evi terketmelerini emretmiştir.

Şüphesiz insanların,kendilerine bir kötülüğü dokunan yerin-bu hususta her hangi bir sebep mevT cud olmasa bile-ağırhğını hissetmeleri,Ailahın onların tabiat ve mizaçlarında yaratmış olduğu bir şeydir.

Keza,kendisine iyiliği dokunan kimsenin-o kim­senin maksadı iyilik etmek olmasa bile-insana sevimli gelmesi; kötülüğü dokunan kimsenin-maksadı kötü­lük etmek olmasa bile-sevimsiz ve kötü gelmesi de Al-lahın insanlarda yaratmış olduğu bir şeydir.

Rasûlullah,nasü olur da cibt( kehânet) kabilin­den olan uğursuzluğa inanabilir...? Cahiliyye ehlinin bile pekçoğıu uğursuzluğun mevcud olmadığı kanaa-tında idiler ve onlar uğursuzluğa inanmayan kimseyi medhederlerdi.

Şâir [455] bir adamı medhederek şöyle demiştir:

"Korkak değildir .Yükünü sardığı zaman, "Bugün bana vâk ve hatim düşman oldu" der, fakat uğursuzluğuna inanan bu adam, bu"şey lerden (vâk ve hâtim'den) yüzçevirdiği za. man, (uğursuzluğuna inandığı şeye rağmen) yo luna devam eder..."

EBÛ MUHAMMED:el-Husarîm, uğursuzluğa inanan kimsedir .Vâk, göç eğen kuşu,hatim de karga demektir.

el-Murakkış [456]da (vâk ve hatim hakkında )şöy-le demiştir:

'Vâk ve hâtim'den dolayı hiç yolculuğa çıkmazken.yola çıkmış bulundum...

Baktım ki uğursuz ile uğurlu, uğurlu ile uğursuz aynı imiş.

Onun gibi,bir kimse için ne devamlı uğur ne de uğursuzl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis
« Posted on: 18 Nisan 2024, 08:34:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis rüya tabiri,Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis mekke canlı, Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis kabe canlı yayın, Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis Üç boyutlu kuran oku Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis kuran ı kerim, Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis peygamber kıssaları,Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadis ilitam ders soruları, Düşüncenin Ve Akli Delillerin Reddettiğini Söyledikleri Hadisönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes