>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
Hadis Eserleri
>
Hadis Kitaplığı
>
Riyazüs Salihin 15.Bölüm
Sayfa: [
1
]
2
3
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: Riyazüs Salihin 15.Bölüm (Okunma Sayısı 31666 defa)
02 Nisan 2010, 11:39:30
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Riyazüs Salihin 15.Bölüm
«
:
02 Nisan 2010, 11:39:30 »
Riyâzü’s-Sâlihîn 15.Bölüm
ÖLÜ ADINA SADAKA VERMEK VE ONA DUA ETMEK
Âyet
وَالَّذِينَ جَاؤُوا مِن بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِإِخْوَانِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِالْإِيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فِي قُلُوبِنَا غِلًّا لِّلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا إِنَّكَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ [10]
“Onların arkasından gelenler şöyle dua ederler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş mü’min kardeşlerimizi bağışla.”
Haşr sûresi (59), 10
İslâm uğrunda büyük fedakârlıklara katlanmış olan muhâcirler ile, onları barındırmak için bütün imkânlarını seferber eden Medineli müslümanların yani ensâr-ı kirâmın üstün vasıflarını anlatan âyetlerden sonra gelen bu âyet, müslümanların daha önce yaşamış kardeşlerine yönelik duygu ve düşüncelerini ortaya koyuyor. Sadece duygularını değil, aynı zamanda onların yaptığı duayı da bize öğretiyor. Böylece ümmet-i Muhammed’in her neslinin, önce ashâb–ı kirâm için sonra da kendisinden önce gelmiş geçmiş diğerleri için yapması gereken iş ortaya çıkmış oluyor. Âyetin tam meâli şöyledir: “Onların arkasından gelenler şöyle dua ederler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş mü’min kardeşlerimizi bağışla; kalblerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin.”
Geçmiş nesilleri hayırla anmak ve özellikle ashâb-ı kirâma dil uzatmamak, onlara dua etmek müslümanların en belirgin vasıflarındandır. Bunun dışında yapılacak bir hareket, ümmet yapısının bozulduğunun işaretidir.
Bizden önce âhirete intikal eden herkes için yapılacak şey; dua edip onların bağışlanmasını dilemek, onlara karşı kin ve nefret duymamaktır.
Bu âyet-i kerîme, konu başlığının ikinci yarısına yani “ölüye dua etmek” kısmına delildir.
Hadisler
950- وعَنْ عائِشَةَ رَضيَ اللَّهُ عَنْهَا أَنَّ رَجُلاً قال للنَّبيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إنَّ أُمِّي افتُلتَتْ نَفْسُهَا وَأُرَاهَا لو تَكَلَّمَتْ ، تَصَدَّقَتْ ، فَهَل لهَا من أَجْرٌ إن تصَدَّقْتُ عَنْهَا ؟ قال : « نَعَمْ ». متفقٌ عليه .
950. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam:
- Annem ansızın öldü. Öyle sanıyorum ki, şayet konuşabilseydi, sadaka verilmesini vasiyet ederdi. Şimdi ben onun adına sadaka versem, sevabı ona ulaşır mı? diye sordu. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de:
- “Evet” buyurdu.
Buhârî, Cenâiz 95, Vasâyâ 19; Müslim, Zekât 51. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 15; Nesâî, Vasâyâ 7; İbni Mâce, Vasâyâ 8
Açıklamalar
Hz. Peygamber’e bu soruyu soran sahâbînin Sa’d İbni Ubâde olduğu kaydedilmektedir. Bu sözlerde, vasiyet etmeden ansızın ölmenin sakıncalı olduğu kuşkusu sezilmektedir. Hz. Peygamber’e bu soruyu yönelten sahâbî, annesinin vasiyette bulunmamasına ansızın ölmesini sebep göstermekte, konuşmaya fırsat bulsaydı hayır hasenât yapılması için vasiyet edeceğinden büyük ölçüde emin olduğunu bildirmektedir. Hz.Peygamber, vasiyet yapmadan ansızın ölmenin iyi olmadığını söylememiş ölü adına yapılacak iyiliğin sevabından ölen kimsenin istifade edeceğini bildirmiştir. Binaenaleyh vasiyetsiz bir ölümün garipsenecek, ayıplanacak ve hayıflanacak bir yönünün bulunmadığını da göstermiştir.
Şu bir gerçektir ki ansızın ölüm, tövbe, istiğfar ve vasiyyet gibi iyi işler yapmaya engel olduğu için pek arzu edilmez. Hayra engel olma yönüyle hoş karşılanmaz. Yoksa hayır hesenât yaparak yaşayan bir mü’min için bunun esef edilecek hiçbir yanı yoktur. Hatta ansızın ölüm, “Mü’min için bir rahatlamadır.”
Ölmüşler adına yapılacak her türlü iyiliğin ve ibadetin sevabının onlara ulaştığı kabul edilmiştir. Hatta Hz. Peygamber’in, “Sizin hediyeye sevindiğiniz gibi ona sevinirler” buyurduğu nakledilmiştir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Ölüler için dua etmek, onlar adına hayır hasenât yapmak sadaka vermek câizdir.
2. Adlarına yapılan iyiliklerin sevabı ölülere ulaşır.
3. Geçmişlerimizi hayırla anmak görevlerimizden biridir.
951- وعن أبي هُرَيْرَةَ رَضيَ اللَّه عَنْهُ أنَّ رسُول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « إذا مَاتَ الإنسَانُ انقطَعَ عمَلُهُ إلاَّ مِنْ ثَلاثٍ : صَدقَةٍ جاريَةٍ ، أوْ عِلم يُنْتَفَعُ بِهِ ، أَوْ وَلَدٍ صَالحٍ يَدعُو له » رواه مسلم .
951. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.”
Müslim, Vasiyyet 14. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 14; Tirmizî, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8
Açıklamalar
Ölüm, sadece hayatın ve sorumlulukların değil, aynı zamanda bütün amellerin de sonudur. Ölümle birlikte insanın amel defteri kapanır ve artık oraya sevap yazılamaz. Hadisimizde bu genel hükmün üç istisnası olduğu bildirilmektedir:
Sadaka-i câriye (devam eden iyilik).
Faydalanılan bir ilim veya ilmî bir eser.
Dua eden hayırlı bir evlât.
Bu üç amelden herhangi birini veya hepsini gerçekleştirmiş olan kimsenin amel defterine onlardan yararlanıldığı sürece sevap yazılır. Bu demektir ki, bir çok şeyin sonu gibi gözüken ölüm, bu üç noktada son değildir. O halde öldükten sonra da yaşamak isteyenler, bu üç yoldan birini elde etmeye çalışmalıdır.
Bilindiği gibi sadaka-i câriye, herkesin faydalanacağı süreklilik arzeden hayırlar için kullanılan genel bir tâbirdir. Buna “kurumlaşmış hayırlar” da demek mümkündür. Mâbedler, mektepler, çeşmeler, köprüler, hanlar ve vakıflar gibi hizmet kurumları, kendileri devam ettiği sürece “sürekli hayır” anlamında birer “sadaka-i câriye”dir. Dolayısıyla bunları yapanların, yapımına vesile olanların, yardım edenlerin amel defterine devamlı sevap yazılır.
Faydalanılan ilim, insanın sağlığında öğrenip neşrettiği ilimdir. Bu, kitap yazıp yayımlama veya modern imkânlarla filme çekip veya disketlere alıp istifadeye sunma, ilmî araştırma merkezleri kurma şeklinde olabileceği gibi, ilmi başkalarına öğretmek suretiyle insan yetiştirme tarzında da gerçekleştirilebilir.
Dua eden sâlih evlât ifadesi mü’min evlât olarak değerlendirilmiştir. Kendisini dünyaya getirip yetiştiren anne ve babasına dua eden, onları hayırla anan ve anılmalarına vesile olan, olumlu işler yapan çocuğun yaptıklarından onu yetiştirenler istifade ederler. Aslında ölen kimselerin arkasından dua eden her müslümanın duası ölüye ulaşmaktadır. Burada özellikle dua eden evlâttan söz edilmesi, bir yandan çocukları anne ve babaları için dua etmeye teşvik ederken diğer yandan anne ve babaları da mü’min çocuklar yetiştirmeye ve böylece ölümden sonra da sevap kazanmaya özendirmektedir.
Zaten hadisimiz “dua eden evlât” ifadesi dolayısıyla bu başlık altında zikredilmiştir.
Şu hususa da işaret edelim ki, hadisimiz, sürekli sevap kazanma yollarından üçünü “bir” saymamış, onları ayrı ayrı değerlendirmiştir. Bu üç hayır ve sevap vesilesine birden sahip olmak elbette çok daha büyük bir mazhariyet ve mutluluktur.
Hadis 1386 numara ile de gelecektir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Hayatı âhirete taşımanın yolu, hadisimizde belirtilen üç hayırdan (sadaka-i câriye, faydalanılan ilim ve dua eden evlât) en azından birine sahip olmaktır.
2. Hayrı ve sevabı sürekli olan davranışlara mü’minleri teşvik etmek gerekir.
3. Sadece ilme sahip olmak değil, onu başkalarına öğretmek ve yaymak, kalıcı kılmak daha faziletlidir.
163- باب ثناء الناس على الميت
ÖLÜYÜ HAYIRLA ANMAK
Hadisler
952- عن أَنسٍ رضي اللَّه عنه قال : مرُّوا بجَنَازَةٍ ، فَأَثنَوا عَلَيْهَا خَيراً فقال النبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « وَجَبَتْ » ، ثم مرُّوا بِأُخْرَى ، فَأَثنَوْا عليها شَرّاً ، فَقَال النَِّبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « وَجبَتْ » فَقَال عُمرُ ابنُ الخَطَّاب رَضِيَ اللَّه عَنْهُ : ما وجبَتْ ؟ قَالَ : « هذا أَثنَيتُمْ علَيْهِ خَيراً ، فَوَجبتْ لَهُ الجنَّةُ، وهذا أَثنَيتُم عليه شرّاً، فَوَجبتْ لَهُ النًَّارُ، أنتُم شُهَداءُ اللَّهِ في الأرضِ». متفقٌ عليه.
952. Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Peygamber aleyhisselâm ile bazı sahâbîler birlikte bulunurlarken onların yanından bir cenaze geçti. Ashâptan bazıları o cenazeyi hayırla andı. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Kesinleşti” buyurdu.
Sonra bir cenaze daha geçti. Orada bulunanlar onu da kötülükle andılar. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem yine:
- “Kesinleşti” buyurdu.
Bunun üzerine Ömer İbnu’l-Hattâb:
- Ne kesinleşti Ya Resûlallah? diye sordu. Peygamber aleyhisselâm da şöyle buyurdu:
- “Şu önce geçen cenazeyi hayırla andınız; bu sebeple onun cennete girmesi kesinleşti. Bu berikini kötülükle andınız; onun da cehenneme girmesi kesinleşti. Çünkü siz (mü’minler), yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.”
Buhârî, Cenâiz 86, Şehâdât 6; Müslim, Cenâiz 60. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 76; Tirmizî, Cenâiz 63; Nesâî, Cenâiz 50; İbni Mâce, Cenâiz 20, Zühd 25
Aşağıdaki hadis ile birlikte açıklanacaktır.
953- وعن أبي الأسود قال : قَدِمْتُ المدِينَةَ ، فَجَلَسْتُ إلى عُمْرَ بن الخَطَّابِ رضي اللَّه عنْهُ فَمرَّتْ بِهِمْ جنَازةٌ ، فأُثنىَ على صَاحِبها خَيْراً فقال عُمَرُ : وجبت ، ثم مُرَّ بأُخْرى ، فَأثنِىَ على صَاحِبِها خَيراً ، فَقَالَ عُمرُ : وجبَت ، ثم مُرَّ بِالثَّالِثَةِ ، فَأُثنِيَ على صاحبها شَرًّا، فَقَال عُمرُ : وجبتْ : قَالَ أَبُو الأسْودِ : فَقُلْتُ : وما وجبَت يا أميرَ المؤمنين ؟ قال : قُلتُ كما قال النَّبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « أَيُّمَا مُسلِم شَهِدَ لهُ أَربعةٌ بِخَير ، أَدخَلَهُ اللَّه الجنَّةَ » فَقُلنَا : وثَلاثَةٌ ؟ قال : « وثَلاثَةٌ » فقلنا : واثنانِ ؟ قال : « واثنانِ » ثُمَّ لم نَسأَ لْهُ عَن الواحِدِ . رواه ا...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: Riyazüs Salihin 15.Bölüm
«
Posted on:
27 Nisan 2024, 10:00:54 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
Riyazüs Salihin 15.Bölüm rüya tabiri,Riyazüs Salihin 15.Bölüm mekke canlı, Riyazüs Salihin 15.Bölüm kabe canlı yayın, Riyazüs Salihin 15.Bölüm Üç boyutlu kuran oku Riyazüs Salihin 15.Bölüm kuran ı kerim, Riyazüs Salihin 15.Bölüm peygamber kıssaları,Riyazüs Salihin 15.Bölüm ilitam ders soruları, Riyazüs Salihin 15.Bölümönlisans arapça,
Logged
02 Nisan 2010, 11:40:52
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Riyazüs Salihin 15.Bölüm
«
Yanıtla #1 :
02 Nisan 2010, 11:40:52 »
961- وعن عمرو بن شُعَيْبٍ ، عن أَبيه ، عن جَدِّهِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : قال رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « الرَّاكِبُ شَيطَانٌ ، والرَّاكِبان شَيطَانانِ ، والثَّلاثَةُ رَكبٌ » .
رواه أبو داود ، والترمذي ، والنسائي بأَسانيد صحيحة ، وقال الترمذي : حديثٌ حسن.
961. Amr İbni Şuayb’ın babası yoluyla dedesinden rivayet ettiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir yolcu bir şeytan, iki yolcu iki şeytan sayılır. Üç yolcu ise, kâfiledir.”
Ebû Dâvûd, Cihâd 79; Tirmizî, Cihâd 4
Açıklamalar
Aslında hadisimizin, “Bir binekli bir şeytandır; iki binekli iki şeytandır. Üç kişi oldular mı o artık yolcu kafilesidir” şeklinde de tercüme edilmesi mümkündür. Ancak “süvari” veya “binekli” anlamına gelen er-râkib kelimesi burada özel anlamında değil, “yolcu” mânasında kullanılmıştır. Yaya da, kadın yolcu da aynı şekilde değerlendirilir.
Tek başına yolculuk edenin bir şeytan, iki yolcunun iki şeytan sayılması, şeytana itaat edenin, şeytanlaşmış olacağı gerçeğinden hareketle yapılmış bir benzetmedir. Ayrıca şeytanın yalnız başına dolaştığına da işaret edilmektedir. Şeytan insana kötü işleri güzel gösterdiği için yalnız başına veya iki kişi olarak yolculuk yapanlar birtakım tehlikelerden ve kötülüklerden emin olamazlar. Şeytan onları çeşitli şekil ve yollarla etkisi altına alır. Ama üç kişi olunca, cemaat teşekkül etmiş demektir. İbadetlerini cemaatle yapmakta, birbirlerine destek ve yardımcı olmakta, tehlikelere göğüs germekte, tam anlamıyla güç birliği ederler. Şeytanın yanlış yönlendirmelerinden de uzak kalırlar. Bu aslında bir anlamda cemaat şuurunun, toplum denetiminin ve savunma gücünün meydana gelmesi demektir. Yolculukta böyle bir sosyolojik ve psikolojik güce gerçekten büyük ihtiyaç vardır.
Günümüzde özel arabalarıyla tek başına ya da iki kişi olarak seyahat eden bazı kimselerin birtakım kural dışı işler yaptıkları, bunun yanında, en modern yollarda bile bazı baskın ve soygunlara mâruz kaldıkları bilinmektedir. Bu sebeple yolculuklarda şeytana, şeytanca işler yapma imkânı bırakmamak için en az üç kişilik cemaatler, kafileler oluşturmak her zaman isabetli bir tavır olacaktır. Resûl-i Ekrem Efendimiz’in bu tesbit ve tavsiyesi bütün zamanlar ve mekânlar için geçerlidir. Zira o, bir başka hadisinde “Allah’ın yardımı cemaat ile beraberdir” (Tirmizî, Fiten 7; Nesâî, Tahrîm 6 ) buyurmuştur.
Hadisimizi şöyle anlamak da mümkündür. Şeytan bir iki kişiyi kolaylıkla yanıltma ve onlara kötülük yapma yoluna gider. Üç kişi olunca böyle bir düşünceden vazgeçer.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Hz. Peygamber en az üç kişilik gruplar halinde yolculuk yapmayı tavsiye etmiştir.
2. Tek başına veya iki kişi olarak yolculuk yapanlar, şeytanın tuzağına daha kolay düşerler.
3. Hayatın her cephesinde cemaat olmaya bakmak gerekir.
962- وعن أَبي سعيدٍ وأَبي هُريرةَ رضيَ اللَّهُ تعالى عَنْهُمَا قَالا : قَال رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : إِذا خَرَج ثَلاثَةٌ في سفَرٍ فليُؤَمِّرُوا أَحدهم » حديث حسن ، رواه أبو داود بإسنادٍ حسن .
962. Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Üç kişi yolculuğa çıkarlarsa, aralarından birini başkan seçsinler!”
Ebû Dâvûd, Cihâd 80
Açıklamalar
Güzel dinimiz gönül yurdunda şirki, küfrü ve nifakı istemediği gibi toplum hayatında da başıbozukluğu, disiplinsizliği, kargaşayı, fitne ve anarşiyi asla arzu etmez. Dinimize göre düzen ve intizam, en küçük toplum birimine kadar her yerde önemlidir. Bu sebeple Sevgili Peygamberimiz, yolculuk yapmakta olan üç kişilik, küçük ve geçici bir toplulukta bile, mutlaka sorumlu birinin, bir yöneticinin belirlenmesini tavsiye etmiştir. Kendisi de mübarek hayatlarında bu hususa büyük bir itina göstermiştir. Bir hadîs-i şerîflerinde de şöyle buyurmuştur:
“Dünyanın ücra bir köşesinde de olsa, üç kişinin, içlerinden birini kendilerine emir tayin etmeden yaşamaları doğru olmaz” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 177).
Cemaatın en az üç kişiden meydana gelmesi sebebiyle, hadiste “üç kişi yolculuğa çıkarlarsa...” buyurulmuştur. İki kişi de olsa, yapılacak iş birinin emir-komuta sorumluluğunu üstlenmesinden ibarettir. Büyük-küçük bütün toplum ve toplulukların ihtilâftan, çekişmekten, zaman ve güç kaybından kurtulup birlikte ve süratle hareket edebilmesi sorumlu bir yöneticiye sahip olmaya bağlıdır.
Kimin başkan ve reis olması gerektiği konusunda hadisimizde herhangi bir işaret bulunmamaktadır. Üç kişi, kendi aralarından birini başkan yapmakla görevlendirilmiştir.
Ancak başka rivayetlerde (bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, III,24; V,53; Müslim, Mesâcid 289) bu konuda yol gösterici tavsiyeler bulunmaktadır: “Üç kişi oldular mı, içlerinden biri onlara imam olsun. İmamlığa en lâyık olanları Kur’an’ı en iyi okuyandır.” “Yolculuğa çıktığınızda, yaşça en küçüğünüz de olsa en iyi okuyan (en bilgili olan) ınız size imam olsun. İmamınız emirinizdir” (bk. Ali el-Kârî, Mirkât, VII, 456].
Bu hadîs-i şerîflerde, namaz imamlığına lâyık olan kimsenin, yöneticiliğe de lâyık olduğu belirtilmektedir. Bu, başkan seçiminde bir yol göstermedir. Yöneticiliğin başka bazı özellikler gerektirdiği de bir gerçektir. Bunlar dikkate alınarak, namaz imamlığına en lâyık olan kimsenin bu özelliklere sahip olmaması halinde “her işi ehline vermek” genel kuralı uyarınca davranmakta hiçbir sakınca yoktur. Önemli olan başsız ve başkansız kalmamaktır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Üç kişi yolculuğa çıktıklarında aralarından birini yol emiri seçmelidirler.
2. İslâm, daima nizam ve intizamdan yanadır. Başı bozukluğu asla tasvip etmez.
3. İki kişinin seçtiği hakemin verdiği hüküm geçerlidir.
4. Namaz imamlığı ile toplum yöneticiliği arasında ehliyetli ve bilgili olmak açısından sıkı bir bağ vardır.
963- وعن ابْنِ عبَّاسٍ رضِي اللَّهُ عَنْهُما عن النبيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال: « خَيرُ الصَّحَابةِ أَرْبَعَةٌ ، وَخَيْرُ السَّرايا أَرْبَعُمِائَةٍ ، وخَيرُ الجُيُوش أَرْبعةُ آلافٍ ، ولَن يُغْلَبَ اثْنَا عشر أَلْفاً منْ قِلَّة » رواه أبو داود والترمذي وقال : حديث حسن .
963. İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“(Yolculukta) arkadaşların en iyisi dört kişiden oluşandır. Askerî birliklerin en iyisi dört yüz kişilik olandır. Orduların en iyisi ise dört bin kişiden meydana gelendir. Mevcudu on iki bine ulaşan ordunun mağlûp olması sayı azlığından değil başka sebeplerdendir.”
Ebû Dâvûd, Cihâd 83; Tirmizî, Siyer 7. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cihâd 25
Açıklamalar
Yalnız başına yolculuğa çıkmayı hoş karşılamayan Sevgili Peygamberimiz, yolculukta arkadaş grubunun dört kişi olmasını yeterli görmektedir. Neden dört kişi gereklidir? Bu konuda değişik açıklamalar yapılmıştır. İmam Gazzâlî’nin izahı özetle şöyledir: Yolculuğa çıkan kimse yanından ayrılmayacak bir arkadaşa kesinlikle muhtaçtır. Grubun ihtiyaçlarını görecek ikinci bir kişiye daha ihtiyaç vardır. Bu ikinci kişinin de çalışmalarını sürdürürken bir arkadaşa ihtiyacı olacaktır. Yolculuğun hiçbir sahasında tek kişi kalmamak için en az dört kişi olmak gerekir.
Hadisimizde tavsiye edilen rakamların tamamı 4 rakamının katlarıdır. Dört yüz, dört bin, on iki bin. Bunlar, bir yapının dört direk üzerinde yükselmesi gibi, askerî birliklerde de böylesine dörtlü ve dört başı mâmur bir oluşumun gereğini ortaya koymaktadır.
Mevcudu on iki bin kişiyi bulan bir ordunun yenilgisi sayı azlığı sebebiyle değil, belki aksine sayı çokluğuyla övünme ve düşmanı küçük görme gibi birtakım psikolojik ve taktik hatalar sebebiyle olabilir. Bu beyanda, tecrübeye dayalı bir yön de bulunmaktadır. Nitekim bilindiği gibi Huneyn Gazvesi’nde müslümanların ordu mevcudu on iki bin kişi idi. Bu sebeple de müslümanlar çokluklarına güvenmişlerdi. Yüce Rabbimiz bu gerçeği bir âyette [Tevbe sûresi (9), 25] şöyle açıklamıştır: “Gerçekten Allah size birçok yerde, Huneyn Gazvesi’nde de yardım etmişti, Hani o gün çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat size hiçbir fayda da sağlamamıştı.”
Bazı İslâm bilginleri bu hadisi delil getirerek, müslüman ordusunun mevcudu on iki bin kişi olduğu zaman, kuvvet azlığı sebebiyle - düşmanın mevcudu ne kadar olursa olsun cepheden çekilmemesi gerektiği görüşünü ileri sürmüşlerdir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Dört kişilik bir grup halinde seyahat etmek en iyisidir.
2. Mevcudu on iki bin kişiyi bulan bir ordu şayet mağlûp olmuşsa, bunun sebebini sayı azlığında değil başka bazı hatalarda aramalıdır.
3. Yolculuğun herhangi bir safhasında tek kalmamaya, en azından iki kişi olarak seyahat etmeye çalışmalıdır.
168- باب آداب السير والنزول والمبيت في السفر
والنوم في السفر واستحباب السُّرَى والرفق بالدواب ومراعاة مصلحتها وأمر من قصر في حقها بالقيام بحقها وجواز الإرداف على الدابة إذا كانت تطيق ذلك
YÜRÜYEREK YOLCULUK YAPMAK, KONAKLAMAK
YOLCULUKTA YÜRÜME, KONAKLAMA, GECE YATIP UYUMA
KURALLARI... GECE YÜRÜMENİN, HAYVANLARA YUMUŞAK
DAVRANMANIN, HAKLARINI GÖZETMENİN VE BU KONUDA KUSURLU DAVRANANLARI UYARMANIN GÜZELLİĞİ, EĞER HAYVAN
TAŞIYABİLECEKSE, TERKİSİNE ADAM ALMANIN CÂİZ OLDUĞU
Hadisler
- عن أَبي هُرَيْرَة رضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قال : قال رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « إذا سافَرْتُم في الخِصْبِ فَأعْطُوا الإِبِلَ حظَّهَا مِنَ الأَرْضِ ، وإِذا سافَرْتُمْ في الجَدْبِ ، فَأَسْرِعُوا عَلَيْهَا السَّيْرَ وَبادروا بِهَا نِقْيَهَا ، وَإذا عرَّسْتُم ، فَاجتَنِبُوا الطَّريقَ ، فَإِنَّهَا طرُقُ الدَّوابِّ ، وَمأْوى الهَوامِّ باللَّيْلِ » رواه مسلم .
معنى « اعطُوا الإِبِلَ حَظها مِنَ الأرْضِ » أَيْ : ار...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
02 Nisan 2010, 11:42:01
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Riyazüs Salihin 15.Bölüm
«
Yanıtla #2 :
02 Nisan 2010, 11:42:01 »
973- وعنه قال : كانَ رسول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يَتَخلَّف في المسِيرِ فَيُزْجِي الضَّعيف ويُرْدفُ ويدْعُو له .. رواه أبو داود بإِسناد حسن .
973. Yine Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuk esnasında arkadan yürür, yürümekte güçlük çeken, kimseleri terkisine bindirir ve onlara dua ederdi. Ebû Dâvûd, Cihâd 94
Açıklamalar
Yukarıdaki hadislerde Hz. Peygamber’in, yolculukta yol arkadaşına yardımcı olmayı tavsiye ettiğini ve hatta nasıl yardımcı olunabileceğine dair açıklamalarda bulunduğunu görmüştük. Bu hadîs-i şerîfte ise, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in bizzat kendisinin yol arkadaşlarına nasıl yardımcı olduğunu öğreniyoruz.
Zaten Sevgili Peygamberimiz, ashâb ve ümmetine neyi tavsiye etmişse, onu önce kendisi uygulamıştır. Kendisinin yapmadığı şeyleri hiçbir zaman tavsiye etmemiştir. Çünkü o, tam anlamıyla yaşanan bir hayatın örneği ve önderi idi.
Hz. Peygamber’in bu uygulaması, askerî harekâtta daima bir artçı bulundurulmasının gereğini ortaya koymuştur. Bu işi bizzat Hz. Peygamber’in yapması, işin önemini gösterdiği kadar, onun yol arkadaşlarına olan şefkat ve merhametinin de delilidir. Peygamber Efendimizin zayıfların yolda kalmışların halini gözetmesi, insanları terkisine bindirmesi hele onlara dua etmesi, böyle bir ikrama mazhar olan o günün müslümanları için şüphesiz çok büyük bir bahtiyarlıktır. Burada, Efendimiz’in dua etmesi ayrıca önem arzetmektedir. Herhalde bunun anlamı şudur: Yol arkadaşına fiilen yardım etmek maddî bir iyiliktir. Ona bir de dua etmek, işin mânevî ve psikolojik destek ve yardım yönünü oluşturmaktadır.
Bu demektir ki, yol arkadaşına hem fiilen hem de mânen destek olmak lâzımdır. Hele bir de fiilen yardım imkânı bulunmadığı zamanlarda dua etmek suretiyle yol arkadaşının mâneviyatını yükseltmek ayrıca ve başlı başına bir büyük yardım ve iyiliktir. Ordu komutanının ya da kafile başkanının bu tür uygulamalarla bizzat örnek olması ve böylece çevresindekileri eğitip yönlendirmesi güzel bir davranıştır. Resûlullah’ın sünneti budur.
Hadisteki zayıflara binek hayvanlarının da dahil olduğu kabul edilecek olursa, Resûlullah’ın şefkat ve duasının insanlarla sınırlı kalmadığı, hayvanlara da şâmil olduğu ortaya çıkar. Bu da yolculukta kendisinden istifade edilen hayvanlara yardımcı olmanın ayrıca bir fazilet olduğu anlamına gelir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Kendine has sıkıntıları olan yolculuk gibi bir ortamda yol arkadaşlarına karşı duyarlı davranmak gerekir.
2. İnsan olsun hayvan olsun zayıfları, âcizleri görüp gözetmek özellikle yolculukta daha büyük bir önem kazanır.
3. Her konuda örnek ve önderimiz olan Sevgili Peygamberimiz, bu hususta da tavsiyeleri ve uygulamaları ile müslümanlara yol göstermiştir
170- باب ما يقوله إذا ركب الدابة للسفرِ
YOLA ÇIKARKEN YAPILACAK DUA
YOLA ÇIKMAK ÜZERE BİNEĞİNE BİNERKEN OKUNACAK DUA
Âyet
وَالَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُم مِّنَ الْفُلْكِ وَالْأَنْعَامِ مَا تَرْكَبُونَ [12]
لِتَسْتَوُوا عَلَى ظُهُورِهِ ثُمَّ تَذْكُرُوا نِعْمَةَ رَبِّكُمْ إِذَا اسْتَوَيْتُمْ عَلَيْهِ وَتَقُولُوا سُبْحانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ [13]
“Ve (Allah) size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar vâr etmiştir ki, siz onların sırtına binip üzerine yerleşince Rabbinizin nimetini anarak şöyle diyesiniz: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.”
Zuhruf sûresi (43), 12-13
Allah Teâlâ, kullarına verdiği nimetlerden bir kısmını hatırlatmış, özellikle yolculukta kendilerinden istifade edilen kara ve deniz vasıtalarını saymış ve bu vasıtalara binince, bu nimetlere teşekkür olmak üzere yapılması gereken duayı da öğretmiştir: “Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.”
Dikkat edilirse bu sözler, tam bir kulluk konumunun ve bilincinin ifadesidir. Bilhassa son cümle çıkılan yolculuk ile, dönüşü olmayan büyük yolculuk arasında bir ilgi kurmakta, asıl yolculuğun “kulluk yolculuğu” olduğunu, her zaman ve her yerde kulluk görevinin sürdürülmesi lâzım geldiğini telkin etmektedir. Bu, daha ötede dünya hayatının başlı başına bir misafirlik ve yolculuk demek olduğunu anlatmaktadır.
“Tesbih, takdis, acz itirafı ve dönüşün Allah’a olduğu gerçeği” yolcu için güven ve iman tazelemek demek olup her türlü yalnızlık duygu ve korkularından kurtulmak anlamına gelir. Şimdi yolcumuz, yolculuk stresine kapılmadan hele hele trafik canavarı olma eğilimi göstermeden rahat bir yolculuğa hazır demektir.
Hadisler
974- وعن ابنِ عمر رَضِيَ اللَّه عنهما ، أَنَّ رسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم كانَ إِذا اسْتَوَى عَلَى بعِيرهِ خَارجاً إِلي سفَرٍ ، كَبَّرَ ثلاثاً ، ثُمَّ قالَ : «سبْحانَ الذي سخَّرَ لَنَا هذا وما كنَّا له مُقرنينَ، وَإِنَّا إِلى ربِّنَا لمُنقَلِبُونَ . اللَّهُمَّ إِنَّا نَسْأَلُكَ في سَفَرِنَا هذا البرَّ والتَّقوى ، ومِنَ العَمَلِ ما تَرْضى . اللَّهُمَّ هَوِّنْ علَيْنا سفَرَنَا هذا وَاطْوِ عنَّا بُعْدَهُ ، اللَّهُمَّ أَنتَ الصَّاحِبُ في السَّفَرِ ، وَالخَلِيفَةُ في الأهْلِ. اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ وعْثَاءِ السَّفَرِ ، وكآبةِ المنظَرِ ، وَسُوءِ المنْقلَبِ في المالِ والأهلِ وَالوَلدِ » وإِذا رجَعَ قَالهُنَّ وزاد فيِهنَّ : « آيِبونَ تَائِبونَ عَابِدُون لِرَبِّنَا حَامِدُونَ » رواه مسلم .
معنى « مُقرِنِينَ » : مُطِيقِينَ .« والوَعْثاءُ » بفتحِ الواوِ وإسكان العين المهملة وبالثاءِ المثلثة وبالمد ، وَهي : الشِّدَّة . و « الكآبة » بِالمدِّ ، وهي : تَغَيُّرُ النَّفس مِنْ حُزنٍ ونحوه. « وَالمنقَلَبُ » : المرْجِعُ .
974. İbni Ömer radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkarken hayvanı üzerine binip iyice yerleşince üç kere tekbir getirir sonra da şöyle dua ederdi:
“Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.”
Ey Allahım! Biz, bu yolculuğumuzda senden iyilik ve takvâ, bir de hoşnut olacağın ameller işlemeyi nasip etmeni dileriz.
Ey Allahım! Bu yolculuğumuzu kolay kıl ve uzağını yakın et!
Ey Allahım! Seferde yardımcı, geride çoluk çoçuğu koruyucu sensin.
Ey Allahım! Yolculuğun zorluklarından, üzücü şeylerle karşılaşmaktan ve dönüşte malımızda, çoluk çocuğumuzda kötü haller görmekten sana sığınırım.”
Râvi diyor ki, Hz. Peygamber yolculuktan döndüğünde de aynı sözleri söyler ve onlara şu cümleleri de eklerdi:
“Biz yolculuktan dönen, tövbe eden, kulluk yapan ve Rabbimiz’e hamd eden kişileriz.”
Müslim, Hac 425. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihad 72; Tirmizî, Daavât 45-46
Açıklamalar
Yolculuğa çıkarken Hz. Peygamber’in nasıl davrandığını Abdullah İbni Ömer’in bu rivayetinden öğrenmekteyiz. Her konuda örnek ve önderimiz olan Sevgili Peygamberimiz, bineğine bindikten sonra üç kere tekbir getirir sonra da yukarıda metin ve meâlini verdiğimiz Zuhruf sûresi (43), 12-13. âyetlerini okurdu. Peşinden de yola çıkmak üzere olan kimsenin iç dünyasında meydana gelen duygulara tercüman olarak yol boyu, dönüşte ve geride kalanlar konusunda isteklerini sıralardı.
Resûl-i Ekrem Efendimiz’in burada dile getirdiği konular üzerinde biraz düşünecek olursak, onların yolculuğa çıkan herkesin paylaştığı ortak düşünceler, kaygılar olduğunu görürüz. İşte bu kaygı ve düşüncelerle nasıl dua edilmesi ve Allah Teâlâ’dan neler istenmesi gerektiğini bu hadisten öğrenmekteyiz. Her makamda söylenecek söz ayrıdır. Yere ve duruma uygun söz söylemek, dilek ve temennilerde bulunmak bilgi ve irfan gereğidir. Efendimiz’in bu duaları, bir kul olarak yolculuğa çıkışta ve dönüşte söylenmesi gerekli en uygun sözlerden oluşmaktadır. Bu sebeple de bizim için vazgeçilmez örnektir.
Hadisteki duaların yorumu için aşağıdaki hadisin açıklamasına bakınız.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Hz. Peygamber her hal ve zamanda Allah’a iltica ederdi.
2. Müslüman her çıktığı yolculuğun, son yolculuğu hatırlatıcı bir yanı olduğunu unutmamalı ve Allah’a sığınmakta kusur etmemelidir.
3. Dua, kulun hem gücü hem görevi ve hem de ibadetidir.
975- وعن عبد اللَّه بن سرْجِس رضي اللَّه عنه قال : كان رسول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إِذا سافر يَتَعوَّذ مِن وعْثاءِ السفـَرِ ، وكآبةِ المُنْقَلَبِ ، والحوْرِ بعْد الكَوْنِ ، ودعْوةِ المظْلُومِ . وسوءِ المنْظَر في الأهْلِ والمَال . رواه مسلم .
هكذا هو في صحيح مسلم : الحوْرِ بعْدَ الكوْنِ ، بالنون ، وكذا رواه الترمذي ، والنسائي ، قال الترمذي : ويروي « الكوْرُ » بِالراءِ ، وكِلاهُما لهُ وجْهٌ . قال العلماءُ : ومعناه بالنونِ والراءِ جميعاً : الرُّجُوعُ مِن الاسْتقامَةِ أَوِ الزِّيادة إِلى النَّقْصِ . قالوا : وروايةُ الرَّاءِ مأْخُوذَةٌ مِنْ تكْوِير العِمامةِ ، وهُوَ لَفُّهَا وجمْعُها ، وروايةُ النون مِنَ الكَوْن ، مصْدَرُ «كانَ يكُونُ كَوناً » إذا وُجد واسْتَقرَّ .
975. Abdullah İbni Sercis radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkarken, “Yolculuğun güçlüklerinden, üzücü manzaralarla karşılaşmaktan, iyiyken kötü olmaktan, mazlumun bedduasından ve dönüşte mal ve çoluk çoçuğu kötü hallerde bulmaktan Allah’a sığınır”dı.
Müslim, Hac 426. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 41; Nesâî, İsti’âze 41-42; İbni Mâce, Dua 30
Abdullah İbni Sercis
Genç sahâbîlerden olan Abdullah İbni Sercis’in on yedi hadis rivayet ettiği bilinmektedir. Bunlardan ikisi Müslim ve sünen sahiplerince nakledilmiştir. Basra’da yerleştiği bilinen İbni Sercis’in vefat tarihi belli değildir.
Allah ondan razı olsun.
Açıklamalar
Yolculuk, bir taraftan ayrılık, öte yandan nelerle karşılaşılacağı baştan belli olmayan bir m...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
02 Nisan 2010, 11:43:06
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Riyazüs Salihin 15.Bölüm
«
Yanıtla #3 :
02 Nisan 2010, 11:43:06 »
173- باب ما يدعو به إذا خاف ناساً أو غيرهم
KORKU ANINDA YAPILACAK DUA
BİR KİMSENİN YOLCULUKTA İNSANLARDAN YA DA
BAŞKALARINDAN KORKTUĞU ZAMAN YAPACAĞI DUA
Hadisler
983- عن أَبي موسى الأشعرِيِّ رَضي اللَّه عنهُ أَنَّ رسول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم كانَ إذا خَافَ قَوماً قال : « اللَّهُمَّ إِنَّا نجعلُكَ في نحورِهِمْ ، ونعُوذُ بِك مِنْ شرُوِرِهمْ » رواه أبو داود ، والنسائي بإسناد صحيح .
983. Ebû Musâ el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir topluluktan kuşkulandığı zaman şöyle dua ederdi:
- “Allahım! Senden, onların önünü kesmeni istiyoruz. Onların verecekleri zarardan sana sığınıyoruz”.
Ebû Dâvûd, Vitr 30
Açıklamalar
Allah Teâlâ’nın koruması altında olan Hz. Peygamber’in herhangi bir topluluktan korkması, kuşkulanması tamamen onun beşerî tarafıyla ilgilidir. Bu korku kendisinden çok, yanındakiler açısından duyduğu bir endişe olabilir. Kaldı ki bir insan olarak zaman zaman korku duyması da pek tabiidir. Ayrıca ümmetini eğitmek ve onlara bu duayı öğretmek için korkudan söz etmiş de olabilir.
“Senden onların önünü kesmeni istiyoruz” beyanı, “Seni onlara karşı siper ve sığınak ediniyoruz” şeklinde de ifade edilebilir. Düşman cepheden gelerek hücum edeceği için, “Onların göğüsleri önüne siper olmanı diliyoruz” denilmiştir. Aslında bu dilek, “Düşman hangi yönden gelecekse oradan önlerini kesmeni istiyoruz” anlamındadır.
Bu dua müslümanların ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, düşmanın kendilerine verebileceği zarara karşı Allah’ın eşsiz kudretine ve himayesine sığınmaları gerektiğini bildirmektedir. Allah’ın karşılarına çıktığı herhangi bir gücün muzaffer olması düşünülemez. Bu sebeple Peygamber Efendimiz, biz ümmetine en büyük güvencenin Allah Teâlâ’nın himaye ve yardımı olduğunu hatırlatmaktadır. Eğer O, müsaade etmezse, ne gücün ne kuvvetin ve ne de teknolojinin herhangi bir yararı olur.
Öte yandan düşman karşısında Kureyş sûresini (li îlâfi Kureyşin...) okumanın uygun olacağını söyleyen âlimlerde bulunmaktadır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Herhangi bir topluluktan korkan ve kendisine zarar vermelerinden kuşkulanan kimsenin dua edip Allah’a sığınması sünnettir.
2. Peygamberler de birer insan olarak korku ve kuşku duyarlar.
174- باب ما يقول إذا نزل منزلاً
KONAKLAMA DUASI
YOLCUNUN BİR YERDE KONAKLADIĞI ZAMAN YAPACAĞI DUA
Hadisler
984- عن خَولَة بنتِ حكيمٍ رَضي اللَّهُ عنها قالتْ : سمعْتُ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقولُ : «مَنْ نَزلَ مَنزِلاً ثُمَّ قال : أَعُوذُ بِكَلِمات اللَّهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ ، لَمْ يضرَّه شَيْءٌ حتَّى يرْتَحِل مِنْ منزِلِهِ ذلكَ » رواه مسلم .
984. Havle Binti Hakîm radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim” dedi:
“Kim bir yerde konaklar da sonra “Yarattıklarının şerrinden Allah’ın mükemmel kelimelerine (âyet, sıfat ve isimleri) sığınırım derse, konakladığı o yerden ayrılıncaya kadar hiçbir şey ona zarar vermez.”
Müslim, Zikir 54, 55. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 40.
Havle Binti Hakîm
Ümmü Şerîk künyesiyle anılan Havle Binti Hakîm es-Sülemiyye, İslâmiyet’i ilk kabul edenlerden biri ve Osman İbni Maz’ûn radıyallahu anh’ın eşidir. Eşinin vefatından sonra, Resûlullah’a evlenme teklif eden hanımlardandır. Peygamber Efendimiz’den on beş hadis rivayet etmiştir. Müslim, onun sadece bu hadisini rivayet etmiştir.
Allah ondan razı olsun.
Açıklamalar
Hz. Peygamber, yolculukta dikkate alınması gerekli her konuyla ilgilenmiş ve gerekli uyarılarda bulunmuştur. Bu, yol ve can güvenliği bakımından önemlidir.
Bazı yaratıkların insanlara çeşitli zararlar verebilecekleri muhtemel ve tabiidir. Özellikle yolculuklarda kırsal kesimlerde, konaklanan yerlerde bu gibi olaylarla karşılaşma ihtimali büyüktür. Bu konuda da alınacak maddî tedbirlerin yanında, kulun teslimiyeti ve tevhid inancının bir çeşit ikrarı anlamında olmak üzere, Allah’a sığınmak, zarar görme ve zarara uğrama endişesiyle kıvranmaktan müslümanı kurtarır. Yolculuğun yorgunluğuna bir de zarar görme endişesini ekleyerek huzursuz olmak yerine, Allah’a teslimiyetini ortaya koyarak rahat etmeli ve böylece kendisini güvenceye almalıdır. Sevgili Peygamberimiz bu hadiste, böyle bir güvencenin yolunu göstermektedir.
Öte yandan bu hadisle, İslâm öncesi Câhiliye toplumunda görülen bir yanlış anlayış ve uygulama da düzeltilmektedir. Zira nakledildiğine göre Câhiliye döneminde insanlar, bir yerde konakladıkları zaman cinlerin büyüklerini kastederek, “Bu vadinin efendisine sığınırız” derlermiş. Bu tür bir uygulamaya şu âyette de işaret edilmektedir: “Şu bir gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da onların taşkınlıklarını arttırırlardı” [Cin sûresi (72), 6]. Oysa Allah’tan başka hiçbir varlık, kendiliğinden fayda ve zarar veremez. Bu sebeple, O’nun asla eksilip noksanlaşmayacak olan güzel isim ve sıfatlarına, (mükemmel kelimelerine) sığınmak gerekir.
Aslında çeşitli yaratıkların vereceği zararlardan Allah’a sığınma tavsiyesi sadece yolculuklarda geçerli değildir. Diğer zamanlarda da aynı durum söz konusudur. Nitekim geceyi bir akreple uğraşarak geçirdiğinden şikâyet eden müslümana Hz. Peygamber; “Akşamleyin, ‘yarattıklarının şerrinden Allah’ın mükemmel kelimelerine sığınırım’ deseydin seni rahatsız etmezdi” (Müslim, Zikir 55) hatırlatmasında bulunmuştur.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Hz. Peygamber her zaman Allah’a iltica eder, sığınırdı.
2. Yolculukta bir yerde konaklandığı zaman hadiste geçtiği şekilde dua etmek, güvenlik bakımından önemlidir.
3. Her vesile ile Allah’a sığınmalı, O’nun yardımını istemelidir.
985- وعن ابن عمرو رَضي اللَّه عنهمَا قال : كانَ رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إذا سَافَرَ فَأَقبَلَ اللَّيْلُ قال : يَا أَرْضُ ربِّي وَربُّكِ اللَّه ، أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ شرِّكِ وشَرِّ ما فِيكِ ،وشر ماخُلقَ فيكِ ، وشَرِّ ما يدِبُّ عليكِ ، وأَعوذ باللَّهِ مِنْ شَرِّ أَسدٍ وَأَسْودٍ ، ومِنَ الحيَّةِ والعقربِ ، وَمِنْ سَاكِنِ البلَدِ، ومِنْ والِدٍ وما وَلَد » رواه أبو داود .
« والأَسودُ » الشَّخص ، قال الخَطَّابي : « وسَاكِن البلدِ » : هُمُ الجنُّ الَّذِينَ همْ سُكَّان الأرْضِ . قال : والبلد مِنَ الأَرْضِ مَا كان مأْوى الحَيوَانِ وإنْ لَمْ يَكنْ فِيهِ بِنَاء وَمَنازلُ قال : ويحتَمِلُ أَنَّ المراد « بِالوالِدِ » : إِبلِيسُ « وما ولد » : الشَّيَاطِينُ .
985. İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculukta iken gece olunca şöyle derdi:
- “Ey yeryüzü! Benim Rabbim de senin Rabbin de Allah’tır. Senin ve sendekilerin şerrinden, sende yaratılanların ve üzerinde dolaşıp duranların şerrinden Allah’a sığınırım. Arslanın, büyük yılanın, (öteki) yılan ve akreplerin şerrinden, burada yaşayanların, doğuran ve doğanların şerrinden Allah’a sığınırım.”
Ebû Dâvûd, Cihâd 75
Açıklamalar
Hz. Peygamber yer yüzüne canlı bir varlıkmış gibi hitap etmektedir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de, Nûh tûfanı olayında “Ey yeryüzü suyunu yut, ey gökyüzü sen de suyunu tut” [Hûd sûresi(11),44] buyurulduğu açıklanmaktadır.
Özellikle bu duanın akşam olup ortalık kararınca yapılması, yolu şaşırma, zorluklarla karşılaşma, iniş çıkışlarda düşüp kalkma, orada bulunan haşerat ve böceklerin saldırısına uğrama gibi olayların daha çok geceleyin vuku bulması sebebiyledir. Arslanların, yılanların ve akreplerin, o civarda yerleşmiş olan kurt, kuş ve cinlerin verebilecekleri zarar ihtimali hiç şüphesiz geceleri artmaktadır. Tedbir zamanında alınırsa güzeldir. Dua da korunma tedbirlerindendir. Onun da zamanlamasına dikkat etmek gerekir. Bu hadiste, Hz. Peygamber’in hale uygun bir şekilde ve tam zamanında yani akşam olunca yaptığı bir duayı görmekteyiz.
Her ne kadar bab başlığı “bir yerde konakladığı zaman” kaydını taşıyorsa da, hadîs-i şerîf’in ifadesinden, konaklasın konaklamasın Hz. Peygamber’in akşam olunca bu duayı yaptığı anlaşılmaktadır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Yolculuk sırasında akşam olunca hadiste geçtiği şekilde dua etmek Hz. Peygamber’in sünnetidir. Bu sünnete uymak yolcular için güven vesilesidir.
2. Hz. Peygamber her zaman ve zemine uygun dua ederdi.
3. Müslümanlar, bulundukları duruma göre Hz. Peygamber’in yapmış olduğu dualarla veya onlara benzer dualarla Allah’a yönelmeye dikkat etmelidirler.
175- باب استحباب تعجيل المسافر
الرجوع إلى أهله إذا قضى حاجته
ÇABUK DÖNMEK
YOLCUNUN, İŞİNİ BİTİRDİKTEN SONRA AİLESİNİN
YANINA DÖNMEKTE ACELE ETMESİ
Hadisler
986- عن أَبي هُرَيْرَةَ رضيَ اللَّه عنهُ أَنَّ رسول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « السَّفَرُ قِطْعةٌ مِن العذَابِ ، يمْنَعُ أَحدَكم طَعامَهُ ، وشَرَابَهُ وَنَوْمَهُ ، فإذا قَضَى أَحَدُكُمْ نَهْمَتَهُ مِنْ سَفَرِهِ ، فَلْيُعَجِّل إلى أَهْلِهِ » متفقٌ عليه . « نَهْمَتهُ » : مَقْصُودهُ .
986. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yolculuk bir çeşit azâbtır. Doğru dürüst yiyip içmekten ve uyumaktan sizi alıkor. Herhangi biriniz işini bitirince, evine dönmekte acele etsin!.
Buhârî, Umre 19, Cihâd 136, Et’ime 30; Müslim, İmâre 179. Ayrıca bk. İbni Mâce, Menâsik 1.
Açıklamalar
Her ne maksatla ve sebeple olursa olsun, evinden, ocağından, yurdundan ayrılıp yolculuğa çıkmak, alışılmışın dışında birtakım sıkıntı ve güçlükleri beraberinde getirir. İnsanı sıkıntıya sokan her şey bir çeşit azâbtır. Yolculuk da böyledir. Nitekim hadisin devamında, yolculuğun bir çeşit azap oluşu, yeme içme ve uyuma düzeninin bozulması olarak açıklanm...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
02 Nisan 2010, 11:43:50
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Riyazüs Salihin 15.Bölüm
«
Yanıtla #4 :
02 Nisan 2010, 11:43:50 »
994- وعَن النَّوَّاسِ بنِ سَمعانَ رضيَ اللَّه عنهُ قال : سمِعتُ رسول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقولُ : «يُؤْتى يوْمَ القِيامةِ بالْقُرْآنِ وَأَهْلِهِ الذِين كانُوا يعْمَلُونَ بِهِ في الدُّنيَا تَقدُمهُ سورة البقَرَةِ وَآل عِمرَانَ ، تحَاجَّانِ عَنْ صاحِبِهِمَا » رواه مسلم .
994. Nevvâs İbni Sem’ân radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar” buyururken işittim.
Müslim, Müsâfirîn 253. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 5
Açıklamalar
Kıyamet gününde Kur’an’ın getirilmesini onun sevap ve mükâfatının getirilmesi şeklinde anlamak mümkün olduğu gibi, yukarıda bazı âlimlerin görüşü diye ifade ettiğimiz bir sûrete, bir şekle bürünmüş olarak getirilmesi tarzında da anlaşılabilir. Çünkü bu mümkündür ve Cenâb-ı Hakk’ın gücü her mümkünü icada muktedirdir. Mü’minler buna böylece inanırlar. Kur’an’la amel etmek, kişinin dünyadaki hayatını onun emir ve yasakları doğrultusunda nizâma koyması anlamına gelir. Bu sebeple hadisi böyle tercüme etmeyi uygun gördük.
Ayrıca “Kur’an ehli” denilen kimselerin, sadece Kur’an hâfızları, onu güzel sesle tilâvet edenler veya yüzünden okuyanlar demek olmadığını, esas Kur’an ehlinin onu ezberleyip okumanın yanında Kur’an’ın muhtevasıyla amel edenler, hayatlarının her safhasını onun emir ve yasakları doğrultusunda tanzim edenler olduğunu bu hadisin açık ifadeleriyle bir kere daha anlamış oluyoruz. Ali el-Kârî, böyle olmayanlara Kur’an’ın şefaatçi olmayacağını, hatta aleyhlerinde şahitlik yapacağını söyler. Çünkü Kur’an sadece okunmak için değil, kişilerin ve toplumların hayatında uygulanmak için gönderilmiştir.
Allah’ın sadece okunması için bir kitap göndermeyeceğini her aklı- selim kabul eder. Şayet öyle olsaydı, Kur’an birtakım itikadî, amelî ve ahlâkî hükümler vazedip aynı zamanda bunlara eksiksiz uyulmasını istemez, Hz.Peygamber de bunları sadece insanlara tebliğ etmekle yetinir, uygulanması ve hayat tarzı haline getirilmesi için ömrü boyunca her türlü eziyete katlanmaz, hicret etmez, cihad yapmaz, zahmetsiz ve külfetsiz bir hayatı tercih ederdi. Ondan sonra gelen râşid halifeler ve daha sonraki dönemlerde İslâm toplumlarını yönetenler de böyle hareket ederlerdi. Oysa, İslâm’ın her safhası ve bilinen uzun tarihi bu söylenilenlerin tam zıddı bir hayat gerçeğini yansıtıcı sahneler ve tablolarla doludur. O halde müslümanlar için aslolan, Kur’an’ı hayata hâkim kılma niyeti, düşüncesi ve gayreti içinde olmaktır.
Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri, Kur’ân-ı Kerîm’in en uzun ve en çok ahkâm ihtiva eden sûreleridir. Bu iki sûre, kendilerini okuyup ahkâmını uygulayan, gereğiyle amel edenlere mahşerde şahitlik yapacak ve bu hususta birbirleriyle âdeta yarışacaklar. “Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır” diye terceme ettiğimiz ifadeyi, “kendilerini okuyanların önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır” şeklinde terceme etmek de mümkündür. Her iki halde mâna ve mahiyet aynıdır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Kur’an tilâveti faziletli amellerden biridir. Bakara ve Âl-i İmrân sûrelerini okumanın büyük bir fazileti vardır.
2. Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri Kur’ân-ı Kerîm’in metin olarak en uzun sûreleri olmanın yanında, içinde ahkâmın en yoğun bulunduğu sûreleridir.
3. Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri bu özellikleri sebebiyle kendilerini okuyup gereğiyle amel edenlere mahşerde lehte şahitlik yapacak ve bu hususta âdeta birbirleriyle yarışacaklardır.
995- وعن عثمانَ بن عفانَ رضيَ اللَّه عنهُ قال : قالَ رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « خَيركُم مَنْ تَعَلَّمَ القُرْآنَ وَعلَّمهُ رواه البخاري .
995. Osmân İbni Affân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”
Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 21. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Salât 349; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 15; İbni Mâce, Mukaddime 16
Açıklamalar
Burada muhatap alınan öncelikle âlimler, daha genel anlamda Muhammed ümmetinin tamamıdır. İlim öğrenmeden âlim olunamayacağı herkesin bildiği açık gerçeklerden biridir. Bir müslümanın öğreneceği ilk şeyin Kur’an olması gerekir. İlmini hangi alanda yaparsa yapsın, hangi sahanın mütehassısı olursa olsun müslümanlar için bu gerçek değişmez. Günümüzde bazı ülkeler ve bazı müslümanlar için durumun böyle olmadığı gerçeği de bu asıl gerçeği değiştirmez. İslâm’ın ilme ve öğrenmeye verdiği değer, dinin iki temel kaynağı olan Kur’an ve Sünnet’in naslarında yeterince temellendirilmiş bulunmaktadır. Kur’an’ı öğrenmek, her şeyden önce onu kurallarına göre okumayı öğrenmek demektir. Fakat onu okumayı öğrenmenin, bilgisine ve ilmine sahip olmak anlamına gelmediğini kabul etmemiz gerekir. Ancak bu durum, Kur’an’ı okumayı öğrenmenin bir fazilet ve hayır oluşuna engel teşkil etmez. Çünkü Kur’an’ı sadece okumanın da sevap ve mükâfatı olduğunu yukarıda açıklamıştık; sevap ve mükâfatın sadece bir ibadetin, bir tâatin ve hayır olan bir davranışın karşılığı olduğunu biliyoruz. Kur’an’ı öğrenen kişinin gayesi Allah’ın rızâsına ulaşmak, Kur’an’ın ahkâmı, âdâbı ve ahlâkı ile amel etmek olunca, bu faziletlerin ve hayırların en büyüğü sayılır.
Dinimizin bize öğrettiğine göre, bir müslümanın hak ve vazifesi sadece kendisinin bilip öğrenmesi değil, aynı zamanda bilip öğrendiklerini başkalarına da öğretmektir. Bir kimsenin öğrendiği ilim onun yaşayışına yansımaz, hayatını etkilemezse, o din nazarında ilim sayılmaz. Bir kimse ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, şayet Allah’a isyan içindeyse o cahil sayılır. İlmini ve bilgisini yaşayışına uygulayan kimse, kendi şahsı açısından kâmil, yani olgun, kendinden başkaları için de mükemmil, yâni onları olgunluğa ulaştırıcı nitelikte bir kimsedir. Böyle bir insan mü’minlerin en üstünü olma şerefine ulaşır. Sahih bir hadiste bildirildiğine göre, Kur’an’ı okuyup onun ilmine sahip olan ve gereğiyle amel eden kimse, yakınları arasında âdeta nübüvvet mertebesine ulaşır. Şu kadar var ki ona vahiy gelmemektedir (Zebîdî, İthâfü’s-sâde, IV, 466; Müttekî el-Hindî, Kenzü’l-ummâl, 2347).
Sözlerin en hayırlısı Allah’ın sözü olduğuna göre, peygamberlerden sonra insanların en hayırlısının Kur’an’ı öğrenen ve öğretenler olması tabiîdir. Ancak hem öğrenmenin hem öğretmenin sadece Allah rızasına yönelik olması gerekir. Çünkü insanların bir şeyi öğrenmek ve öğretmekten maksatları çok çeşitli olabilir. Kimileri bunu sadece araştırma incelemeye yönelik kuru bir bilgi gayesiyle, kimileri maddî çıkar sağlama veya insanlar nazarında bir mevki ve makam elde etme amacıyla ve benzer sebeplerle yapabilirler. Bunların hiçbirinde hadiste kastedilen fazilet ve hayır söz konusu edilemez.
Kur’an’ı tecvidle ve tilâvetin gerektirdiği kurallar içinde güzelce okumakla onun ilmine ve fıkhına vâkıf olmayı birbiriyle mukayese etmemek gerekir. Bunlar biri diğerinden farklı şeylerdir. Şu kadar var ki, Kur’an’ın ihtiva ettiği mânaların bilgisine sahip olmak, lafzının bilgisine sahip olmaktan elbette daha üstün ve daha faziletlidir. Fakat bunların her birini ayrı ayrı hayırlar olarak düşünmek daha doğru olur. Çünkü her insanın ihtiyacı farklı şeylere yöneliktir. Kur’an’ın tilâvetini bilmeyen bir kimsenin namaz kılması, yani Allah’a ibadet etmesi mümkün olmaz. O halde tilâveti küçük görmek söz konusu olamayacağı gibi, ilk öğrenilmesi gerekenin tilâvet olduğunda da ihtilâf yoktur. Kur’an’ın ilmine vâkıf olmak ayrıca üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. İnsanlar, yaptıkları hayırlara göre derecelere ayrılırlar.
2. Kur’an’ı öğrenen ve öğreten kimse ümmetin en hayırlıları arasında yer alır.
3. Kur’an’ı öğrenmek ve öğretmekle ilk kastedilen, onun tilâvetini öğrenip öğretmektir.
4. Kur’an ilmine sahip olmak kişinin faziletini artırır.
5. Hayat tarzı haline getirilen ilim ve bilgi, dinde övülen en üstün bilgidir.
6. Her müslüman Kur’an öğretim ve eğitimine gereken değeri vermelidir.
996- وعن عائشة رضي اللَّه عنها قالتْ : قال رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « الَّذِي يَقرَأُ القُرْآنَ وَهُو ماهِرٌ بِهِ معَ السَّفَرةِ الكرَامِ البررَةِ ، والذي يقرَأُ القُرْآنَ ويتَتَعْتَعُ فِيهِ وَهُو عليهِ شَاقٌّ له أجْران » متفقٌ عليه .
996. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.”
Buhârî, Tevhîd 52; Müslim, Müsâfirîn 243. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Salât 349; Tirmizî, Fezâilu’l-Kur’ân 13; İbni Mâce, Edeb 52
Açıklamalar
Kur’an’ı gereği gibi güzel okumak, bu konuda maharetli olmak öncelikle iyi ve mükemmel hâfız olmakla mümkündür. Çünkü hâfız olanlar, Kur’an okurken hiçbir güçlük çekmezler. Bir diğer önemli husus, Kur’an’ı ezbere veya yüzünden okurken tilâveti iyi yapmak ve tecvid hükümlerini eksiksiz yerine getirmektir. Kur’an’da mâhir olmayı daha kapsamlı yorumlayanlar da olmuştur.
Bu yorumlar gerçekten dikkat çekicidir. Onlara göre Kur’an’da mâhir olanların vasıflarını şöylece sıralamak mümkündür: Kur’an’ı iyi hıfzeden, onun öğretimini yerine getiren, lafızlarının ve harflerinin tecvidini hakkıyla yapan, nerede başlanıp nerede durulacağını bilen, kıraatinin rivayetini iyi zapteden, i’râbının ve lügatlarının vecihlerini anlayan, Kur’an’ın nâsih ve mensûhunu derinlemesine bilen, tefsir ve te’vilinden nasibini yeterince alıp, onun naklini birtakım re’y ve görüşl...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Sayfa: [
1
]
2
3
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...