> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları > Talebul hadîs için yapılan seyahatler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Talebul hadîs için yapılan seyahatler  (Okunma Sayısı 1820 defa)
12 Haziran 2011, 20:42:41
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 12 Haziran 2011, 20:42:41 »



Talebu'l-Hadîs İçin Yapılan Seyahatler:



Râvîler rivayette muhitin tesiriyle yapılan teferrüd karşısında -hadîsleri ne sâdece kendi hemşehrilerinden almakla yetiniyorlar, [170]ne de kendi şehirlerine uzak olsun, yakın olsun, sâdece Medine'den hadis almakla kalıyorlardı. Taiebu'l-hadîs için en uzak beldelere seyahatler yapmak onların en çok sevdiği birşeydi; bu aşk sebebiyledir ki, ilk râ vîler kafilesinin ağzından hadîs alabilmişlerdi. "Doğrudan doğruya ve telkin yoluyla kazanılacak melekeler, daha kuvvetli ve sağlamdır"[171] şeklindeki inançları bu ideâl sayesinde gerçekleşmiştir.

Hadîs toplama işi hicretin birinci asrında şifahî olarak başlamıştır. Azîz sahâbî Ebu'd-Derdâ'[172] diyor ki: "Kur'ân- Kerîm'in bir âyetini anlamakta müşkiîât çekseydim de onu halledecek tek şahsın Bir-ku'l-ğimâd'da bulunduğunu öğren şeydim, yine oraya giderdim'. [173]

Âlim sahâbî Câbir b. Abdilîâh (v. 78) bir deve satın alarak eşya­sını yükledi ve Abdullah b. Uneys'den kısas mevzuundaki bir hadîsi sormak için Şam'a kadar bir ay süren bir yolculuk yaptı. [174]

Tek hadîs için dahi seyahat etmeye selef âlimlerinin bir çoğu alışmıştı; Sa'îd b. cl-Müseyyeb (v. 105): '!Bir hadîs için günlerce seyahat ederdim" demektedir. [175] Ebû Küâbe (v. 104 civan): "Hiçbir işim olmadığı halde Medine'de, sırf bir hadîsi daha Önce duymuş olan bir şahıstan dinlemek için üç gün kaldım", diyor. [176] Mekhûl (v. 112 civarı)'ün aşağıdaki sözleri, bir kısmımızın akıl erdiremediği, Allah katında çok büyük bir iş olduğu halde basit zannettiğimiz, yalmz bir hadîs için yapılan seyahatlere iyi bir nüsâl teşkil eder. Mekhûl diyor ki:

"Mısır'da Benî Huzeyl kabilesinden bir kadının kölesi idim; sonra beni âzâd etti. Mısır'dan çıktığım zaman kanaatimce oranın bütün ilmini öğrenmiş bulunuyordum. Sonra Hirâz'a gittim; oradan ayrıldığım zaman, zannımca Hicaz'ın bütün îlmİHİ de almış bulunu­yordum. Sonra Irak'a geldim; oradan ayrıldığım zaman, zannedersem Irak'ın bütün ilmini öğrenmiş bulunuyordum. Sonra Şam'a gittim, orayı kalburdan geçirdim. Her gittiğim yerde ganimet mevzuunu soruyordum, O hususta bana birşey söyleyecek kimseleri bulamadım. Nihayet Ziyâd b. Câriye et-Teymî denen bir şeyhi buldum. Ona; ganimet hakkında birşey işittin mi? diye sordum. Şöyle cevap verdi; Evet, Habîb b. Mesleme el-Fihrî'nin şöyle dediğini duydum: Hz. Peygamberin ganimetin dörtte birini dönmeden önce, dörtte üçünü de harpten döndükten sonra dağıttığını gördüm[177]. (Abdan [178], Basrah-larca rivayet edilen Eyyûb'un teferrüd ettiği hadîsleri duymak üzere Basralya on sekiz defa seyâhet ettiren sebep, talebu'l-hadîse olan bu susuzluk olsa gerektir. [179]

Şahısların, şehir ve nesillerin değişmesiyle, talebu'l-hadîs için yapılan seyahatlerin şekilleri de değişmiştir. Seyyahların kimi yaya olarak dolaşıyo, [180] kimi daha 15 veya 20 yaşında iken seferlere'başlı­yor, [181] kiminden de şu sıfatlarla bahsediliyordu: O seyahat edip eziyet çekenlerden biridir; [182] birçok seyahatler yapmıştır; [183] onun dolaşmadığı yer yoktur; [184]talebu'l-hadîs ve seyahate pek önem vermiştir; [185]on. küsur sene durmadan dolaşmıştır[186]

Muhaddislerin zaman zaman şu kabil sözlerle anıldığı da ol­muştur Ona varmak için hayvanların böğürleri tepilir[187]ona herkes çekilip giderdi[188]   zamanında   onun için seyahatlar yapılırdı. [189]

Çok seyahat eden mânâsmdaki güllakapları, topladığı hadîs sayısı ne kadar olursa olsun, bu gaye uğ­runda çeşitli eziyetlere katlanarak uzak beldelere seferler tertîb eden bu büyük muhaddisler ve benzeri âlimler hakkında kullanılmıştır.

Bu sebeple halk, muhaddislerin başına gelen çeşitli eziyetleri me­rakla sorup öğrenmeye çalışırdı. Onlar halk nazanndaki ehemmiyetleri sebebiyle asırlar boyunca "  beldeler seyyahı" diye hürmetle anıla gelmişlerdir.

Bir kısım seyyahların şarkı, garbı defalarca dolaştıklarında şüphe yoktur. Müsteşrik Goldziher - hadîseilerin rivayetlerini inkâr etmeye pek meraklı olduğu halde - "şarkı, garbı dört defa dolaştıklarını söy­leyen seyyahların - kanaatına göre  hiç de mübalağa etmediklerini" itiraf etmektedir. [190]


[170] Eğer seyahatten beklenen faydayı kendi şehrinin âlimlerinden temin etmek mümkünse, o zaman muhaddisler hadîs talibinin kendi şehrindeki hadîslerle yetin­mesini ve onlar üzerinde ihtisas yapmasını uygun görüyorlardı; fakat bu tavsiye onlara kâr etmiyordu. Hatîbu'l-Bağdâdî diyor ki:

Talebu'l-hadis için seyahat iki maksada binâen yapılır: birincisi, âlî isnâd ve e.n eski semâ'ı elde etmek; İkincisi, hafızlarla görüşerek müzâkereler yapmak vr onlardan istifâde etmektir. Eğer bu iki husus başka yerde olmayıp da talihin belde­sinde mevcutsa, seyahat etmekte bir fayda yoktur. En iyisi kendi beldesinde olanla iktifa etmektir"  (el-Câmi1 li ahlâld'r-râvî, e. IX, s. 167 b),

[171] İbnu Haldun, Mukaddeme, s. 541, nşr. Mustafa Muhammed, Kahire, tarihsiz.

[172] Bu muhterem  sahâbînin   adı, 'Uveymir b, Zeyd'dir. H: 32 târihinde   vefat etmiştir.

[173] Yakut,  Mu'ccmu'l-Buldân. c. î, s. 590. İbnu Dureyd bu kelimenin Birku'l-ğumâd şeklinde telaffuz edildiğini sÖyJemişse de,Gımâd telaffuzu daha meşhurdur. Birku'l-ğımâd; Mekke'ye sahil tarafından beş gün uzaklıkta ve Mekke'nin arka tarafında bir yerdir (Bk. Mu'cernu'l-buldân, c. I. s. 589).

[174] el-Câmi' li ahîâkı'r-râvî. c. IX, s. 168 Câbir b. Abdiîlâh'ın hâl tercemesi için bk. Tezkiratu'l-huffâz, r. I, s. 43, nr. 21.

[175] Aynı eser, c. IX, s. 169 a. Sa'îd b. el-Müseyyeb'in ha! terrenıesi için bk. Tezkiratu'l-huffâz, c. I, s. 54, nr. 38.

[176] Aynı eser. c. IX.s. 169 a. Ebû Kılâbe. Abdullah b. Zevci el-C lurmî el-Basrî'dir.

[177] Sunenu Ebî Dâvûd, c. III, s. 106, hadîs nr. 2750; İbnu Mâce de buna yakın mânâda bir hadîs tahrîc etmiştir, (Bk. c. II, s. 951-952). Mekhûl, Şamlıların âlimi: fakîh ve hafız Ebû AbdîIJâh b. Ebî Müslim el-Huzelî'dir. (Terceme-i hâii için bk. Tezkiratu'l-huffâz, c. I, s. 107, nr. 96).

[178] Ahmed b. Mûsâ el-Cevâlikî (v. 3o6)'dir.

[179] Mu'cemu'I-buldân, e. I, s. 414. Sika âlim  Eyyûb b. Keysân es-Sahtiyâni (v. i3i)'dir, künyesi Ebû Bekir'dir.

[180] Nitekim fakîh ve hafız Ebû Mûsâ Abdullah b. Abdilğânİ (v. 629} hakkında böyle söylenmiştir (bk. Tezkiratu'l-huffâz, c. IV, s. 1409).

[181] Meşhur sika hafız Ebû Ya'lâ eî-Mavsıli (v. 3O7)'nin Tezkiratu'l-huffâz, c. II, s. 708 de; Ebu'n-Nersî diye anılan Muhammed b. Alî (v. ^io/'nin de Tezkiratu'l-huffâz, c. IV, s. 1261 deki hâl tercemelerine bk.

[182] Mufîd Ebu'l-Berekât b. el-Mubârek es-Sakatî (v. 509). Tezkiratu'l-huffâz, c. IV, s. 1260 da, 509 yılında vefat edenler kısmında geçen terceme-i hâline bk.

[183] eş-Şîrâzî, Ebû Ya'kûb Yûsuf b. Ahmed İbrahim es-Sûfî (v. sSjJ'nin Tezkı-ratu'l-huffâz, c. IV, s. 1357 deki.; İbnu Mettûye İbrahim b. Muhammed el-Isbahâni (v. 3O2)*nin rle Tezkiratu'l-huffâz, c. II, s. 740 daki terceme-i hallerine bk.

[184] H. 240 dolaylarında vefat eden büyük Tirmizî'nin hâl tercemesine bk. Tezkiratu'l-huffâzj c. II, s. 740.

[185] Mâverâu'n-nehr muhaddisî el-Buceyrî Ebû Hafs Ömer b. Muhammed b. Buceyr el-Hemezânî es-Semerkandî (v. 311) hakkında böyle denmiştir (bk. Tez­kiratu'l-huffâz, c. II, s. 720).

[186] Ebû Tâhir es-Süefî (v. 576) böyledir. Hafız, allâme, şeyhu'l-islam Süefî'nin tam adı: 'Imâduddîn Ahmed b. Muhammed el-Isbahânî el-Curvâ'ânî'dir (bk. Tezkiratu'l-huffâz, c. IV, s, 1298, nr. 1298.)

[187] Mu'cemu'l-Buldân, c. I, s. 694.

[188] Tezkiratu'l-huffâz, c. II, s. 807.

[189] îbnu Hubeyş Ebu'I-Kâsim Abdurrahmân el-Endülüsî (v. 584) hakkında böyie denmiştir (bk. Tezkiratu'l-huffâz, c. IV, s.  1354).

[190] Goldziher, Tradition îslamique, p.,220.

Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 41-44.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Talebul hadîs için yapılan seyahatler
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:54:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Talebul hadîs için yapılan seyahatler rüya tabiri,Talebul hadîs için yapılan seyahatler mekke canlı, Talebul hadîs için yapılan seyahatler kabe canlı yayın, Talebul hadîs için yapılan seyahatler Üç boyutlu kuran oku Talebul hadîs için yapılan seyahatler kuran ı kerim, Talebul hadîs için yapılan seyahatler peygamber kıssaları,Talebul hadîs için yapılan seyahatler ilitam ders soruları, Talebul hadîs için yapılan seyahatlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes