> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları > Hadîs ticareti için yapılan seyahatler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hadîs ticareti için yapılan seyahatler  (Okunma Sayısı 1601 defa)
12 Haziran 2011, 20:33:13
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 12 Haziran 2011, 20:33:13 »



Hadîs Ticareti İçin Yapılan Seyahatler:


Bahsettiğimiz muhaddis seyyahların sırf ilim için hadîs aramala­rına karşılık, birçokları da ticaret düşüncesiyle hadîs toplamaya başla­dılar, îşte Ya'kûb b. İbrahim b. Sa'd bunun misâlidir; Ya'kûb. necaset karışan durgun suda yıkanmaktan Rasûlullah (s.a.v.)'ın nehy ettiğine dâir Ebû Hurevrc'nin rivayet ettiği hadîsi biliyordu ve "bu hadîsi ancak bir dînâr karşılığında rivayet ediyordu"[215] Ebû Nu/aym el-Fadl b. Dukeyn'in hâli bundan da gariptir. Sika ve hafız bir imâm. olmasına rağmen ibnu Dukeyn, [216] işin mâlî tarafını sağlama almış, rivayet ettiği her hadîs için belli bir para birimi kabul etmişti. Onun talebelerinden biri olan Ali b. Ca'fer b. Hâlid diyor ki: "Ebû ÎNVaym el-Fadl b. Dukeyn el-Kureşı'ye gider gelir, ondan hadîs yazardık. Buna karşılık bizden sahih dirhemler alırdı; yanımızda değeri düşük dirhemler bulunursa üste para alırdı. [217] îşte bu sebeple Şu'be b. el-Haccâc[218]yalan söylemeye ihtiyacı bulunmayacağı düşüncesiyle hâli vakti yerinde  olan  zengin  râvîlerdcn  hadîs  almayı  tavsiye  ederek derdi ki:

"Ziyâd b. Mıhrâk'dan hadîs yazınız; zîrâ o zengindir, yalan söy­lemez Ali b. Âsim'a da şöyle demişti:

"'Umara b. Ebî Hafsa'dan hadîs almam tavsiye ederim; zira o zengin adamdır, yalan söylemez." Ali b. Âsim da onun bu sözünü kabule şâyân görmeyerek: "yalan söyleyen nice zengin gördük!" diye cevap vermişti.[219] Şu'be görüşünde ısrar ederek diyor ki: "Fakir­lerden kat'iyyen birşey yazmayınız!. [220]

Muhtelif devirlerde âlimler, bu hadîs tacirlerinin karşısına çıkarak ellerine vurmuşlar ve ilim yolcularına: "Ey âdemoğlu, sana nasıl karşılıksız öğretilmişse, sen de karşılıksız öğret" diye nasihat etmiş­lerdir. [221] Kütüb-i semâviyede de meccani Öğretimden bahsedildiğini dikkate alarak böyle söylüyorlardı. Rabî b. Enes, Ebu'l-Âliye'nin: "Semavî kitaplarda: Sana nasıl bedava öğretilmişse, sen de bedava öğret, diye yazılmıştır" dediğini rivayet etmektedir. [222] Bu sözün semavî kitaplarda bulunduğu bilin­mektedir Kitâb-i mukaddesin bir bölümünün sonunda "Deuter-onome": "Ben size Rabbımın emri ile öğrettim" denilmektedir. [223]

İlim öğretmek için ücret almanın kesin surette haram olduğunu göstermek için bâzan da hadîs-i şerîfe istinat ederler. Sunenu Ebî Dâvûd'da rivayet edildiğine göre muhterem sahâbî 'Ubâde b. es-Sâmit (s.a.) ehl-i suffe'den bazılarına yazı ve Kur'ân-ı Kerîm öğretti. Onlardan biri de 'Ubâde'ye minnet ve teşekkürünü ifâde etmek üzere bir yay hediye etti. (Ubâde, bu hediyeyi kabul etmenin dînî bakımdan mahzurlu olup olmadığını Rasûlullâh (s.a.v.)'a sordu. Raşûlullâh (s.a.v.)'da şiddet ve kesinlik ifâde eden bir üslûpla buyurdu ki: "Eğer boynuna ateşten bir halka takmak istiyorsan o hediyeyi kabul et!. [224]Bu kabil hadîsler âlimlere ve râvîlere çok te'sîr ediyor, onlar da hadis talibi tarafından verilen hediyeyi rüşvet sayıyorlar ve ancak kendi­lerine hiçbir şey hediye edilmeyeceğine dâir söz aldıktan sonra tâlible görüşmeyi kabul ediyorlardı. Muhammed b. Haccâc diyor ki:

"Hammâd b. Seleme (v. 167)'den hadîs dinleyen bir adam Çin Denizinde yaptığı yolculuktan döndüğü zaman Hammâd'a bir hediye getirdi. Hammâd ona: Bak, dedi, istersen bu hediyeyi kabul edeyim ve fakat sana bir daha katiyen hadîs rivayet etmeyim; istersen hadîs riva­yet edeyim; fakat hediyeyi almayım. Bu şıklardan birini seç. O zât da: pekâlâ hediyeyi alma da hadîs rivayet et! dedi. Hammâd hediyeyi almadan hadîs rivayet etti.[225]

Hadîs ticâreti yapanların bu düşünce, ile takbih edilmeye başla­dığı, Ahmed b. Hanbei'in şu sözünde ve buna benzer diğer sözlerde görülmektedir. Ahmed b. Hanbel'e: hadîs satan kimseden hadîs yazılır mı? diye sorulduğu zaman: hayır ,onun hiçbir değeri yoktur! cevâbını vermiştir. [226]

Hadîsleri para mukabilinde satarak bu işin ticâretini yapanlar, - bazan açıkça görülen aşırı hırs ve tama'larma rağmen - hep yalancı ve hadîs uydurucular arasından çıkmamıştır. Hatta bu tacirlerin bir­çoğu sika ve zabt sahibi kimselerdi. Fakat ne varki, paranın yüzü yu­muşaktır, çoklarının boynunu büker. Hadîs tacirlerinin de kendilerine göre bir felsefeleri vardı: Öyle ya nice meşakkatlere göğüs germişler, tehlikelere atılmışlar ve bu suretle talebu'l-hadîs için seyahat etmiş­lerdi. "Fakr-u zaruret onları mecbur kıîmamiştı; yolda başlarına ge­lecek eziyetleri, tehlikeleri biliyorlardı. Çölün yakıcı ateşi, denizin korkunç dalgaları, evet bütün bunlar onların azmini kırmıyordu; zîrâ onların gönlünde ilim öğrenmenin cihâd olduğu ve bu yolda ölen kim­senin şehîd olarak öleceği inancı yerleşmişti. [227] Halbuki bunlardan hadîs alan diğer râvîler, rivayet ve nakil vazifesini gayet rahat ve huzur içinde yapıyorlar, kendilerini ötekilerle aynı seviyede tutmak istemi­yorlardı.

Güvenilir kitaplarımızda bu ravîlerin hadîs toplarken riâyet ettikleri metodu gösteren birtakım haberler bulma imkânına sahibiz. Bu metodlar muhaddislere pekçok külfetler yüklemekteydi. Eğer onlarrın durumları günümüzün vâkıasıyle kıyaslanacak olursa görülür ki, bu bayiler, bütün mesaîsini yazına eserleri neşre hazırlamaya veren, sonra da çalışmasının mahsûlünü pahalı bir şekilde satan naşirlere benzemektedirler.

Âlimlerin Ali b. el-Cacd (v. 23o)'in hadîslerini elde etmesini sağla­yan usûl, o günlerdeki hadîs tacirlerinin düşünce sistemlerini bize ak­settirmektedir: "Ebu'l-Fadl b. Tâhir el-Makdisî diyor ki:

Arkadaşımız Ebu'l-Kâsım Hibetullah b. Abdilvâris eş-Şîrâzî'nin şöyle dediğini duydum: Bağdat'a gittim, şeyhlerle görüşerek elimden geldiği kadar hadîs dinlemeye çalıştım. Sonra Musul'a gitmek Üzere oradan ayrıldım, Sarîfîn'e geldiğimde orada kalarak geceyi bir mes­citte geçirdim. Nihayet Ebû Muhammed es-Sarîfînî mescide gelerek cemâate imâm oldu. Yanına giderek: hiç hadîs dinlediğin oldu mu? diye sordum. Cevaben: Babam beni Ebû Hafs el-Kettânî, İbnu Hab-bâbe ve diğer şeyhlerin yanına götürürdü. Yanımda bâzı cüz'ler var, dedi. Ona: Şu cüz'leri çıkar cia bir göreyim, dedim. O da, içinde diğer cüzlerle beraber Ali b. el-Ca'd'in kitabının tamamı bulunan bir paket getirdi. Kitabı ona okudum. Sonra Bağdatlılara bu durumu yazdım. Büyük Bağdat âlimleri es-Sarîfînî'ye geldiler. Bu kitabı es-Sarîfinî'den işitenler ona minnettardırlar. Onun bu işte çok Önemli mevkii vardır.[228]

Talebu'l-hadîs için yıllar, nesiller sonra yapılan bu seyahatler, şöhret için yapılan bir nev'î sportif geziler mâhiyetini almaya başladı. Bazı nasipsiz kişiler, hadîsleri muhafaza edip onların muktezâsı ile amel etmek için değil de, bilhassa meşhur olmayan hadîslerin sened zincirlerine adlarını geçirmek için uzak diyarlara seyahat ediyorlardı. Bu - tâbir caizse - sportif geziler, hicretin III. yüzyılında arttı ve V. yüzyılda çok kötü neticeler verdi. Nihayet muhtelif beldelerde bulunan bundan bîzâr olarak seslerini yükselttiler ve buna karşı bütün güçleriyle mukavemet etmeye başladılar.[229]



[215] Bk. Sunenu'n-Ncseî bi şerhi's-Suyûtî, c. I, s. 49; el-Kifâye, s. 156.

[216] Terceme-i hâli için bk. Tezkiratu'l-huffâz, c. I, s, 372.

[217] el-Kifâyej s. 156. Onun para mukabilinde hadîs rivayet ettiğini görmek için bk. el-Bâ'isu'I-hasîs, s. 116.

[218] Şu'be b. el-Haccâc b. el-Verd el-Âtekî el-Vâsıtî'dir. Künyesi Ebû Bistâm'dir. Basra muhaddisi olup hadîsde emîru'l-mü'minîn sayılmıştır. Enes b. Mâlik (r.a.)'i görmüş ve tabiînden 400 râvideri hadis îşitmiştir. H. 160 târihinde yefât etmiştir.

[219] el-Kifâyc, s. 155.        

[220] Aynı eser, s. 156.

[221] el-Kifâye, s. 154.

[222] Bk. aynı eser, s. 153.

[223] Goldzihe Etudes sur la Tradition Islamique, p. 225. 3 numaralı dip notta Coldziher, bunun doğru olduğuna işaret etmektedir.

[224] Sunenu Ebî Dâvûd, c. III, s. 360, hadîs nr. 3416. Kitâbu'l-icâra, bâbfî kesbi'î-mu'allim.

[225] el-Kifâye s. 153, hadis rivayetine karşılık ücret almanın kerâhati ve "ücret alandan hadîs dinlenmez" diyenin sözü.

[226] el-Kifâye, S.J54.

[227] Duhâ'l-Islâm, c. II, s. 72.

[228] Yakut, Mu'cemu'l-Buldân, c. III. s. 385.

[229] Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 49-52.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 12 Haziran 2011, 20:44:17 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hadîs ticareti için yapılan seyahatler
« Posted on: 19 Nisan 2024, 00:59:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hadîs ticareti için yapılan seyahatler rüya tabiri,Hadîs ticareti için yapılan seyahatler mekke canlı, Hadîs ticareti için yapılan seyahatler kabe canlı yayın, Hadîs ticareti için yapılan seyahatler Üç boyutlu kuran oku Hadîs ticareti için yapılan seyahatler kuran ı kerim, Hadîs ticareti için yapılan seyahatler peygamber kıssaları,Hadîs ticareti için yapılan seyahatler ilitam ders soruları, Hadîs ticareti için yapılan seyahatlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes