> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları > Sened ve metin bakımından hadis
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sened ve metin bakımından hadis  (Okunma Sayısı 2181 defa)
10 Haziran 2011, 16:29:52
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 10 Haziran 2011, 16:29:52 »



7- SENED VE METÎN BAKIMINDAN HADÎS





İnsaflı araştırıcının, bu kitabın mufassal fihristini sâdeee şöyle bir karıştjnvermesi, onu, hadîs mustalahının ilimler tarihindeki yerinin, asırlar boyu mustalahlar felsefesinin çıktığı en yüksek mertebeyi işgal edeceğine inandırır. Araştırıcı, kitabın fihristine çabucak bir göz gez­dirdikten sonra, hoşuna giden bâzı mevzuları dikkatli bir şekilde tetkik edecek olursa, muhaddislerin târihî araştırmalar ve ıstılahlar için yapılan tahlilî incelemeler yanında, zevahiri kurtarmak için değil de, hakikatleri meydana çıkarmak maksadıyle tesîs ettikleri ilmî ve hassas tenkîd ölçülerinin de mevcut olduğunu görür. Bu mütehassıs tenkîdcilerin üzerinde dikkatle durdukları şey, muhteva, yâni hadîs metnidir. Senede gelince o, bu muhtevayı tetkike yardım ettiği ölçüde değerlidir.

Muhtelif yerlerde ve asırlarda, şekil ile muhteva veya sened ile metin yahut lâfız ile mânâ... etrafında şiddetii ve uzun süre devam eden anlaşmazlıklar meydana gelmiştir. Bu anlaşmazlıklar şiir ve edebiyat sahalarında da devam etmiş, sonra ilim ve felsefe sahasına atlamıştır. Onun tehlikesi her branşa ve kâinattaki her hakikate sirayet etmiş, nihayet din sahasına sokulmuş, gayb hududuna geçmiştir, işte böylece bu anlaşmazlıklar, her dînin îtirazsız kabul edilen hakikatieri, yerleşmiş kökleri ve alışılmış prensipleri ile, bu hakikatleri, kökleri ve prensipleri günümüze aktaran târihî vesikaların, bu vesikaları bize açıklayan dilin ve bu dile yön veren mantığın.. . arasını açmıştır.

Önünden, aıkasmdan. hiçbir yanından bâtılın yol bulup da yanaşamayacağı Allâh'm azîz Kİtâb'ı, bugün kâh müsteşriklerle, biz­den yeni yetişen mukallitleri, kâh bizdeki fikir öncüleri tarafından, semâ ile hiçbir alâkası olmayan herhangi bir din gibi tetkik edilmekte; gayet kesin ve hiçbir kayda tâbi olmayan hükümler verilmekte, derûnundakileri meydana çıkarmak maksadıyle onu aydınlatacak olan ışıklar tutulmakta; bütün bahisler garplı veya garplılaşmaya çalışan tamamen şüpheci veya ne yaptığını bilemeyecek derecede şaşkın akıl­ların istediği sonradan ortaya.konan, ilmî araştırma metodlarına âmâde bulundurulmaktadır.

Birtakım araştırıcılar, fıtrî olmayan bu prensip, ma'kûl olmayan bu mantık, insanî olmayan bu inceleme usûlü çerçevesinde Kur'ân-ı Kerîrn'i araştırdılar. Onun hakikatlerine elleriyle dokunmak, nazil oluşunu gözleriyle görmek, Mekkîsini, Medenîsini, nâsihinİ, mensû-hunu, cem'ini, tertibini, te'vîlini, tefsirini tenkid etmek istediler: ama Kur'ân-ı Kerimi inzal, eden: Bu azız Kitabı Biz indirdik, onu tahriflerden koruya­cak olan da biziz biz[990]  âyeti 'kerîmesi mucibince, onu bu adam­ların oyuncağı olmaktan korudu.

Allah kitabı olan Kur'ân-ı Kerîm'in durumu böyle olursa, bu tenkidli ilmî araştırmanın hadîa-i nebeviye sokularak onun usûlü, nakil yollan, ezberlenmesi, tedvini ve ıstılahları hakkında münâkaşalar yapmasına, epey bir zaman önce câhiliyye şiirinin sıhhati hakkında şüphelei yaydığı gibi, hadîsin sıhhati hakkında da şüpheler uyan­dırmasına şaşmamak lâzımdır. Ağır bîr silâha karşı, şüphe yok  ki, - yine kendi gibi ağır bir silâhla karşı konabilir. Şurası da malûmdur ki, bilgili düşmanın veya câhil dostun uyandırdığı şüpheler, bağırıp çağırmakla yok edilemez. Bâtılı ancak hak mahveder. Karanlık şüpheleri de, "gecesi gündüzü gibi aydınlık ve mahv u perişan olmuş kimse­lerden başkasının sapıtmayacağı şekilde parlak olan"  deliller siler, süpürür!

Mebâhis fî 'ulûmi'l-K.ur'ân adlı kitabımızda[991] müsteşriklerin

şüphelerini inceleyip reddettiğimiz veya çok gevşek olup birbirini tutmadığı için bunların kendi kendilerini reddettikleri gibi, 'ulûmu'l-hadîs'te de bu şüphelerin bclli-bashlanm tetkik ettik pek değerli âlimlerimizin izinde giderek bu ilimlerin çeşitli meselelerini, elimizden geldiği kadar, hassas bir şekilde tahlil ettik. Müsteşrikleri ve kendi diyarımızda bulunan onların mukallidlerini meşgul etmekte olan esas problemi incelemek üzere, - ki bütün bunlar halledilmiştir - müstakil bir fasıl açmaya lüzum görmedik. Bu problem de hadîs ve usûl-i hadîsteki lâfız ve mânâ, şekil ve muhteva yâni sened ve metin problemidir. Böyle yapmak yerine, mevzuu muza devam edip hedefe doğru ilerledik. Şimdi de ıstılahımızı sâdece şekilden ibaret görüp, onun muhtevayı ihmâl ettiğini sanan veya kendi tâbirleri ile senedlere önem verip metinlere dikkat etmediğini söyleyenlerden bu kısımda hayretle bahsetmekteyiz. Gerek müsteşriklere ve geıekse onlara akla­nanlara yönelerek şunu açıkça söylüyoruz ki, âlimlerimizin hadîs ıstılahları hakkındaki kitaplarından anlaşıldığına göre, - Allah'a şükür, bu ana eserlerin matbu veya yazma, hiçbirini gözden kaçırmadık onların şekille meşgul olduklarını, şekil dışında hiçbir şeye ehemmiyet vermediklerini söylemek katiyen doğru değildir. Kitabı­mızın sayfalarına dikkatle şöyle bir bakmak, insaflı okuyucunun bu açık hakikati kabul etmesi için kâfidir.

Bu kısımda, bütün dikkatiylc kulak veren kimseler için muhad-dislerin birtakım sözlerinden güzel aks-i sadâlar vermeyi, onların . îcâdı olan bazı tenkîd ölçülerini gözlerinin önüne bir daha sermeyi uygun görüyoruz. Bu sözleri uzun boylu araştıracak değiliz; zîrâ onlar bu kitabın ileriki sayfalarında önümüze çıkacaktır. Bu sayfalara işaret edip geçmemiz kâfidir. Orada, kendini beğenmiş bir inatçıdan başka hiçbir kimsenin inkâr edemeyeceği hakikatler konuşacaktır!

Muhaddisler şuna kuvvetle inanmışlardır ki, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in sözlerini ve hareketlerini târihî ve tahlilî bakımdan araş­tırmak demek olan dirâyetu'l-hadîs ilmine istinat, etmeyen hadîs metni çalışması ve rivayet kitaplarını ezberleme gayreti, pek Önemli bir şey değildir. Dirâyetu'l-hadîs ilminde muhaddislerin, râvi ile mervînin hallerini incelediklerini görmekteyiz. Râvî sözü ile sened zincirindeki bir halkayı, mervî ile de sâdece hadîs metnini kastederler. Şu hâlde, Mustalahu'l-hadîs ilmi, sâdece senedle ilgili bahis­lerle uğraşmaz; ayrıca metne âit birtakım mes'eîelerle de meşgul olur. İşin yalnız dış görünüşüne bakan bir araştırıcı, muhad­dislerin metinden çok senedlc meşgul olduklarını zanneder. Fakat bu kanâat, derin tetkik ve incelemeler karşısında eriyip gidecek bir ve­himden ibarettir,

Muhaddislerin incelemeleri, kabule şâyân olup olmaması bakı­mından senedle metin etrafında cereyan eder. Makbul -gurubunda Sahih ile Hasen'i, mcrdûd grubunda da zayıf ile Mevzû'u incelerler. Onların bütün ıstılahlarında hem senedi, hem de metni içine alan ikili bir taksim görülür. Burada dikkat edilecek husus, muhaddislerin sened ile metni aynı derecede göz önünde bulundurduğudur. Şöyle kî:

239Sahîh ve Hasen bahislerinde müşterek bir durum vardır, yâni hem sened, hem de metin beraberce sahîh olur veya sencd sahîh, metin zayıf; bâzan metin sahîh, sened zayıf olur. Hasen de böyledir. Bir hadîsin sahîh veya hasen olduğuna mutlak olarak hükm edilemez; bilâkis sahîh veya hasen olan sened mi, yoksa metin midir?,  açıklanır.   Senedi  sahîh  olan  her  hadîsin  metni  de sahîh olmaz.

Sahih hadîs, mütevâtİr derecesine ulaşrmşsa, râvîlerinin say ısının çoğalması ve onda ittifak hâsıl olması itibariyle isnadına değil, bu kadar çok râvî böyle bir yalanda ittifak edebilir mi, edemez mi? dîye metnine bakılır; zîrâ hisse veya akla muhalif olan bir meselede kala­balık bir topluluğun anlaşması akla gelmez. Mütevâtir ise, bunun da üzerinde, isnâd meseleleri ile alâkası olmayan bir haberdir.

Hasen li  zatini hadîs,  sahîh li gayrihi derecesine çıkınca sâdece tarîk ve isnâdlannm çokluğuna bakılmaz; sahîh li zâtihî' de olduğu gibi, her türlü şâz ve illetten salim elmasına dikkat edilir. Şâz hadîsteki râvînin teferrüdü ve  sikaya muhalefeti  çoğu zaman metinde bulunur. Bu sebepledir ki, şâz hadîsi ancak şâz olan  rivayet  eder,   derler.   Münker hadîsleri  rivayet etmeyi hoş görmeyişlcri de yine bu sebeptendir. İllet ise, bizatihi hadîste bu­lunan bir kusurdur. Bu da râvîlerin hatâları sonunda meydana gelir. İllet, mütehassıs'arın derin nüfuzları ve ilâhî ilham sayesinde anlaşılır. Yoksa râvîlerin isimlerini ve isnâdları ezberlemek suretiyle bilinemez.

Hadîs ister sırf zayıf olsun; isterse sahih-hasen-zayıf açasmda müş-terek olan bir hadîs nevH olsun, zayıf hadîs nev'îlerinin çoğunda hem sened, hem de metin bahis mevzuudur. Sahabenin mürseÜ, sened bakımından munkatıc olmasına rağmen makbuldür; zîrâ saha­benin, rivayet ettiği .metni uydurmuş olması ihtimâli mevcut değildir; fakat Benî îsrâîl haberlerini nakl eden sahâbîlere karşı âlimler sıkı davranmışlar ve haberlerini tetkike tâbi tutmadan kabul   etmemiş­lerdir. Zîrâ bu sahâbîlerin rivayet ettiği haberler bâzan hadîslere muhalif düşmektedir... Münekkİdler, bu sebeple sahabenin yaptığı tefsîrleıi dikkatle incelerler ve bir kısmının,  müslüman olan ehl-i kitabın tesirinde kalabileceği korkusuyla o nakle hemen mefiY dam­gasını vurmazlar.

Bir kısım münekkidler de sahabenin mürselı diye birşey kabul etmediği gibi, bazı sahâbîlerin mürsellerini de müdelles saymışlardır.

Hatta açık açık: "Tedlîsten kurtulanlar ne de azdır!", demiş­lerdir.[992]

Alimler illetin daha çok şenedde bulunduğunu söylemekle beraber, m.tindeki illeti de reddetmemişler ve şöyle demişlerdir: Bir hadîsin metninde illet bulunabileceği için, mutlak olarak onun sahih okluğuna hükm editmez. Hadîste kusur en fazla senedde bulunmakla beraber, münekkidler bu kusurun metinae de bulunabileceğini söylemeyi ihmâl etmemişler ve buna dâir birçok misâller göstermişlerdir.

Maklûb h tdîsi, metni maklûb ve senedi maklûb diye ikiye ayırmışlardır.

Rasûl-i Ekrem (s.a.v.Ve kimse yalan söylemesin diye hadîsin lâfzan edasında senedden çok metin üzerinde titizlik

göstermişlerdir. Bilhassa râvi ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sened ve metin bakımından hadis
« Posted on: 27 Nisan 2024, 02:47:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sened ve metin bakımından hadis rüya tabiri,Sened ve metin bakımından hadis mekke canlı, Sened ve metin bakımından hadis kabe canlı yayın, Sened ve metin bakımından hadis Üç boyutlu kuran oku Sened ve metin bakımından hadis kuran ı kerim, Sened ve metin bakımından hadis peygamber kıssaları,Sened ve metin bakımından hadis ilitam ders soruları, Sened ve metin bakımından hadisönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes