Konu Başlığı: Sahabe tabakası Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Haziran 2011, 15:28:09 Sahabe Tabakası: îmân etmiş olarak Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'i gören ve müslüman olarak ölen kimselere sahâbî denmiştir. Az bir müddet de olsa Rasûlullah (s.a.v.) ile görüşmek şarttır.[1150] Bu sebeple Ashanıe en-Necâî'y sahâbî saymazlar; zîrâ Necâşî Rasülullah (s.a.v.)'a îmân etmiş, faka onunla görüşmemiştir. Sahâbî olabilmek için temyiz yaşında bulun mak kâfidir. "Sözü anlayıp karşılık verebilen" çocuk - Nevevî Irâkî'nin dediği gibi - sahâbî sayılır. Hz. Ali'nin iki oğlu Hasen il Hüseyin ve Mahmud b. er-Rabî de böyle idiler. Âlimler sahâbî olabilmek için birtakım şartlar tesbit etmişlerdi ki, bunlardan birini hâiz olan kimse sahâbî sayılır, bu şartların belli başlıları şunlardır: [1151] 1. Birinin sahâbî olduğu tevatür yoluyla bilinir; cennetle müjdelenen sahâbîler gibi. Bunlar Hulefâ-i râşidîn, Sa'd b. Ebî Vakkas, Sa'îd b. Zeyd, Talha b. 'Ubeydillâh, Zubeyr b. el-cAwâm, Abdurrahman b. Avf ve Ebû (Ubeyde Âmir b. el-Cerrah'dır. Bilindiği üzere Hz. Ebû Bekrin sahâbî olduğu Kur'ân-ı Kerîm'in şu âyetiyle sabittir: "b O vakit Peygamber arkadaşına şöyle diyordu: Üzülme, zîrâ Allah bizimle beraberdir[1152] 2 Şöhret yoluyla bilinir; Dımâm b. Sa'lebe ve Ukâşe b. Mıhsaj gibi. 3. Meşhur bir sahibinin şahadeti ile bilinir; Humeme b. Eli Humeme ed-Devsî'nin sahâbî olduğunu Ebû Mûsâ el-Eş(-arî'nin söklemesi gibi. [1153] 4. Mümkün olan zaman sınırım aşmamak kaydîyle, adaleti bilinen bir şahsın, kendinin sahâbî olduğunu söylemesiyle bilinir. Aşılmaması şart koşulan bu zaman sınırını H. 110 senesi olarak tesbît etmişlerdir. Bunu da Müslim'in ve Tirmizî'nin rivayet ettiği Rasûl-i Ekrem'in şu hadîs-i şeriflerinden almışlardır: sonra bugün yaşayanlardan hiçbir canlı sağ kalmayacaktır[1154] hadîse binâen âlimlerin H. 200 yılından sonra sahâbî oldu iddia eden Ga'fer b. Nastûr er-Rûnıî'nin ve H. 333 yılında Serbâtek eî-Hindî'nin bu iddialarını reddetmeleri gayet tabiîdi Âlimler zikretmemiş olsa bile, bir zâtın sahâbî olduğunu şuanlamak mümkündür: Hz. Peygamber'in zamanındaki Evs ve H. kabileleri tamamen müslüman olmuşlardı. Bu kabilelerden Hz. gambcr'i gören herkes sahâbîdir. Bundan başka hicretin onuncu yılı Medine veya Tâİf'te bulunan herkes müslüman olmuş ve Hz. Pe gamber'le birlikte Veda' Hacc'inda bulunmuşlardır. Onların sahâla olduğu böylece de anlaşılmış olur. Bunlardan başka Rasûl-İ Ekrcn fetilılerde yalnız sahâbîleri kumandan tâyin etmiştir. Asr-ı saadetteki fütuhat kumandanlarının hepsi de sahâbî idi. [1155] Îbnu's-Salâh, Ibnu Abdilber ve Nevevî, bütün sahabenin udûl olduğunda âlimlerin ittifak ettiklerini söylerler, Kur'ân-ı Kerîm'de ve Hadîs-i şeriflerde sahabenin fazilet ve adaletine dâir işaretler vardır. Nitekim Allah Taâlâ bir âyet-i kerîmede: " Siz, beşeriyet için ortaya çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz[1156] diğer bir âyette de: Müslümanlar, böylece sizi seçkin ve şerefli bir ümmet kıldık kî, bütün insanlar üzerine adalet örneği ve hak şâhiüeri olasınız[1157] buyurmaktadır. Hz. Peygamberde şöyle görüp îmân edene Nesillerin en hayırlısı benim Sakın hâ ashabım aleyhinde bulunmayınız. Onlara saldırmayınız. Onları kim severse, bana olan sevgisi dolayısıyle sever. Kim de kin beslerse, bana olan kini dolayısıyle böyle davranır. Kim onlara eziyet ederse, bana eziyet etmiş olur. Kim bana eziyet ederse, Allah'a eziyet etmiş olur. Her kim de Allah'a eziyet ederse, çok sürmez Allah onun belâsını verir. En önce îmân eden sahâbînin Hz. Peygamber'in hanımı Hatîce binti Huveylid olduğu ittifakla kabul edilmiştir. Yaşlılardan Hz. Hatice'min amcazadesi Varaka b. Nevfel, hür erkeklerden Hz. Ebû Bekr, azatlılardan Zeyd b. Harise, çocuklardan Hz. Ali, kölelerden Bilâl, iranlılardan da Selmân ilk îmân edenlerdendir. [1158] Sahâbîler muhtelif köy ve şehirlere dağıldıkları için sayılarını tes-bit etmek mümkün olmamıştır. Ebû Zür'a diyor ki: [1159] Hz. Peygamber vefat ettiği zaman 114 bin sahâbî mevcuttu. Muteber görüşe nazaran hicretin 100. yılında en son vefat eden sahâbî Ebu't-Tufeyl 'Âmir b. Vasile el-Leysî el-Kinânî ile sahabe nesli son bulmuştur. Sahabeden, bin hadîsten çok rivayet edenlere müksirûn denir. Bunlar yedi kişi[1160] olup şunlardır: Ebû. Hureyre, 5374 hadîs rivayet etmiştir. Abdullah b. Ömer, 2630 hadîs rivayet etmiştir. Enes b. Mâlik, 2286 hadîs rivayet etmiştir. Hz. ıÂişe, 2210 hadîs rivayet etmiştir. Abdullah b. Abbâs, 1660 hadîs rivayet etmiştir. Câbir b. Abdillâh, 1540 hadîs rivayet etmiştir. Ebû Saîd el-Hudrî, 1170 hadîs rivayet etmiştir. Müksİrûndan herbirinin terceme-i hâlini vereceğiz; sonra da daha az hadîs rivayet eden muhaddislerden kısaca bahs etmekle yetineceğiz. îbnu Sad et-Tabakât'ında sahabeyi beş tabakaya ayırmıştır. Bu kararı bunu daha genişleterek îslâmJa girişlerine, hicretlerine ve velerde bulunuşlarına göre on iki tabakaya taksim etmiştir. [1161] 1 - Mekke'de îmân eden ilk müslümanlar, 'Aşere-i mübeşşere, Hz. Hatîce ve Bilâl gibi. 2 - Hz. Ömer'in İslâm'a girişinden sonra müslüman olan Dâru'nedve ashabı. 3 - Peygamberliğin beşinci yılında Habeşistan'a hicret edenler; bunlar on bir erkek ve dört de kadından ibarettir. Osman b. Affân, Zübeyr b. el-'Avvâm, Ca'fer b. Ebî Tâlib, Hz. Osman'ın hanımı ve Hz. Peygamber'in de kızı olan Rukiyye, Ebû Huzeyfe'nin hanımı Seh-le binti Sehl bunlar arasındadır, Habeşistan'a ikinci defa hicret edenler de bu tabakaya dâhildir. Bunlar seksen üç kişi kadar vardı. Ca'fer b. Ebî Tâlib, hanımı Esma binti 'Umeys, (Ubeydullah b. Cahş, karısı Ummü Habîbe, kardeşi Abdullah, Ebû Mûsâ ve Ibnu Mes'ûd bunlardandır. 4 - Birinci Akabe'de bulunanlar; bunlar arasında on iki ansâr vardı: Câbir b. Abdillâh, Ukbe b. 'Âmir, Es'ad b. Zürâre, ve 'Ubâde b. es-Sâmit de bunlardandır. 5 - Birinci Akabe yılından sonra müslüman olan ikinci Akabe müslümanları; bunlar yetmiş Ansârdan ibarettir; aralarında iki tane de kadın vardı. el-Berâ' b. Ma'rûr, Sacd b. 'Ubâde ve Ka'b b. Mâlik bunlardandır. 6 - Hz. Peygamber daha Küba'da, iken Medine'ye giren muhacirler. 7 - Ehl-i Bedr, Rasûl-i Ekrem bunlar hakkında şöyle buyurmuştur: Cenâb-ı Hak, Ehl-i Bedr'e baktı da dedi kî, dilediğinizi yapın, ben sîzi affettim". Bu hadîsi Ebû Dâvûd rivayet etmiştir. Ehl-i Bedr, üç yüz küsur erkekten ibarettir. 8 - Bedr savaşı ile Hudeybiye musâlahası arasında hicret denîer. 9 - Hudeybiye'de ağaç altında bey'at eder. Eytu'r-rıdvân ehli. Bunlar hakkında Rasûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur Ağaç altında bey'at edenlerden hiçbiri Cehenneme girmeyecektir". 10 - Hudeybiye musâlahası ile Mekke fethi arasında hicret edenler. Hâlid b. Velîd bunlardandır. 11 - Mekke fethinde müslüman olanlar. Bunlar bin kişiden fez-ladır. Ebû Süfyân b. Harb ve Hakim b. Hızâm bu tabakaya dâhildir. 12 -Mekke fethinde ve Vedâc Hacc'mda Rasûl-i Ekrem'i gören çocuklar. Hz. Ali'nin iki oğlu Hasen ile Huseyn, es-Sâ'ib b. Yezîd el-Kelbî ve Abdullah b. ez-Zubeyr'de bunlardandır.[1162] [1150] Krş, el-Kifâye, s. 51; bk. el-îsâbe, c. I, s. 4-5 [1151] Krş. îhtisâru 'ulûmi'l-hadîs, s. 231 [1152] Tevbe sûresi, âyet, 40. [1153] el-îsâbe, c. I, s. 6. [1154] el-Mulıtasar, s, 27. [1155] Â3-i 'İmrân sûresi, âyet 110. [1156] Bakara sûresi, âyet 143. [1157] el-Muhtasar, s. 29. [1158] Krş. Ibnu's-Salâh, «Ulûmu'I-hadîs, a. 226. [1159] Ihtisâru 'ulûmi'l-hadîs, 9. 224. [1160] Îbnu'l-Cevzî, telkîhu fühûmi'1-cser, Hindistan, s. 184. [1161] Kts. Tedrîbu'r-râvî, s. 207. [1162] Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 302-306. |