๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 10 Haziran 2011, 15:31:21



Konu Başlığı: Râvîlerin tabakaları ve tabaka taksimleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Haziran 2011, 15:31:21
2- RÂVÎLERİN TABAKALARI
 

Râvîlerin Tabakaları Ve Tabaka Taksimleri:



Muhaddisler, râvîlerin yaşlarını ve şeyhlerle görüşme durumlarını dikkate alarak meydana getirdikleri her gruba tabaka adını vermekte hemen hemen ittifak etmişlerdir. [1142]Râvileri tabakalara ayırmaları ise tamamiyle ıstılahıdır. [1143]Tabaka taksimi yapanların kimi Rasûl-i Ek­rem (s.a.v.)'in

Nesillerin en hayırlısı benim çağdaşlarım, sonra onları takip edenler, daha sonra müteakiben gelenlerdir, [1144] hadîsine bakarak sahabenin hepsini bir tabaka, tâbifîni ikinci bir tabaka, daha sonra gelenleri de üçüncü bir tabaka olarak kabul etmişlerdir. Şu hâle göre Rasûl-i Ekrem (s.a.v.), hadîste iki veya üç asırdan söz etmiş oluyor.

Kimi de sahabeyi çeşitli tabakalara bölmüş, tâbiîn ve daha sonra gelenleri de muhtelif tabakalaıa ayırmıştır. [1145]

Belli bir topluluğu içine alan bu taksimde gözetilen esas, onların müşterek bir vasıf etrafında birleşmiş olmasıdır. Nitekim sahabe taba­kasında çeşitli topluluklar bir araya gelir: Bâzan islâm'a ilk olarak gi­renler, bâzan muhacirler, bâzan da gazvelere ve harplere katılanlar bu tabakayı teşkil ederler; meselâ, Hz. Ebû Bekr hem sahabe tabaka­sından, hem islâm'a ilk olarak girenler tabakasından, hem cennetle müjdelenenler tabakasından ve hem de muhacirler-tabakasından sayıl­maktadır. Bu vasıflardan herhangi birinde Hz. Ebû Bekr'e benzeyenler, onun tabakasına girmiş olur. [1146]Tabakaların teşkili hakkında, çeşitli görüş ve kanaatler bulunduğu için sahâbîler, ona bağlı olarak da tâbirler muhtelif tabakalara bölünmüştür.[1147]


[1142] Krş. el-Muhtasar fî ilmi ricâli'1-eser, s. 18.

[1143] İbnu Kesîr, Muhtasaru 'ulûmi'l-hadîs, s. 302.

[1144] Bu hadîs, 'Imrân b. Husayn tarîkıyle Buharî ve Müslim'in   Sahihlerinde rivayet edilmiştir.

[1145] Şu hâle göre âlimler, bîr asrın yüz sene   olduğunda   ittifak   etmemişlerdir; hattâ bâzıları bir asrı kırk sene olarak kabul eder   (bk. Muhtasaru 'ulûmi'I-hadîs, s. 302.)

[1146] el-Muhtasar, s. 19.

[1147] Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 300-301.