๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 12 Haziran 2011, 18:09:23



Konu Başlığı: II. Belli başlı rivayet kitapları ve müsnedler
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 12 Haziran 2011, 18:09:23
 
II. Belli-Başlı Rivayet Kitapları Ve Müsnedler.


Tabakaları gibi hadîs kitaplarının nevileri de farklılık arzeder. Nitekim bu eserlerin sahihler, camiler, müsnedler, mu'cemler, müstedrekler, müstahrecler ve cüz'ler gibi çeşitleri vardır.

Sahih hadîs Kitapları: Kütüb-i sitte yâni el-Euîiâiî ve Müslim'in Sahihleri ile Ebû Davûd, et-Tirmizî, en-Nese'î ve İbnu Mâce'nin Sünen'leri bu gruba dâhildir. Yalnız âlimler İbnu Mâcc'de ihtilâf etmişlerdir. Razîn ve Îbnu'l-Esîrin dediğine göre İmâm Mâlik'in Muvattahnı, İbnu Hacer söylediğine göre de e'd-Dârimî'nin Müsned'ini altıncı kitap olarak kabul edenler olmuştur.[405]

'Kütübü'I-hamse" denilince, İbnu Mâce'dcn Öncv zikredilen pımâmlarm kitapları akla gelir. Bâzı hadîslerden sonra ibaresini görünce o hadîsin Buhârî, Müslim, Ebû Davûd, Tirmizî ve Nese'î tarafından müştereken rivayet edildiği anlaşılır.

"Sahîheyn" tâbiri, Buhârî[406] ve Müslim[407]'in Sahîlıleri hakkında kullanılır. İkisinin birden rivayet ettiği hadîs hakkında denir.   

Hadîslerinin ekserisi dikkate alınarak Kütüb-i sitte'ye sahihler denmektedir. Yoksa Tirmizî, Ebû Dâvûd, Nese'î ve Ibnu Mâce'nin Sünenlerî, Sahîheyn mertebesinden daha aşağı, dikkat ve zabt bakı­mından daha dûndur.[408]

Kütüb-i sitte'nin herbirinin ayrı bir özelliği vardır: Fıkhı mâlûmât isteyen Sâhîh-i Buhârî'ye, az ta'lîkât isteyen Sahîh-i Müs­lim'e, [409] hadîs rivayet mevzuunda fazla bilgi almak isteyen Tirmizî'nin Gâmİ'ine, sâdece ahkâm hadîsleri isteyen Ebû Dâvûd[410]'un Sünen'ine, fikhî bakımdan bâblavin mükemmel sıralanışını görmek isteyen İbmı Mâce[411]nin Sünen'ine müra­caat etmelidir. Nese'î[412] 'nin Süneninde ise bu meziyetlerin bir­çoğu bulunmaktadır.

Sahîh-i Buhârî, Sahih-i Müslim'den daha üstündür; zîrâ imâm Buharı hadîsi tahrîc ecerken iki şart ileri sürmüştür. Bunlardan biri râvînin şeyhi ile mıı'ûsır olması, ikincisi de râvînin şeyhini mutlaka dink-miş olmasıdır. Halbuki Müslim, sâdece mu'âsır olmak şartı ile iktifa etmiştir.[413]

Hafız İbnu Hacer, Fethu'l-bârî adi t kitabının mukaddime­sinde Sahîh-i Buhârî hadîslerinin mükerrerleri, ta Ukât, mütâbeât ve muhtelif rivayetleri ile (9082), tekrarsız mevsûl hadîslerin (2602), merfû' mu'allak îıadîslerin. (159) adet olduğunu söylemektedir. İbnu Haccr, Sahih-İ BuhûıTdeki mcvkûi ve maktu1 rivayetleri bu rakama dâhil etmemiştir, [414]

Sahîh-İ Müslim hadîslerinin tekrarsiz sayısı ise (4000) kadardır. [415]

Buhârî, Sahîh"İnin başlıklarını bizzat kovmuş, İlmînin ve fıkhı­nın genişliğini gösteren oz.el bir mrtodla kitabını bâblara ayırmıştır. aman İjâblara âyet-i kerîmelerle başlar; bundan onun muhtelif bâblar h.ıkkmdaki fıklıî görüşünü anlamak mü  dündür.

Müslim ise hadîslerini kadine hâs bir usûlle tcrtîb etmiştir. Aynı mevzu' ik- alâkalı olan birçok hadîsleri, herbirinc ayrı ayrı başlıklar koymadan bir yerde toplamıştır. îmâm Nevevî, Müslim'in Sahîh'i-ni bâblara ayırmış ve başlıklar koymuş, bu sûrede ondan daha kolay faydalanma İmkânı hâsıl olmuştur.

Müslim'in SalnVinin bircek meziyetleri vardır. Bu meziyetlerden biri de istifâde imkânının kolay oluşudur; zîrâ Müslim her hadîsi, ait olduğu en münâsip yeıe yerleştirmiş ve orada hadîsin beğendiği tarik­lerini, çeşitli isnâdların: toplamıştır. Buhârî ise böyle yapmamış, bu çeşitli vasıflan, birbiri ile alâkası olmayan muhtelif bâblarda zikretmişıir.

Müslim tâbirlerini farklı görür tâbirini sadece râvînin bizzat şeyhin ağzından duyduğu hadîs için  yi da şeyhe okunan hadîs için kullanır K Muhaddislerin çoğunun görüşü de budur. Bilhassa îmâm Şâfi'î ve Şâfiî mezhebinde olanlar ile şarklı hadîscilerin ekserisi bu kanâattedir. Müslim Sahîh'inde ayrıca râvîlerin lâfızlarını aynen muhafazaya da pek dikkat eder. Meselâ: Onun şu sözünü misâl olarak zikredebilirizû Râvîler arasında hadîs metninin bir harfinde veya râvînîn sifaünda yahut nesebinde veyahut da bu­na benzer hususlarda bir ihtilâf varsa, bu ihtilâfla mânâ değişmese bile, onu göstermeyi Müslim kat'iyen ihmâl etmez Eğer bu titizlik birşey ifâde ediyorsa şüphesiz Müslim'in zabtının ve emânetinin mü­kemmel olduğunu gösterir.

Sahîheyn'de rumu­zu ile gösterilmektedir. Bu rumuzlar ihtisar için kullanılan birer ıstılahtır. Bilhassa Sahîh-i Müslim'de -eksik 'harfi kullanılır, bu işaret senedlerin değiştiğini gösterir. Bir hadîsin iki veya daha fazla senedi  olduğu   zaman  kullanılır.   Okuyucunun  bu  işarete  gerince dedikten sonra devam etmesi gerekir.[416]

Buhârî ve Müslim, sahîh olduğu kabul edilen bütün hadîsleri tahrîc etmek mecburiyetini duymamışlardır. Kitaplarına almamakla beraber sıhhatini kabul ettikleri bir miktar hadîs daha vardır. Bu hadîsler dört sünende veya bunlar dışında kalan sahîh hadîs kitap­larında bulunmaktadır . [417]

İmâm Mâlik [418]Muvatta'i  onu kütüb-i sitte'nin altıncısı olarak kabul edenlere göre derece itibariyle Sahîheyn'den sonra gelir. Kütüb-i sitte'nin altıncısı olarak Ibnu Mâce'nin Sünen'inİ kabul eden­lere göre ise sahîh kitaplar arasında yer almaz. Onlar buna sebep olarak, Muvatta'da bir taraftan çok sayıda mürsellerİn, diğer taraftan da birçok fıkhî görüşlerin bulunuşunu göstererek onu fıkıh kitaplarına daha yakın bulurlar . [419]

Camiler; Sekiz tane olduğu kabul edilen bü­tün hadîs bâblarını içine alan kitaplardır. Bu bâblar şunlardır: bâbu'l-akâ'id, bâbu'l-ahkâm, bâbu'r-rikâk, bâbu âdâbi't-ta'âm veş-şarâb, bâbu't-tefsîr ve't-tarîh  ve's-siyer, bâbu's-sefer vel-kı-yâtn ve'l-ku[420]ûd (buna bâbu'ş-şcmâ'il de denir), bâbu'l-fiten ve bâbu'l-menâkıb ve'l-mesâlib[421] Bu sekiz babı içine alan kitaplara cami denir. Buhârî'nin ve Tirmizî'nin câmi'lerİ gibi.

Müsnedler:Müsned kelimesinin cemi mesânîd'dir. Müsnedler, Islama giriş sırası esas alınarak sahabe adlarına6

veya meseblerine göre hadîslerin zikredildiği kitaplardır.

Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (v. 204);nin Müsned'İ bu gruba dâ­hildir. Daha önce de söylediğimiz gibi ct-Tayâîisî, ilk olarak rnüsned tcrtib eden muhaddiyir, Eâkîr b. MaKIed (296)'in Müsned'[422] de bu cümledendir. [423] Buna Musannaf da denir; zîrâ müellif bu eserde her sahâbînin hadisini fıkıh bâblarma göre tasnif etmiştir. Bu müs-ncdlerin en mükemmeli ve en genişi İmâm Ahmed b. Hanbel [424]'in Müsned'idir. Bu müsnedde[425] Kütüb-İ pitte'de bulunmayan birçok salıih hadîs vardır Ahmed b. Hanbel kendi müsnedî hakkında şunları söylemektedir:

"Bu kitabı 750 binden fazla hadîs arasından sererek meydana getirdim. Müslümanlar Rıısül-i Ekrem (s.a.v.Vm gi bir IıacMsi hakkında ihtilâfa düşerse, hemen bu kitaba başvursunlar, eğer hadisi ondi- bulurlarsa ne â'lâ, bulamazlar?:, o hadis hüccet olamaz"[426]. Hafız Zehebî bu sözü tenkîd ederek şöyle  Ahmcdb. Hanbel'in bu sözü umûmî olarak İnimi;; bir sözdür; aksi takdirde Sahîheyn'dc sünenlerde ve cüzUerde Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde olmayan sağlam hadîsleri vardır".

Uydurma hadîsler ve uydurma sebepleri bahsinde, hafız İbnu Hacer'in el-Kavlu'l-musedded fi'z-zebbi 'an Müsnedi'l-îmâm Ahmed adlı bir risale yazdiğ-nıı ve bu risalede. el-Müsncd'de mcvzuc-hadîsler bulunduğunu tevehhüm edenlerin sözlerini reddettiğini görceğiz. îbnu Teymiye bu meseleyi mükemmel bir şekilde halletmiştir: et-Tevessül ve'l-vesîle adlı kitabında imâm Ahmed b. Hanbel'in el-Müsned'inde mevzul hadîs bulunmadığını ifâde ederek der ki: mevzu hadîsten maksad, senedinde yalancı râvî olan hadîs ise, Müs-ned'de böylesi yoktur, "şayet mevzu hadîs sözüyle râvînin galatı ve sû-i hıfzı sebebiyle Rasûlüah (s.a.v.)'a nisbet edilen sözler kastedili-yorsa, el-Müsned'de ve sünenlerde bu kabil sözler pek çoktur".

Mu'cemler: Mu'cem'in cem'i me'âcim'dir.

Şeyhlerin veya şehirlerin yahut kabilelerin adlarına göre hadîslerin alfabetik olarak sıralandığı kitaplardır.[427] En meşhur mu'cemler: et-Taberânî'nin el-Kebîr,   el-Evsat   ve es-Sağîr adlı mu'cemlerdir.

Müstedrekler: Bir müellifin şartla­rına uygun olduğu halde kitabına almadığı hadîslerin toplandığı kitaplara bu ad verilmektedir. M üste dr ekler in en meşhuru el-Hâkim en-Neysâbûrî'nin Sahîheyn üzerine yaptığı Müstedrek'tir. Zehebî bu eseri telhis etmiştir. [428]  Buhârî ve Müslim'in, râvîleri zayıf olduğu için kitaplarına almadıkları hadîsleri el-Hâkim tahrîc etmek lüzu­munu duymuştur. [429]  Şurası var ki, el-Hâkim'in Müstedrek'inin zararı, sahih olmayan bir hadîsi sahîh gibi göstermesidir; zîrâ bâzı hadîsleri Şeyheyn (Buhârî ve Müslim)'in şartlarına uygun olarak tahrîc etmeye çalışmıştır. Bununla beraber istidrâlderinin çoğu tenkîd mevzuu olmuştur. [430]

Müstahracler: el-'Irâkî'ninde dediği gibi mustahrac, muhaddisin herhangi bir kitabın hadîslerini, o kitabın müclh'finin senedleriyle değil, kendine ulaşan başka senedlerle rivayet etmesidir. Böylece o kitabın müellifinin şeyhinde veya daha yukarıdaki bir şeyhte birleşir. [431]  Müstahraclere misâl olarak, Ebû Bekir el-îs-mâilî'nin Buhârî üzerine, Ebû (Avâne'nin Müslim üzerine, Ebû Alî et-Tûsrnin Tirmizî üzerine ve Muhammed b. Abdilmelik b. Eymen'in   Ebû   Davud'un   Süneni   üzerine  yaptığı  müstahracler zikredebiliriz. îbnu Kesîr Muhtasaru Hılûmi'l-hadîs adlı eserinde bu mevzuda şunları söylemektedir:

"Diğer birtakım kitaplar daha vardır ki, müellifleri bilhassa sahîh hadîsleri toplamayı hedef edinmişlerdir. îbnu Huzeyme ve îbnu Hibbân el-Büstfnin kitapları böyledir. Bu iki eser müstedrekten daha İyi, isnâd ve metin itibariyle de daha mükemmeldir.[432]

Cüz'ler: Sahabeden veya daha sonra gelen birinden rivayet edilen hadîslerin bir araya toplanması ile meydana gelen kitaplara cüz' denir. Meselâ: Ebû Bekir'in Cüz'ü böyledir. Her­hangi bir mesele hakkındaki hadîslerin bir araya toplanması ile mey­dana, gelen eserlere de bu ad verilmektedir: el-Mervezînin gece namazı, Suyûtî'nin Kuşluk namazı hakkındaki cüz'leri böyledir. Vuhdâniyât, sünâ'iyat... 'uşâriyât gibi hadis kitapları da bu gruba dâhildir. İmâm Müslim'in Kitâbu'l-vuhdân'ı böyledir. [433]

Hadîsle amel etmenin şartlarını bilen herkes, hadîsi tahammül ve edaya salahiyetlidir; meşhur sahîh kitaplardan hadîs nakl ve rîvâyet etmesi, mânâsını söylemesi, caizdir.[434]


[405] er-Risâletu'I mu^taîrafe. s. ıo-iı.

[406] İmâm Buhârî,   Muhammed b. Ismâ'îl b. İbrahim'dir. Rıiııyesi Ebû Abdil-lâh'dir.  On yaşlarında  bile -yokken  hadîs ezberlemeye başlamıştır.  Binden fazla şeyhten hadîs yazmış, yüzbin sahih,  ikiyüzbin de sahih  olmayan hadîs ezber­lemiştir. el-Câmi(u's-sahîh'i  Kur'ân-ı Kerîm'den sonra en sahih kitaptır. Onu, yetmiş binden fazla kimseden dinlemiş, onaltı senede toplamıştır.

Sahîh-i Buhâri'nin pek çok şerhleri vardır: Keşfu'z-zunûn müellifi bunlardan sekseniki'sini saymıştır. Fakat bunların en değerlisi İbnu Hacer'in şerhi olan Fethu'l-bârî'diı.

Buhâri'nin diğeı eserleri arasında el-Kebîı, el-Evsat ve es-Sağîr adlı üç târih kitabı Kitâbu'1-kunâ, Kitâbu'I-vuhdan, Kitâbu Edebi'l-müfred ve Ki-tâbu'd-du'afâ bulunmaktadır.

Buhârî, Stmerkant köylerinden Hartenk'de H. 256 tarihinde vefat etmiştir.

[407] imâm   Müslim  b. el-Haccâc b.  Müslim d-Kuşcyrî en-Nîsâbûrî'dir. Benu Kuşeyr, mâruf Arap kabilelerinden biridir. Künyesi Lbû'l-Hasen'dir. Hadiste imâm olduğunda ulemâ ittifak etmiştir. Talebu'l-hadis için pek çok seyahatler yapmıştır. Kitapları çoktur: el-Câmi'u's-Sahîh, Kitâbu'l-'Ilel, Kitâbu evhâmi'i-mu-haddisîn, kitâbu men Ieyse lehû illâ râvin vâhid, Kitâbu tabakâti't-tâbi'în, Kitâbu'l-Muhadranıîn, Kitâbu'l-musnedi'l-kebîr 'alâ esmâi'r-ricâl'i bunlar ara-:ndadır.

îmâm Müslim, Nîsâbûr'da H. 261 tarihinde 55 yaşında iken vefat etmiştir.

[408] Kütüb-i sitte'nin hâricinde kalan sahih hadîs kitapları - cs-Suyûti'nin cem'u'l-cevâmî' adiı kitabının mukaddimesinde söylediğine göre- şunlardır: İbnu Huzeyme Ebû Bekir Muhammed b. tshâk (v. 3n)Mn Sahîh'i, Ebû 'Avâne Ya'kûb b. İshâk b. İbrahim el-îsferâyînî (\. 316}'nin Sahîh'ij İbnu Hibbân Muhammed b. Hibbân el-Bustî (v. 354)'nin Sahîh'i, ed-Dıyâ'u'l-Malıdisî Muhammed b. Abdilvâhid el-Makdisî el-Hanbelî (v. Ö34)'nin es-Sıhâhu'I-muhtâre'si  (krş, er-Risâietu'1-mustatrafe, s.  16-21).

[409] Bu ta'Iîkâtm 14'ü geçmediği   söylenir.   Ta'lîklerde   Müslim    diyerek hadîsin senedini söylemektedir. Hafız el-'Iiâkî, Îbnu's-Salâh'm 'Üİûmi'l-hadis'me yazdığı şerhinde bunları saymaktadır (Bk. s. 20-21), Haieb.   1350.

[410] Sika hadîs imamlarından biri olan Ebû Dâvûd Süleyman b. "el-Eş'as el-Ezdî es-Sicistânî'dir.  "Sünen" inde sâdece  ahkâm hadîslerini   toplamıştır.   Râviier ve hadisler hakkında pek kısmetli fikirleri vardır; 275'de vefat etmiştir.

[411] Hafız Ebû Abdillâh Muhammed b. el-Kazvînî'dir; İbnu Mâce diye mâruftur. Bu lâkab dedesine değil, babasına aittir. KütÜb-İ sitte hakkındaki eserinde, İbnu Mâce'nin Sünen'ini ilk olarak Kütüb-i   sitte meyânında sayan Ebu'1-Fadl Muhammed b. Tâhir b. Ali el-Makdisî'dir. Yaygın olan kanaate göre İbnu Mâce 275'de vefat etmiştir.

[412] Hafız Ebü Abdiı rahman Ahmed b. Şu'ayb en-Nese'î'dir. Horasan'da bu­lunan meşhur Nesâ' beldesine nisbet edilmektedir. Sahîheyn'den sonra en az zayıf hadîs ihtiva eden sünen, Nese'î'nin Sünen'idîr. Sünenu'l-kübrâ'sındaki

sahih h.ııU^lm. el-Müctebâ adını verdiği kitapda tnphımijtır. Bu v:ser ana hadis kİı^pla ından ve küıüb-i siıte'dcn biri olarak kabul edilmiştir.

[413] İhıisâru 'uKımi'l-hadîs, s. 22. ^';iInız Hâkinvin ^cyiıi olan V,bü Alî en-Xeysâ-bûrî ve birkı.siın MiLğrib âlimltri, Salsîh-i Müslim'i. Sahîh-i Buhârî'ye tercih el-ıneklcdirk'r. Bu iki eser bütün Küm âîimlrrİnin inilVıkı iK' hadis ki laplarının kesin surette rn -,alıihı L>hırak kabul cdihııişiir.

[414] 'fthıı't-bârî, c. 1. s. 470-178

[415] tini^âru 'üiûıni'l-hadis, -i.  23.

[416] çmn tahvîl mânâsına geldiğini görmek için bk. 'Ulûmi'I-hadîs.s. 182-183.

[417] Ihtisâru 'ulûmi'l-hadîs, s. 23-24.

[418] Terceme-i hâli için bk. s. 66, not. 3.

[419] el-Bâ'isu'l-hasîs, s. 31-32.

[420] et-Tavzîh, c. II, s. 15; krş. er-Risâletu'l-mustatrafe, s, 32. Bir câmi'de toplan­madığı devirlerde bu sekiz babın herbiri müstakil birer kitap mevzuu idi. Mesela: Akaide dâir îbnu Huzeyme'nin Kitâbu*t-tevhîd'i, ahkâma dâir Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nese'î ve îbnu Mâce'nin Sünenleri vardır. Rikâka dâir Ahmed b. Hanbel'in Kitâbu'z-zühd'ü, âdaba dâir Buhârî'nin el-Edebu'1-müfred'i, tefsire dâir tbnu Murdeveyh'in ve îbnu Cerîr'in kitapları, sefer ve kıyam babında Tirmizî'nin eş-Şema'il'i, fiten mevzuunda Nu'aym b. Hammâd'ın bir kitabı vardır. Câmi'Ierle ilgili olarak bk. et-Tavzîh, c. II, s. 15.

[421] Hatîbu*l-Bağdâdî der ki: "Müsnedlerüı tahrîci  hususundaki bu usûlü çok beğeniyorum. Bu usûle   göre aşare-i  mübeşşere ile başlanır, müteakiben ehl-ibedr zikredilir", el-Câmi% c. X, v. igo a.

[422] Bu usûle gi nesebce Rasûl-i Ekrem (s.a.v. ;'c \ukır, olaii Hâkini okullarından başlanır, el-Câmi', c. X, v. 190

[423] Eâkî'in Müsned'İ hakkında bilgi almak İçin bk. Xcflurl-ıîh, c. I. s. 5Ö1; c. II, s.   131.

[424] îmânı Ahmed b. Hanbel b. Hilâl eş-Şcybâni. d-Mervezi. cl-Bağdâdî'dir, Künyesi Ebû Abdilîâh'dir. Hıfz ve zabt bakımından âdem bir mucize idi. Hadiste emîru'l-mü'minîn okullardandır. Kitapları çoktur. Başhcaları: el-Müsned, el-'IIel, Kitâbu'z-zühd, Kitâbu fazâ'İlrs-sahâbe'dir, H.  241'de vei..: emiştir.

[425] Ahmed b. Hanbel'in. Müsned'İ Mısır'da altı bü\-ük cilı hâlinde basılmıştır. Basım 1313'de sona ermiştir. Değerli âlim Ahmed Muhammed Şâkir imiktir mel bir şekilde tahkik ederek tab'ma başJamış. fakat tamamlayamadan vefat etmiş::r. Eserin yalnız 15 cildi neşredilmiştir.

[426] Bk. Müsned mukaddimesi, nşr. Ahmed Muhammed, Şâkir. s. 21. Ahmed b. Hanbeî, sünneti toplayıp muhafaza ettiğine inandığı Ivlüsmd'ine çak değer verirdi. Müsned'İ kendinden rivayet eden oğlu Abdullah'a: "Bu Müsned'İ çok iyi koru; zîrâ o insanların imâmı olacaktır" derdi.'

[427] er-RisâletuI-mustatrafe. s.  101.

[428] Bu iki eser Hindistan'da basılmıştır.

[429] lhtisâru 'ulûmi'l-hadîs, s. 26.

[430] Tedrîbu'r-râvî, s.  100.

[431] Aynı eser, s. 33.

[432] İhtisara ulunjil-hadîs, s. 27.

[433] er-Risâletu'l-mustatrafc, s. 64-65,  (Vufadâniyât, tek râvîli; rtnâ'iy&t, iki ili; «usâriyât, on râvili hadîsler demektir - mütercim).

[434] Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 95-102.