Konu Başlığı: Îbnu Sadın Şeyhi El vâkıdi hakkında birkaç söz Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Haziran 2011, 15:39:58 Îbnu Sa'd'ın Şeyhi El-Vâkıdi Hakkında Birkaç Söz: îbnu Sad'in üstadı el-Vâkıdî hakkında, - zayıftır deseler dahî -birkaç söz söylemeyi lüzumlu görüyoruz. Adı Muhammed b. Ömer b. Vâkıd el-Vâkıdî'dır. Benî Hâşim'in mevlâlarından olup Mervân b. Muhammed'in hilâfeti zamanında, H. 130'da Medine'de doğmuştur. 170 târihinde hacca giden halîfe Hârûnu'r-Reşîd'e refakat etmiştir. Halîfe ile birlikte Medine'yi ziyaret etmiş ve ona meşhedleri, gazve yerlerini göstermiştir. Halîfe, el-Vâkıdî'yi bu sebeple çok sevmiştir. Sonraları Hârûnu'r-Reşîd'in veziri Yahya b, Hâlîd el-Bermekî, Irak'ı merkez edindiği zaman, el-Vâkıdî'ye yanında kalmasını teklif etmiş, bu teklifi kabul eden Vâkıdî, vezirden birçok îzâz u ikram görmüştür. Sonraları Şam'a ve Rakka'ya gitmiş, tekrar Bağdad'a dönmüştür. Me'mûn onu Askeru'l-Mehdî kadılığına tâyin etmiş, Vâkıdî de Bağdat'ta H. 207 (veya 209) senesinde vefat edene kadar bu vazifede kalmıştır. el-Vâkıdî, hadîsi, Medînelilerin imâmı Mâlik b. Enes, Sufyân b. Sacîd es-Sevrî ve Ma'mer b. Râşid gibi büyük râvî ve hafızlardan almıştır; yaşça küçük olmakla beraber meşhur es-Sîre sahibi Muhammed b. îshâk'ın mu'âsırı idi. el-Vâkıdî'yi târih, siyer, megâzî ve fütûh ilimlerine vukuf îtibariyîe îbnu Ishâk'dan sonra ikinci olarak kabul ederler; fakat el-Vâkıdî, megâzî ilminin çoğunu, H. 170 târihinde vefat eden Ebû Ma'şer es-Sindî diye mâruf Nuceyh es-Sindî'den almıştır. Halîfe Mehdi, Medine'yi ziyareti sırasında el-Vâkıdî'nin ilim ve faziletini duymuş, kendisiyle birlikte Bağdad'a gelmesini teklîf etmiştir. Şurası da var ki, hafızlar ve münekkidler, çok münker haber rivayet etmesi sebebiyle Ebû Ma'şer'in bâzı rivayetlerini tenkîd ederler. Bununla beraber onun megâzîyi çok iyi bildiğinde, sîretu'n-nebî ve fetihlere defin vukufu olduğunda ittifak ederler. Nitekim imâm Ahmed b. Hanbel: Ebû Ma'şer, megâzîyi iyi bilir, demektedir. Hatî-bu'l-Bağdâdî'nin, eİ-Vâkıdî'nin hayatim yazarken söylediği gibi, onun tabakât, târih ve megâzî sahasındaki kitaplarının dünyânın dört bucağına yayılmasına şaşmamak lâzımdır; zîrâ o, bu mevzuları sahabeden, şehîd çocuklarından, mevâlîden, râvîlerden, âlimlerden ve ilk megâzî sahibi Ebû Ma'şer'den en ince teferruatına varıncaya kadar öğrenmiştir. Sonra bildiği bütün gazvelerin cereyan ettiği yerleri bizzat görüp, iyice tetkik edip, gazve hakkındaki bütün haberleri en ince teferruatına varıncaya kadar yerinde tesbît etmek için harp meydanlarını dolaşmıştır. Bizi ne el-Vâkıdî'nln, yüz yirmi devenin taşıdığı iddia edilen 600 kitaplık dolusu te'lîfâtı, ne senelere ve hâdiselere göre tertîb ettiği ve Taberf nin târihinde çok faydalandığı - ki son olarak H. 179 yılı hâdiselerini iktibas etmiştir - et-Târîhul-kebîr adlı eseri, ne Hz. Peygamber (s.a.v.)'în vefatını müteakip irtidâd edenler hakkında yazdığı er-Ridde adlı kitabı ve ne de günümüze kadar gelip el-Vâkıdî'ye ait olduğu bilinen yegâne, kitabı el-Megâzî'si alâkadar ediyor. Bizi yalnız, günümüze kadar gelmeyen et Tabakât'ı İlgilendirmektedir. O bu kitabında sahabe ve tâbi'înin sîretlerini, tabakalarına göre yazmış, onların islâm ve Emevi asırlarında cereyan eden haberlerini husûsîle anlatmış ve bu haberleri çoğu dâru's-sünne ve sahîh rivayet şehri olan Medîneli yirmi beş kadar şeyhe isnâd etmiştir. el-Megâzî'sinin baş taraflarında da söylediği gibi el-Vâkıdî, megâzî-sîni de yine bu şeyhlerden almıştır. Bahis mevzuu olan et-Tabakât, hernekadar bize müellifinin tertîb ettiği, şekilde ulaşmamıza da talebenin şeyhinden büyük bir titizlikle nakl etmesi suretiyle gelmiştir ki, bu talebe tabakâtımızın sahibi Muhammed b. Sa'd b. Menimden başkası değildir.[1138] [1138] Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 293-294. |