๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 09 Haziran 2011, 16:48:14



Konu Başlığı: Ebû Hureyre
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 09 Haziran 2011, 16:48:14
3- BÂZI SAHÂBÎLERÎN TERCEME-Î HALLERİ
 
A. Yedi Müksirûn:


Binden fazla hadîs rivayet eden sahâbîlere müksirûn dendiğine daha önce işaret etmiştik. Müksirûn - söylendiği üzere - Ebû Hureyre, Abdullah b. Ömer, Enes b. Mâlik, Hz. 'Âişe, Abdullah b. Abbâs, Câbir b. Abdillâh ve Ebû Sâ îd el-Hudrî olmak üzere yedi kişidir. Terceme-i hâllerini, isimlerini saydığımız sıra ile vereceğiz:[1168]

 
1 -Ebû Hureyre.
 

Müksirûn İçerisinde en fazla hadîs rivayet eden Ebû Hureyre'dir. Baki b. Mahled, onun 5374 hadîsini tahrîc etmiştir.[1169]

Ebû Hureyre'yi kucağındaki küçük bir kedi ile gördüğü zaman Rasûl-i Ekrem ona "Ebû Hureyre" diye çağırmıştı. Onun kedilere olan sevgisi sebebiyle Rasûlullâh (s.a.v.)'m verdiği bu künye, adetâ isminin yerini tutmuştur. Öyle ki, Ebû Hüreyre'yi asıl adı ile Abdur-rahman b. Sahr diye çağıranlar çok nâdir olurdu. Ebû Hureyre Devs kabîlesindendir. Nesebi, Devs b. Adnân oğullarından olan Ezdî'lerin bir oymağına dayanır.

Ebû Hureyre hicretin yedinci senesinde, Hayber yılında müslü-man olmuştur. Makbul olan görüşe nazaran da Akîk'de H. 57'de vefat etmiştir. Rasûîullah (s.a.v.)'ın mescidinde sâdece ibâdetle meşgul olan Ehî-i Suffe'nin en ileri gelen siması ic\i. (Suffe, Mescid-i Nebevî'de gölgelik bir yerdir. Bu zâhid sahâbîler orada barmırdı). Allah Taâla, onun hafızasının kuvvetlenmesi için Rasûl-i Ekrem'in yaptığı duayı kabul etmiştir. Hafızası en kuvvetli sahâbî o idi. Buhârî, Müslim ve

Tirmizî onun bu hadîsini kitaplarına almışlardır:

Yâ Rasûlallah, dedim, senden bir çok şey dinliyorum, fakat aklımda kalmıyor.  Rasûîullah,   cübbeni yere  ser,  buyurdu.  Ben de serdim. Bana birçok hadîs söyledi, söylediklerinin hiçbirini unutmadım".

Ebû Hureyre -ziihd ve takvasına rağmen- mizahı sever, nük­teye bayılırdı. Çocukların yanından geçerken onları güldürürdü. Çarşı-pazarda karşılaştığı insanları üzüntüden kurtaracak birtakım hikâyeler anlatırdı. Yalnız başına kalınca da bütün bicgece huşu içerisinde ibâdet ederdi.

Ömer b. Hattâb'ın hilâfeti zamanında Bahreyn valisi idi. Ne var kî, bir müddet sonra Hz. Ömer onu azletmiştir. Ebû Hureyre'yi son­raları Hz. Mu'âviye Medine emirliğine tayin etmiştir. Hz. Ömer hadîs rivayetinde gösterdiği titizlik sebebiyle - Ebû Hureyre nin çok hadîs rivayet etmesini hoş görmemiş ve onu: "Ya çok hadîs rivayet etmeyi bırakırsın, yahut da seniDevs'e yollarım!" diye tehdit etmişti.

Hz.  Ebû- Hureyre de ona Rasûl-i   Ekrem'in   Benim söylemediğim bir

sözü bile bile bana isnâd eden kimse Cehennemdeki yerine hazırlan­sın", hadîsini okuduğu zaman Hz. Ömer onun haklı olduğunu kabul etmiş ve "o takdirde git, rivayete devam et" demiştir.

Şube b. el-Haccâc, Ebû Hureyre'nin hem Ka'bul-Ahbâr'dan I hem de Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'den hadîs rivayet ettiğini, fakat bu iki rivayetin arasını tefrik etmediğini ileri sürerek onu "tedlîs" ile itham etmiştir. Bişr b. Sa'îd ise, Şu'be'nin Ebû Hureyre hakkındaki sözünü | kabul etmemiş ve şu sözlerle reddetmiştir:

"AUah'dan korkunuz ve hadîs-i şerifleri koruyunuz. Biz Ebû Hu-l reyre ile otururduk da o bize Rasûl-i Ekrem'den de hadîs rivayet ederdi, Kau'I-Ahbâr'dan da. Sonra Ebû Hureyre kalkıp gidince, bizimle oturup onu dinlemiş olanların bir kısmına kulak verirdim; onlar Rasûl-i Ekrem'in hadîsini Karu'l-Ahbâr'ın sözüne, Ka(bu'l-| Ahbâr'm sözünü de Rasûl-i Ekrem'in hadîsine karıştırırlardı". Şu I hâle göre eğer burada bir tedlîs varsa, bunu yapan bizzat Ebû Hureyre değil, ondan hadîs rivayet edenlerdir. İmâm Şâfi'î'nin bu mev-zûdaki beyânı her şeyi halletmeye kâfidir:

"Ebû Hureyre, zamanındaki hadîs râvîlerinin hafızası en sağlam olanı idi". Mervân b. el-Hakem'in valisi ve kâtibi Ebu'z-Zu'ayze'a Salim şu haberi rivayet ediyor:

"Mervân b. el-Hakem, Ebû Hureyre'yi davet etti ve divânın arkasına oturttu. Sonra ona hadîs sormaya başladı; ben de söyledik­lerini yazıyordum. Nihayet bin hadîs hakkında soracağını sorup biti­rince onu perdenin arkasına oturttu ve yazdıklarımı tekrar sormaya başladı, Ebû Hureyre daha önce söylediklerinden ne bir harf fazla veya noksan söyledi, ne de takdim-telür yaptı"

Ebû Hureyre Hz. Peygamberden, Hz. Ebû Bekir, Ömer, Osman, b. Zeyd, Hz. Â'işe (r.a.) ve başka sahâbî-lerden hadîs rivayet etmiştir. Ondan hadîs rivayet eden sahâbîlerin ve tâbi'îlerin sayısı sekiz yüzü geçmektedir. Bunlar arasında sahabe âlimlerinden Abdullah b. Abbâs, Abdullah b. Ömer, Câbir b. Ab-dülâh ve Enes b. Mâlik, tâbi'în âlimlerinden de Saîd b. el-Museyyeb,  îbmi Şîrîn, «Ikrime, AtâMucâhid ve eş-Şa'bî vardır.

Ondan gelen esahhu'l-esânîd (en sahih isnâd) şöyledir,: zayıf sened zin­ciri de şöyledir:[1170]  



[1168] Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 308.

[1169] Baki b. Mahled'in Müsned'i, hadîs kaynaklaiının en mühimlerindendir. Baki', 1300 küsur sahâbîden hadîs rivayet etmiştir. Her sahâbînin hadîslerini de fıkıh, bâblarına göre sıralamıştır. Eser, bu haliyle musannaf bir müsncddir. Daha önce bu tarzda tertip edilen bir eser mevcut değildir (krş. Nefhu't-tîb, c. I, s. 581}.

[1170] Ebû Hureyre nin terceme-i hâli için bk. el-îsâbe, nr. 1179 (bâbu'I-künâ); Tchzîbu'1-esmâ vel-lûgât, c. II, s. 270; Hılyetu'l-evliyâ, c. II, s. 376.

Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 308-310.