Konu Başlığı: Araştırmanın özeti Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Haziran 2011, 15:48:10 Araştırmanın Özeti: Muhaddisierin senedleri rivayet ederken gösterdikleri fevkalâde dikkatin yanında, metinleri rivayet ederken göz önünde bulundurdukları bu ölçüler bize kesin surette göstermektedir ki, mütekaddim lûgatçilerden ve nahivcüerden hadisle ihticâcı men'edenler, hadis merviyyatının, hâlis Arap olan yüce Peygamber'in sözleri olduğu hususunda insana îtimat telkin etmediğini söylemekle pek büyük bir hata işlemişlerdir. Hadîsle ihticâca manî olanlar, ihticâca cevaz verenler ğibİ, şunu iyice anlamış oldular ki, "nahivcilerin ve Iûgatçilerin ihticâc ettiği bütün Arap keîâmındas hadîs rivayetinde gösterilen zabt, dikkat ve araştırmanın asgarîsi dahî mevcut değildir. [1125] Mütekaddim lûgatçi ve nahivcileri, hadîste onlar gibi şüphe etmemek şartıyle - mâzûr gösterecek sebepler araştırdığımız takdirde görürüz ki, o gün İçin Rasûlulîah (s.a.v.)'ın sahîh hadîsleri "bol miktarda ellerinde bulunduğu hâlde onları hadîsin dışındaki kıraç arazîde otlamaya mahkûm eden[1126] sebeplerin başında, "az meşguliyet, [1127]nâdir rivayet ve pek az kitabın mevcut olması gelir. Nahvin ilk kurucuları olan Basralı imamlardan Ebû Amr b. el-'AIâ, İsa b. Ömer, el-Halîl, Sîbeveyh ve Kûfe'li imamlardan el-Kisâ'î, el-Ferrâ', Ali b. Mübarek eİ-Ahmer ve Hişâm ed-Darîr'e nisbet edilen bu tefsirin ışığı altında hadîsle ihticâcm neden islenırie.diğini anlamamız mümkün olabilir. [1128] Ve yine müteahhir Iûgatçilerin en seçilmiş ve en fasîh lâfızları, şerhleri ve şevâhidİ ile bir arada bulunduran mu'cemlerinde RasûJullah (s,a.v.)'m hadîsleri ile neden ihticâc I ettiklerini de anlamamız mümkündür. Bu mu'cemler arasında el-Ezherî'nin Tehzîb'i, el-Cevherî'nin Sinan'ı, İbnu Fâris'in Ma-kâyîs'i, ez-Zemahşerî'nîn Fâik'i ve ayrıca îbnu Harûf, İbnu : Ginnî, îbnu Berrî ve es-Suheylî gibi büyük nahivcilerin meseleleri :de bulunmaktadır. Nitekim bu görüşte olanlardan Îbnu't Tayyib diyor ki: [1129] "Bu meselede şeyh Ebû Hayyân (v. 745 H.)'in Şerhu't-teshîl de ve Ebu'l-Hasen ed-Dâ'i fv. 680 HO'in Şerhu'l-cumel'de ortaya koydukları görüş dışında, hadisle ihticâca muhalif olan bir nahiv âlimi "bulunduğunu bilmiyoruz. Celâluddin es-Suyûtî (v. 91î)'de bu iki zâtın kanâatine tâbi olmuştur".[1130] "Kuvvetle tahmin ediyorum ki, Saîd el-Efgânî'nin dediği gibi - mütekaddim âlimlerden hadîsi şâhid olarak kullanmayanlar, hadîs âlimlerinin gerek rivayet ve gerekse dirayet bakımından verdikleri meyvenin halk arasında revaç bulduğu zamanda gelselerdi, Kur'ân-ı Kerîm'den sonra elbette yalnız hadîsle ihticâc ederlerdi. Hadîs ilminin hassas ilmî ölçülerine vurulduğu zaman haklarında birçok şüphelerin uyanacağı şiirlere ve haberlere hiç iltifat etmezlerdi.[1131] Bu sağlam mantıkî görüşle, ihticâc meselesini, asla şaşmayacak bir ölçüye bağlayabiliriz ki, bu, fesahat, saflık ve bozulmadan salim olma ölçüsüdür. Bu hâle göre gerek hadîste ve gerekse diğer ilimlerde, lügatinde zaf olan, kelâmına yabancı söz karışan, makam ve mertebesi ne kadar yüksek olursa olsun, lâfzında rekâket bulunan kimseyle İhticâc edilmez. îlk lûgatçiler keşkt bu Ölçüyü daha o zamanlarda bilselerdi, şüphesiz ki bu ölçüler, dil kaidelerini ve nahiv asıllarım, sabit ve sağlam esaslara bağlamayı, bu usûlün semeresini müteahhir nahivcilerden ve ileri gelen imamlardan Ibnu Mâlik ve îbnu Hişâm'in topladıkları gibi, şevâhi ile zenginleşmiş nahiv meyveleri olarak toplamayı garanti altına almış olurdu.[1132] [1125] Usûiü'n-nahv, 3. 4 [1126] Usûlü'n-nahv, s. 45. [1127] Sa'îd eI-Efgâm*nin, Usûlü'n-nahv, s. 45'deki bu ifâdesi, ilk râvîlerin içinde bulunduğu şartları pek mükemmel bir şekilde belirtmektedir. [1128] el-Iktirâh, s. sı. [1129] Mecelletu mecme'u'l-lûgati'l-arabiyye, c. III, s. igg'da yayınlanan Musned el-Hıdr Husevn'in *'hadîsle istişhâd" adlı makalesi. [1130] Metinden düşen istisna edatı, tercümede dikkate alınmıştır. (Mütercim). [1131] Usûlü'n-nahv, s. 49. [1132] Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 286-288. |