> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları > Âlî ve nazil
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Âlî ve nazil  (Okunma Sayısı 4194 defa)
11 Haziran 2011, 15:39:35
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Haziran 2011, 15:39:35 »



12-13- «Âlî ve Nazil

 

Müttekî hadîsciler, "isnâdda yakınlık, ALLAH'a yakınlıktır"

inancıyle isnadı âlî olup Rasûlullah (s.a.v.)'a yakın olan râvîlerden hadîs almayı tercih ediyorlardı. [848] Her zaman Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)e yakın olan isnâdları elde edemiyorlar ve bu sebeple de sahabe, tâbi'în ve büyük âlimlere yakın olan isnâdlara îtimat ediyorlardı. Bu suretle 'âlî isnadın mutlak ve nisbî olmak üzere iki nev'i meydana geldi.

Mutlak câlî isnâd, senedinde birçok râvînin yer aldığı başka bir senede nazaran, adetlerinin azlığı sebebiyle Tâvîleri Rasûlullah (s.a.v.)'a yaklaşan isnâddır.[849]

Ulûvvün her türlüsü, sahîh ve güzel bir isnâdla gelmek şar tiyle, isnâdlarin en değerlisidir. Zayıf bir isnâdla geldiği takdirde.ise, Önemi yoktur. Hele içinde sahabeden hadîs işittiğini iddia eden sonraki ya­lancılardan İbnu Hüdbe, Dînâr, Hırâşe, Nu'aym b. Salim ve Ebu'd-Dünyâ el-Eşec gibileri bulunduğu takdirde, o isnadın hiçbir değeri yoktur. Hafız Zehebî bu sebeple:

"Muhaddisin şu saydığımız adamlara yakınlık sebebiyle övün­düğünü görürsen, o kimsenin avamdan biri olduğunda şüphe etme[850] demiştir.

Nisbî âlî isnâd ise, senedindeki râvîler, sağlam bir şekilde Ameş, tbnu Güreye, Mâlik, Şube v.b. hadîs imâmlanndan birine veya Kütüb-i Sitte, Muvatta v.b. meşhur ve mutemet kitapların müel­liflerinden birine yakın olan isnâddır. [851] Nisbî denişinin sebebi de ondaki ulüvvün hakikî değil de izafî oluşudur.

Nisbî 'âlî isnâd'ın birçok çeşitleri vardır. En meşhuru da Buhâ-rî'nin rivayet ettiği hadîsin bir benzerini getirmekdir. Bu da bir hadîsi Buhârî'nin şeyhine veya şeyhinin şeyhine kadar isnâdla götürmek sure­tiyle yapılır. Böylece hadîsin senedindeki râvîler, Buhârî'nin tarîkinden rivayet edildiği takdirde mevcut olacak râvî sayısından daha az olur. [852]

îbnu Hacer, nisbî 'âlî isnâd'ı Muvafakat, Bedel, Müsâ-vât ve Musâfaha olmak üzere dört neviye ayırır.

Muvafakat: Musannıflardan birinin şeyhine, başka bir tarîkle olan vusuldür. Meselâ: Buhârî'nin Kuteybe'den, onun da Mâlik'den rivayet ettiği hadîsi, Kuteybe'den başka bir isnâdla ve Buhârî tari­kiyle Kuteybe'den rivayet edildiği takdirde mevcut olacak râvî ade­dinden daha az bir adetle rivayet etmek gibi. [853]

Bedel: Bir musannifin şeyhinin şeyhine, yine başka bir tarîkle olan vusuldür. Bunun misâli de daha önce zikredilen isnâdm aynen ve başka bir tarîkle Mâlik'den rivayet eden Ka'nebî'ye ulaşması gibi ki; burada Ka'nebi Kuteybe'nin yerini almaktadır.[854]

Müsavat: Sona kadar isnâddaki râvî adedinin musannıflardan birinin imâdıyle müsâvî olmasıdır. Bunun misâli: -îbnu Hacer'in dediği gibi- şudur: Diyelim ki Nese'î'nin rivayet ettiği bir hadîste kendiyle Rasûlullah (s.a.v.) arasında onbir kişi bulunsun. Bu hadîsi Rasûlullah (s.a.v.)'a kadar varan başka bir isnâdla aynen elde edelim. Bu .hadîste de bizimle Rasûlullah (s.a.v.) arasında onbir râvî bulunsun, bu takdirde biz o husûsî isnadı bir an düşünmediğimiz takdirde adet itibariyle Nese'î ile müsâvî olmaktayız. [855]

Îbnu's-Salâh der ki:

"Asrımızda müsavat, isnâddaki adedin az olması demektir. Ne Müslim'in ve emsalinin şeyhine, ne de şeyhlerinin şeyhine ulaşmak değil, aksine sahâbî veya ona yakın olan birine ulaşmak matlûbdur. Bâzan seninle meselâ; sahâbî arasındaki râvî sayısı, Müslim ile o sahâbî arasındaki râvî sayısı kadar olabilir. Bu takdirde s'en isnâd yakınlığı ve rical adedi itibariyle Müslim ile müsâvî olursun. [856]

Musâfaha: O musannifin tilmizi ile müsâvî olmak demektir. Musâfaha denmesinin sebebi de karşılaşan iki insanın musâfaha etmelerinin âdet olmasıdır. [857] Müsavat senin şeyhinle olursa, sen musannrfla musâfaha ederek hadîsi ondan aldın demektir. Müsavat seninle değil de şeyhinin şeyhiyle olmuşsa, musâfaha şeyhinle cereyan etmiş olur. Müsavat şeyhinin şeyhinin şeyhiyle olmuşsa, musâfaha da şeyhinin şeyhiyle yapılmış demektir. [858]

Müsavat ve Musâfaha'nın her birinde uîüvvün nisbî oluşunu îzâha lüzum yoktur. Bu iki nevi kitabın müellifin İsnâdmdakİ nüzule nisbetle 'âlîdir, işte bu sebeple, zamanımızda, yâni H. XIV. asırda ve buna yakın geçmiş asırlarda bu iki nev'ielde etmek imkânsızdır; zîrâ isnâd bize nisbetle çok uzaklaşmıştır. Îbnu's-Salâh, müsavat ve musâfaha'dan hakiki ulüvlük vasfını kaldırarak, ikisini aynı hükme tâbi tutmuş, ikisine aynı ölçüyle bakmış ve kesin olarak demiştir ki:

"Ulüvvün bu türlüsü nüzule bağlıdır; çünkü o imâmın isnadı nazil olmasaydı, senin isnadın da 'âlî olmazdı.[859]

Nisbî ulüvvun çeşitlerinden biri de adet bir olduğu halde râvînin, rivayeti telâkki ettiği zâttan Önce vefâtıyle olan ulüvdür. Ahmed b. Hanbel'in Müsned'ini tarikiyle dinleyenin isnadı, tarîkiyle dinleyenin isnadına nisbetle'âlîdir. Sebebi de ilk üç zâtın, son üç zâttan Önce vefat etmeleridir. [860] Böy­lece, önce vefat edenler Ahmed b. Hanbel'e ve Müsned'ine daha yakın olmaktadır.

Nisbî ulüvvün çeşitlerinden biri de Semâ'ın tekaddümüdür. [861] Şeyhten, Önce hadîs alanların isnadı, daha sonra alanlarınkinden 'âlîdir. Meselâ: Bir şeyhten iki kişi hadîs dinlemiş olsun. Bun­lardan biri o hadîsi şeyhten altmış sene önce, diğeri de kırk sene Önce almışsa, birinci zâtın isnadı, ikincisinin isnadından 'âlîdir. [862]

Müteahhirîn muhaddisleri, mutlak ve nisbî 'âlî isnada karşı büyük bir ehemmiyet vermişlerdir. Bu iş muhaddislerin çoğu ara­sında o derece yaygm bir hâle gelmiştir ki, daha mühim, meseleleri bırakarak isnâd meselesiyle meşgul olmaya başlamışlardır. Talebu'l-hadîs için yapılan seyahatler ve Râvînin şartları fasıllarında da îzâh ettiğimiz üzere, garîb ve münker hadîsleri arayıp bulmayı nasıl bir iftihar vesilesi yapmışlarsa, 'âlî isnâd bulmakla da aynı şekilde iftihar etmeye başlamışlardır. Âlî isnâd sıhhate daha yakın olduğu ve onda hata ihtimâli daha az bulunduğu için rağbette idi; zîrâ sened zincirini teşkil eden her râvî hata edebilir. Hele vâsı­talar çoğalıp sened uzadıkça hata ihtimâli de artar. Vâsıtalar azalıp sened kısaldıkça da, hata ihtimâli azalır. [863]

îşte bu sebeple muhaddisler arasında âlî isnadın nazil isnâddan üstün  olduğu  kanâati yayılmıştır. [864]Suyûtî  Elfiyye'sinde  der  ki:

Âlî isnadı aramak sünnettir. Nazili 'âlîye tercih eden kimse ise, meseleyi kavramamış demektir.[865]

Nazil îsnâd'in, 'âlî İsnâd'm mukabili olduğunu söylemeye hacet yoktur. Nazil isnadın kısımları ise, 'âlî isnadın îzâh edilen kısımlarına bakarak anlaşılır. [866]

Âlî'nin Nâzil'den üstün olduğunu mutlak olarak söyleyip geç-geçmemelidir. Bir husus ile değer kazanan nice nazil isnâdlar vardır ki, 'âlî isnâddan üstündür. Nitekim nazil isnadın ricali daha sika, veya daha hafız yahut daha fakîh olursa, veyahut tahammül tarzı semâ'a daha yakın bulunursa, 'âlî isnâddan üstün olur. [867]

Vekî[868] arkadaşlarına şöyle sordu:

"Sizce isnadı mı, yoksa isnadı mı

daha makbuldür? Birincisi daha makbuldür, cevâbını verdiler. O zaman Vekî' dedi ki: senedinde bir şeyh, diğer bir şeyhten rivayet etmekte, Üp senedinde ise, bir   fakîh diğer  bir fakîhten rivayet etmektedir. Fukahânın rivayet ettiği hadîs, bizce şeyhlerin rivayet etmekte olduğu hadîsten daha makbuldür. [869]Hafız Silefî, [870]bundan şu netîceyi çıkarmaktadır:

"Rivayetle makbul olan husus, hadîsi âlimlerden almaktır. Mu­hakkak râvîlerce,  âlimlerin nazil isnadı,  câhillerin  alî isnadından evlâdır. Bu takdirde nazil olan bir isnâd, mütehassıs âlimler katında 'âlî olmuş olur!.[871]



[848] el-Cânü', c. I, v. 13 b

[849] Krş. Kavâ'idu't-tahdîs, s. 108.

[850] Tedrîbu'r-râvî, s. 184.

[851] Tedrîbu'r-râvî, s. 185.

[852] Krş. el-Bâ'isu'I-hasîs, s. 182.

[853] Şerhu'n-nuhbe, s. 31.

[854] Şerhun'n-nuhbe, s. 31; krş. Tedrîbu'r-râvî, s. 185.

[855] Şerhun'n-nuhbe, s. 32.

[856] İbnu's-Salâh, 'Ulûmu'l-hadîs, s. 219.

[857] Şerhu'n-nuhbe, s. 32.

Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 193-199.

[858] Tedrîbu'r-râvî, s. 186.

[859] ibnuVSfciâh, 'Ulûmu'l-hadîs, s. 220.

[860] Tedrîbu'r-râvî, s.  186.

[861] İbnu's-Salâh, 'Ulûmu'i-hadîs, s, 220.

[862] el-Bâ'îsu'I-hasîs, s. 184; krş. Tedrîbu'r-râvî, a. 187.

[863] Şerhu'n-nuhbe,   s. 31.

[864] Ihtisâru 'ulûmi'I-hadis. s.   184.

[865] Suyûtî, Elfiyve, s. 260, beyt 604.

[866] Îbnu's-Salâh, 'Ulûmu'l-hadîs, s. 222.

[867] Tedrîbu'r-râvî, s. 188; krş. bu eser, s. 107 sika râvîlerden gelen nazil isnadın, sika olmayan râvîlerden gelen 'âlî isnada tercih edilmesi bahsi.

[868] Ebû Süfyân, Veki' b. el-Cerrâh b. Melih b. 'Adî, er-Ru'âsî, el-Kûfî; H. 128 târihinde doğupj 198'de vefat etmiştir. O'nun hakkında Ahmed b. Hanbel ve Yahya

b.  Mfc'în der ki: Bizce Irak'taki en sağlam hadîsci Veki'dir. (Bk. Târîhu Bağdâd,

c.  XIII, s. 466-481).

[869] îhtisâru 'ulûmi'l-hadîs, s. 185.

[870] Terceme-i hâli daha önce verildi.

[871] Tedrîbu'r-râvî, s. 188.

Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 199-204.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Âlî ve nazil
« Posted on: 18 Nisan 2024, 12:09:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Âlî ve nazil rüya tabiri,Âlî ve nazil mekke canlı, Âlî ve nazil kabe canlı yayın, Âlî ve nazil Üç boyutlu kuran oku Âlî ve nazil kuran ı kerim, Âlî ve nazil peygamber kıssaları,Âlî ve nazil ilitam ders soruları, Âlî ve nazil önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes