Konu Başlığı: İbnu's-Salah ve Ulûmu'l-hadis'i Gönderen: Hadice üzerinde 05 Haziran 2011, 15:43:20 3. İbnu's-Salah ve Ulûmu'l-hadis'i Îbnu's-Salah diye meşhur olan Ebû Amr Takiyyuddin Osman b.Abdirrah-man eş-Şehrizûri eş-Şâfi'î 577/1181 de Şerehan köyünde doğmuştur. Babasından fıkıh okumuş, sonra Musul ve Horasan'a gitmiş. Horasan'da hadis öğrenmiştir. Şam'a dönmüş ve oradaki medreselerde hocalık yapmaya başlamıştır. Daha sonra da Dımaşk'teki Eşrefıyye Dâru'l-hadis'inde hocalık ve yöneticilik yapmıştır. İbnu's-Salah, tefsir, hadis, fıkıh ve esmâu'r-ricâl ve hadis ilmiyle ilgili diğer konularda otorite idi. Vefat ettiği 643/1245 yılına kadar hayatını doğruluk, salah ve ilmi mesaî içinde geçirmiştir. Îbnu's-Salah'ın kaleme aldığı on kadar kıymetli eser bulunmaktadır. [604]Bunlardan, "Mukaddimetü İbni's-Saîah" diye meşhur olmuş bulunan Ulûnıu'l-hadîs, usûl edebiyatının vazgeçilmez kaynaklanndandır. Ulûmu'l-hadîs'i müellif, Eşrefıyye Daru'l-hadîs'indeki hocalık yıllarında, ilimde belli bir mesafe katettikten sonra kaleme almış ve derslerinde dikte etmiştir. Ele aldığı konulan el-Hâkim gibi "nevi'ler halinde ve fakat senedsiz olarak işleyen İbnu's-Salah, toplam 65 nevi içinde Usûl meselelerine, önceki edebiyatta görülmeyen yeni bir tertib vermiştir. O, kendisinden önceki Usûlcüle-rin ele aldığı konulan, alâkalarına göre dağınıklıktan kurtarıp bir araya toplamaya çalışmıştır. Fakat buna rağmen kendisi de tertibte tam bir ahenk sağlayabilmiş değildir.[605] Senedle ilgili konuların içinde, birden metinle ilgili meselelere yer vermek gibi durumlara o da düşmüştür. Bunun sebebi de, eserini ders notu halinde hazırlayıp imlâ ettirmiş ve belki de asıl düzenli nüshanın kaybolmuş olduğu ihtimalleri ile açıklanmaktadır. Bu arada O'nun bu tertibinin kendisinden sonraki ulemâ tarafından aynen takib edildiğini de burada kaydetmek gerekir. İbnu's-Salah, önceki müelliflerin temas etmediği konuları ilk kez belli bir tarife kavuşturmuş, öncekilerin ifâdelerini kendi üslûbu içinde tehzib etmiştir. Karşı çıktığı hususları açıkça belirtmiştir. Genellikle kendi görüşlerine, konuların sonunda "kültü" ifadesiyle yer vermiştir. O hemen her konuyu büyük bir ilmî ihtiyat ve tevazu ifâdesi olarak "Allahu a'lem" diye bitirmiştir. Müellif, ele aldığı konuları misallendirmiş ve uzun uzun anlatım yoluna gitmemiştir. Bu da Ulûmu'l-hadîs'in gerektiğinde ezberlenebilecek bir ders kitabı olarak düşünüldüğünü göstermektedir. Doğrudan Sahih Hadis'in tarifine tahsis edilmiş birinci nevi ile başlayan eser, râvilerin vatanlarının bilinmesine ayrılmış olan 65. nevi' ile bitmektedir. Yazıldığı günden beri hemen hemen yegâne hadis usûlü kaynağı olarak büyük rağbet görmüş olan Ulûmu'l-hadîs, yazma-basma 5 nüshadan istifade edilerek Nurettin İtr tarafından tahkikli olarak Haleb'te 1386/1966'da yayınlanmıştır. [606] [604] bk. Ulûmu'l-hadîs, s. 26-27 (Itr'm takdimi). [605] bk. Nüzhetu'n-nazar, s. 2. [606] Doç. Dr. İsmail Lütfi Çakar, Hadis Edebiyâtı, İfav Yayınları: 183-184. |