๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hadis Edebiyatı => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 06 Haziran 2011, 13:55:59



Konu Başlığı: Haşiye Ve Ta'lîkler
Gönderen: Hadice üzerinde 06 Haziran 2011, 13:55:59
C. Haşiye Ve Ta'lîkler

Temelde şerh karakteri taşıyan ve fakat şerh'e göre çok daha sınırlı boyut­lara sahip olan iki ayrı çalışma türü daha bulunmaktadır. Bunların ilki Haşi­ye'dir.

Haşiye, bir metin veya şerhin muğlak yerlerini izah etmek için «Kauluhu » ifadesiyle başlayan açıklamalardan oluşan kitaptır. Şerh, genellikle asi' in bütün ifâdelerini sıradan açıklar. Haşiye ise böyle bir zorunluk içinde değildir. Bir kitabın kenarına yazılan içindeki ibarelere ilgili mülâhazalara da haşiye denir.

Haşiye yazmaya tahşiye, yazana da muhaşşî denir.

Hadis edebiyatında Sindi (1138/1725), -TirmizV ye yazdığı tamamlanma­mış da olsa- kütüb-i süte üzerine yazdığı hâşiyeleriyle meşhurdur. Bunlardan NesâV nin Sünen' ine yazdığı Sünen ile birlikte basılmış bulunmaktadır. O bu haşiye sinin «lafızların tam olarak tesbiti, i'rab durumu ve ğarib kelimelerin izahı nevinden okuyan ve okutanın halline ihtiyaç duyacağı meselelere mün­hasır» olduğunu açıklamış ve bir bakıma haşiye kavramına da açıklık ge­tirmiştir. [565]

Bilhassa Osmanlıların son dönemlerinde yeni eser telifi yerine eski kitap­lara haşiye yazma yoluna gidilmiştir. Haşiyeler, ders kitabı olarak okutulan metinler üzerinde daha yoğundur. Bunun ilmî hayattaki canlılığın beîli ölçüde kaybolması anlamına geleceği düşünülebilir.

îkinci edebî tür, talik'dir. Talik, herhangi bir eserin muhtevasının bazı kısımlarını tashih, izah ve tafsil maksadıyla sayfa kenarlarına veya sayfa altlarına («hamiş ») yazılan veya müstakil bir risale yahut kitabta toplanan dü­şünceler, notlardır. Talik, haşiye' den daha seyrek olarak dile getirilen müla­hazalar demektir.

Talikte, bazı düşüncelerin asıl metne ilâvesi de söz konusudur.

Ta'likin çoğulu ta'likât' tır. Arapça eserlerin kapağında görülen «alleka aleyhi » tabiri, «dipnotlarla açıklama ve ilâveler yapan» demektir.

Bazan şerh ve haşiye niteliğindeki çalışmalara da sahipleri tevâzuan ta'lik derler. Meselâ, Ebu Davud' un 14 ciltlik şerhi Avnu'l-ma'bud' a, el-Azîmâbâdî ta'lik demektedir.[566]

Burada şerhlere yazılmış şerhlerin bulunduğuna da işaret etmek yerinde olacaktır. Şerhu'ş-şerh diye meşhur olan çalışmalar bulunmaktadır. Meselâ Aliyyu'l-Kâarî 'nin, îbn Hacer' in, Nüzhetun-nazar' ı üzerine yazdığı şerh böy­ledir.

Lügat, şerh, haşiye, ta'lik ve şerhu'ş-şerh şeklinde sıralanan açıklama ede­biyatı, biraz toplumdaki ilim seviyesiyle irtibatlı olsa gerektir. Seviye düştük­çe, açıklama ihtiyacı artmakta, bilginler de bu ihtiyacı karşılamak için açıkla­ma üzerine açıklama getirmek zorunda kalmaktadırlar.

Tabiî, bu mesâilerde ibare ve anlatımı daha güzelleştirme («tehzib ») mak­sadı da söz konusudur.[567]



[565] bk. Nesâî, Sünen, I, 2.

[566] bk. Avnu'I-ma'bud, I, 11-12.

[567] Doç. Dr. İsmail Lütfi Çakar, Hadis Edebiyâtı, İfav Yayınları: 168-169.