> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Gündem > İsrail’in kara propagandasına karşı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İsrail’in kara propagandasına karşı  (Okunma Sayısı 1131 defa)
26 Haziran 2012, 16:37:01
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 26 Haziran 2012, 16:37:01 »



Stratejik derinlik İsrail’in kara propagandasına karşı
Samet GÜNEK • 65. Sayı / GÜNDEM


Son dönemlerde Türk dış politikasının temel çerçevesini belirleyen stratejik derinlik düşüncesi kamu diplomasisi uygulamalarına geniş bir alan açıyor ve Türk dış politika yapıcılarının alışık olmadığı bir diplomasi türü öneriyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ritmik diplomasi olarak tarif ettiği, çeşitli konular ve sorunlar üzerinden uygulamaya koyduğu bu diplomasi türü Türk dış politikasına ön alanlar açıyor ve müzakere süreçleri için bir tür iletişim mecrası oluşturuyor. Türkiye, İsrail’in Gazze’ye insani yardım götüren gemilere uluslararası sularda yaptığı acımasız saldırı sonrasında ortaya koyduğu tavırla bu diplomasinin çok iyi bir örneğini sergiledi. İsrail’in bu son saldırısı Ortadoğu siyaseti açısından politik anlamda bir kırılma olduğu gibi eylemler, yöntemler ve söylemleri de yeniden ve güçlü bir şekilde tartışmaya açtı. Ortadoğu politikasının iki önemli aktörü Türkiye ve İsrail böylece yöntemleri açısından iki uç noktaya savruldu. Türkiye, yapıcı ve ahlâki yöntemleri benimsedi, ahlâki ve insani bir politikanın gereğini yerine getirdi. İsrail’se yıkıcı, ahlâk dışı, hukuksuz yöntemlere sarıldı. Sonuçta görünen o ki Ortadoğu’da sürdürülemez olan yalnızca mevcut siyasal ve politik süreç değil, aynı zamanda bu mevcut durumdan beslenen söylem ve yöntemlerdir. Günümüzde küresel politik sistemin aktörleri yalnızca iç siyasal süreçlerde değil küresel sorunlarda da arttı. Artık adı kamuoyu olan, ortak akıl ve vicdanı temsil ettiği varsayılan yeni bir dayanak noktası var. Küresel sistemde devletler kendi politikalarını meşrulaştırmak için kamuoyunu arkalarına almak zorundalar. Bu kamuoyu ülkenin ilişkili olduğu bütün konu ve ülkeleri kapsayacak denli geniş bir yelpaze olabilir. Fakat kamuoyunu ikna etmek için artık yalnızca yönlendirilmiş ve yanlı bilgiler yetmiyor. Bilginin aynı zamanda hakikati de söylemesi gerekiyor.

Başbakan Erdoğan da İsrail’i Gazze konusunda yalan söylemeyi devlet politikası haline getirmiş bir ülke olarak tanımladı. Erdoğan’ın bu tanımlaması aslında tam da İsrail’in Gazze olayında uyguladığı kara propagandayı tarif ediyor. İsrail uluslararası hukukun aleni olarak çiğnedi, akıl ve vicdan sahibi her insanın açıkça gördüğü zulmü kendince “gemidekiler askerimize bıçaklarla saldırdı” yalanıyla örtbas etmeye çalışıyor. Kamu diplomasisin bir türü olarak propaganda İsrail’in mahirce yaptığı bir iş. Bu yöntemle İsrail haksız iken haklı, zorba iken mağdur konumuna dönüşebiliyor. Kuşkusuz bunda sistemli ve kararlı lobisinin, küresel medya ağları üzerindeki gücünün büyük payı var. Bilgi akışını yönlendirme noktasında üstün bir maharete sahip Mostar’ın daha önceki sayılarında da belirttiğimiz gibi, İsrail’in Hasbara komisyonu (Israeli Reaction Center) bütün dünyada İsrail menfaatine bilgi yaymayı, olumsuz bilgi akışını engellemeyi amaç edinmiş bir kuruluş. Hasbara, İbranice açıklamak/anlatmak, aydınlatmak anlamına geliyor. İsrail’in bütün dünyadaki haklılığını ispatlamak için milyonlarca dolarlık bütçeye sahip bu dev kuruluş tam da kara propagandanın babası Nazi propaganda bakanı Joseph Goebbels gibi bilgiyi tek elden yönetiyor ve bu sayede inanılmaz bir enformasyon yayıyor. Kendini anlatmak bir yana kendini dayatmaya dönüşüyor. Burada iktidarın en temel aracı da bilgi oluyor. Eleştiriye kapalı, çift dilli okumalara açık ve kendini dayatma üstüne kurulu bir sistem böylece anlatmakla dayatmak arasındaki o ince çizgiyi de ortadan kaldırıyor. Geniş halk kitleleri ve politika yapıcıları üzerinde her şeyin verildiği gibi alındığı bir bilgi-iktidar düzlemi oluşuyor. Ancak son gelişmeler gösteriyor ki artık İsrail dezenformasyon yayarak haksız iken haklı konumuna yükselemeyecek. En azından insaf sahipleri nezdinde yaptığı yanlışlarca mahkûm olacak. Küresel ve bölgesel konularda İsrail politikaları lehine sofistik manevralar yapan etkili ve güçlü lobisinin, bütün dünyaya İsrail propagandası yayan küresel medya ağlarının gücü de İsrail’i haklı göstermeye yetmeyecek. Çünkü dünya zihinsel ve teknolojik bir dönüşümden geçiyor. Bu süreçte yeni kamu diplomasisi uygulamaları bir propaganda aracı olmaktan öte düşünce ve görüşlerin dezenformasyona uğramadan ortak ve katılıma açık bir düzlem içinde inşa edilmesini öngörüyor. Artık dünyada sivil toplumun, bağımsız inisiyatiflerin, orta ölçekli devletlerin küresel politikalarda etkili olmaya başladığı bir döneme giriliyor, alternatif küresel ve bölgesel medya ağları oluşuyor. Nitekim El cezire, CNN, BBC gibi kanallarda olay bütün ayrıntılarıyla haberleştirildi ve derin analizler yapıldı. Özellikle de El Cezire’nin Gazze’ye yardım gemisinde İsrail’in saldırısına maruz kalan farklı milletlerden insanlarla yaptığı röportajlar ve uzman analizleri gerçek bilginin yayılmasında çok önemli katkılar yaptı.

Bütün gelişmeler gösteriyor ki, İsrail küresel sisteme kendi tezleriyle entegre olan, güçlü bir demokrasi ve ekonomiye sahip Türkiye’nin gücünü hafife almamalı. Nitekim İsrail’in sivil insanları katlettiği süreç boyunca Türkiye ortaya koyduğu politikayla sistem üzerinde dengeleri nasıl değiştirebileceğine ilişkin önemli mesajlar verdi.

Türkiye, uluslararası sistemde kendi hakkını aradı, İsrail’i yaptığı zorbalık üzere yalnızlaştırmayı bir politika olarak benimsedi.

İsrail, fütursuzca bütün dünyayı inandıracağını sandığı üstü örtülmeyecek yalanlar bulmaya girişti. Bir taraftan Ortadoğu’ya özellikle de İran’a askerî gücüyle mesaj verirken, diğer yandan da Avrupa ve ABD’de bütün önemli noktalarda etkili lobisi aracılığıyla psikolojik bir süreç başlattı.

Türkiye, diplomasisinin imkânlarını kullandı. Ancak yapılan açıklamalarla “Türkiye için diplomasinin sınırları da” çizildi.

Son tahlilde şunu söyleyebiliriz, İsrail’in kanlı gemi baskınından sonra Türkiye-İsrail ilişkileri çoğunlukla uluslararası arenada yürütülen bir nüfuz savaşına dönüşecek. İsrail’in bu kamu diplomasisi savaşını hukuksuz eylemlerinin üstünü örtmeye çalıştığı kara propaganda taktiğiyle sürdürmesi mümkün değil. Türkiye güçlü bir ekonomiye ve caydırıcı bir askerî güce sahip olduğu müddetçe yumuşak gücünü etkin bir şekilde kullanabilir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İsrail’in kara propagandasına karşı
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:42:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İsrail’in kara propagandasına karşı rüya tabiri,İsrail’in kara propagandasına karşı mekke canlı, İsrail’in kara propagandasına karşı kabe canlı yayın, İsrail’in kara propagandasına karşı Üç boyutlu kuran oku İsrail’in kara propagandasına karşı kuran ı kerim, İsrail’in kara propagandasına karşı peygamber kıssaları,İsrail’in kara propagandasına karşı ilitam ders soruları, İsrail’in kara propagandasına karşıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes