> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Gündem > Gündemden
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gündemden  (Okunma Sayısı 1097 defa)
16 Ağustos 2012, 15:17:22
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Ağustos 2012, 15:17:22 »



Gündemden
Handan ÖZ • 89. Sayı / GÜNDEMDEN


Özel Yetkili Mahkeme tartışmaları
“Özel Yetkili” takısı iliştirdiğimiz ne varsa demokrasiyle aramıza kara kedi gibi giriyor. Geçici ve olağanüstü durumlarda belli sürelerle işlevine müsaade edilen mahkemeler de buna dâhil. O hâlde, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri (ÖYM)’nin vakti saati gelince feshedilmesi demokrasinin önünün açılması için gerekli. Üstelik bu, bugünün Türkiye için neredeyse bir zaruret hâli. Hatırlanacağı üzere ÖYM’lerin selefi kabul edilen Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) de geldiler, işlevlerini yerine getirdiler (veya getiremediler) ve sonra gittiler. Bugün ise ÖYM’ler DGM’lerin mirasını devralmış görünüyor. Mesele de bu zaten. “Geçici” oldukları unutulup kraldan çok kralcı bir tutum benimsemeleri. MİT Müsteşarı’nın mahkemeye çağırılması başka nasıl okunabilir ki? Bu nedenle,  ÖYM’lerin ivedilikle revize edilerek işleri bitince rafa kaldırılmaları demokrasi ve hukuk devletinin devamlılığı için şart. Başka türlü söyleyelim: Üstümüzde iğreti duran, potluk yapan kıyafetin zamanla değişen vücuda uygun olarak yeniden dikilmesinde bir sakınca yok. Tutun ki yargı da, devletin 3 kat elbisesinden biri!

İktidar-muhalefet çekişmesini millet hesabına kırabilmek
Kürt vatandaşların sorunlarının çözümüne ilişkin Erdoğan - Kılıçdaroğlu görüşmesi güzel bir gelişme, evet; ama tek görüşme ile neredeyse yarım asırlık bir “pseudo” sorunun çözülmesini bekleyemeyiz. Kürtlerin hassasiyetlerinin gözden kaçırılmaması önemli olsa da, bunu yaparken beklentileri fazla yükseltmekten kaçınalım. Zira ümit etmek yorar, en çok da bekleyenleri… Üstelik çözümle ilgili olarak muhalefet cephesinin kendi içinde uzlaşmaya varması gerekiyor. Çünkü Türk kimliğinin karşısında kalın ve kırmızı kalemle yazılmış Kürt kimliği talebi duruyor. Bu paralelde CHP’nin de kendi içinde homojen olmadığı ve Kemalist damarın varlığının Kürtlerin hassasiyetlerinin karşısında durduğu da bir gerçek. Diğer yanda da MHP’nin hassasiyetleri… İktidarıyla muhalefetiyle sorunun çözümüne yönelik toplumsal bir uzlaşı sağlanabilir mi, bunu söylemek için erken. Ancak Erdoğan - Kılıçdaroğlu görüşmesi, muhalefet-iktidar çekişmesinin gerektiğinde millet hesabına kırılabileceğinin görülmesi açısından kayda değer. Hatırlarsanız, Erdoğan’ı defalarca reddeden Kılıçdaroğlu bu kez Başbakan’a kendisi gitti ve misafirperverlikle karşılandı. Her iki lidere de tebrikler… 

Askerden başörtüsü normalleşmesi
Geçenlerde Adıyaman Garnizon Komutanı Jandarma Albay Yusuf Yalçın, başörtülü bir üniversiteli öğrenciye diplomasını verdi. Böylece Türkiye’de bir ilk yaşandı. Üstelik kıyamet kopmadı. İrtica gelmedi. Lâiklik elden gitmedi. Hoş bir görüntü çıktı ortaya. Ülke olarak her alanda normalleştikçe sivriliklerimizi törpülüyoruz. Utançlarımızdan kurtuluyoruz. Daha da normalleşiyoruz. Olağanın güzelliğini özlemişiz belli. Ortaya çıkan bu fotoğraf askerin uzattığı zeytin dalıydı. Tüm topluma inceden bir mesaj… Bu vesileyle bir şey daha öğreniyoruz: Ne askeri ne de örtülüyü olağanüstü veya farklı görmemeyi, sıradan, normal algılamayı, aynı reflekslerle kucaklamayı… Ötekileştirmekten vazgeçiyoruz yani. Bu iyi tabii. Devamı gelir inşallah. Bir temennimiz de, bu güzel jestin sadece görüntüde değil özde de yaşanması…

Özal’ın ölümü ve devlet soruşturması
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili sorular kafa karıştırmaya devam ediyor. Hepsi mantıklı ve tutarlı soruların cevaplandırılması, karanlık noktaların açığa çıkarılması gerekiyor. Devlet Denetleme Kurulu Raporu’na göre Özal ölmemiş, “öldürülmüş”. Nitekim Özal’ın Özel Kalem Müdürü Fevzi İşbaşaran’ın bir gazeteye verdiği mülakat bunu destekler nitelikte. Konuyla ilgili etraflı bir rapor hazırlanması kararlaştırılmış. Çok da iyi olmuş. Onca yıl PKK Sorunu’nu çözmek isteyen bir cumhurbaşkanını ortadan kaldıran, peşi sıra Uğur Mumcu ve Eşref Bitlis cinayetlerini işleyen kirli kutuplar yıllarca bu sorunun devamından nemalandılar. İyi haber şu ki, artık bu güç kırılma noktasına gelmiş bulunuyor. Ve bu olayın açıklığa kavuşturulması, bir Cumhurbaşkanı’nın nasıl öldüğünü aydınlatmanın ötesinde bir ülkenin geleceğine giden ana yolların temizlenmesi anlamına geliyor. Üstelik derin devletten, çetelerden, vesayet destekçilerine kadar ülke içinde birbirine akraba ne kadar kirli el varsa, hepsini yargıya taşımak “temiz toplum” ve “temiz geleceğin” bir teminatı olacaktır.

Rövanş mı, ne rövanşı?
İnternete yeni bir ses kaydı düşmüş. Üst rütbeli bir komutan Ergenekon, Balyoz vs. davalarının “rövanşını” alacaklarından söz ediyormuş. İnsan sormadan edemiyor: Ne rövanşı? Neyin rövanşı? Rövanş denkler arasında olur. Asker kendini devlete eşit mi tutuyor? Yahut asker eşittir devlet mi demek? Böyle olmadığını –en azından artık böyle olmadığını- herkes biliyor. Hatta askerin kendisi bile. Filvaki ordu içinde de marjinal grupların baş ağrısına sebep oldukları biliniyor. Ve bu sağlıksız zihniyetin tedavisi için, kayıtta geçen “biz ve onlar” ayrıştırmasının önünü alacak şekilde yasal yaptırımların devreye sokulması gerekiyor. Yeni Anayasa’ya ilâveten, TSK İç Hizmet Kanunu’nda düzenlemelere gidilmesi gibi... Ergenekon ve Balyoz davalarının artık sonuca bağlanarak cezaların infaz edilmesi gibi… “Tarihin yargısından kaçmaları mümkün değil” şeklinde devam eden bantta, ordu içindeki “uç”ların şimdi tarih önünde oldukları görülemiyor.  Ergenekon ve Balyoz sanıkları “biz ve onlar” çerçevesinde değil, daha büyük ölçekte, “tarih” tarafından yargılanıyor; “biz veya onlar” tarafından değil “insan” tarafından yargılanıyor. Çünkü insansız tarih düşünülemez. Ve “insan”, imtiyazlı sınıflar değil “anonim halk”tır.

Yangın çıkar odu yüreğe düşer
Şanlıurfa’da kapalı cezaevinde çıkan yangında 13 mahkûm hayatını kaybetti. Olayın ardından yaptığı açıklamada Sayın Vali suç varsa örtbas edilmeyeceğini, Türkiye’nin artık çok değiştiğini söyledi. Valinin sözleri, toplumla birlikte toplumsal refleks algısının da güçlendiğini düşündürdü. Öyle ki, şüpheli durumlar artık sosyal alerjik reaksiyonlara sebep oluyor. Tabii yangınla ilgili teknik aksaklıklar ve ihmaller ayrı bir konu. Gerçi aksaklık ve ihmal deyince her kafadan bir ses çıkıyor ama kapasite artırımına gidilmesi, doğal afetlere ve kazalara dayanıklı yeni, hafif yapısal malzeme kullanımı, ilk yardım ve acil müdahale durumlarında erişimin seri, kolay ve basit olmasının sağlanmasının kritik önemi haiz olduğu da aşikâr. Cezaevi nüfusunun dengeli yerleştirilmesi ve dağılımı bilhassa önemli. Ölüm çetelesindeki rakamların çok üstünde acı yaşanmaması için tedbirlere dönüp dönüp bakılması gerekiyor.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gündemden
« Posted on: 16 Nisan 2024, 23:40:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gündemden rüya tabiri,Gündemden mekke canlı, Gündemden kabe canlı yayın, Gündemden Üç boyutlu kuran oku Gündemden kuran ı kerim, Gündemden peygamber kıssaları,Gündemden ilitam ders soruları, Gündemdenönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes