> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Gündem > Gündemden
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gündemden  (Okunma Sayısı 1087 defa)
24 Haziran 2012, 11:19:44
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 24 Haziran 2012, 11:19:44 »



Gündemden
Selçuk Uygur • 66. Sayı / GÜNDEMDEN


TARTIŞMALARIN GÖLGESİNDE
Türkiye referanduma gidiyor


CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı “Anayasa değişiklik paketi”ine ilişkin iptal başvurusuna geçtiğimiz ay AYM tarafından bir basın duyurusuyla sonuçlandı. Mahkeme’nin beklenmedik bir şekilde pakette yer alan HSYK’nın yapısının değiştirilmesini sağlayacak maddeyi ve başka bazı maddeleri iptal etmesi yeni tartışmaların başlamasına neden oldu. 1982 Anayasası oluşum süreci, getirdikleri ve sonuçları nedeniyle uzun yıllardır tartışmaların merkezinde bulunuyor. Değiştirilmesi ya da baştan yepyeni bir anayasa oluşturulması fikri zihinlerde yer etse de, gerek içinde bulunulan durum, gerekse mevcut hukuki altyapı bu fikrin dillendirilmesine dahi müsaade etmiyordu. Bir darbe anayasası olan 1982 Anayasası’ndan ve onunla birlikte inşa edilen kurumlardan toplumun hemen her kesimi muzdarip. Daha önce de defalarca kez kimi maddelerinin değiştirilmesi dahi onun bir darbe anayasası olması özelliğini değiştirmedi. Bugünse muhalefet partileri üzerinde konuşulan, tartışılan anayasanın değiştirilmesi gerçeğini kabul etmekle birlikte değişiklik girişimini temelde usul ve yöntem bakımından eleştiriyorlar. Tüm bu tartışmaların gölgesinde 12 Eylül darbesinin neticesinde hazırlanan 1982 Anayasası’na 28 yıllık tarihinde yeni bir 12 Eylül’de “evet” oyu çıkarsa önemli bir gedik açılacak. Türkiye 12 Eylül’de memura toplu sözleşme hakkı getiren, siyasi partilerin kapatılması zorlaştıran ve siyasi yasakları 5 yıldan 3 yıla indiren, askere sivil yargı yolunu açan, Anayasa Mahkemesi'nin yapısı değiştiren, üyelerinin 12 yıl için seçilmesini öngören ve bir üyenin iki defa seçilmesini engelleyen, mahkemenin 19 üyeden oluşmasını salık veren, 3 üyenin TBMM ve 16 üyenin Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesini ifade edecek bir değişiklikle ilgili kararını verecek. Değişiklik paketinin en önemli ve hükümetin de ısrarla üzerine vurgu yaptığı maddesi de geçici 15. madde kaldırılmasına ilişkin olan madde. Eğer referandumdan “evet” oyu çıkarsa 12 Eylül'e yargı yolu açılacak. Türkiye referandumla birlikte önemli bir dönemece giriyor. –Timur Karahan

BALYOZ İDDİANAMESİ
İddianame idi, dava oldu


“Balyoz Darbe Planı” iddiası ilk defa 20 Ocak 2010 tarihinde Taraf gazetesinin manşetiyle birlikte gündeme geldi. Sözkonusu harekât planı hükümeti devirmeyi amaçlıyor, darbeye giden süreçte camii bombalayarak, çeşitli suikastlar düzenleyerek toplumsal bir kargaşa çıkartmayı hedefliyordu. Ayrıca kimlerin gözaltına alınacağı, tutuklanacağı, emekliye sevk edileceği, hangi üniversite öğrencilerinin okullarıyla ilişiklerinin kesileceği, hangi kamu görevlilerinin işlerine son verileceği, hangi basın yayın organlarının yayınının durdurulacağı, nelere el konulacağı gibi dehşet verici detayları içeriyordu. Gazeteye ulaşan 5000 sayfalık belge, CD ve diğer dokümanların mahkemeye intikali sonrasında dokümanları inceleyen savcılık, hazırladığı iddianameyi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne teslim etmişti. Mahkeme, savcıların hazırladığı iddianameyi kabul ederek, dosyayı “Balyoz Davası”na dönüştürdü. Böylece ülke tarihinde ilk kez “darbeye eksik teşebbüs” suçlamasıyla aralarında emekli kuvvet komutanlarının da bulunduğu 25’i muvazzaf 29’u emekli olmak üzere toplam 54 general ve amiralin de aralarında yer aldığı 196 şüpheli ve sanıklı dava başlamış oldu. 1. Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın bir numaralı sanık olduğu davada, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ikinci, Hava Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına üçüncü ve 1. Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun dördüncü sırada bulunuyor. Ülkede yeni bir dönemin başlangıcı denilebilecek bu davanın sonucu darbeler ve darbeye teşebbüslerle yüzleşmeye başlayan Türkiye halkı tarafından merakla bekleniyor.

ORDUDA YAPILANMA
Profesyonel orduya geçiş


Başbakan Erdoğan, teröre karşı mücadelede başarının artırılması amacıyla orduda yeni bir yapılanmaya gidileceğini açıkladı. Teröre karşı bilgilendirmede bulunmak ve koordinasyon sağlamak amacıyla çeşitli siyasi partilere ziyaretlerde bulunan Erdoğan, profesyonel ordunun yaklaşık 20 yıldır Türkiye gündeminde pasif olarak yer alan çok mühim bir konu olduğunu dile getirdikten sonra, bunun ilk aşamasının sınır boylarında görev yapacak özel bir ordunun kurulması istekleri olduğunu belirterek, bu konuda siyasi partiler ve kamuoyundan destek istedi. Erdoğan’ın önerisiyle ilgili ayrıntılar arasında, sınır bölgelerinde sadece profesyonel askerlerin görevlendirilmesi, bu askerlerin 5-10 yıl arasında görev yapacakları, yüklü bir maaş ve çalıştıkları her yıl için yüklü bir tazminat alacakları, daha sonra ise kıdem tazminatlarıyla birlikte emekli edilip kamuda başka bir işe girmelerinin sağlanması gibi detaylar bulunuyor. Türkiye uzun yıllardır kısa bir acemilik eğitimi sonrası terörle mücadeleye gönderilen birçok gencini kaybetmesi sebebiyle, teröre karşı profesyonel askerlerin mücadele etmesi gerektiği noktasında hemfikir. Başbakan Erdoğan’ın önerisi siyasiler ve kamuoyu tarafından olumlu karşılansa da, sınırda oluşturulması düşünülen yeni birliklerin yeni bir JİTEM’e dönüşmemesi için de gereken önlemlerin alınmas ümit ediliyor. Hatırlanacağı üzere terörle mücadele için jandarma istihbarat bünyesinde oluşturulan JİTEM’in bazı uygulamaları kamuoyunda sıkça tartışılmış, bu birimin bazı elemanları bölgede meydana gelen yaklaşık 17 bin faali meçhul cinayet ve çeşitli hukuk dışı uygulamalardan sorumlu tutularak yargılanmışlardı. Konu üzerine konuşan Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay Başkanlığı ve hukukçuların konu üzerinde çalıştıklarını ve yakın zamanda konu hakkında önemli bir açıklamanın yapılacağını dile getirirdi. Öte yandan, askeri uzmanlar bu tarz orduların önemine dikkat çekerek, dünyada pek çok ülkenin, az personel, yüksek silah gücü ve mobilize kabiliyete sahip profesyonel ordu uygulamasına geçtiğini, Türkiye’nin geç kalınmış bu uygulamanın hızlı bir şekilde yürürlüğe girmesi yönünde görüş bildiriyorlar.

DAVUTOĞLU-CLINTON GÖRÜŞMESİ
Telefon diplomasisi


Bosna-Hersek’in Srebrenica şehrinde Sırpların katlettiği Boşnak Müslümanları anma törenleri için Bosna’ya giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Amerikalı halefi Hillary Clinton ile bir telefon görüşmesi yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, düzenlediği basın toplantısında iki bakanın, yaklaşık 45 dakika süren telefon görüşmesinde, İran konusundaki durum da dâhil olmak üzere bir dizi konuyu gözden geçirdiklerini söyledi. Açıklamalara göre Clinton, İran’ın nükleer çalışmaları konusunda Türk diplomasisinin girişimlerini takdir etmekle birlikte, konunun Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri’ne bırakılmasını istiyor. Davutoğlu görüşme sonrasında Clinton’un sözlerine katıldığını belirtti. İran meselesine ek olarak Clinton, PKK’nın Amerika, Irak ve Türkiye’nin ortak düşmanı olduğunu yineledi. İsrail’in İHH gemilerine saldırısı konusunda tazminat ve komisyon talebini ise Davutoğlu bir kez daha Amerikan tarafına iletti. Şüphesiz bu görüşmelerin samimiyetsizliği artık fazlasıyla göze batar halde. Brezilya ve Türkiye’nin süper güç olma yolundaki ülkeler olarak, BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi (5P+1 ) olan ülkelerin dünya üzerinde polislik tekelini kırmasından rahatsızlık duydukları ve bu rahatsızlığın İran konusunda gösterilen çabaların 5P+1 tarafından baltalanmasından sonra daha da arttığı biliniyor. PKK ile mücadele hususunda ise Irak’taki sözde Amerikan istihbaratı ve kuvvetlerinin Türkiye’ye elle tutulur hiçbir yardımı olmaması da cabası. Tansu Çiller’in savaş tehdidine kadar PKK’ya ev sahipliği yapan Suriye’nin oynadığı üç maymun tavrının aynısını bugün ABD Irak’ta gösteriyor. İsrail’in İHH gemilerine saldırısından sonra ise Türkiye’deki birçok gündem konusunun bir hafta sonra önemsenmediği ve unutulduğunun farkında olan Amerika “bir haftalık kınama”yı sürdürdükten sonra İsrail ile sıcak ilişkileriyle “düşman çatlatıyoruz” mesajını vermeye devam etti. Netenyahu ile Obama’nın sıcak görüşmesi adeta bunun bir göstergesiydi. Türk-Amerikan ilişkilerindeki samimiyetsizliğin ve kopukluğun artık elle tutulur hale geldiği açıkça hissediliyor.

OBAMA-NETANYAHU ZİRVESİ
ABD-İsrail ilişkileri bildiğimiz gibi


ABD, İsrail’in İHH gemilerine saldırısını üzüntüyle karşılamış ve BM’de Türkiye’nin çağrısıyla yapılan toplantıda İsrail aleyhine çıkan kınama kararına da itiraz etmemişti. Geçtiğimiz ay İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD ziyaretinde yaşananlar ABD’nin çok da samimi davranmadığını ortaya koyan örneklerle doluydu. ABD Başkanı Obama, ilk gençlik yıllarını ABD’de geçirmiş ve Boston aksanıyla İngilizce konuşan Netanyahu’yu en üst düzey ağırladı ve görüşmenin bitişinde arabasına kadar yolcu etti. Üstelik ABD Başkanı bu görüşmelerde İsrail’i barış görüşmelerinin yeniden başlamasına, Batı Şeria’daki İsrail yerleşimlerinin durdurulmasına, nükleer silahların sınırlandırmasına İsrail’in de taraf olması gibi sıklıkla dile getirdiği isteklerinin hiçbirisine de razı edebilmiş değil. Bunun tam aksine, görüşmeler her konuda mutabakat sahibi iki dostun görüşmeleri şeklinde sürdü ve sona erdi. Uzun vadede her zaman olduğu gibi ABD’nin Yahudi lobisinin hizmetinden çıkamayan bir sistem mevcudiyetinde varlık sürdürdüğüne yeniden tanık olduk. Bu görüşmenin sonuçları her ne kadar Türkiye’nin beklentilerine uygun olmasa da, ortada şaşırtıcı bir durum da yok. ABD’de gerek Kongre gerekse Temsilciler Meclisi’ne seçilebilmek için dünyada maddi açıdan eşi benzeri olmayan ekonomik kampanyalar yapıldığını biliyoruz. Dolayısıyla her adayın çok ciddi sponsor desteğine s...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gündemden
« Posted on: 23 Nisan 2024, 18:51:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gündemden rüya tabiri,Gündemden mekke canlı, Gündemden kabe canlı yayın, Gündemden Üç boyutlu kuran oku Gündemden kuran ı kerim, Gündemden peygamber kıssaları,Gündemden ilitam ders soruları, Gündemdenönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes