> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Gündem > Gündemden
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gündemden  (Okunma Sayısı 833 defa)
05 Haziran 2012, 11:41:28
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 05 Haziran 2012, 11:41:28 »



Gündemden
A. Bilge BAŞARAN • 56. Sayı / GÜNDEMDEN


Gönüllerin Eylemcisi
Muntazar El Zeydi serbest


Geçen yıl aralık ayında Amerika eski devlet başkanı George W. Bush Irak’a gerçekleştirdiği son ziyaret sırasında Bağdat’ta bir basın toplantısı düzenlemiş, toplantı sırasında Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi kendisine ayakkabısını fırlatarak tepkisini göstermişti. Cezaevinde 9 ay tutuklu kalan El Zeydi geçtiğimiz ay tahliye oldu. El Zeydi bu eylemiyle bir anda dünya genelindeki Bush karşıtlarının kahramanı olurken, Bush’u teğet geçen ayakkabılar nedeniyle yine bu kitleyi üzmüştü. Eylemi sırasında El Bağdadiye kanalında muhabir olarak çalışan El Zeydi, herhangi bir Batı ülkesinde belki birkaç saatlik bir gözaltıyla kurtulabileceği bir olay sebebiyle Irak’ta “başka bir ülkenin başkanına saldırıda bulunduğu” gerekçesiyle suçlanarak 3 yıl hapse mahkûm edilmişti. Fakat El Zeydi cezasının 9. ayında serbest bırakıldı. Ardından, çalıştığı El Bağdadiye televizyonunun merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Saddam Hüseyin’in devrildiği işgalin üzerinden 6.5 yıl geçmiş olmasına rağmen Irak’taki ABD mevcudiyetinin devam etmesine dikkat çeken El Zeydi, “Ben bugün özgürüm. Ancak ülkem halen esir” sözleriyle ülkesinin içerisinde bulunduğu durum nedeniyle üzüntüsünü dile getirdi. Eylem sonrası gözaltına alınışının ilk günlerinde dayak ve elektrik şoku gibi işkencelere maruz kaldığını ifade eden El Zeydi’nin dişlerinden birinin eksik olduğu da dikkatlerden kaçmadı. Kendisine işkence yapanların kimliklerini daha sonra açıklayacağını belirten El Zeydi, Başbakan Nuri El Maliki’nin de kendisinden özür dilemesini beklediğini söyledi. Iraklı gazetecinin ağabeyi Uday ise, İngiliz Times Gazetesi’nde yer alan açıklamalarında, cezaevinde kardeşinin kulaklarının arkasında sigara söndürüldüğünü, burnunun ve kaburgalarının kırıldığını ve doktorların ne olduğunu açıklamadıkları bazı enjeksiyonlar yaptıklarını ifade etti. Muntazar El Zeydi’nin serbest bırakılması dünya genelinde sevinçle karşılanırken, Irak Müslüman Âlimler Heyeti (HEYET) Kültür ve Medya Departmanı da Zeydi'nin serbest bırakılması dolayısıyla Muntazar el Zeydi ve Bağdadiye Kanalı için bir tebrik mesajı yayımladı.

Dere Yatağında Yaşamak
İstanbul’da sel felaketi


Küresel ısınma nedeniyle iklimlerin birbirine karıştığı konusu sürekli tartışılıyor. Eskiden yaz mevsimleri yaz gibi, kış mevsimleri de kış gibi yaşanırdı. Ancak neredeyse son 10 yıldır hangi mevsimin ne zaman, nasıl yaşanacağını meteoroloji uzmanları dahi kestiremiyor. Yazın ortasında sıcaklıklar bazen 40 dereceyi buluyor, sonbaharda yağması gereken yağmurlar adeta bardaktan boşanırcasına yeryüzüne iniyor. Böyle baktığımızda, İstanbul’da yaşanan sel felaketini küresel ısınmaya bağlayabiliriz. Meydana gelen felakette yaşanan acı tablo, mevzuyu bu kadar dar bir çerçeveyle açıklamanın sağlıklı olmayacağını salık veriyor. 30 kişinin hayatını kaybettiği, onlarca insanın yaralandığı ve milyonlarca lira hasarın yaşandığı felaket elbette yalnızca küresel ısınma sonucu meydana gelen yoğun yağışa bağlanamaz. İstanbul’un belki de en büyük sorunlarından biri olan kentleşme sorunu bu felaketin baş aktörlerinden biriydi. Dere yataklarına kurulan yerleşim yerleri problemi, yıllardan beri göz ardı edilen, ihmal edilen alt yapı problemi felaketin bu noktaya gelmesinin başlıca nedenleriydi. Felaketin muhataplarının zararının nasıl karşılanacağı sorusu uzak bir yerde dururken, felaket iktidar ile muhalefet arasında yeni bir tartışmaya da sebep oldu. Böylesi bir yağışın İstanbul gibi geliştiği iddia edilen bir kenti çamura bulamasında iktidarıyla muhalefetiyle herkesin sorumluluğu olduğunu unutmamak gerekiyor. Sel sonrasında televizyon ekranlarına yansıyan görüntüler ise bu durumun yalnızca fiziksel bir felaket olmadığını, toplumsal olarak da ciddi bir felaketle karşı karşıya olduğumuza işaret ediyor. Zira benzerine 1999 yılında yaşadığımız deprem sonrasında şahit olduğumuz yağma felaketini bir benzerini canlı yayınlarda hep birlikte seyrettik. Fırsattan vazife çıkaran yağmacıların serbest bırakılması da cabası.

Yargıtay'dan Tartışmalı Karar
Taş atanı vurmak serbest!


Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2005 yılında Siirt il merkezinde yapılan basın açıklaması sırasında yaklaşık 200 kişilik grubun üstüne tam otomatik silahla ateş açan ve 14 yaşında bir çocuğun ölümüne neden olan uzman çavuş G.Y. hakkındaki kararını açıkladı. “Bölgenin özellikleri” gerekçesiyle beraat kararı veren mahkeme, tartışmalı bir karara daha imza attı. Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, G.Y. aleyhine açılan davada yaklaşık 5 ay önce beraat kararı vermiş, karara itiraz eden Abdullah Aydan’ın ailesinin temyizi üzerine karar Yargıtay’a gitmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı adına tebliğname hazırlayan YARSAV Başkanı ve Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, olayda hayatını kaybeden maktulün gösterici grup arasında yer almadığını, G.Y.’nin ayaklara ya da havaya doğru değil, öldürücü biçimde ateş ettiğini kanıtladığını, bu sebeple G.Y.’ye “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan hapis cezası verilmesini istemişti. Eminağaoğlu’nun tebliğnamesini yerinde bulmayan Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise beraat kararını onamıştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu karara da itiraz edince, konu bu kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda görüşüldü. İtirazı değerlendiren kurul, Siirt’te gerçekleşen olaylar nedeniyle uzman çavuşa ceza verilemeyeceğine hükmetti. Yargıtay’ın içtihat niteliğindeki bu kararına göre, kalabalığın silah ya da bıçağa sahip olmadığı, taşlı saldırıda bulunduğu olaylarda, benzer bir korku ve telaş yaşayan güvenlik görevlisinin açtığı öldürücü ateş, ceza nedeni sayılmayacak. Karar sonrası maktulün avukatı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıklarken, konunun görüşüleceği AİHM’nin bu karar nedeniyle Türkiye’yi mahkûm etmesine kesin gözüyle bakılıyor. Yargıtay benzeri konularda da daha önce tartışmalı kararlara imza atmıştı. Demokratik sistemlerde sağlıklı bir yönetimin yasama ve yürütmenin ardından üçüncü sacayağı olan yargının bağımsızlığı konusu hep vurgulanır. Ancak bu bağımsızlığın kimin lehine olduğu sorusunun cevabı maalesef hep bir muamma olarak kalıyor. Demokrasi kavramının “halkın yönetimi” anlamına geldiğini düşündüğümüzde bu sistemlerin halk haklıyken halkın lehine işlemesi gerekiyor. Aksi bir durumda ise yanlış karar hep AİHM’den dönüyor.

Görüş
Ali Şahin (Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı)


İslamofobi rapor taslak önerisi, Rus parlamenterler tarafından Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi’nin gündemine getirilmiş bir konu. Konuya yönelik bir rapor hazırlanması yönünde Rus parlamenterlerin verdiği öneri parlamentoya geldi. Bu öneri parlamentoda görev yapan 12 Türk parlamenter tarafından da yoğun bir ilgiyle karşılandı. Konu hassas olduğu için atanacak raportörün kişiliği, siyasi görüşü, hangi ülkeden olması çok önemliydi. İslam dünyası aleyhine bir rapor çıkmaması adına bunlara oldukça dikkat edilmesi gerekiyordu.

Oylamada maalesef rapor hazırlanmak üzere Danimarkalı raportöre verildi. Komisyon toplantıları genelde komisyona üye parlamenterlerin daveti üzerine kendi ülkelerinde gerçekleşebiliyor. Danimarkalı parlamenter Mogens Jensen’in daveti üzerine toplantının da, taslak raporun görüşülme toplantısının da yine Danimarka’da yapılacak olması kaygıları daha da artırdı açıkçası.

Fakat beklenen olmadı. Raportörün hazırlamış olduğu “taslak rapor” komisyon üyelerine dağıtıldı. Raporun özet kısmında Jensen, İslam’ın ve Müslümanların Avrupa’nın medeniyetler kültüründe artık vazgeçilmez bir unsuru haline geldiğini, Avrupa’nın içlerindeki Müslümanların ve İslam’ın artık kesinlikle yok farz edilemeyeceğini, doğal bir kültür olarak var olduğunu, İslam ile İslamcılığın birbirinden mutlak surette ayrılması gerektiğini, hatta bir ideoloji olarak İslamcılığın bile her anlamda potansiyel bir tehdit unsuru olarak her zaman görülemeyeceğini ifade etmişti. Daha çok ilgimi çeken ifadeler ise, Avrupa’da kimi çevreler tarafından islamofobinin İslam’ı tamamen reddetmek, yok saymak adına, İslam’ı Avrupa’dan söküp atmak adına düşüncelerinin üstünü örtmek için İslam’ın ve Müslümanların bir battaniye, bir örtü olarak kullanıldığını ifade eden cümleleriydi.

Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi toplantılarına düzenli olarak katılan ve bütün bu toplantılar süresince Avrupa’daki Müslüman varlığını, Türk varlığını da izlemeye çalışan birisi olarak, orada çok farklı fırkalara, gruplara bölünmüş bir yapıda bulunan Müslüman topluluklarının, Avrupalıların kafasında net bir İslam tanımı yapılmasının önüne geçmiş olduğunu üzülerek söylemeliyim. Çünkü bir Avrupalı, grupla karşılaştığında farklı bir İslam görüyor, bir başka grupla karşılaştığında çok daha farklı bir İslam anlayışı görüyor.

Bu şekilde belki her gün farklı farklı Müslüman tanımlarıyla karşılaşıyor. Bu ciddi anlamda kafaları karıştırıyor. Avrupalılar net bir İslam anlayışıyla maalesef ki karşı karşıya kalamıyorlar. Bu noktada benim önerim şu olurdu: Avrupalıların İslam’ı anlama noktasında mutlaka birtakım adımların atılması, önyargılardan kurtulmaları için birtakım çalışmaların yapılması.

Diyanet işlerinin Avrupa’da bulunan ve diğer İslam ülkelerinden gelmiş olan göçmen Müslümanları bir arada toparlayabilecek, onları bir organizasyon çerçevesinde bir araya getirebilecek çalışmaları olabilir. Çünkü Türkiye, gerek sahip olduğu konum, tarih ve 600 yıl boyunca İslam’a vermiş olduğu hizmetlerle Avrupalı Müslümanlar ve diğer ülkelerden gelmiş göçmenler nazarında da çok hassas bir konuma sahip.

Gazze konusunda izlenen politikalardan ve şu an izlenmekte olan Ortadoğu politikalarından dolayı gerek A...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gündemden
« Posted on: 19 Nisan 2024, 21:06:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gündemden rüya tabiri,Gündemden mekke canlı, Gündemden kabe canlı yayın, Gündemden Üç boyutlu kuran oku Gündemden kuran ı kerim, Gündemden peygamber kıssaları,Gündemden ilitam ders soruları, Gündemdenönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes