> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Gündem > Gündemden
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gündemden  (Okunma Sayısı 774 defa)
29 Mayıs 2012, 12:11:30
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 29 Mayıs 2012, 12:11:30 »



Gündemden
A. Bilge BAŞARAN • 57. Sayı / GÜNDEMDEN


DOMUZ GRİBİ
Türkiye’de yayılıyor


Dünya kamuoyu, domuz gribine sebep olan Influenza A (HRN1) adlı virüsün varlığından, Nisan ayında Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bu virüsten endişe duyduğunu açıklamasıyla haberdar olmuştu. Meksika’da 68 kişinin ölümüne sebep olan domuz gribinin salgın potansiyeli olduğunun da bu açıklamada yer alması, başta Avrupa ve Amerika olmak üzere birçok yerde kırmızı alarm verilmesine sebep olmuştu. O tarihten bu yana yayılmasını hızla sürdüren, dünya genelinde milyonlarca insana bulaşan ve binlerce insanın ölümüne sebep olan hastalık, ülkemizde alınan çeşitli önlemler sebebiyle yayılma imkanı bulamamış ve gündemimizden çıkmıştı. Geçtiğimiz ay Ankara ve İstanbul’dan gelen bazı haberler domuz gribinin ülkemiz için halen bir tehdit oluşturmaya devam ettiğini gözler önüne serdi. Bu illerdeki bazı okullarda yapılan kontrollerde öğretmen, öğrenci ve öğrenci velilerinde domuz gribi virüsüne rastlanması toplumsal bir paniğe neden oldu.

Sağlık Bakanlığı’nın 21 Ekim’de internet sitesi üzerinden kamuoyuna yaptığı açıklamaya göre, ülkemizde domuz gribi virüsü taşıyan bilinen hasta sayısı 669. Aynı açıklamada, şu ana kadar saptanan bu hastaların kliniğinin hafif veya orta şiddette seyrettiği, istirahat ve destek tedavisi ile iyileştikleri bilgisi veriliyor. Bu olumlu habere rağmen, uzmanlar grip virüsünün yayılmasının kış aylarında arttığını belirtiyorlar. Mevcut hasta sayısı ve virüsü taşıdığından habersiz olanları hesaba katınca, temkinli olmakta fayda var.

Uzmanlar, hastalıktan korunmak için alınması gereken önlemleri ise şu şekilde sıralıyorlar: Ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması, öksürük veya hapşırık esnasında ağız ve burnun tek kullanımlık kağıt mendil ile kapatılması ve mendilin çöp kutusuna atılması, evler ve diğer kapalı mekanların sık sık havalandırılması, özellikle sık dokunulan eşyalar ve yüzeylerin temizlenmesi, bol vitamin (meyve ve sebze) tüketilmesi. Tüm bu önlemlere rağmen ateş, öksürük, boğaz ağrısı, yaygın vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme, yorgunluk ve bazı vakalarda görüldüğü şekliyle kusma ve ishal gibi domuz gribinin belirtisi olan rahatsızlıklar gözlenirse, en yakın hastane, poliklinik ya da sağlık ocağına gidilmesi de yapılan uyarılar arasında. Önlemlerin arasında domuz gribi aşısı da var. Fakat aşının insan genlerine zarar verdiği ve çeşitli yan etkileri olduğu tartışmaları tüm dünyada sürüyor. – Sadık Şanlı

İSLAMOFOBİ
İsviçre minareye “hayır” dedi


Avrupa’nın İslam düşmanlığı, her ay düzenli olarak gerçekleştirdiği faaliyetlerle açığa çıkıyor. Geçtiğimiz aylarda bu tavır önce ima ile sonra da gerek toplumsal gerek siyasal güç merkezlerince dillendirilerek doğrudan ortaya konmuştu. Bu ay da Avrupa artık kronikleşmiş İslam düşmanlığı hastalığının belirtilerinden biri ile karşımıza çıktı. İsviçre’de sağcı politikacılar İslami tehdit olarak gördükleri minareler için ortalığı ayağa kaldırdılar. Minarelerin ortadan kaldırılması ile İslamcı çevrelerin “şeriata dayalı hukuk sistemi empoze etme çabaları”nı boşa çıkaracaklarını iddia eden sağcı partiler, adeta haçlı mantığı ile hareket ediyorlar. Kimi sağcı liderler minareleri cihad fenerleri olarak nitelerken kimileri de “emperyalist çağrışımları olan İslami binalar” olarak nitelendiriyor. Minare karalama kampanyasının başarıya ulaşması içinse en az 100 bin imza toplamaları gerekiyor. Minarelerin toplumsal simge olmaktan öte politik güç göstergeleri olduğun iddia eden sağcı politikalar sorunun minarelerin kaldırılması ile çözüleceğini iddia ediyorlar. Minarelerin simge oldukları doğru. Anlaşılmayan, Avrupa’nın kendi içinde barındırdığı farklı dinleri, kültürleri ve özellikle İslam’ı ötekileştirerek onun aleyhine bu kadar yoğun bir propaganda faaliyetine girmesi.

Dış politikada açılımlar sürüyor

Türkiye, dış politikada Cumhuriyet tarihinde görülen en dinamik adımlarını atıyo. 2002 yılından beri 4 dışişleri bakanı görev yaptı. Bu adımların her birinde tıpkı onlardan önce görev yapan bakanların olduğu kadar onların da payı var kuşkusuz. Ancak uzmanlar sözkonusu dönem içinde gerçekleştirilen diplomatik gelişmelerin hepsinin arkasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğunu vurguluyorlar. Türkiye, bölgesinde artık söz söyleyebilen, kilit bir ülke konumunda. Bunun en önemli belirleyeni, sık sık dile getirilen “komşularla sıfır problem” ilkesi. Suriye ile vizenin kaldırılmış olması, Ermenistan ile imzalanan protokol, Irak ile gerçekleştirilen Yüksek İşbirliği Konseyi bu politikanın getirileri olarak gösteriliyor. Bu adımlar beraberinde bir takım dolaylı sonuçlar da ortaya çıkarıyor. Ermenistan ile imzalanan protokol neticesinde Karabağ nedeniyle sorun yaşadığı kardeş ülke Azerbaycan ile ortaya çıkan ayrışmalar da yine diplomatik bir dil geliştirilerek ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Irak ile yapılan anlaşmanın neticesinde Kuzey Irak’ta kurulan Kürt Federasyonu’nun Türkiye politikalarını yeniden gözden geçirilmesi sağlanıyor. PKK’lı militanların bu süreçte teslim olmalarında Irak’la kurulan ilişkilerin etkisi büyük. Davutoğlu’nun Bosna ziyareti de basit bir ziyaret gibi görünse de derin manalar içeriyor. Bosna ile ilgili durumu AB ve ABD ile konuştuğunu belirten Davutoğlu, Bosna’da muhalefet ve iktidar liderleriyle görüşürken hami bir ülkenin Dışişleri Bakanı görüntüsü veriyordu. Muhalif sabık dışişleri bakanlarının tamamının övgüsüne mazhar olan Davutoğlu’nun vizyonu umut vaat ediyor.

TÜRKİYE-İSRAİL GERİLİMİ
Türkiye tavır koyuyor


Bir devlet düşünün ki, ortalama tüm politikalarını ırkçılık ve şiddet üzerine bina etsin. Bu politikalarını da “ulusal güvenlik, milli menfaatler, terörle mücadele” gibi süslü ifadelerle kamufle ederek, uluslararası hukuku hiçe sayarak uygulasın. Tüm dünyanın gözü önünde bir halkın topraklarına adım adım el koysun; o halka çocuk, kadın, yaşlı ayırmaksızın on yıllar boyunca teknolojinin son ürünü silahlarla saldırsın. İsrail on yıllardır dünyanın gözü önünde Filistin halkına karşı bu dehşet senaryosunu uyguluyor. Bugüne kadar İsrail’in Filistin halkına karşı bu düşmanca tutumuna karşı çıkanlar yok değildi. Fakat İsrail bu tepkileri her seferinde “anti-semitist saldırılar” olarak nitelendirip savuşturma yoluna gitti. Batı ülkelerinde güçlü bir şekilde örgütlenmiş Yahudi lobilerinin de etkisiyle İsrail’in bu haksız savunması bugüne kadar görmezden gelindi, dillendirilmedi. Fakat Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in şahsında İsrail’in bu ikiyüzlü politikalarını sert bir şekilde dile getirmesi, İsrail’e karşı tepkili ama sesi çıkmayan dünya kamuoyunun vicdanın yansıması oldu adeta. Geçen ay yaşanan bazı gelişmeler, dünyanın artık İsrail’in uzun yıllardır sürdürdüğü bu haksız politikalarına karşı sessiz kalmayacağını gösterir nitelikteydi.

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz ay Türkiye, her yıl uluslararası ölçekli gerçekleştirilen Anadolu Kartalı tatbikatından, İsrail’in Türkiye ile yaptığı bazı askerî anlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini gerekçe göstererek İsrail’i çıkarmıştı. İki ülke arasında tansiyonu yükselten bu gelişmenin tartışmaları sürerken, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) aldığı bir karar, İsrail’i bölgede ve dünyada daha da yalnızlaştırdı. BMGK, İsrail’in Şubat ayında Gazze’ye yönelik 21 gün süren ve çoğunluğunu çocuk ve kadınların oluşturduğu yaklaşık 1500 Filistinlinin ölmesine sebep olan dengesiz güç kullanarak yapılan saldırıları “savaş suçu” kabul ederek, İsrail’i suçlu bulduğunu ilan etti. Gelişmeler bununla da sınırlı kalmadı. İsrail’in kablolu yayınında da yer alan TRT’nin, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını da konu alan “Ayrılık” dizisini yayınlaması, İsrail’e soğuk duş etkisi yaşattı. Bundan olsa gerek ABD’deki etkin Yahudi kuruluşu “İftira ve İnkara Karşı Mücadele Birliği”nin (ADL) başkanı Abraham Foxman, tüm olan biteni “Türkiye’den tokat üstüne tokat yiyoruz” sözüyle özetledi.

Fakat İsrail’e tepki veren sadece Türkiye ya da İslam dünyası değil. İsrail’in Filistin halkına yönelik sert politikaları halen vicdanını kaybetmemiş birçok Yahudi tarafından da eleştiriliyor. Birleşmiş Milletler Filistin Gözlemcisi Prof. Dr. Richard Falk ve ünlü Amerikalı akademisyen Prof. Norman Finkelstein gibi birçok isim İsrail’in Filistin’e karşı soykırım yaptığını, savaş suçu işlediğini her fırsatta dile getiriyor. Son olarak ABD’de bir hafta içinde ardı ardına yaşanan iki olay, İsrail’in şiddet politikalarından artık Yahudilerin de bıkıp usandığını gösterir nitelikteydi. Gazze saldırılarının baş sorumlusu olan İsrail eski Başbakanı Ehud Olmert, önce Chicago Üniversitesi’nde, ardından da San Fransisco’da bir otelde yaptığı konuşma esnasında protesto edildi. Protestoculardan biri Olmert’i "Sen bir savaş suçlususun. San Francisco, burada bir savaş suçlusu bulunmasından utanmalıdır" sözleriyle protesto ederken, Yahudi olduğu belirtilen bir genç kadın ise "Benim adıma daha fazla soykırıma hayır" diye bağırdı. Türkiye’de ve dünyada siyasi konjonktür değişiyor. İnsanlar artık daha fazla şiddet, kan ve ölüm görmek istemiyor. Dünya devletleri ve halkları bir yandan barışa koşarken, bir yandan da eski defterleri aralayıp, tarihe kara leke düşenlerden hesap sormayı da ihmal etmiyor. Tüm bu olan bitenler, bu durumun en somut göstergesi. Ne de olsa takke düştü bir kez ve kel göründü.  – Sadık Şanlı

Çin dünyayı kandırıyor

Yakın geçmişte Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı zulüm kamuoyunda infiale neden olmuştu. Bir grup Çinli içerlerinde yıllardan beri büyüttüğü Doğu Türkistan kinini açığa çıkarmış, olaylar yüzlerce insanın hayatına mal olmuştu. Ortaya konan resme baktığımızda meselenin, birkaç Çinlinin ya...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gündemden
« Posted on: 26 Nisan 2024, 17:27:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gündemden rüya tabiri,Gündemden mekke canlı, Gündemden kabe canlı yayın, Gündemden Üç boyutlu kuran oku Gündemden kuran ı kerim, Gündemden peygamber kıssaları,Gündemden ilitam ders soruları, Gündemdenönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes