> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Gündem > Filo baskının ardından
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Filo baskının ardından  (Okunma Sayısı 896 defa)
26 Haziran 2012, 16:37:45
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 26 Haziran 2012, 16:37:45 »



Filo baskının ardından
Mesut ÖZCAN • 65. Sayı / GÜNDEM


Geçtiğimiz ay Doğu Akdeniz’de yaşananlar hepimizi oldukça üzdü ve millet olarak ciddi bir tepkiye itti. Gazze’deki ablukaya dünyanın dikkatini çekmek ve ablukayı sona erdirmek amacıyla harekete geçen filoya yönelik olarak İsrail askerlerinin giriştikleri saldırı, gerek Türkiye’de gerekse dünyada büyük gösterilerin yapılmasına neden oldu. 9 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bu olaylar sırasında ve sonrasında yaşananlar, Türkiye-İsrail ilişkilerinin geleceğini doğrudan ve kesin bir şekilde etkileyecek gelişmelerdi.

Olayın gerçekleştiği gün oldukça sert bir tepki veren Türkiye, çeşitli uluslararası kuruluşları harekete geçirerek, mümkün olduğu ölçüde sorunu iki ülke arasında bir sorun olmaktan çıkarmaya çalıştı. Bu bağlamda olayın olduğu gün 24 saat içerisinde BM Güvenlik Konseyi’nin toplantıya çağırılması önemli bir gelişmeydi. Bu çağrının bu kadar bir kısa süre içerisinde cevap bulmasında, Türkiye’nin Güvenlik Konseyi’nin geçici üyesi olmasının etkisi dikkatlerden kaçmamalı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Brezilya gezisini keserek bizzat toplantıya katılması, Türkiye’nin tepkisini en üst düzeyden iletmesi ve aynı zamanda çıkacak kararı etkilemesi imkânını doğurdu. Türkiye’nin istediği karar tam olarak çıkmasa da, yapılan Başkanlık açıklamasında sorunun uluslararası, tarafsız ve bağımsız bir komisyon tarafından araştırılması gereği vurgulandı. Diğer yandan Ankara, İKÖ, Arap Ligi, NATO gibi diğer uluslararası örgütler nezdinde girişimlerde bulunarak konuyu mümkün oldukça uluslararasılaştırma çabası güttü.

Bu girişimlerin yanında, daha önemli konu olan gemilerde tutuklananlar, yaralananlar ve hayatını kaybedenlerin bir an önce serbest kalmalarının sağlanması amacıyla yapılan çalışmalar ise, hem İsrail hem de ABD nezdinde gerçekleştirilen girişimlere yoğunlaştı. Bu noktada kısa süre içerisinde tüm katılımcıların İsrail’den çıkartılması önemli bir başarı olarak değerlendirilmeli. Bu kişilerin uzun bir süre boyunca tutuklu kalabileceklerini, mahkeme süreçlerin de ilişkileri daha da gerginleştirecek gelişmelere sahne olabileceğini bekliyordum. Onların bir an önce serbest bırakılmasında ABD yetkililerinin devreye sokulması, kısa sürede sonuca gidilmesi bağlamında önemliydi. Şunu da unutmamak gerekiyor; İsrail üzerinde en fazla etkili olan devlet ABD. Türkiye’nin ikili ilişkilerdeki kozlarını kullanarak bazı şeyleri elde etmesi zaman alacağından, tutuklananların ve yaralıların kurtarılması sırasındaki aciliyet dolayısıyla bu yol hemen kullanılamazdı.

Filoya katılanların Türkiye’ye getirilmesinin ardından Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin nasıl geliştiği ve bundan sonrası değerlendirildiğinde ortaya çıkacak netice uzun bir dönem hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı. İki ülke arasında 1949’da kurulan ilişkiler çeşitli dalgalanmalar yaşasa da, ilk defa bu kadar gergin bir dönem cereyan ediyor. Çünkü İsrail’in saldırısında Türk vatandaşları öldürüldü. Bu olay sonrasında diplomatik alanda verilen ilk tepkilerden birisi bazı askerî tatbikatları iptal etmek olurken, yaralıların ve tutukluların Türkiye’ye getirilmesinin ardından büyükelçinin geri çekildiği açıklandı. Ayrıca Türkiye pek çok platformda, yaşananların soruşturulması için tarafsız ve uluslararası bir komisyonun kurulması noktasındaki kararın arkasında olacağını hissettirdi ve bu noktadaki ısrarını sürdürecek gibi görünüyor. Bu konuda Türkiye’yi tatmin edecek şey ise, İsrail’in yaşananlardan dolayı özür dilemesi ve hayatını kaybedenler için tazminat ödemesi gibi bir seçeneğin ortaya çıkması olacak. Böylesi bir durumda ilişkilerin bugünkü gergin durumundan uzaklaşacağını söyleyebiliriz.

Her ne kadar olayın üzerinden zaman geçince yaşanan dehşetin etkisi azalsa ve uluslararası kamuoyunun bu konuda Türkiye’ye verdiği destekte bazı azalmaların ortaya çıkabileceği varsayılsa bile, Ankara’nın tutumu talepleri gerçekleştirilene kadar konuyu sürekli gündemde tutmak olacak. Bunun sağlanmasının ise, o kadar kolay olmayacağının bilincinde olmamız gerekiyor. Tam bu noktada yaşananların ardından ABD başta olmak üzere farklı ülkelerde ve aynı zamanda Türkiye’de hükümeti eleştiren yaklaşımların ortaya çıkması, ABD’de etkin olan İsrail lobisinin Türkiye’nin aleyhine çalışmaya başlaması ise şaşırtıcı değil. Buna karşın çeşitli Türk yetkililerin ABD’ye giderek orada muhatapları ile görüşmeleri, Türkiye’nin tutumunu hem onlara hem de Amerikan kamuoyuna anlatmaları doğru bir tutum oldu. Çünkü bu türden kriz durumlarında, akut safhanın ardından atılacak adımlar da önemli. Kamuoyunu sürekli konuyla ilgili tutmak, gerekli adımların atılmasını, elde edilen desteğin devamını sağlamak için çaba harcamak gerekiyor. Propaganda silahı bu noktada çok ciddi şekilde işliyor ve ihmal edildiği zaman aleyhinize dönebilir.

Türkiye bir yandan uluslararası kamuoyu nezdinde haklı pozisyonunu savunmaya devam etmeli ama aynı zamanda İsrail ile sürekli bir kriz durumunda kalmamak için de gerekli kanalları tıkamamalı. Sorunun soğutulması ve gerginliğin sona erdirilmesi için karşı taraftan gelebilecek olumlu sinyalleri dikkate almalı, bu türden olumlu girişimler olursa bunlara kapıyı tamamen kapatmamalı. Bu noktada İsrail tarafından hiçbir yapıcı adım atılmadığı taktirde ise, aşamalı bir şekilde ilişkilerin seviyesi indirilebilir, mümkün olan bütün platformlarda İsrail’e karşı izolasyon uygulanmasına çalışılabilir. Unutulmamalıdır ki, İsrail’den bölgede en az istediği şey bir izolasyon ile karşı karşıya kalmaktır. İçerisinde bulunduğumuz coğrafyadaki Arap ülkelerin yönetimlerine ise çok fazla güvenilmemesi gerektiği aşikâr.

Daha önceki yıllarda da Türkiye ile İsrail arasında çeşitli sebeplerle ilişkiler bazen gerilmişti ve iki ülke arasındaki resmî ilişkinin düzeyi ikinci kâtiplik seviyesine kadar düşürülmüştü. O dönemlerde bu yaşananlar büyük ölçüde Filistin’de meydana gelen olaylar bağlamında gerçekleşti. Bugün ise, Türkiye’nin tutumu sadece Filistin’de yaşananlar dolayısıyla değil, büyük ölçüde kendi vatandaşlarına yapılan saldırı dolayısıyla. Bu nedenle bu kez yaşanan krizin daha farklı bir doğası olduğu unutulmamalı ve ilişkilerin yeniden düzelmesi için İsrail hem akıttığı Türk vatandaşlarının kanı için özür dilemeli ve tazminat ödemeli hem de Filistin’de sorunun çözümü için adım atmalı. Türkiye de devlet olarak bu konuda kararlı tutumunu sürdürmelidir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Filo baskının ardından
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:41:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Filo baskının ardından rüya tabiri,Filo baskının ardından mekke canlı, Filo baskının ardından kabe canlı yayın, Filo baskının ardından Üç boyutlu kuran oku Filo baskının ardından kuran ı kerim, Filo baskının ardından peygamber kıssaları,Filo baskının ardından ilitam ders soruları, Filo baskının ardındanönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes