> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Güncel Meseleler 2 > Sosyal Çalışmalar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sosyal Çalışmalar  (Okunma Sayısı 832 defa)
05 Temmuz 2010, 15:08:57
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 05 Temmuz 2010, 15:08:57 »



SOSYAL ÇALIŞMALAR


1. Soru:

--Bazı ağabeylerimiz ve kardeşlerimiz vakıf çalışmalarına maddî ve mânevî katkıdan geri duruyorlar; bu konuda ikaz edermisiniz?


--Hazret-i Ali Efendimiz'in bir sözü ile, bu ikazı yapmak istiyorum muhterem kardeşlerim! Hazret-i Ali Efendimiz buyurmuş ki: "Hiç kimseye iyilik etmedim, hiç kimseye kötülük etmedim."

Allah Allah!.. İnsan iyilik etmediyse kötülük etmiş olur. Kötülük etmemişse, hiç mi sadaka vermedi, hayır yapmadı mübârek Hazret-i Ali Efendimiz?..

Demek istemiş ki: "Yaptığım iyiliklerin sevabı bana gelecek; demek ki, kendime iyilik yapmışım!.. Yaptığım kötülüklerin vizr ü vebali, günahı bana gelecek; demek ki kendime kötülük etmişim!.."

Demek ki bu söze göre, bu nükte hatırınızda kalsın: Kim hayır hasenat yaparsa, aslında ahirete sevap transfer etmiş olur, hayır kazanmış olur; ahirette yüzü güler. Hayırlardan geri durmayın!.. Bak, ölümün çabuk gelebileceğini söyledik. Hayırlara gayretli olun! Allah yolunda hizmetiniz çok olsun!..

Allah-u Teâlâ büyük sevaplı işleri yapıp da, vefat ettikten sonra bile sevap kazanmaya devam etmeyi cümlemize nasîb eylesin...


2. Soru:

--Neden Türkiye'de müslümanlar parçalanmış, bölünmüş durumda, çeşitli gruplara ayrılmış durumda?.. Bu müslümanların aynı çatı altında birleşmeleri için çalışmalar yapılıyor mu?..


--Bu çok önemli bir konu... Hakîkaten müslümanlar kardeş oldukları halde, bir arada olmaları gerektiği halde ayrılıklar var... Ayrılıklar bir şey değil, farklı çalışmalar olabilir. Çünkü çeşitli ekoller vardır, mektepler vardır. Nasıl hukuk, siyasal, ziraat, veteriner filân oluyorsa; hattâ aynı fakülte muhtelif yerlerde oluyorsa, meselâ hukuk fakültesi İzmirde, İstanbul'da, Ankara'da filân oluyorsa; mekteplerin, eğitim görülen yerlerin farklı olması ayrılığa sebep olmamalı!..

Herkesin Kur'an'a sarılması lâzım!.. Allah'tan korkması lâzım!.. İslâm'ın emirleri bahis konusu olduğu zaman birleşmesi lâzım!.. Allah'ın emrini yerine getirmek, Allah'ın dinini yüceltmek, kâfiri defetmek hususunda herkesin birleşmesi lâzım!..

Buna çok muhtacız bu devirde... Ben de bugün neşredilen dergide aynı şeyi yazdım. Müslümanların hele şu günlerde, dört bir yanı düşmanlarla çevrili olduğu için, mutlaka küçük ihtilâfları bırakıp, birlik beraberlik içinde olması lâzım!.. Birbirleriyle uğraşmaması, birbirini engellememeğe uğraşması lâzım!..


3. Soru:

--Vahdet hakkında görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?


--Vahdet, birlik beraberlik demek... Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olması bugün en hayatî meseledir. Tabii vahdette, birlik ve beraberlikte bir ince nokta vardır; yanlış anlaşılmasın diye onu her zaman söylüyoruz. Hazret-i İbrâhim AS'dan misal vereyim:

Hazret-i İbrâhim AS Nemrud'un kavminden bir fert... Şehir halkı, bütün kalabalık Nemrud'a tâbî olmuş, İbrâhim AS hepsine karşı çıkıyor.

--Kim haklı?..

--İbrâhim AS haklı...

--Neden haklı; niye kalabalığa uymuyor, neden ayrılık çıkartıyor?..

--Birlik hakla beraber olmaktır, hakîkatle beraber olmaktır da ondan... İbrâhim AS birlikte, ötekiler tefrikada...

--Kim tefrikada, İbrâhim AS mı?..

--Hayır! İbrâhim AS vahdette, ittifakta, ittihadda; geriye kalan bütün şehir ahalisi, kâfirler, müşrikler hepsi tefrikacı...

--Neden?..

--Haktan ayrılmışlar da ondan... Tefrikacı onlar; ittifakçı, ittihadcı bu...

İbrâhim As hatırınızda kalsın diye ondan misal veriyorum. Büyüklerimiz kitaplarda bunu çok güzel yazmışlardır. Altı çizile çizile yazılmış, beyan edilmiştir. Birlik ve beraberlik, hakla beraberliktir. Kalabalıkla beraberlik helâk eder insanı...

İnsan kalabalıkla beraber oldu mu, mahvolur. Stadyumda beraber olacaksın, Kızılay'da beraber olacaksın, eğlence yerlerinde beraber olacaksın... Muazzez Abacı bir konser verecek oldu mu, stadyum tutuyorlar. Ama bir camiye bir mübarek hocaefendi gelse, iki saf insan gelmiyor meselâ... Kuru kalabalığın hiç kıymeti yok... O kuru kalabalık sirke sineğine benzer. Hangi sirkeyi koyduğun zaman, meydanda sinekler olur; hiç kıymeti yok... Onlar biraz sonra ölürler, sapır sapır kenara serilirler. kalabalığın hiç kıymeti yoktur. Birlik ve beraberlik, hakla beraber olmaktır.

Onun için, nerde hak varsa, haktan yana olacak!.. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:

(Zül meal hakkı haysü zâle) "Hak nereye giderse hakla beraber ol!" Bunları ben makalelerde yazdım, herkes bilsin, öğrensin diye... Birlik ve beraberliğin kanunlarını bilsin diye, öğretmek için hadis-i şeriflerden misal aldım.

Peygamber Efendimiz diyor ki: "Hak nereye giderse hakla beraber ol!" Yenimahalleye gitti, Yenimahalle'ye git!.. Hacıbayram'a geçti, Hacıbayram'a git.. Keçiören'e gitti, Keçiören'e git!.. İlle Yenimahalle'de kalacağım, ille şurda kalacağım deme, hak nerede ise hakla beraber ol!.. Bulunduğun yerden hak ayrılmışsa, ordan sen de ayrıl!.. Hakkın eteğine yapış, hakla beraber ol; bir kişi bile olsa... O zaman kurtulursun. Yoksa koca kalabalığa, koca kavme uyarsan, yandın!..

--Herkes plaja gidiyor, biz gitmeyecek miyiz?

--Gitmeyeceksin!..

--Herkes eğlenceye gidiyor, biz gitmeyecek miyiz?

--Gitmeyeceksin!..

Hakla beraber olacaksın!.. Vahdetin esrarı ve kanunları budur.


4. Soru:

--Arkadaşımızın hidâyete ermesi için hayır duanızı bekliyoruz. Ne tavsiye edersiniz?


--Allah bütün şaşıranlarımıza hidâyet eylesin... Onların da anaları, babaları müslümandı. İşte bu küfürle imanın harbinde şaşırıyorlar, sapıtıyorlar. Allah şaşıranları doğru yola çeksin... Bize de onları doğru yola çekme hususunda şeref nasib etsin... O şeref bize ait olsun... Çünkü, "Senin elinle bir insanın hidâyete gelmesi, dünyanın içindeki her şeye sahib olmaktan senin için daha hayırlıdır." diye Peygamber Efendimiz'in hadis-i şerifi var... O bakımdan biz insanları çekip çekip doğru yola getirmeğe çalışacağız. Nasihatle, tatlılıkla, kalbini kazanarak, politika yaparak... Nasıl politika yapacağız?..

Bir arkadaşımız anlatıyor: "Ben filanca kimseyi doğru yola çekmeğe niyetlendim, kafama koydum. O da futbola çok meraklıydı. Sırf onu doğru yola çekmek için kaç defa futbol oynadım." diyor. Oynamış, oynamış; ondan sonra o kimseyi doğru yola çekmiş, derviş yapmış hattâ... Şimdi iyi bir insan maşaallah... Yâni, doğru yola girmesine vesile olmuş.


Bizim silsilemizde adı geçen Şeyh Yusuf-u Hemedânî KS Hazretleri, doksanbin mecûsîyi müslüman etmiş. Mübarekler nasıl büyük insan oluyorlar!.. Allah hidâyet ediyor ama, çalışıyorsun, sen vesile oluyorsun, sevabı sana geliyor. Hidâyeti Allah veriyor ama, --tabiri câizse-- çalışana komisyon geliyor.

O bakımdan, Allah hepimizi dini yaymaya çalışmakta yüksek gayretli eylesin...


5. Soru:

--Müslümanım deyip de bizi çok aşırı bulan, hanımlarla el sıkışan akraba ve komşulara gitmeğe çekiniyoruz. Nasıl yapmalıyız?


--Biz biraz böyle İslâm'a uygun, Allah'ın rızâsına uygun yaşamak istiyoruz diye hakîkaten akrabadan, eşten dosttan bazı kimseler bizi aşırı buluyor. Elini uzatıyor, sıkmayınca da kızıyor. "Bu kadar gerici olma!" diyor. Sen niye bu kadar ileri gidiyorsun?.. İslâm'da el sıkmak yok ki!.. Peygamber Efendimiz, ashabın hanım olanlarıyla bey'at alırken bile el sıkmamış. El sıkmak yok işte, bizim töremiz böyle...

Bunu tatlı tatlı anlatmak durumundayız. Biz şimdi hakîkaten İslâm'ı unutmuş bir toplum içinde bulunuyoruz. Bizim problemimiz var... Tabii, her devrin müslümanının problemi vardır. Biz problemlerimizi güleç yüzle, tatlı tatlı, yumuşak yumuşak anlatmak durumundayız. Anlattığın zaman, anlıyor. Hiç olmazsa, gülerek söylediğin zaman kızmıyor. Birisine bir tokat vursan, gülsen; güldüğünü görünce, o sana kızmaz. Şaka yapmış demek ki der. Tabii, böyle bir şakayı tasvib etmiyoruz da... Tebessüm karşı reaksiyonu engelliyor. Mütebessim olarak tatlı tatlı, yumuşak yumuşak söylersek, biraz da şakaya bulaştırırsak iyi olur.

"Amcacığım, kusura bakma! Ellerinden öperim, ayaklarından öperim ama, Allah'ın emri böyle olduğundan, beni hoş gör!.. İşte ben de böyleyim, ne yapacaksın..." filân diyerek, nâme yapıp bir takım tatlı sözlerle gönlünü alıp, yine de yolunda yürümeli insan...

Benim hayatımda karşılaştığım, bu hususta sonuç almış güzel misaller var... En azılı muhalifi için, "Yumuşak davran, hem fikrini söyle, hem de ona sevdiğini söyle!" diye tavsiye etmişimdir kardeşimize... Sonunda onu yumuşatmıştır, hacca gitmeye râzı etmiştir.


Onun için, hem fikrimizden, Allah'ın emirlerinden fedâkârlık yapmayacağız. Hem de yumuşak bir tarzda, karşı tarafa fikrimizi anlatacağız. Adam bluejean pantolon giyiyor, adam saçlarını omuzuna kadar uzatıyor, bıyıklarını aşağı kadar sarkıtıyor... O öyle yapıyorsa, beni de kendime göre törem bu... Japon şöyle yapıyor, İngiliz böyle yapıyor... Ruslar, erkekler karşı karşıya geldiği zaman dudaktan öpüşüyor. Sıhhate uygun değil bu... Gayri sıhhî gayr-i ahlâkî bir şey...

Bizim töremiz de, biz müslümanız. Bizim her şeyimiz böyledir; hanımız örtülüdür, hanımlar erkeklerle el sıkmaz. Erkekler kadınlar ayrı oturur. Peygamber Efendimiz böyle emretmiş, böyle tavsiye etmiş. "Yâ Fâtıma! Perdenin arkasına çekil kızım, yanımda başkaları var!.." demiş. Peygamber Efendimiz ashabıyla kızının evine gittiği zaman, haremlikli, selâmlıklı oturuyorlarsa, biz de otururuz; ne var yâni?..

Bu bizim töremizdir, biz böyleyiz deriz, olur biter. Başından söyleriz. Dananın kuyruğu başından kopar, ne olacaksa olur. Ondan sonra beğenen beğenir. Zâten herkese ziyarete gitmek de doğru değildir. Bir mahalleye gittin; bütün komşuları ziyarete gitmek, bütün komşuların evine gelmesi doğru değildir. Seç...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sosyal Çalışmalar
« Posted on: 19 Nisan 2024, 22:42:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sosyal Çalışmalar rüya tabiri,Sosyal Çalışmalar mekke canlı, Sosyal Çalışmalar kabe canlı yayın, Sosyal Çalışmalar Üç boyutlu kuran oku Sosyal Çalışmalar kuran ı kerim, Sosyal Çalışmalar peygamber kıssaları,Sosyal Çalışmalar ilitam ders soruları, Sosyal Çalışmalarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes