> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Güncel Meseleler 2 > Zikir Dersi Tarifi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zikir Dersi Tarifi  (Okunma Sayısı 1214 defa)
05 Temmuz 2010, 15:44:23
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 05 Temmuz 2010, 15:44:23 »



ZİKİR DERSİ TARİFİ


1. Soru:

--Eskiden mürşidler, bir müride ders vermeden onun kabiliyetlerine ve sâiresine bakarlarmış; olmazsa, başka dergâha gönderirlermiş. Şimdi de böyle mi?


--Şimdi de öyle olabilir. Bizim Hocamız'dan gördüğümüz, merhametinin çokluğundan, herkesi kabul etmekti. Ama Gümüşhâneli Hocamız'dan görülen; benim dedem Gümüşhâneli Hocamız'a amcamla beraber gelmiş, dedeme vermiş, amcama vermemiş. Aynı köyden iki kardeş geliyor, birisine veriyor, birisine vermiyor. Böyle şeyler olabilir.

Bizim Hocamız herkese toptan ders verirdi. Meselâ Konya'da, Yüksek İslâm Enstitüsü'nün kubbeli camiinde, şöyle bir üslubla söyledi hattâ: "Herkes gittiği yere hediye götürür. Bu da benim size hediyem olsun, bu zikirleri yapın!" dedi, dersi öyle tarif etti.

Bu zamana göre değişiyor. Şu sözünü de hatırlıyorum Hocamız'ın: "Biz size hakîkî şeyh gibi davransak ve sizden gerçek bir dervişlik istesek, hepinizi savurup atarız, bir taneniz kalmaz!" Acıdığı için kabul ediyor, kusurunu görmüyor. Yavaş yavaş, zaman içinde belki adam olur diye, beş sene, on sene, yirmi sene sesini çıkartmıyor... İşareten hatâsını söylüyor...

Gördüğü hatâyı yüzüne söylemez mürşid insanın... "Sen şunu yapıyorsun!" demez. Başka türlü söyler. Remiz yoluyla, işaret yoluyla söyler. Başka şeyi anlatıyor gibi söyler. O da hissesini alacak. Herkes vaazı dinlerken, konuşmasını dinlerken hocasının, "Bu bana söyleniyor!" derse, o zaman anlar işin nereye geldiğini...


2. Soru:

--Müridin dergâha kabul edildiğini anlaması neyle mümkün olur?


--Hoca efendi kabul ettim deyince, kabul edildiği anlaşılır. Mühim olan müridliğin hakîkî müridlik olmasıdır. Allah tarafından sevilen bir mürid haline gelip gelememek durumudur. O da insanın zuhuratından, hallerinden belli olur. İkaz eder Allah... Veyahut taltif eder. Ordan anlaşılır müridin gerçekten mürid olup olmadığı...

Bazısı kabul edilmiştir, çabuk terakkî eder; bazısı etmez. Kabulde bir şey yok da, mühim olan kabul değil... Kabul kapımız açık, herkes girer. Başkalarının da öyle olabilir. Ama mühim olan kapıdan girmek değil, terbiyeyi alıp Allah'ın sevgili kulu olmaktır.

Tasavvufun gayesi nedir?.. Allah'ın sevdiği bir insan olmaktır. Allah'ı bilen, ârif; Allah tarafından sevilen, mahbûb bir kul olmaktır. İki tarafı var: Kendisi ma'rifetullaha erecek, Allah'ın rızâsını ve sevgisini de kazanmış olacak!.. Bunu yapamamışsa, maksad hasıl olmamış demektir. Bunu yapmak için çalışması lâzım!.. Yoksa, kırk dergâha kayıtlansa, gitse gelse, o olmadıktan sonra, Allah sevmedikten sonra kıymeti yok!..


3. Soru:

--Birisi cemaatimizi, tasavvufu takdir ediyor, seviyor; fakat bağlı değil... Böyle birisini acele edip hemen bağlanmaya mı teşvik edelim, yoksa biraz bekletelim mi?..


--Peygamber SAS buyuruyor ki:

(Accilû bis salâti kablel fevt ve accilû bit tevbeti kablel mevt) "Namazı kaçırıveririsiniz, namazı vaktinde hemen kılın! Tevbeyi çabuk yapın; çünkü ölüm geliverir, tevbe edemeden göçüverirsiniz." buyuruyor.

Hayırlı işlerde çabuk davranılır. "Kızınızı evlendirmekte acele edin!" diyor Peygamber Efendimiz... "Cenâzenizi kaldırmakta acele edin!" diyor Peygamber Efendimiz... Acele etmek iyi değil ama, bazı yerlerde acele etmek iyidir. Hayırlı bir işi yapmakta acele edilir.

Ben, "Birisi falan şehirde, sizden ders almak istiyor." denilince, "Aman şu kâğıdı gönder, kabul ettim; bunları yapadursun, sonra da görüşürüz." diyorum.

--Neden?..

--Ertesi gün ben ölürsem, korkuyorum vebal altında kalırım diye... O bir istekte bulunmuş, "Biz bir ay sonra, iki ay sonra geleceğiz!" diyerek, geciktirmiş oluruz diye korkuyorum.

Onun için, hayırlı bir iş mi bu?.. Hayırlı bir iş!.. Hemen yap!.. Bir dakika geçirirse, bir gün eksik kalırsa, uygun olmaz!.. Mâdem seviyor, gelsin hemen başlasın!..


4. Soru:

--Kitabınızda intisabın el tutularak, musafaha yapılarak yapılacağını buyurmuşsunuz; şimdi bu kalabalıkta ben ne yapayım?


--Bir hatırayla cevap vereyim: Muhterem kardeşlerim! Hocamız Konya'ya gitmişti. Konya'da ricâ etmişler, iki minareli, koca kubbeli büyük bir camide Hocamız konuşma yaptı. Yüksek İslâm Enstitüsü'ydü o zaman... Oranın talebeleri ve cemaat gelmişti, çok kalabalıktı. Onların hepsine orda ders tarifi yaptı. Yâni, müridlik vazifesini onlara verdi. Ders tarifi yaptı ama, böyle uzaktan tarif etti. Neden?.. Kalabalık olduğundan... Kalabalık olunca, mâzeret oluyor kalabalık... Peygamber Efendimiz de, Vedâ Hutbesi'nde bütün Arafat meydanı doluydu. Hepsiyle musafaha etse, vakit kalır mıydı?..

Onun için sakin zamanda, tek başına olsa, protokol olur. Ama tek başına olmayıp kalabalık olduğu zamanda olunca, bunlar mühim değil... Mühim olan müridin mürşidini sevmesi, ona bağlılığı hissetmesi...


Hattâ ben size bir şey daha anlatayım: Hocamız'ı Adapazarı'na çağırmışlar. Temiz hava alsın biraz, manzaralı yerdir diye Esentepe'ye götürmüşler. Tam o sırada Esentepe mezarlığına bir cenâze gelmiş. Hocamız gitmiş cenazenin başına... Cenaze namazını Hocamız kıldırmış.

İstanbul'dan Adapazarı'na misafir gidiyor... Adapazarı'nda evsahibi arabasıyla onu Esentepe'ye götürüyor... Esentepe'de bir cenâze geliyor... Namazı kılınmamış daha, mezarlığın orda namazı kılınacak... Hocamız imam oluyor, namaz kılınıyor...

--Ne var bunda?..

--Öyle bir şey var ki!.. Bu adam Hocamız'a intisab etmek isteyen bir kimseymiş meğerse... Üç defa gelmiş buraya, Hocamız seyahatte imiş. Üç defa İskenderpaşa'ya gelmiş, Hocamız'ı bulamamış, boynu bükük dönmüş. Ölüm gelmiş, ölmüş.

--Kim kıldırdı cenâze namazını?..

--Hocamız!..

Anladınız mı şimdi işin esrârını?.. Bak Allah'ın işine!..


Peygamber SAS Efendimiz hadis-i şerifinde buyuruyor ki:

(İnnemel a'mâlü bin niyyât) "Ameller niyetlere göredir." Sen kalbinden öyle istedin mi, Allah nasib ediyor. Senin kalbin bozuk olsa, el tutmak fayda etmez!..

Münafıklar, Allah'ın sevmediği kimseler, Kur'an'da aleyhinde ayet indirilmiş kimseler, Peygamber Efendimiz'i yalanladılar. Musafaha ettiler mi?.. Ettiler. Ne oldu, musafaha etmeleri bir fayda verir mi?.. Vermez!.. Münafık olduğundan, kalbi fâsit, kalbi fâsık, kalbi bozuk olduğundan vermez. Kalbi temiz oldu mu, Allah cenâze namazında nasib eder.


Bir gün ben buraya geldim, pazar günü hadis dersini yapmaya... Evden çıktım ben, şurda bir cenâzecik var dışarda... "Allah rahmet eylesin! Bu kimin cenâzesi, kimmiş bu zavallı?" dedim ben... Kimse bilemedi. İkindi namazını kıldık, cenâze namazını kılacağız. Burası dolu, avlu dolu... Elhamdü lillâh, tıklım tıklım her taraf dolu...

Şimdi aşağıdan kâğıt geliyor: "Hocam! Kadınlar kısmı rutubetli, havasız bir yer... Daha geniş bir yer yapamaz mısınız?" Allah râzı olsun, teveccüh çok, geliyorsunuz ondan... Tenhâ olsa bu hava yeter ama, kalabalık... Bu rutubetin de bereketi var, bu terin de bereketi var...

Hocamız zikir yaptıktan sonra camları açmak isteyenlere açtırtmazdı, bereket kaçmasın diye... Kızardı hem de, "Açmayın!" derdi.

Zikir olmuş Hocamız'ın salonunda, ter kokuyor... Ter ceketimizin üstüne çıkmış, sırılsıklam... Cemaat gitti, Hocamız kaldı orda... Evdekiler camları açıp havalandırmak istedikleri zaman, "Açma, havayı değiştirme!" derdi.


Şimdi içerisi dolu, dışarısı dolu, avlu dolu... Cenâze namazı kılacağız, çâre ne?.. "Ey cemaat-i müslimîn, buyurun cenâze namazı kılacağız, dışarı çıkın!" desek, dışarısı dolu... Çare?.. Cenâzeyi getirdik ön tarafa...

Cenâzenin caminin içinde namazının kılınması mekruh... Burada mecburiyet var... Cemaate dışarı çık desek, çıkamaz; zâten dışarısı dolu... Olmayacak bir şey... Cenâzeyi caminin içine, ön tarafa getirdik, namazını kıldık.

Sonradan içerde öğrendim ki, bizim ihvânımızdan, bir boynu bükük has derviş... İyi dervişti hâ... Cömertti, evinde hep ziyafet verirdi. Râmuz dersleri olurdu evinde... Mücâhiddi, mühendisti, kimsenin sakalı olmadığı zamandan sakallıydı. Şeceresi vardı, Peygamber Efendimiz'in soyundandı, sülâle-i tâhiredendi, seyyid idi. Şeceresi vardı ama, boynu büküktü. Benden yaşı iki kat fazla idi, elimi öpmek isterdi; ben elimi öptürmeğe utanırdım. Mütevâzi idi, dervişliği tamdı.

Ankara'daydı, İstanbul'a gelmiş, vefat etmiş. Cenâzesi aşık olduğu cemaatin camiinde nasib oluyor, içinde nasib oluyor. Kimseye nasib olmaz yâni... Kimseye öyle caminin içinde kıldırmazlar. Ancak Mekke-i Mükerreme'de, Medine-i Münevvere'de kılınır caminin içinde... Burda caminin içinde kıldık. Nasıl yaşarsa insan, ona uygun ölüm oluyor. Soylu insanın hali başka oluyor.


Şekil hiç önemsiz değil, şeklin de önemi var!.. Şeklin önemi olmasa, Peygamber Efendimiz safları düzeltmezdi. Kimisini yakasından öne çekip, kimisini göğsünden geriye itip, "Safları muntazam yapın!" diye meşgul olmazdı.

Şekil önemli ama, öz, iç çok daha önemli!.. İnsanın kalbi önemli!.. Allah insanın dışına bakmaz, kalbine bakar. Kalbi temiz oldu mu, cenâze namazını hocasına kıldırtır. İntisab edemediği hocasına cenâze namazını kıldırtır.

Ne diyor Peygamber Efendimiz SAS: "Bir insan candan, içten, samîmiyetle şehid olmayı arzu ederse, yatağında bile ölse Allah onu şehidler makamına çıkartır. (Velev mâte alâ firâşihî) Yatağında bile ölse, Allah onu şehid makamına ulaştırır. Çünkü, niyeti güzel...

Onun için, niyetinizi güzel yapmağa bakın, kalbinize bakın!.. Şekil de önemli ama, öz, kalb çok önemli!..


5. Soru:

--Bizim cemaatte niye ders alırken istihare yaptırılmıyor?


--Ben istihare yapılmaz diye söylemedim. İstihare yapılabilir ama, gel de şimdi sen şu cami cemaatine istihare yaptır da, istiharelerin...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zikir Dersi Tarifi
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:54:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zikir Dersi Tarifi rüya tabiri,Zikir Dersi Tarifi mekke canlı, Zikir Dersi Tarifi kabe canlı yayın, Zikir Dersi Tarifi Üç boyutlu kuran oku Zikir Dersi Tarifi kuran ı kerim, Zikir Dersi Tarifi peygamber kıssaları,Zikir Dersi Tarifi ilitam ders soruları, Zikir Dersi Tarifiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes