> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Güncel Meseleler 2 > Aile Hayatı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Aile Hayatı  (Okunma Sayısı 900 defa)
05 Temmuz 2010, 15:34:14
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 05 Temmuz 2010, 15:34:14 »



AİLE HAYATI


1. Soru:

--Bir adamın kendisi Şafiî, hanımı Hanefî olsa, evinde hangi mezheb üzere ibadet etmeli? Bu karı-kocanın çocukları hangi mezheb üzere ibadet etmeli?


--Herkes kendi mezhebi üzere ibadet eder. Beraber oldukları zaman, hanım beyine uygun olarak hareket edebilir. Ama, fırsat olduğu zaman herkes kendi mezhebinin şartlarını yerine getirir.

Şafiî imamın arkasında Hanefî namaz kılabilir. Hanefî imamın arkasında Şafiî namaz kılabilir. Bu câizdir, bunda hiç tereddüt etmesinler.

Bu karı-kocanın çocukları, o çevrede cârî olan hak mezhebe ittibâ ederlerse, rahat ederler. Meselâ etrafta hep Hanefîler varsa, ona uyabilirler; hep Şafiîler varsa, ona uyabilirler.


2. Soru:

--Dokuz yıllık evliyim. Beyimle anlaşamıyoruz, dokuz yıldır yatağıma gelmiyor. Ne tavsiye edersiniz?


--Bu gibi şeyler olabiliyor. Müslümanlar evlilik hayatının vecibelerini bilimiyorlar. Kocanın karısına böyle bir ilgisizliği doğru değildir İslâm'da... Yoktur böyle bir şey!.. Kadının kocası üzerinde hakkı vardır, kocanın da kadın üzerinde hakkı vardır. Kadın da kocasını men etse, razı olmasa; onun da günahı vardır. Bunların izâle olması lâzım!..

Allah rızası için evleniliyor. Evlilikten maksat, hayırlı evlât sahibi olmaktır. Hayırlı evlât sahibi olmanın yolu da izdivac olduğundan, nikâh olduğundan, karı koca arasındaki ilişkiler olduğundan, bunların yapılmasına sevap verilmiştir İslâm'da... Sevap olduğu bildirilmiştir hadis-i şeriflerde... Böyle olması lâzım!.. Aksi de vebaldir, günahtır.


3. Soru:

--Hanımıma ders aldırmıştım, şimdi devam etmiyor. "Bana önceden söylemeden aldırdın." diyor, dersini yapmıyor. Müzik çalıyor. "İlâhi çal!" diyorum, çalmıyor. Sakalıma karışıyor. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?


--Anlaşılan, İslâmî bakımdan zayıf bir kadın... Onu doğru yola getirmek için devamlı bir çalışma lâzım!.. Otoriter, ciddî bir çalışma gerekir. "Bak bu yaptığın yanlıştır, günahtır! Şu ayet-i kerimeye göre şöyle, bu ayet-i kerimeye göre böyle..." diye müşterek hayatlarındaki tecrübelerden, müşterek inandıkları bildikleri yerlerden deliller getirerek irşed etmeğe çalışmak lâzım!..

İyi insanlar arkadaşlık ederek, iyi komşularla gidip gelmek sûretiyle iyileşebilir. Onlardan görüp yavaş yavaş düzelebilir. Bu da bir çaredir.


4. Soru:

--Çeyizimde kristal cam, sırça mutfak eşyaları var, takımlar var... Lüks olduğu kullanmıyorum. Hepsini Allah yolunda değerlendirmek istiyorum. Fakat, annem çok kızacak. Ne yapmamı emir buyurursunuz? Annemi kırmak vebal olur mu?


--Çeyizinde gelmiş evde duruyormuş; dursun! Yeri geldiği zaman kullanarak değerlendirebilirsiniz. Kullanılan eşya olsun, fuzûli duran eşya durumunda olmasın!..

Annenizi kırmak vebal olur. Tabii, kırmamağa çalışmanız lâzım!..


5. Soru:

--Evli hanımın zînet eşyasından dolayı kurban kesmesi gerekir mi?


--Kurban kesmek için insanın nisab miktarından fazla malı olması lâzım. O anda altın kimin elindeyse, kim zengin durumundaysa, onun kurban kesmesi lâzım!.. Eğer altın hanıma aitse, hanım namına kurban kesilmesi lâzım!.. Beye aitse, beyi keser. İkisi de zenginse, ikisinin de kurban kesmesi lâzım!..


6. Soru:

--Mehrimi ve epey bir miktar altını, zor bir günde muhtaç olmamak için, evimizde saklıyoruz. Acaba bu düşüncemiz doğru mu?.. Allah yolunda tasadduk etmediğimiz için vebalde miyiz?


--Altın ve saire tasarrufların boş durmasından, atıl durmasından, değerlendirilmesi daha uygun olur. Ben bizim şirketlerin koordinatörlerine emir verdim. Dedim ki: "Bakın, kardeşlerimizden gelip bana müracaat edenler var, paralarını değerlendirmek isteyenler var... Paralarını değerlendirecek bir çalışma yapın!" dedim. İnşaallah o da yapılır.

Ama, şu anda da helâl yollarla işletme imkânları olduğu için, tutmak yerine onları değerlendirmek daha uygun olur.

İnsan zekâtını verince, cimrilikten kurtulmuş oluyor. Ondan sonrası fazilet oluyor. Verirse verir; vermezse sorumluluk kalkmış oluyor, zekâtı verdiği için...


7. Soru:

--Beş senedir evli olduğum hanımımı ve iki çocuğumu, kızın annesi dün ben işte iken evimden almış, götürmüş. Öne sürdükleri hiç bir konuda hakları da yok... Kızın babası ile görüştüm, "Meseleleri görüşerek halledelim!" dedim. O da kabul etti. Ancak, hanımımı ve çocuklarımı göstermediler. Herhalde uzaktaki bir akrabalarına götürmüşler. Emirlerinizi ve dualarınızı beklerim.


--Maalesef ahali müslüman ama, hareketleri İslâmî değil... Kızını, bir beye vermiş; artık o, damâdın emrindedir. Ordan onu çekip almağa hakkı yoktur kendisinin... Dâmadın hükmündedir, dâmâdın sorumluluğundadır. Onun emrindedir. Onu alıp götürmek, yanlış bir şey oluyor. Hem de meşrû bir sebep yokken, ufak tefek kırgınlıklar, kızgınlıklar, geçimsizlikler böyle şeylere sebep oluyor. Bu doğru değildir. Allah ıslah etsin...

Alıp götürenler yanlış bir iş yapmışlar. Bir yuva yıkmakta adım atmış oluyorlar, şeytana uymuş oluyorlar. Mümkünse, onlara haber iletin, dönsünler! Çünkü, yaptıkarı şey şeytanın sevdiği, Allah'ın sevmediği bir şeydir. Yanlış bir şeydir.

Eğer, herhangi bir şekilde dâmâdın onların hoşuna gitmeyen bir durumu varsa, onu da kendileri kararlaştırmasınlar. Çünkü, ölçüyü tam güzel yapamadıkları, kızı alıp götürmelerinden anlaşılıyor. Bir bilen müftüye, hocaya, alim kimseye sorsunlar; o ne derse, öyle yapsınlar!.. Aksi takdirde, çok büyük veballer yüklenirler.


8. Soru:

--Beyinden kardeşimin huzuru yok; dua eder misiniz?


--Aziz kardeşlerim! Kimse kimseye zulüm ve haksızlık yapmasın!.. Kardeş kardeşe yapmasın, karı kocaya yapmasın, baba evlâdına yapmasın!.. Çünkü ahirette bu münâsebetler hesaba katılmayacak, kişi olarak herkes birbirinden dâvacı olacak!.. Evlât babasından dâvâcı olabilir, karı kocasından dâvâcı olabilir... Binâen aleyh kimsenin hakkını geçirmemek, hiç kimseye zulüm ve haksızlık yapmamak prensibiniz olsun!..

Kocaysanız, karınıza zulmetmeyin!.. Babaysanız, evlâdınıza zulmetmeyin!.. Kuvvetliyseniz, âcize zulmetmeyin!.. Komşunuza zulmetmeyin!.. Gözünüzde küçümsediğiniz insana zulmetmeyin!.. Çünkü, Allah hesabını sorar. Adaletli olun, Allah adaleti sever.

Hadis-i Kudsîde buyuruyor ki Mevlâmız: "Ben kendime zulmü haram ettim, kendim zulmetmiyorum. Ey kullarım, siz de zulmetmeyin birbirinize!.." diyor.

Zulüm Allah'ın en sevmediği şeydir ve şiddetle cezâlandırır. Kocanın karısına zulmetmemesi lâzım, babanın evlâdına zulmetmemesi lâzım, komşunun komşuya zulmetmemesi lâzım!..


9. Soru:

--Küçük kardeşlerim benimle dargın... İllâ benim onların ayağına gitmem şart mıdır?


--Giden sevap kazanır. Dargın olandan elini ilk uzatan, selâmı ilk veren, dargınlığı izâle etmek için ilk davranan en çok sevap kazanır. Küçüklük büyüklük önemli değil, sevap kazanmak bakımından yapılabilir. Nefsi yenmek bakımından da, gitmek iyidir.


10. Soru:

--Bir erkeğe eşinin kızkardeşi nâmahrem midir; tokalaşmaları ve aynı odada oturmaları doğru mudur?


--Hayır, tokalaşamazlar! İki kız kardeşi nikâhta tutmak yoktur ama, aynı odada tek başına kalmaları mahzurludur. Efendimiz tarafından yasaklanmıştır. Gerek gelinin kocanın erkek kardeşiyle kalması, gerekse kocanın karısının kız kardeşiyle kalması tehlike doğurabileceğinden uygun değildir. Bir erkeğin mahremi olmayan bir kadınla bir odada yalnız kalması yasaklanmıştır İslâm'da...


11. Soru:

--Beyimin amcasını ziyaret edeceğiz. Yalnız amcası ve diğer akrabalarında haremlik-selâmlık yok... Beyim bulunduğu halde, onların yanında oturmamızın hükmü nedir?


--İlkönce, haremlik-selâmlığın olması gerektiğini fıkhen anlatmak lâzım!.. demek lâzım ki: Peygamber SAS Efendimiz, Fâtımatüz Zehrâ Validemiz'in yanına, sahabesinden bir kaç kişi ile gidiyormuş. Kapıya gelince:

"--Yâ Fâtıma kızım, yanımda birileri var; perdenin arkasına çekil!" buyurmuş.

O sahabe-i kirâm ki, ümmetin en yüksek mertebeli insanları... Yanında Peygamber Efendimiz var... Fâtımatüz Zehrâ Vâlidemiz de örtülüdür. Niye perdenin arkasına çekil dedi?.. Bu işin haremlik-selâmlık şeklinde olması gerektiğini gösteren bir misaldir.

"Bunun böyle olması lâzım, sevabı budur." diye söylenir. Ama, bu mümkün olmadığı zaman... Çünkü herkesi değiştiremiyorsunuz, bir takım mecburiyetler de oluyor. O zaman, nasıl trene biniyorsunuz, istasyona gidiyorsunuz, çarşıda pazarda geziyorsunuz; öyle örtülü olarak, yabancıların yanında durduğunuz gibi durabilirsiniz. Ama söylemek mümkün olur da söylerseniz, onlar da bilmiş olurlar. "Allah'ın hükmü buymuş amca, dayı..." filân diye söylemek lâzım!..


12. Soru:

--Enişte, amca, amca ve kardeş çocuklarıyla ailece, tesettüre riayet ederek beraber oturabilir miyiz?..


--Herkes haremliği selâmlığı anlamadığı için, örtülü olmak şartıyla, tesettüre riayet etmek şartıyla, böyle yakın akrabalarla bir arada bulunmak mecburiyeti olabiliyor. Bunu ben şöyle düşünüyorum: Kişi çarşıya çıkıyor, otobüse biniyor, sokakta yürüyor; onun gibi...

Tesettüre riayet edecek, mümkün olduğu kadar dikkat ederek, onlara da bunları anlatmağa çalışacak. mümkün olduğu kadar ayrı yerde oturmağa çalışacak ama, bazan da tam yapılamıyor. O zaman, örtülü olarak oturulabilir.


13. Soru:

--İslâmî konularda ailemde benden başka tavsiyede bulunacak kimse yok... Küçük kardeş ve ağabeylerime, kız kardeş ve yengelerime de emr-i ma'ruf nehy-i münkeri maalesef sadece ben yapmak durumundayım. Bu konularda daha faydalı söz söylemek, hem de mahremiyete riayet edip nefret ettirmeden sevdirerek, zorlaştırmadan kol...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Aile Hayatı
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:49:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Aile Hayatı rüya tabiri,Aile Hayatı mekke canlı, Aile Hayatı kabe canlı yayın, Aile Hayatı Üç boyutlu kuran oku Aile Hayatı kuran ı kerim, Aile Hayatı peygamber kıssaları,Aile Hayatı ilitam ders soruları, Aile Hayatıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes