> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Güncel Dini Haberler > Yasağa tepki
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yasağa tepki  (Okunma Sayısı 260 defa)
12 Ekim 2010, 00:58:55
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 12 Ekim 2010, 00:58:55 »



RUSYA’DAKİ RİSALE YASAĞINA TEPKİ ÇAĞRISI
Rusya Asya Kısmı Müftülüğü İnsan Hakları Savunma ve Eğitim İşleri Başkanı İlham Mirac, Rusya'nın Krasnoyarsk şehrinde Bediüzzaman'ın Haşir Risalesi'nin Rusça basımını yasaklama kararı veren mahkemeyle ilgili izlenimlerini Yeni Asya'ya yazdı.

 “Kitap için olumsuz rapor veren bilirkişiler kendilerine yönelttiğimiz sorulara kesin ve net cevap veremediler” diyen Mirac, “Hakim baskı altında karar verdi” dedi.

ÖZBEKİSTAN DA UNUTULMASIN
Karara yarın itiraz edeceklerini bildiren Mirac, çeşitli ülkelerde Risâle-i Nur üzerine inceleme ve araştırmalarda bulunup olumlu kanaate varmış ve bunu deklare etmiş olan bilim adamları ile Türkiye resmî makamlarına ve insan hakları savunucularına, baskı altında alınan mahkeme kararını protesto etmeleri ve kendilerine destek olmaları çağrısı yaptı. Mirac, aynı tavrın Özbekistan'daki baskılara karşı da gösterilmesini istedi.

20–21 Eylül 2010 tarihinde Rusya’nın Krasnoyarsk şehrinde Bediüzzaman Said Nursî’nin “Haşir Risâlesi (10. Söz)” isimli eserinin mahkemesi oldu. Ben de bu mahkemeye Krasnoyarsk Müftülüğü adına, İslâm dinini kabul eden Rus asıllı avukatımız Ahmed ve Krasnoyarsk’ta bulunan yine Rus asıllı ehl-i hizmet Ali kardeşimizle birlikte iştirak ettim. Daha önce 2008’de “10. Söz” Rusya MİT’i tarafından elde edilmiş ve dokuz soru hazırlanıp incelenmesi için Krasnoyarsk Pedagojik Üniversitesi bilirkişilerine gönderilmiş. Bu kişiler, biri filoloji doçenti, biri psikoloji doçenti, biri de felsefe profesörü olan üç hanım. Onlar çok yalan ve iftiralarla “10. Söz insanları aşırılığa sürüklüyor” diye 9 soruya 20 sahifede cevap vermişler. Sonra Rusya MİT’i bu kitabı ve bu iftiraları “bilirkişi hülâsası” olarak savcıya vermiş.

Savcı bunları mahkemeye vermiş. Mahkeme reisi de, “10. Söz”ü Moskova Devlet Üniversitesi’ne ikinci bir bilirkişi heyetine göndermiş. Orada Moskova Üniversitesi’nin iki profesörü ve bir doçenti “10. Söz’de hiçbir kötü şey yoktur” diye yazmış ve mahkemeye göndermişler. Ama bu dokuz soruya biraz kısa tarzda, “Yok, yok” şeklinde 8 sayfa cevap yazmışlar. Şimdi bu 20–21 Eylül’de gerçekleşen Krasnoyarsk Mahkeme safahatına geçelim. Mahkeme saat 11.00’de başladı. Krasnoyarsk bilirkişileri bir bir mahkeme salonuna dâvet edildi. İlk filoloji doçenti Kipcatova dâvet edildi. Sorguya tutuldu. Bizden önce Avukat Ahmed, ikinci olarak Ali kardeş, sonra da ben sual verdik. Sorgu 3 saat sürdü. Avukat Ahmed, bütün mahkeme safahatının ses kaydını aldı. Şimdi stangrammasi hazırlanıyor, yani kâğıda dökülüyor. Mahkeme esnasında biz inceden inceye “bilirkişi hülâsasını” tahlil ettik. İkinci bilirkişi olarak, psikoloji doçenti Malacuk dâvet edildi. 5 saat sorgu suâl. Yine aynı tarzda, Avukat Ahmed, Ali kardeş ve ben onun da sözlerini, cümlelerini, her şeyini tahlil ve tashih ettik. Saat akşam 20.30 oldu. 9 saatten fazla sürdü yani. Üçüncü bilirkişi olan felsefeci daha girmemiş, kapının dışında bekliyordu. Mahkeme reisi mahkemeye devam etmek istedi. Ama Avukat Ahmed “Biz yorulduk, yemek yemek ve istirahat etmek istiyoruz” dedi. Hâkim reddetti. Ben de “Bu mahkemeye bütün İslâm dünyası bakıyor, çok mühim meseledir. Müftüler buna çok ehemmiyet veriyorlar” dedim. Sonra hâkim, sabah saat 9.00’a kadar teneffüs ilân etti. Sabah saat 9.00’da üçüncü bilirkişi olan felsefe profesörü Grigoreva, mahkeme salonuna dâvet edildi. Onunla 9 saat karşılıklı soru-cevap yaptık. Neticede, bilirkişiler, kendilerine yönelttiğimiz sorulara kesin ve net cevap veremediler.

Raporda verilen cevaplara tamamen ters cevaplar verdiler, hatta verdikleri bazı cevapları da inkâr ettiler. Bunların hepsi hâkim huzurunda kayda alındı. İki gün içinde bu bilirkişilerin verdiği rapor hülâsası tartışıldı, onların yanlışları ispat edildi. Buna rağmen hâkim, maalesef 10. Söz hakkında menfî karar verdi. Belli ki, hâkim bu kararı baskı altında vermiştir.

‘SÖZDE BİLİRKİŞİLER’İN RAPORUNDAN KESİTLER...
Meselâ diyorlar ki, “Bu risâle ‘İslâm hakikatleri akılla anlaşılmaz ancak kalble anlaşılır’ diyor.” Bunu bahane edip delil olarak da, İbni Sina’nın sözünü getirmişler. Biz de, Üstad’ın sözleriyle cevap verdik: “... hem hakâik-ı İslâmiye ne kadar mâkul, mütenâsib, muhkem, mütesânid olduğunu göstermektir.” (10. Söz) “İbn-i Sinâ gibi bir dâhî-i hikmet, “Öldükten sonra diriliş (haşir) aklın ölçüleriyle kavranamaz” demiş; “İmân ederiz, fakat akıl bu yolda gidemez” diye hükmetmiştir. Hem, bütün ulemâ-i İslâm, “Haşir, bir mesele-i nakliyedir, delili nakildir; akıl ile ona gidilmez” diye müttefikan hükmettikleri halde, elbette o kadar derin ve mânen pek yüksek bir yol, birdenbire bir cadde-i umumiye-i akliye hükmüne geçemez. Kur’ân-ı Hakîmin feyziyle ve Hâlık-ı Rahîmin rahmetiyle, şu taklidi kırılmış ve teslimi bozulmuş asırda, o derin ve yüksek yolu şu derece ihsan ettiğinden, bin şükür etmeliyiz. Çünkü, imânımızın kurtulmasına kâfi gelir. Fehmettiğimiz miktarına memnun olup, tekrar mütâlâa ile izdiyâdına çalışmalıyız.” (10. Söz)

* “Askeriyeden misaller getiriyor, okuyucuyu savaşa, harbe hazırlıyor” diyorlar.
Buna delil gösterdikleri yer de şurası: “Meselâ: Nasıl şu zamanda manevra meydanında harb usûlünde, ‘Silâh al, süngü tak’ emriyle koca bir ordu baştanbaşa dikenli bir meşegâha benzediği gibi; her bir bayram gününde resm-i geçit için: ‘Formalarınızı takıp, nişanlarınızı asınız’ emrine karşı ordugâh, seraser rengârenk çiçek açmış müzeyyen bir bahçeyi temsil ettiği misillü; öyle de rûy-i zemin meydanında, Sultan-ı Ezelî’nin nihayetsiz enva’-ı cünudundan melek ve cinn ve ins ve hayvanlar gibi şuursuz nebatat taifesi dahi, hıfz-ı hayat cihadında Emr-i Künfeyekûn ile: “Müdafaa için silâhlarınızı ve cihazatınızı takınız” emr-i İlahîyi aldıkları vakit, zemin baştan aşağıya bütün ondaki dikenli ağaçlar ve nebatlar süngücüklerini taktıkları zaman, aynen süngülerini takmış muhteşem bir ordugâha benziyor.” (10. Söz)

* “İnsanları bölücülüğe sevk ediyor” diyorlar. Sözde delilleri şu: “Bu ahali çoluk çocuğuyla asker olmuşlar veya memur olmuşlar. Şu işlerde sivil olarak istihdam ediliyorlar.” (10. Söz)

* “İnanmayanları tahkir ediyor” diyorlar. Buna da, oradan buradan cımbızla çektikleri şu ifadeleri delil getiriyorlar: “Sersem”, “o hain sersem temerrüd edip”, “bak senin gibi sersemlerden başka”, “feylesofane çok safsatiyatı söyledi”. (10. Söz’den)

* “Rusya askerî manevra meydanıdır” deniliyormuş! Buna getirdikleri ilgisiz delil de: “Şu görünen memleket bir manevra meydanıdır.” (10. Söz) * “Avrupa’yı tahkir ediyor” iddiâsını da şu ifadeye dayandırıyorlar: “Sen anlaşılıyor ki, bir parça firengî okumuşsun. Bu İslâm yazılarını okuyamıyorsun. Hem de bilenden sormuyorsun. İşte gel, en büyük fermanı sana okuyacağım.” (10. Söz)

* “’Edebsizler’ diye tahkir ediyor” “Haysiyet ve namus ise, edebsizlerin te’dibini ister.” (10. Söz) * “Rusya’yı kast ediyor” diye ilişmişler: “Şu memlekette o merhamet, o namusa lâyık binden biri yapılmıyor. Zalim izzetinde, mazlûm zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor.” (10. Söz)

* “Bu sözleriyle iman etmeyenleri kendine düşman sayıyor” diye ilişmişler: “İnsan, bilmediği ve yetişmediği şeye düşmandır.” (10. Söz)

* “İnsanların özgürlüğünü elinden alıyor” iddiası… “Bütün ahali: ‘Evet, evet biz de istiyoruz’ diyorlar.” (10. Söz)

* “Bu dünyayı aşağılıyor ve ahireti sevdiriyor, insanın yaşama şevkini kırıyor” diye ilişmişler. “Şu misafirhane ve şu meydan ve şu meşherlerin arkasında daimî saraylar, müstemir meskenler, şu numunelerin ve suretlerin halis ve yüksek asıllarıyla dolu bağ ve hazineler vardır.” (10. Söz)

* Tercümede “general adyutan” denilir. Bunu “savaş generali” diye anlamışlar. “Yaver-i Ekrem” (10. Söz) * “Müdhiş dalâlet” sözünü tahkir anlamışlar: “Felsefe şakirdleri ve millet-i küfriye ve nefs-i emmarenin en müdhiş dalâleti, Cenâb-ı Hakk’ı tanımamaktadır.” (10. Söz)

* “İman etmeyenleri ‘mutlak cani, affedilmez‘ diye gösteriyor.” “Halbuki küfür; cinayet-i mutlakadır (Haşiye), afva kabil değil. “(Haşiye): Evet küfür, mevcudatın kıymetini iskat ve mânâsızlıkla ittiham ettiğinden, bütün kâinata karşı bir tahkir ve mevcudat âyinelerinde cilve-i esmayı inkâr olduğundan bütün esma-i İlâhiyeye karşı bir tezyif ve mevcudatın vahdaniyete olan şehadetlerini reddettiğinden bütün mahlûkata karşı bir tekzib olduğundan; istidad-ı insanîyi öyle ifsad eder ki, salah ve hayrı kabule liyakatı kalmaz. Hem bir zulm-ü azîmdir ki, umum mahlûkatın ve bütün esma-i İlâhiyenin hukukuna bir tecavüzdür. İşte şu hukukun muhafazası ve nefs-i kâfir hayra kabiliyetsizliği, küfrün adem-i afvını iktiza eder. ‘Muhakkak ki şirk, pek büyük bir zulümdür.’ (Lokman Sûresi: 13) şu mânâyı ifade eder.” (10. Söz) SONUÇ: Velhâsıl-ı kelâm biz bunların yanlış yorumlarını hep tashih ettik. Onlar da kendi eski fikirlerinden vazgeçtiler. Bu rapor tartışması onlar ve bizim için çok faydalı oldu. Biz de şunu anladık ki, Risâle-i Nurlarda yer alan bütün mevzular tam yerinde ve gündemde, hatta müdafaalar eskimemiş, aynı Üstadın zamanındaki gibi devam ediyor. Biz de ALLAH’ın inayetiyle devam edeceğiz. Şimdi biz geçen sempozyuma da iştirak eden dünya ilim adamlarından, Rusya ve Özbekistan’daki yasaklamalara karşı Risâle-i Nur eserlerinin beraatı için neler yapılması gerektiği hususunda yardımlarını rica ediyoruz.Resmî kurumlardan Rusya resmî kurumlarına mektuplar yazmalarını ve bu işin takipçisi olmalarını rica ediyoruz.

İLHAM MİRAC

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 12 Ekim 2010, 01:00:50 Gönderen: HizmetkaR »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yasağa tepki
« Posted on: 18 Nisan 2024, 11:50:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yasağa tepki rüya tabiri,Yasağa tepki mekke canlı, Yasağa tepki kabe canlı yayın, Yasağa tepki Üç boyutlu kuran oku Yasağa tepki kuran ı kerim, Yasağa tepki peygamber kıssaları,Yasağa tepki ilitam ders soruları, Yasağa tepkiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes