> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Güncel Dini Haberler > Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok?  (Okunma Sayısı 270 defa)
15 Haziran 2011, 20:02:50
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 15 Haziran 2011, 20:02:50 »



Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok?



Dr. Serpil Başar 'Kur'an'ın İlk Kadın Yorumcuları' adlı çalışmasında Asr-ı Saadet'ten günümüze kadınların Kur'an'ı anlama ve yorumlama gayretlerini ele alıyor

Dr. Serpil Başar, İslam'ın ilk yıllarından itibaren kadınların Kur'an'ı anlama ve anlatma çabalarını 'Kur'an'ın İlk Kadın Yorumcuları' adlı çalışmasıyla ele alıyor. Kitapta, Hz. Aişe, Hz. Ümmü Seleme, Hz. Hafza ve daha bir çok kadının, Peygamber Efendimiz'in kutsal kitabımız Kur'an'ın getirdiği ilahi mesajları yayma çabasındaki yardımlarına dikkat çekiliyor.

Öncellikle çalışmanızın çıkış noktasından bahseder misiniz biraz?

Tefsir tarihindeki klasik eserlerde kadın varlığını görememek çıkış noktam oldu. Müfessirlerden bahseden klasik eserlerde ilk asırda bu alanda oldukça itibarlı olan Hz. Aişe'nin isminin bile çok sık yer almayışı dikkatimi çekmişti. Oysa ilk muhataplar olarak kadınlar da mutlaka vahyi anlamak-yaşamak üzerine gayret sarf etmiş olmalıydılar diye düşündüm. Ancak, eserlerde doğrudan isimleri geçmiyordu. İncelediğimizde görülüyor ki, bugün tefsir usulü olarak bilinen konularda ya o konuda bilgi nakleden olarak ya da o konuda kendi görüşünü bildiren olarak bir zihinsel emekleri mevcut. O halde kadın müfessirler niçin bilinmiyorlardı? Bugün Hz. Aişe üzerine yapılmış akademik çalışmalarda onun tefsir alanına önemli getirileri olduğu anlaşılmaktadır. Ancak yakın dönemde yapılan bu çalışmalardan geriye doğru, ilk klasik kaynaklara baktığımızda bu isim bile hemen söylenmemiştir. Suyuti ve Zehebi gibi tefsir âlimlerince "sahabeden tefsir ile ilgilenen pek çoktur, Aişe onlardan biridir, ancak rivayetleri yeterli değildir" şeklinde açıklamalar gördüğümde gerçekten böyle mi ve onun dışında başka kadınlar neler yaptılar diye sorarak bu çalışmaya başladım. Sahabeyi tanıtan klasik kaynaklarda, "kadınlar" bahsinin hep ayrı ciltlerde ele alınışı, alfabetik isim sıralamalarında kadınların bu isim sıralamasına alınmayıp, ayrıca kendi içinde ele alınışları, rivayet (bilgi) naklindeki niceliksel bakış (rivayet sayısı) da beni kadınların ele alınıp incelenerek, tefsir alanında nerede olduklarını tespit etmeye götürdü.

SEKSENİKİ KADIN YORUMCU VAR

Çalışmanızın hazırlanış aşamasında temel olarak hangi materyallerden yararlandınız?

Araştırmamda temel klasik tefsirler, tefsir usulü eserleri, sahabelerin hayatlarını anlatan sahabe tabakâtları, ünlü kadınlardan bahseden biyografi eserleri ve hadis kaynaklarından yararlandım. Tefsir kaynaklarında geçen rivayetlerden hareketle isimlere ulaşıp, tanıtımlarını diğer eserlerden sağlayıp, rivayetlerini hadis kaynaklarından karşılaştırdım. Kadınların katkısını tespit ederken, elbette o tarihte kimlerin hangi gün ne yaptıklarını tespit etmek mümkün değildi. Benim için önemli olan, kimin hangi alanda tefsir kaynaklarında yer aldığı idi. Bu yüzden ancak tefsir kaynaklarına yansımış olan isimleri tespit etmek mümkün olabildi. Bu çalışmada ilk asırda yorumcu olarak tespit ettiğim isimler, Hz. Aişe ve Hz. Ümmü Seleme oldu. Bunlar dışında bilgi nakleden olarak 82 isim tespit ettim ve listelerine araştırmamda yer verdim.

Kitabınızdan anladığımız kadarıyla ilk asırda kadınlar bazı konularda görüş birliği içinde olmayabiliyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu durum, ayet hakkında uygulamadaki ayrıntılarda meydana gelmektedir. Örneğin, sütannelik hükümlerinde Hz. Aişe, bir çocuğun üç defa emzirilmesinin süt akrabalığı meydana getireceğini düşünürken, Ümmü Seleme ancak iki yıl emzirmenin bir süt akrabalığı oluşturduğunu düşünür. Hz. Peygamber (s.a.v.)'den gelen farklı bir açıklama da yok ise, bu hanımlar bu şekilde kendi görüşlerini açıklamışlardır.

Günümüzde erkek yorumcuları göz önünde tutarak, kadın yorumcuların karşılaştıkları zorluklardan bahseder misiniz biraz?

Ayet ile yorumcu arasındaki özne-nesne ilişkisi, önemli olmak ile birlikte, erkek akademisyenler ile kadınlar arasında bu zorluk noktasında bir fark yok. Bugün ülkemizdeki asıl sorun, kadınların ilahiyat fakülteleri sonrasında tefsir alanına yeterince yönelememeleri ve akademik kadrolarda yer bulamamalarıdır. Bu nedenle tefsir alanında akademik ünvana sahip kadın sayısı erkeklere göre çok az. Sonuçta da ülkemiz açısından günümüzde kadın müfessirlerden ve onların bakış açılarından pratikte bahsedemiyoruz. Bayanlar özellikle tefsir alanına yönlenmek için bir teşvik ve destek de hala görmüyorlar. Kadınların dini tahsilinde, hafızlıkla başlayan bir temel ile birlikte Arapça'nın öğrenilmesi ve klasik kaynakların okunması ağırlıklı olmalı ve bu birikim üzerine çalışmalar sadece yüksek lisans-doktora seviyesinde kalmayıp en az doçentlik seviyesini yakalayabilmeli ki biz "kadın müfessirlerden" bahsedebilelim.

İlk muhataplar meraklı ve gayretli

İlk asırdaki kadınların vahyi anlama ve uygulama gayreti ile günümüzdeki kadın yorumcuları karşılaştırırsak nasıl farklar görüyorsunuz?

İlk asırda kadınlar, önce vahye muhataplıklarını sorguluyorlar. Hangi emre ne kadar muhatap oldukları, dinlerini nasıl yaşayacakları, mevcut yaşamlarının dine ne kadar uygun olduğunu anlamak, onların öncelikleri oluyor. Bu yüzden "Kur'an'ı anlamak-yorumlamak" tabiri tam olarak "Kur'an'ı yaşamak" olarak alınıyor. En çok da kadınlara özel haller, ibadetler ve hükümleri, evlilik-boşanma, nafaka, süt emzirme, velayet gibi konular. İlk muhataplar Kur'an karşısında öğrenmeye istekli ve uygulama gayretinde bir profil çiziyor. Bugün de kadınlar Kur'an'ı anlamak için gayretliler diyebiliriz. Ancak akademik düzeyde yorumcu kadınlardan bahsetmek, sayıları çok az olduğu için pek kolay değil.

Ahirette eşlerini de yanlarında istiyorlar

Peki kadınlar o dönemde en çok hangi konuları merak etmişler?

Hanımların merak ettikleri konuların başında kadınlara özel haller, ibadetler ve ayrıntılı hükümleri, nikah, boşanma, nafaka ve ölümden sonraki hayat konularına yoğunlaşmakta. Ama benim dikkatimi çeken sorularından biri, eşlerini kaybedip tekrar evlenenlerin, öldükten sonra ahirette hangi eşleri ile o sonsuz hayatı paylaşacaklarını merak etmeleri idi. Hz. Peygamber "Cennetlik hanım, hangi eşinin ahlakı daha güzel ise onunla olacaktır" cevabı ile o hanımları rahatlatmıştır. Bu soru bana, önce onları küçümsetti, ancak daha sonra kadınların zihninde "eş olmak-eşi olmak" dışındaki bir yaşamı, ahirette bile kurgulayamadıklarını gösterdi ve ciddi anlamda düşündürdü. Rum, 30/21 ve A'raf, 7/189. gibi, dünyada sükûna-mutluluğa ve huzura ermenin eş olmanın anlamı olarak açıklandığı ayetlere baktığımızda, cennete ermişken bile yanlarında eşlerini istemeleri anlamlıydı.

Yeni Şafak

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok?
« Posted on: 19 Nisan 2024, 14:49:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok? rüya tabiri,Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok? mekke canlı, Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok? kabe canlı yayın, Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok? Üç boyutlu kuran oku Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok? kuran ı kerim, Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok? peygamber kıssaları,Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok? ilitam ders soruları, Tefsir tarihinde neden kadınların ismi yok?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes