๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Güncel Dini Haberler => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 10 Ekim 2010, 02:19:02



Konu Başlığı: Sonsuz Nur Sempozyumu
Gönderen: Sefil üzerinde 10 Ekim 2010, 02:19:02
Bu sempozyumun adı; Sonsuz Nur   
 
İstanbul, hafta sonunda çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yapıyor. Çemberlitaş'taki Fırat Kültür Merkezi, Peygamber âşıklarıyla dolup taşıyor. Dini ilimler ve kültür alanındaki yayınlarıyla tanınan Yeni Ümit dergisiyle Türkiye'de yayınlanıp Arap dünyasına hitap eden tek dergi olan Hira'nın ortaklaşa tertip ettikleri uluslararası "Peygamber Yolu" sempozyumu oldukça geniş bir katılımla gerçekleşiyor.
 
FKM'ye geldiğimde Yeni Ümit Dergisi Yayın Yönetmeni Dr. Ergün Çapan Bey'le selamlaştık. Heyecanı yüzünden okunuyordu. Arap düşünce ve akademik dünyası üzerinde oldukça etkin olan Hira Dergisi'nin Yayın Yönetmeni Nevzat Savaş Bey de misafirlere selis ve beliğ Arapçasıyla hoş geldiniz konuşması yaparken aynı heyecanı yaşıyordu. Mutluluğu gözlerine yansıyan, salonun en görünmeyen bir yerinde oturup sürekli dua eden, görünmekten hoşlanmayan biri daha vardı bu sempozyumun arka planında; tevazu ve mahviyeti karakter haline getirmiş bir temsil kahramanı Cemal Türk ağabey. Gayretleriyle hep örnek olmuş muhterem Mehmet Ali Şengül ve Mustafa Özcan ağabeyler de hem teşrifleri hem de dualarıyla destek oldular.

Program, enfes bir Kur'an tilavetiyle başladı. Fetih Sûre-i celîlesinin son ayetlerinden başlayıp Hücurat Sûresi'yle devam eden bir tilavetti. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raşit Küçük hoca açılış konuşmalarının ilkini gerçekleştirdi. Onu Prof. Dr. Şerafettin Gölcük takip etti. Fas Krallığı Âlimler Akademisi Genel Direktörü Prof. Dr. Ahmed Abbâdî izleyicilerden yoğun alkış alan konuşmasında ALLAH'ın insana verdiği değeri anlattı. Dünyadaki bütün sistemlerin insanı ve onun mutluluğunu aradığını, bu yolda pek çok ilim dalının oluştuğunu ama hiçbirinin İslâm'ın getirdiği çözümü sunamadığından bahsetti. "Her Müslüman kendi kendine sıkça şu soruyu sormalıdır." dedi Abbâdî hoca ve devam etti "Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) benim yerimde olsaydı ne yapardı?" Bu soru hakikaten üzerinde çokça düşünülmesi gereken bir soruydu. "Burası Peygamber Efendimiz'in ziyafet sofrası, buradan olabildiğince fazla nasiplenmek gerek." ifadesi de kayda değerdi.

Abbâdî hocadan sonra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik geldi kürsüye. "İnsanlığın Yeni Ümit'i Hira Mağarası'nda indi." sözleri salondan büyük alkış aldı. Açılış konuşmalarında son söz bu tür toplantılara her zaman verdiği destekle bilinen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'na aitti. Diyanet İşleri Başkanı sünnetin insan hayatındaki yeri ve önemini belirten veciz konuşmasını Hira ve Yeni Ümit dergilerine teşekkür ederek noktaladı.

Açılış konferanslarından ilkini Mısır Müftüsü Prof. Dr. Ali Cuma hoca, ikincisini Prof. Dr. Hayreddin Karaman hoca gerçekleştirdi. Prof. Dr. Ali Cuma, "ALLAH Resûlü'nün perspektifinde Ötekiyle Yaşamak" başlıklı bir konferans verdi. Temel gönderiliş gayesi tevhid olan Nebiler Serveri'nin içinde yüzlerce put olan Kâbe'ye yıllarca secde etmek zorunda kaldığını ve bu süreçte hiçbir putu yıkma teşebbüsünde bulunmadığını söyledi. "İnsan, yaşadığı zamanı iyi okumalıdır." dedikten sonra, Mekke, Habeşistan ve Medine dönemlerinden örneklerle konuşmasını daha da derinleştirdi.

Yedi ilahiyat fakültesi dekanı, onlarca akademisyen, pek çok diyanet mensubu, farklı İslam ülkelerinden ilim adamları ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin manevî dinamiklerinden yirmiden fazla kanaat önderi ve ulema bu sempozyum için geldi. Hepsi Abbâdî hocanın ifadesiyle Peygamber sofrasından nasiplenmek arzusuyla buradalar.

Bugün gördüklerim bana yıllar önce Zaman Gazetesi'nin geleneksel bir hale dönüştürdüğü Ebedî Risalet sempozyumlarını hatırlattı. Aynı heyecan, aynı yoğun katılım, aşk, iştiyak burada da var. Buranın tek ve en büyük eksiği, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi. Efendimiz'i bize "İnsanlığın İftihar Tablosu" olarak tanıtan, milyonlarca insanın gönlüne peygamber sevgisi aşılayan, sahabe efendilerimizi dâsitâni bir üslupla sevdirip yüreklerimize kazıyan, Sonsuz Nur'un muhterem müellifinin böyle bir toplantıya katılamamaktan duyduğu üzüntüyü tahmin etmek zor değil. Her türlü desteği verdiği, "zihnen ve kalben yanlarındayım" dediği ve dualarını esirgemediği bu toplantıya bir mesajla iştirak etti Hocaefendi. Mesajında "Hayatlarını dinin i'lasına adamış ilim ve fikir adamlarımızın dinin özündeki güzellikleri, bugünümüz ve yarınımız adına vaat ettiklerini, dinî hayatın bağrında gelişen ruhî tekâmülü bir seferberlik ruhuyla çevrelerine anlatmaları gerekmektedir. Zira bir mü'min, ancak kendince yaşama ve yaşatma azmi içinde bulunduğu sürece ayakta kalabilir ve devrilmekten kurtulur." diyen Hocaefendi Yeni Ümit ve Hira dergilerine tebriklerini, katılanlara da teşekkürlerini iletti.

İki gün sürecek sempozyumda altı oturumda on yedi tebliğ sunulacak. Fırat Kültür Merkezi'nde bir peygamber sofrası kurulmuş, bir rıza pazarı açılmış. Nasiplenene ne mutlu!

ZAMAN