Seyyid Salih Özcan

Abdullah Aymaz

Seyyid Salih Özcan

1960'lı yıllardan bu yana Salih Özcan ağabeyi tanırım.

Hilâl dergisi, 1971'in 12 Mart'ında İzmir Buca Cezaevi'nde çok işimize yaradı. Onun Suriye'de meydana gelen Baasçı darbe üzerine yazdığı "Suriye Bu Hale Nasıl Düştü?" isimli broşürü birçok gerçeği anlamama vesile oldu. Şu yaşında birçok rahatsızlıkları bulunmasına rağmen hâlâ hizmet deyip koşturmaya çalışması da gayret ve himmetleri coşturucu ayrı bir özelliği...

Arkadaşımız Ahmet Özer, "Seyyid Salih Özcan: Bediüzzaman'ın Hariciye Vekili" isimli kitabı ile Salih ağabeyin hayat serüvenini ve hatıralarını güzel anlatmış. Bazılarını nakletmek istiyorum:

"Maarif ve Nâfia vekilliği yapmış olan Tevfik İleri'yi ziyaret ettik. Son günlerde üniversitelerde ve dışarıda yıkıcı fikirlerin çoğaldığını ve her geçen gün de arttığını uzun uzadıya anlattık. Yakında 1957 seçimleri yapılacağını, bunun için parti olarak halkın görüşünü iyice tespit etmek lâzım geldiğini, yoksa neticenin iyi olmayacağını söyledik. 'Yerden mantar biter gibi yükselen fabrikaları, barajları, köprüleri ve daha nice eserleri bu millet görmüyor mu?' dedi. Biz de merhuma, 'Bunlar kâfi değil, iman köprüleri, iman barajları, iman fabrikalarına ihtiyaç var. Bunlar olmayınca olmuyor efendim.' dedik. 'Merak etmeyiniz, biz köprü yapıyoruz, fabrika yapıyoruz. Hem nasıl olsa bu millet reyini bize verecek, onu merak etmeyiniz.' dedi. (...) Şunu açıkça ifade etmeliyim ki, çok üzüldük. 'Niçin iktidar ricâli gerçeği görmek istemezler?' diye bir hayli hayıflandık. Sene 1962... Bir salı günü Ankara Cebeci'de Ankara Hastanesi'nde ziyaret ettim. Bir ara DP sekreteri iken arkadaşlarımla yaptığımız ziyareti hatırlattım. 'Haklısın ve gerçektir Salih Özcan. Fakat biz çok aldandık.' dedi. Sonra birbirimize sarıldık ve ağladık."

"Sultan ll. Abülhamid'in en küçük oğlu Abid Efendi'yi 1971 yılında Beyrut'ta Hacı Emin el-Hüseynî'nin evinde bir davette tanıdım. Abid Efendi ile çok görüştük. Bir gün Beyrut'un Ulucamîi'nde cuma namazı kıldık. Cumadan sonra dışarı çıktık. Yanımıza kucağında küçük bir çocukla, bedevî bir kadın yaklaştı. Elini uzatarak 'Fî sebîlillâh!' dedi. Abid Efendi elini cebine attı ve beş Lübnan Lirası çıkararak kadına verdi. Ben de 'Efendim, ne kadar paranız var?' dedim. O, 'O kadar param vardı, onu da kadına verdim.' dedi. 'Peki, eve nasıl gideceksiniz?' diye sordum. 'Yavaş yavaş yürüyerek giderim.' dedi. Ben de onu bir taksiye bindirip eve götürdüm. 'Eve girmek yasak!' dedi. Çünkü yaşlı bir kadının evinde, evin bir odasında kiracı olarak kalıyordu. Altı aydan beri kirayı verememiş. Dört aydır kalp ilacını alamamış. Bir gün Efendim, seni İstanbul'a götüreceğim!' dedim. 'Aman söyleme, kalbim duracak. Hem nasıl gideceğim? Pasaportum yok ki!' dedi. Ben de 'Pasaportun yoksa Kral Hüseyin'den, Kaddafî'den, Kral Faysal'dan, Nasır'dan isteseydiniz.' dedim. 'Nasır ve Kaddafî gibi solcular verseler bile almam. Ama Kral Hüseyin ve Kral Faysal verselerdi alırdım.' dedi. Ben 'Efendim, bana adresinizi verir misiniz?' dedim. O da italik güzel bir hatla adresini yazdı, bana verdi. İki gün sonra umreye gittim. Taif'te Kral Faysal'ın yemek daveti vardı. Kral Faysal beni görünce sözü Sultan ll. Abdülhamid'den açtı ve onun çok büyük sultan ve son halife olduğunu söyledi. Hatta 'Yavuz Selim'den sonra gelseydi, dünya haritası başka türlü olurdu. Otuz üç yıl Osmanlı İmparatorluğu'nu ayakta tuttu. Altmış kavmi bir arada barış içinde yaşattı.' dedi. Ben de 'Efendim, oğlu şimdi Beyrut'ta. Ama kirasını verecek ve kalp ilacı alacak parası bile yok!' dedim. 'Kabahat sizde! Niye haber vermediniz?' diye çıkıştı. Ben de 'Efendim, size mektup yazmış, cevap gelmeyince bir daha yazmamış. Adresi var bende!' dedim. Ve cebimdeki kâğıdı çıkardım. Faysal da Özel Kalem Müdürü Seyyid Ahmed'e işaret etti ve ona bir şeyler söyleyerek adres yazılı kâğıdı verdi. Faysal daha sonra elçilik vasıtasıyla Abid Efendi'ye 15 bin dolar aylık bağladı. Abid Efendi, bu para ile hemen rehin bıraktığı baba yadigârı saatini kurtarmıştı."

Bu naklettiklerim 326 sayfalık hitaptan sadece iki hatıra...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın