Mescid-i Aksa’ya bir kuşatma daha  
 
 İsrail yönetiminin Mescid-i Aksa’nın çevresinde ‘’hayalet mezarlar’’ inşa etmeye başladığı bildirildi. Batı Şeria’da faaliyet gösteren El-Aksa Vakıf ve Kültür Mirası Kurumu yayınladığı bir raporda, ‘’İsrail, Mescid-i Aksa’nın çevresinde boş mezarlar inşa ediyor’’ tesbitine yer verdi. Raporda, İsrail’in bu şekilde eski kentin çevresini Yahudileştirmeyi amaçladığı ifade edildi.
 
 
Hayalet mezarla İşgal
İsrail yönetiminin Mescid-i Aksa’nın çevresinde ‘’hayalet mezarlar’’ inşa etmeye başladığı bildirildi. Batı Şeria’da faaliyet gösteren El-Aksa Vakıf ve Kültür Mirası Kurumu, yayımladığı bir raporda, ‘’İsrail, Mescid-i Aksa’nın çevresinde boş mezarlar inşa ediyor’’ iddiasına yer verdi. Raporda, İsrail’in son yıllarda Kudüs’ü Yahudileştirmek için yoğun bir çaba içinde olduğu savunularak, şu bilgilere yer verildi: ‘’İşgalci İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa ve eski şehrin çevresinde hayali Yahudi kabirleri inşa etmeye başladı. İsrail, Mescid-i Aksa’nın doğusundaki Tur Dağı’ndan, Silvan Vadisi boyunca, Rebabe Vadisi’ne kadar olan alanda, binlerce boş kabir inşa etmeyi planlıyor. Bu şekilde eski şehrin çevresini Yahudileştirmeyi amaçlıyor. İsrail yönetimi ve İlat yerleşim derneği restorasyon, bakım ve istatistik gerekçeleriyle etrafını kapattıkları bölgede boş mezarlar inşa etmeye başladı. Mescid-i Aksa ve çevresini, Tevrat’ta bahsi geçen bahçelere ve ulusal mekânlara dönüştürmeyi planlıyorlar.’’
Mescid-i Aksa’nın çevresinin Filistin Vakfı’na bağışlanmış topraklar olduğu vurgulanan raporda, Osmanlı devletinin son dönemlerinde, bölgenin bir kısmını ölülerini gömmeleri için Yahudilere kiraladığına değiniliyor. Raporda, Osmanlı devletiyle yapılan kiralama sözleşmesinin 1967’de sona erdiği ifade edilirken, işgal sonrasında İsrail’in sözleşmede geçen alanın çok daha fazlasını Yahudi mezarlığına dönüştürdüğü belirtiliyor. 
FİLİSTİNLİ VEKİLDEN ŞAŞIRTAN TEKLİF

Filistin Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve Bağımsız Tulkarim milletvekili Dr. Hasan Harişe, İsrail’in Filistinlilere yönelik hak ihlâlleri devam ederken Filistin Özerk Yönetimi’nin varlığının tartışılması gerektiğini söyledi. Filistin Enformasyon Merkezi’nin (FEM) bildirdiğine göre Harişe, Filistin Özerk Yönetimi’nin lağvedilmesinin Filistin halkına ve dâvâsına birçok yarar getireceğini iddia ederek, bu yararların başında Filistin’de birliğin yeniden sağlanmasının geleceğini ifade etti. Filistin Özerk Yönetimi’nin lağvedilmesiyle İsrail’le ilişkilerin de normal seyrine döneceğini öne süren Harişe, İsrail’le ilişkilerin normalde bugün olduğu gibi uzlaşmacı değil çatışma temelli bir ilişki olması gerektiğini ifade etti. Bazı Filistinlilerin Filistin Özerk Yönetimi’nin varlığından yararlanarak büyük maddî çıkarlar elde ettiklerini iddia eden Harişe, bu kişilerin özerk yönetimin lağvedilmesi fikrine şiddetle karşı çıkacaklarını ve işgal altında sadece şekilden ibaret de olsa yönetimin devamı için mücadele edeceklerini dile getirdi. Hasan Harişe, son zamanlarda Filistin’de yeni değer ve ilkelerin dayatıldığını, bu ilkelerin başında da “parayı veren karar verir” ilkesinin geldiğini söyledi. 
 
yeniasya