Medyada gayrimüslim algısı

Medyada gayrimüslim algısı çalıştayda tartışıldı

Gazeteci ve yazarlar, 'Medyamızda Gayri-müslim Algısı' çalıştayında buluştu. Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, çok kültürlü yaşamayı öğrenmek için Osmanlı örneğine bakılması gerektiğini söyledi. Ergun Babahan ise İstanbul sermayesinin medyadaki etkisine dikkat çekti.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Medialog ve Kültürler Arası Diyalog Platformu'nun organizasyonuyla düzenlediği 'Medyamızda Gayri-müslim Algısı' çalıştayı Heybeliada'da başladı. İki gün, 4 oturum şeklinde gerçekleşecek olan programa Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Cihan Haber Ajansı Genel Yayın Müdürü Abdülhamit Bilici, Radikal Yazarı Oral Çalışlar, Taraf yazarı tarihçi Ayşe Hür, Aksiyon Dergisi'nden Cemal Kalyoncu ve Radikal yazarı Orhan Kemal Cengiz'in de aralarında bulunduğu isimler katıldı. 'Devlet bakışı, medya bakışı; örtüşmeler ayrışmalar' başlıklı konuşmasını yapan Star Gazetesi yazarı Ergun Babahan, bir dönem Türkiye'de misyoner olayının konuşulduğunu hatırlattı. Babahan, "Türkiye'de her gün yüzlerce insan din değiştiriyormuş gibi televizyonlarda program ve gazetelerde haberler çıkmaya başladı. Neden? AB yolundaki iktidarı zora sokmak, Hıristiyanlara baskı yapıldığını göstermek ya da kanıtlamak amacıyla Anadolu'nun çeşitli yerlerinde dağılmış küçük gruplar düşman ilan edildi." dedi.

Azınlıkların mal varlıklarının iadesi gibi bir konu gündeme geldiğinde İstanbul sermayesinin hemen harekete geçtiğini anlatan Babahan, "Konu kendisine zarar verecek bir şey ise İstanbul sermayesi medyadaki gücünü kullanarak asker üzerinden bunu engelleyecek hamleler yapıyordu. Medya, yazdıkları ve yazmadıklarıyla vardır. Yazdıklarıyla farklı, azınlık olanı düşman gösterebilir, yazmadıklarıyla da onların başına gelen felaketin ortaya çıkmasını engelleyebilir. Hâlâ 'Türkiye Türklerindir' diye yazıyla çıkan bir gazete şaşırtmıyor." ifadelerini kullandı.

ÇOK KÜLTÜRLÜ YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ

Cihan Haber Ajansı Genel Yayın Müdürü Abdülhamit Bilici ise Türkiye'de kimin kapısı çalınsa bir mağduriyet hikâyesi çıktığını dile getirdi. Mağduriyette Süryani ve Alevi arasında ya da azınlık ve çoğunluk arasında fark olmadığını kaybetti. Bilici, "Kürt kökenli vatandaşlar, Türk kökenli vatandaşlarla sorun yaşamıyor. Algılama böyle olsa bile daha farklı bir sebebi var. Bir meseleyi tamir ederken, kaş yaparken göz çıkarmamalı. Bütün yaşanan dramları dünyanın gelişmelerinden kopuk ele almamalı. Bu gibi toplantılarda, Fethullah Gülen'in söylemleri gibi ortak noktalarda buluşmaya ihtiyaç var. Osmanlı'nın çok kültürlülüğünü anlamaya çalışırlarsa, ötesi düşünülmeye başlanır."

Süryani Katolik Vakfı Başkanı Zeki Basatemir, "Fethullah Gülen'in bir kıvılcımıyla 18 yılı aşkın bir süredir bir araya geliyorken, tek dinden bahsedilmemeli." şeklinde konuştu. Kültürler Arası Diyalog Platformu Başkanı Erkam Tufan Aytav ise, "Gayrimüslim düşmanlığı Türkiye üzerinde genetiksel bir şey değildir. Travma yaşayan, dövülerek iyileştirilmez." dedi.

zaman
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın