๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Güncel Dini Haberler => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 17 Şubat 2012, 15:37:53



Konu Başlığı: Meclise Allah'ın selamını biz soktuk
Gönderen: Sefil üzerinde 17 Şubat 2012, 15:37:53
ESAM Çarşamba Konferansları Erbakan Hoca'nın hayatıyla başladı... Meclise Allah'ın selamını biz soktuk

ESAM'ın düzenlediği Çarşamba Konferansları dizisi, Milli Görüş Lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın hayatı ile başladı. Erbakan'ın siyasi hayatı boyunca yalnız bırakmayan sadık dostlarından Kutan, Erbakan'ın liderliğini ve çizdiği yolu anılarıyla dinleyicilere aktardı.

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından geleneksel hale getirilen Çarşamba Konferansları dizisinin bu seneki ilk programı yapıldı.

Milli Görüş Lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'n hayatının anlatıldığı konferansta ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, anılarını aktardı. Programın sonunda ise Erbakan'ın torunu Hatice Altınöz, Kutan'a çiçek takdim etti. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen programa Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve yüzlerce öğrenci iştirak etti.
Biz suçlamalardan şeref duyduk

Kutan, konuşmasında 4 siyasi partilerinin sözde gerekçelerle kapatıldığını ancak Milli Görüşçüler olarak bu yola baş koyduklarının altını çizerek, Milli Selamet Partisi'nin kapatılması sırasında dönemin Savcısı'nın suçlamasını aynen okuyarak, bundan şeref duyduklarını aktardı. Kutan, "MSP'nin kapatılma davası sırasında savcının bize yönelttiği suçlamayı tarihe not düşsün diye okuyorum. Askeri Savcı Atilla Tulay 'İslami bir tabir olan cihat sözcüğü kısaca Hak'kın hakimiyeti, İslam'ın hakimiyeti için mücadele etmek demektir. Cihat etmek, namaz kılmak oruç tutmak gibi zorunlu bir dini akidedir. Bunun için yeri geldiğinde can ve mal feda edilmelidir. Cihadın yolu Hak'kın tebliğidir. İslamı anlatacak olanlar şu prensiplere uymalıdırlar. Davayı iyi bilecek, bildiğini yaşayacak, hakkı tavsiye edecek. İslam'ı kabul ettirmenin yolu zora değil iyiliğe dayanır. Bu nedenle tebliğ tatlı dil ve güler yüzle yapılmalıdır. Hak'kın tebliğini kim yapacak. Bunun için bir teşkilat gerekliydi. Bu İslam nizamını Hak'kı anlatma görevini MSP yöneticileri olan sanıklar üstlenmişlerdir' Elbette ben deniz de dahil. Erbakan hocamız başta olmak üzere böyle bir iddiada ve suçlamadan şeref duyduk" dedi.
Milli Görüşle TBMM'ye selam girdi

ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Milli Görüş'ün bu ülkeye yaptığı hizmetleri de saymakla bitirilemeyeceğini ancak birkaç tanesini dinleyicilere aktardıktan sonra Allah'ın selamının Milli Görüşçüler ile birlikte milletin meclisi olan TBMM'ye girdiğini söyledi. Kutan, "Milli Görüşçüler ile meclise Allah'ın selamı girdi. Daha önce birbirlerine günaydın, merhaba gibi ifadeler kullananlar, bizi böyle görünce onlarda aslına döndüler. Kısa bir süre sonra CHP'li vekiller de bizi görünce 'Selamün Aleyküm' demeye başladı. Hatta Ecevit o dönemde 'Hakça Düzen' sloganını bile Erbakan'ın 'Adil Düzen' anlayışından aldığını yıllar sonra öğrendik" dedi.
Marksist Bakan Üstündağ'a Rağmen İHL'ler açıldı

1974 yılında MSP-CHP Koalisyonu dönemine ilişkin de önemli bir bilgi veren Kutan, o dönemin Milli Eğitim Bakanı'nın Mustafa Üstündağ olduğunu ve zihniyet olarak da Marksist biri olduğunu aktardı. Kutan, Marksist bir Milli Eğitim Bakanı'na rağmen biz o yıllarda Adalet Partisi'nin kapattığı İmam Hatip Liselerinin orta kısımlarını tekrar açtık. 80 yeni İmam Hatip Okulu'nu açtık. O dönem İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk'tü. O valilere talimat veriyorlardı, buldukları binalara İmam Hatip Okulu açıyorlardı. 4 yılda 350 imam Hatip Okulu, 10 Yüksek İslam Enstitüsü, 3 bin Kur'an Kursu açıldı. Bunlar kimin zamanında yapılıyor. Marksist Mustafa Üstündağ zamanında. Bir gün kendisi bana 'Sayın Kutan bir eğitimci olarak değil yeni İmam Hatip Okulu açmak, mevcutların bile kapatılmasını savunan bir eğitimciyim. Ama ne yapayım ki, Ecevit koalisyon protokolünde bunları imzaladı, bende uygulayacağım' demişti. Bu şartlarda okulları açmış olduk" diye konuştu.
Demirelin çark ettiği karar

Türkiye'nin İslam Konferansı Örgütü (İKÖ)'ye nasıl üye olunduğunu da aktaran Kutan, bunun Milli Görüş sayesinde gerçekleştiğini söyledi. Kutan, O dönemde Başbakan'ın Süleyman Demirel olduğunu ve o yıl İKÖ'ün toplantısının İstanbul'da yapılacağını ve Türkiye'nin de gözlemci üye olacağını söyleyerek, "Türkiye İKÖ'ye üye değil, utanç verici bir durum. İKÖ toplantısını Türkiye'de yapacak ve biz de gözlemci olacağız. Böyle bir şey olmaz. Biz o zaman bir teklif verdik üyelik için. Türkiye'nin İKÖ'ye üye olması için verdiğimiz teklifi Demirel önce hukukçulara incelettiğini söyledi ve bize, 'Türkiye'nin İKÖ'ye üye olması anayasal açıdan laikliğe aykırı' dedi. Hocamız ile birlikte biz hepimiz tavrımızı en sert şekilde dile getirdik. 'Bir hafta içinde Türkiye İKÖ'ye üye olacak kararı çıkmadığı takdirde biz hükümetten ayrılıyoruz' diye. Demirel hukukçulara tekrar incelettiğini ancak 'anayasaya aykırı değil' dediğini söyledi. Ve bu şekilde Türkiye İKÖ'ye üye oldu" dedi.
Kutan'dan tarihi sözler

Konuşmasının son kısmında ise ESAM Genel Başkanı Recai Kutan şu tarihi sözleri kaydetti: "Bu kadar haksızlık zulüm ve engellemelere rağmen bütün hayırlı hizmetleri gerçekleştiren muhterem hocamızı bir sevgi seliyle rahmeti rahmana geçen yıl uğurladık. Peki bütün bu sevginin sırrı neydi. İnancını hiçbir kınayıcının kınamasına aldırış etmeksizin hayata geçirme gayretiydi. Hocasını uğurlayan milyonlar hocalarına yapılan saygısızlıkları, haksızlıkları cenazede bir araya gelerek cevap verdiler. Hakaret etmeden, küfür etmeden sadece yürüyerek ve tekbir getirerek. 28 Şubat döneminin kuvvetli bir komutanı ABD'den sesleniyordu. 'Demokrasiye balans ayarı yaptık' diye. Hocamızın cenazesinde gördük, balans ayarı nasıl yapılıyormuş. Vefatının üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen hala gök kubbede rahmetli hocamızın gür sesi yankılanmaktadır. Peki o adamlar ne oldu. Zaman geçtikçe hocamız daha da iyi anlaşılacaktır. Tıpkı yüce bir dağın ihtişamının o dağın eteklerinden uzaklaştıkça daha iyi algılanışı gibi"
Erbakan'ın torunundan Kutan'a çiçek

Erbakan'ın sadık dostlarından Kutan'ın Erbakan'ı anlattığı programda zaman zaman da duygulu anlar yaşandı. Programın sonunda ise Kutan'ı bir sürpriz bekliyordu. Erbakan'ın torunu Hatice Altınöz, elindeki çiçekle kürsüye çıkarak, Kutan'ın elini öptü ve kendisine çiçek takdim etti.

MİLLİ GAZETE