๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Güncel Dini Haberler => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 05 Eylül 2012, 17:38:29



Konu Başlığı: Kadına para gözüyle bakan zihniyet !
Gönderen: Sefil üzerinde 05 Eylül 2012, 17:38:29

Suna DURMAZ

Carrefour ve kadına para gözüyle bakan zihniyet !


İstanbul Kozyatağı’nda bulunan CarrefourSA’nın, Kızılay Ataşehir Şubesi ile “Muhtaçlara Ramazan Kumanyası” protokolü imzaladığı hâlde, yardım standında görev alan Kızılay gönüllüsü baş örtülü Elif Demirci’ye tahammül edememesi, kadına yapılmış olan büyük bir hakarettir. Aynı zamanda da, kadın bedenine cinsellik ve ticarî meta gözüyle bakan vahşî zihniyetin 21. yüzyılda da devam ettiğinin bir göstergesidir.
   
Bu zihniyet, cesedini sahiplenip örterek kem gözlerden saklayan kadına asla tahammül edemez. Çünkü kadını akıl ve fikir sahibi olarak değil, zevk unsuru olarak görür ve dolayısıyla da kadına yakışanın çıplaklık/ örtüsüzlük olduğuna inanır.
Kadına para makinası gözüyle bakan bu “ilkel” zihniyet, “kadın ne kadar açılırsa o kadar para getirir” felsefesine inandığı için, müşterilerin çoğunluğunu erkeklerin teşkil ettiği otomobil, motosiklet ve tekne gibi araçların tanıtımlarında, nerede ise çırılçıplak sayılacak açık mankenleri kullanırlar. Ve ne yazık ki, bir takım “kuş beyinli” kadınlar da gönüllü olarak bu ticarî anlayışa âlet olurlar!..
Bundan yedi sekiz yıl öncesinde Kuveyt’te bir Türk fuarı düzenlenmişti. Fuara giden bir arkadaşım, Arap gençlerin standlarda görevli mini etekli Türk kızlarının etrafında toplandıklarını görünce, kızlardan birine “Neden böyle giyiniyor sunuz? diye sormuş. Kız da “Bizi getiren şirket böyle giyinmemizi istedi” demiş.
Durumu kendi gözümle görmek için kalkıp fuara gittim. Arkadaşımın dediği doğruydu. Standlarda 17-20 yaş arası mini etekli kızlar görev almışlardı. İşin garibi, satış için Arapça veya İngilizce bilmek gerektiği hâlde, bu kızlar Arapça bilmiyorlardı ve İngilizce seviyeleri de çok çok kötüydü. Türk kızlarının satış yaparken cilveli cilveli çat-pat İngilizce konuşmalarından hoşlandıkları belli olan Arap gençleri de standların önünde kalabalık oluşturuyorlardı. Gördüğüm bu manzaradan oldukça rahatsız olmuştum. Yapılan bu işin çok yanlış olduğunu Türk organizatöre söylediğimde, Organizatör hiç kulak asmamıştı. Anlaşılan, Organizatör Bey için mühim olan para gelmesiydi; müşteri avlamak için evlâdı yaşındaki kızları “oltadaki yem” gibi sunmak hiçte mühim değildi.
Fuara yaptığım ziyaretten bir kaç gün sonra, yıllık izin için Türkiye’ye geliyorduk. Organizatör Bey de bizimle aynı uçaktaydı. İstanbul havalimanına indiğimizde, Beyefendi’nin fuardaki mini etekli kızlardan biriyle sarmaş dolaş bir şekilde indiğini görünce, kendi kendime “Kadına meta gözüyle bakanlara yazıklar olsun” dedim.