๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Güncel Dini Haberler => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 08 Haziran 2012, 15:28:44



Konu Başlığı: Kadına Müslümanca bakış
Gönderen: Sefil üzerinde 08 Haziran 2012, 15:28:44



Ali FERŞADOĞLU

Kadına Müslümanca bakış


Hiç şüphesiz kadın ve erkek birbirinden farklı biyolojik, psikolojik, fizyolojik duygusal özelliklere sahiptir.
   
Yaratılış itibariyle daha nazenin ve hassas olan kadına karşı erkek daha yumuşak ve kibar davranmalıdır.
Bunun yanı sıra İslâmiyet’in kadına verdiği değeri göz önünde bulunduran erkek, bunu bir ibadet nazarıyla ele alacaktır zaten. İslâm kadına nasıl bakılmasını ister?
* Hem yaradılış noktasında, hem de hukuk karşısında kadın ve erkek eşittir. Peygamberimizin (asm) diliyle, “Kadın-erkek bütün insanlar, tarak dişleri gibi birbirlerine müsavidir.”
* Takvâdan başka hiç kimsenin üstünlüğü yoktur.
* Hak din İslâm tıpkı erkeklere olduğu gibi kadınlara da inanç hürriyeti, fikir hürriyeti, ibâdet hürriyeti, ticâret hürriyeti (çünkü, kadın, malını istediği gibi tasarruf etme hakkına sahip ve zekât verme yükümlülüğündedir. Bunlar da çalışma ve ticâret hürriyetini gerektirmektedir) ve sair bütün hak ve hürriyetleri tanır.
* Peygamberimize (asm) ilk imân eden bir kadındır: Hz. Hatice (ra) validemiz...
* Hz. Âişe (ra) ise, âlim ve müftüdür, Hz. Peygamberin (as) güzide arkadaşları, bilmedikleri meseleleri ondan sorup öğrenirlerdi; iki binin üzerinde hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.
* İslâm ile kız çocukları ezilmekten, hor görülmekten, diri diri gömülmekten kurtarılmıştır.
* Kur’ân’da, “kadınlar” anlamına gelen “Nisa”; bir kadın ismini taşıyan “Meryem” sûreleri mevcuttur.
* İslâm; kadını, anne, eş ve kız çocuğu olarak yüceltmiş; ayrıca, ana olarak, kız olarak, kız kardeş olarak, eş olarak, hala olarak, teyze olarak, anneanne ve babaanne olarak her türlü haklarla donatmıştır.
* Her fırsatta kadın ilim tahsili için teşvik edilmiştir.
* Erkeğin sınırsız evlenmesini kaldırmış, sadece zarurî durumlar için dört ile sınırlandırmıştır.
* Boşanma sistemini erkeğin keyfine bırakmamış; kadının haksız, keyfî boşanmasını; zulüm ile terk edilmesini engellemiştir.
* Kadına varis olma hakkını, anne, kız, eş, büyük, küçük, hatta anne karnında iken bile tanımıştır.
* Kadının vesayetini, bulûğa ermeden önce velisine vermiş; korunup, gözetilmesini sağlamıştır.
İşte bütün bunları nazara alan erkek, eşine sevgi, saygı ve itina ile yaklaşmalıdır. Bu, kadının da eşine karşı daha müşfik, sevecen bir yaklaşım sergilemesini sağlayacaktır. Böylece huzur dolu bir yuvanın temelleri en sağlam bir şekilde atılmış olur.

yeniasya