> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Güncel Dini Haberler > Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek?
Sayfa: [1] 2 3 4   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek?  (Okunma Sayısı 3259 defa)
31 Aralık 2010, 14:15:18
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 31 Aralık 2010, 14:15:18 »



   
Kâbe’nin kapısı, neden yerden daha yüksek?


Hz. Ayşe, Peygamberimize sordu, Kabe'nin kapısı neden yüksekte? Verilen cevap, Türkiye'ye deki bazı durumlara da ışık tutucu nitelikte. Nasıl mı?


Hiç düşündünüz mü, Kâbe’nin kapısı yerden neden daha yüksek?.

Doğrusu yıllardır merak ettiğim bu sorunun cevabını yakın zamanda okuduğum bir kitapta öğrenme fırsatı buldum. Nedense, okuduklarım Türkiye’nin içinde bulunduğu çağrıştırdı zihnimde. Bilmem katılır mısınız?

Kâbe kapısının yerden yüksekliği yaklaşık 2 metre. (1 metre 97 cm.) Yani ortalama insan boyundan 25–30 cm. daha yüksek. Nitekim gerek Kâbe ziyaret edildiğinde, gerekse de çekilen fotoğraflara göz atıldığında, Kâbe kapısı önünde dua ve niyazda bulunan insanların ellerini yukarıya kaldırdığında ancak kapının eşiğine dokunabildiği görülür.

Kâbe’nin kapısının yerden neden daha yüksek olduğu konusu kitapta şu şekilde yer alıyor.

Hz. Ayşe rivayet ediyor:

“Peygamber (sav)’e sordum:

- Kâbe’nin kapısı neden yüksekte kalmış dedim.

- Kureyşliler, diledikleri kimselerin Kâbe’ye girmelerine izin vermek, istemedikleri kimseleri de engel olmak için böyle yaptılar. Kureyş, cahiliyet dönemini henüz geride bırakmış olmasaydı ve itirazlarından çekinmeseydim, Kâbe’nin kapısını yer seviyesine indirirdim” buyurdu. (Ahmet Bayer, Fotoğraflarla Kutsal Yolculuk, Bursa 2008)

Peygamber Efendimizin cevabında iki nokta dikkati çekiyor.

Birincisi, Kâbe’nin kapısı, anahtarları elinde bulunduran Kureyşliler tarafından özellikle yüksek yapılmış ki, isteyen herkes içeriye giremesin, ancak diledikleri ve izin verdikleri girebilsin. Buraya girmek bir imtiyaz, birilerine sunulan lütuf gibi algılansın.

İkinci nokta da, her şeyin bir vakti saati olduğudur. Zamanından önce yapılan bazı işlerin bir takım hazımsızlıkları da beraberinde getirebileceğidir. Benim yukarıda satırlardan anlayabildiğim budur.

Bir fotoğrafın anlattıkları…

Hiç kimse üzerine alınmasın ve yanlış anlamasın. Yukarıdaki satırları ilk okuduğumda, Beyaz Türkler kavramını ilk ortaya atan isimlerden olan Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut’un gazetesinin manşetine taşıdığı bir fotoğrafla, “Beyaz Türklerin tasfiyesi mi?” başlıklı bir yazı ile bu fotoğrafı analiz eden satırlar kaleme alan Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün yazdıkları geldi aklıma.

Akşam gazetesi 20 Nisan 2006 tarihli haberinde, o günlerde Merkez Bankası Başkanlığına yeni atanan Durmuş Yılmaz’ın oturduğu evin kapısının önünde çekilen bir fotoğrafa yer vermiş, kapı önünde duran ayakkabılardan yola çıkarak, eve ayakkabısız girilmesini dikkatlere sunmuştu. Fotoğrafta, Durmuş Yılmaz’ın tesettürlü eşi Duriye Hanım’ın, evlerine gelen misafirleri içeri buyur ettikten sonra, kapı önündeki ayakkabıları düzelttiği görülüyordu.

Durmuş Yılmaz’ın kapısının önündeki görüntü aslında milyonlarca Anadolu ailesinin kapı önü görüntüsünden farklı değildi. Ama bu fotoğrafa yüklenen anlam çok farklı oldu.

Türkiye'nin en "beyaz" genel yayın yönetmeni, evine ayakkabıyla girilmeyen Durmuş Yılmaz hakkında ertesi günü (21 Nisan 2006) ibretlik bir yazı kaleme aldı. Aslında çok da haksız sayılmazdı. Çünkü Merkez Bankası Başkanlığı, Cumhuriyet elitlerinin gözünde, sembolik önemi çok yüksekte olan bir makamdı.

Ertuğrul Özkök, “Beyaz Türklerin tasfiyesi mi” başlıklı konuyla ilgili yazısına, “Merkez Bankası Başkanı'nın eşi Duriye Yılmaz'ın dünkü Akşam Gazetesi'nde yayınlanan fotoğrafını uzun uzun seyrettim” satırlarıyla başladı. Yazının sonunu ise; “Acaba köylerden ve varoşlardan gelen bir "garibanizm ihtilali mi" yaşıyoruz. Acaba bu ihtilal "Beyaz Türklerin tasfiyesi sürecini mi başlattı? Acaba "Beyaz Türkler" tasfiye edilince bu ülke daha mı güzel olacak?” sorusuyla bağladı.

Özkök, Durmuş Yılmaz’ın evine ayakkabısız giriliyor, üstelik eşi de tesettürlü diye, bir Anadolu evladının Merkez Bankası Başkanlığına gelişini garibanizmin ihtilali ve Beyaz Türklerin tasfiyesi olarak değerlendirmekte mahzur görmedi.

Temel gerçek…

Şu an Türkiye’nin yaşadığı temel sıkıntı işte budur. Ülkenin siyasi, ekonomik ve bürokratik yönetimi sadece bazı ‘özel’ hususiyetleri olan seçkinci sınıfın elinde olması istenmektedir. Eğer bir baskıdan söz edilecekse, realitede var olan en temel ve dışlayıcı baskı budur. Azınlığın iktidarı çoğunluğa dayatılmakta ve böyle gelmiş böyle gitsin arzu edilmektedir.

Bir noktaya dikkatinizi çekerim. Ertuğrul Özkök, Durmuş Yılmaz’la ilgili satırları kaleme alırken, Çankaya’da henüz Sayın Abdullah Gül oturmuyordu. Cumhurbaşkanlığı seçimine tam yıl vardı. Şimdi anladınız mı, bir tornacının evladı olan eşi tesettürlü Sayın Gül’ün Çankaya’ya çıkışının neden bu kadar dirençle karşılaştığını.

Sayın Gül’ün seçilmesine engel olunamayacağını anlayınca, Ertuğrul Özkök’in neden, “gel bir şovalyelik yap, bu işten vazgeç” diye yazdığını.

Merkez Bankası Başkanlığı’na Sayın Yılmaz’ın yakıştırılamaması gibi, Çankaya’ya da Sayın Gül yakıştırılamadı… Diğer görevler hakeza… Bir vatan evladı bir göreve gelmeye görsün, o göreve atanması için tüm yasal şartlara haiz olduğu halde, belirsiz nedenlerle çeşitli dirençlerle karşılaşılıyor ve bir takım sıfatlar yakıştırılıyor. Birileri sürekli, kilit noktaların anahtarları kendi ellerinde olsun, makam mansıpları sadece kendileri dağıtsın istiyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nden Erzurum ve Rize milletvekilliği de yapan Kemalettin Kamu’nun, Kâbe’nin yerine Çankaya'yı koyduğu o meşhur şiirini, Kâbe kapısını bazı seçkinci Arapların neden yükseltme gereği duyduğu, Sayın Abdullah Gül’ün Çankaya’ya çıkışının önüne de neden bazı maniler konulduğu ekseninde bir daha ibretle okuyunuz ve sembolik de olsa bazı konuların neden önemli olduğunu bir kez daha hatırlayınız.

Ne demişti şiirinde Kemalettin Kamu;

Ne örümcek ne yosun / Ne mucize ne füsun
Kâbe Arabın olsun / Çankaya bize yeter

Tesettürlü hanımefendilerin eğitim hakkından neden mahrum edilmek istendiğini, bunun gerçekte ne anlama geldiğini ve ne amaçlandığını, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının satır aralarını, Kureyşlilerin Kâbe kapısını neden yükselttikleri bağlamında bir kez daha düşününüz.

Tarihi okurken lütfen ayrıntıları gözden kaçırmayınız.

Kişisel çıkar ve sosyal pozisyonlarını kaybetmemek için kutsal Kâbe kapısına bile engel koyan zihniyetin izdüşümünün, tarihin her döneminde her yerde egemen olmak isteyebileceğini hatırdan çıkarmayınız.
İbret alınırsa, tekerrür etmeyebilir ve dahi artık etmemelidir.


PROF. OSMAN ÖZSOY - HABER 7
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 11 Ekim 2014, 01:42:17 Gönderen: Sümeyye »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek?
« Posted on: 29 Mart 2024, 14:32:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek? rüya tabiri,Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek? mekke canlı, Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek? kabe canlı yayın, Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek? Üç boyutlu kuran oku Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek? kuran ı kerim, Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek? peygamber kıssaları,Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek? ilitam ders soruları, Kâbe nin kapısı neden yerden daha yüksek? önlisans arapça,
Logged
16 Nisan 2011, 12:32:34
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #1 : 16 Nisan 2011, 12:32:34 »

Gerçekten çok güzel bir tespit.
Allah razı olsun..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Nisan 2011, 11:57:56
rahmet
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 268


« Yanıtla #2 : 21 Nisan 2011, 11:57:56 »

Saygıdeğer pek muhterem kardeşim Allah'a şükürler olsun.Sizler gibi günümüzün toplumsal ve sosyal konularına geniş bir açıdan bakabilen ,konulara vakıf,onları gerçek ve inadırıcı bir dille izah edebilen,yorumlayabilen;çağımızın Hz.Aişelerine sahibiz.Rabbim sayılarınızı ve ilminizi arttırsın.Milletimizi .İslam alemini,tüm insanlığı kurtaracak nesiller yetiştirmenizi nasip etsin!...AMİN.....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
30 Haziran 2011, 01:18:14
Selvihale

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 434


« Yanıtla #3 : 30 Haziran 2011, 01:18:14 »

Amin amin amin Rabbim razıı olsun muthiş bi paylaşım Rabbim hizmetinizi daha artırsın..selmtle
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
03 Ağustos 2011, 16:32:54
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #4 : 03 Ağustos 2011, 16:32:54 »

ALLAH razı olsun mükemmel..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3 4   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes