๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Güncel Dini Haberler => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 15 Ekim 2011, 21:19:47



Konu Başlığı: İnanç hürriyeti eşitikle sağlanır
Gönderen: Sefil üzerinde 15 Ekim 2011, 21:19:47
İnanç hürriyeti eşitikle sağlanır    
   
‘’Din Devlet İlişkileri Sempozyumu’’nda konuşan Fener Rum Patriği Bartholomeos, ‘’Devlet, dini inançlarına bakılmasızın vatandaşlarını koruyup desteklediği zaman, sınırları içinde yaşayan tüm dinlere karşı eşit tutum sergilediği zaman, mensuplarını da eşit bir şekilde dinlediği zaman tam anlamıyla özgürlük ve eşitlik yaşanmaktadır’’ dedi.
 
İnanç hürriyeti eşitlikle sağlanır
FENER Rum Patriği Bartholomeos, ‘’Devlet, dini inançlarına bakılmasızın vatandaşlarını koruyup desteklediği zaman sınırları içinde yaşayan tüm dinlere karşı eşit tutum sergilediği zaman, mensuplarını da eşit bir şekilde dinlediği zaman, tam anlamıyla özgürlük ve eşitlik yaşanmaktadır’’ dedi.
Bartholomeos, Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Acıbadem yerleşkesinde düzenlenen ‘’Din Devlet İlişkileri Sempozyumu’’nda yaptığı konuşmada, din adamları olarak ne ekonomi ne de siyaset uzmanları olmadıklarını söyledi.
Patrik Bartholomeos, ‘’Yaşadığımız dünya da din, etkili ve kuvvetli bir etken oluşturmaktadır. bu bağlamda din ve inanç gruplarının, uluslararası ilişkileri ve küresel politikaların yeni ilgi odağı haline gelmesi, hiç de sürpriz olarak görülmemeli, zira din, toplumsal görevleri doğrudan, devlet politikalarına da dolaylı bir şekilde etkileyen bir güçtür’’ dedi.
Bartholomeos, tarihte bakıldığında laiklik kavramının, kutsal kavramına karşı geliştirilmiş olduğunun görüldüğünü belirterek, ‘’O tarihlerden bu yana toplum ile din arasında bazen keskin ayrılıklar yaşandı, bu bazen de şiddetli polemik konusu oldu. Laikliğin ilk oluşumunda maneviyat ile mukaddesat algıları aşağılanarak, yerlerine tüketicilik manalarına, kavramlarına öncelik verildi. Diğer taraftan ise laiklik algısının olumlu boyutlarınında bulunduğu muhakkaktır’’diye konuştu.
Sempozyuma, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Vatikan’ın Türkiye Dini Temsicisi Mgr. Louis Pelatre, Ermeni Ortodoks Patrik Vekili Aram  Ateşyan, Suryani Kadim Ortodoks Patrik Vekili Yusuf Çetin, ve Doğuş Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doğu Gözaçan’ında aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Sempozyumda, ‘’Tarihten günümüze dünyada din ve devlet ilişkileri’’, ‘’Türkiye’de din ve devlet ilişkileri ve laiklik uygulamaları’’ konuları ele alındı.
 
DEVLETİN RAKİBİ DEĞİLİZ
İNANÇ gruplarının laik devletin rakibi değil, muhatapları olarak  görülmeleri, devletin de onları tarafsız ve yargısız bir şekilde karşılaması ve eşit tutması gerektiğine inandığını vurgulayan Patrik Bartholomeos, şunları söyledi: ‘’Laik devletin tanımını, hukuk devleti olmak, demokrasi çerçevesinde inanç gruplarını teminat altına almak, temel insan ve toplumsal haklarını savunmak, aralarındaki eşitliği de garanti etmek nitelikleri teşkil etmektedir. Laiklik din özgürlüklerini kısıtlamak değildir. Geçmişte olmuş olabilir, nitekim olmuştur ve bazı konularda laikliğin yanlış tasvir edilmesi ve yanlış tatbik edilmesinin sonuçları maalesef bu güne kadar devam etmektedir. Patrikhanemiz son 20-25 sene boyunca hem çevrenin korunması hem de dinler arası diyaloğun geliştirilmesi konusuna öncelikli girişimlerde bulundu.”

KAMU, DİNİ YOK SAYMASIN
“Kamu alanlarında dinlerin sözü, gerek toplum gerekse devlet tarafından gözden kaçırılmaması gerektiğine inanıyoruz” diyen Patrik Bartholomeos, şöyle devam etti:”Din kavramının ve toplumdaki rolünün aynı zamanda dinlerin ana ve temel ayrılamaz değerleri olan eşitlik, özgürlük ve hoşgörü gibi laik kavramlara tehlike oluşturmadığına bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Devlet dini inançlarına bakılmasızın vatandaşlarını koruyup desteklediği zaman sınırları içinde yaşayan tüm dinlere karşı eşit tutum sergilediği zaman, mensuplarını da eşit bir şekilde dinlediği zaman tam anlamıyla özgürlük ve eşitlik yaşanmaktadır. Dolayısıyla da dinlerin çeşitliliği ile farklılığının güzelliği milletin ve devletin emsalsiz kimliğini zenginleştirmektedir. Ümit ederiz ki bütün bu güzel kavramlar, idealler, prensipler yeni anayasamıza dahil edileceklerdir. Toplumların hassasiyetlerini daima konuşarak aşabiliriz."

yeniasya