Hafızlık gönül işi istemezsen olmaz

Hafızlık gönül işi, istemezsen olmaz

Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen 38 genç dün hafız olmanın mutluluğunu yaşadı. Kocatepe Camii'nde yapılan törene birçok isim, okudukları Kur'an-ı Kerim'le anlam kattı. Hafız yetiştiren hocalar, hafızlığın gönül ve arzu işi olduğunu, istenmeden olunamayacağını söyledi.Hafızlık yıllarca azimle çalışarak, isteyerek, ulaşılan önemli bir paye. Gece-gündüz sürdürülen bu çabanın nihayetinde yapılan icazet törenleri de bir ulvi şölen gibidir. Hafızlığa adım atan gençlerin sevincine hafızlıkları, sesleri ve örneklikleriyle birçok hoca eşlik eder. Halk bu sevinci yüreğinde yaşayarak doldurur camileri. İşte böyle bir sevincin telaşesi vardı dün Bayrampaşa Kocatepe Camii'nde.

Bu yıl 5.si düzenlenen hafızlık icazet töreninde 38 genç, hafız olmanın mutluluğunu yaşadı. Türkiye'nin farklı vilayetlerinde talebelerin yanı sıra Filistin asıllı Emin Alhsava (17) ile 6 ayda hafız olan Abdulbaki Gönüllü (14) de vardı bu törende.

Programda Soğanlı Kur'an Kursu Kur'an öğretmeni Mustafa Öztürk, Beyoğlu Piyalepaşa Camii imam hatibi İshak Danış, Eyüb Camii imam hatibi Metin Çakar, Abdullah Yılmaz, Beyazıd Camii imam hatibi Suat Göztok Kur'anı Kerim tilavet ederken İstanbul müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran da sohbet etti.

Çok heyecanlı olduğu gözlenen küçük hafız Abdulbaki Gönüllü, Kur'an okurken hüzünlü anlar yaşattı. 6 ayda hafız olan Abdulbaki, kısa sürede hafız olmayı çok istekli olmasına ve ona okumayı sevdiren yumuşak kalpli hocasına bağladı.

2000 yılında Türkiye'ye gelen Filistinli Emin Alhsava, 16 ayda hafız oldu. Alhsava'nın ifadesine göre annesinin bu işte emeği büyük. Alhsava, "Bu meslek, sabır metanet, aşk isteyen bir şey. Sevdikçe daha da seviyor, okudukça daha çok şevkleniyorsunuz." şeklinde konuştu. İleride müftü olmak istediğini belirten Diyarbakırlı Hafız Hüseyin Korkut (17) ise, "İlim sahibi olup, insanlara faydalı olmak istiyorum. Bize bu imkanları sunan, bize hizmet eden, ilim öğreten bütün herkesten Allah razı olsun." diye konuştu.

Kursun hocalarından Ali Ballı, "Biz daha çok kendi istekleriyle buraya gelenleri alıyoruz. Bunun için de mülakat yapıyoruz." diyerek hafızlık için istemenin, arzu etmenin önemine dikkat çekti. Ballı, bu arzuyu taşıyan talebelerin çok daha başarılı olduğunu söyledi.

Hafız olmanın ilk safhası Kur'an'ı okumayı hakkıyla öğrenmekten geçtiğini ifade eden Mustafa Öztürk de bu işin, sabır istediğini belirtti. Öğrenmek kadar öğretmenin de kolay olmadığının altını çizen Öztürk, "Farklı bölgelerden kişiler buraya geliyor. Şiveleri farklı, kelime telaffuzları ayrı bu talebelerimizi eğitmek kolay olmuyor." diyerek hocaların bu durum karşısında metanetli olmaları gerektiğini vurguladı.

zaman
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın