> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Güncel Dini Haberler > Gülen İslam'ın özünü anlatıyor
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gülen İslam'ın özünü anlatıyor  (Okunma Sayısı 331 defa)
22 Temmuz 2011, 15:02:26
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 22 Temmuz 2011, 15:02:26 »



Gülen İslam'ın özünü anlatıyor

Klasik İslam'da olan ama zamanla aşınan çalışma, topluma hizmet, aile, toplum ve cemaate sevgi gibi "hizmet" kavramı içerisinden önerdiği diğer unsurlar biraz geri planda kalmış ve aşınmışlardı. Gülen, bütün bunları tekrar yerli yerine oturtuyor ve ihya ediyor.

Gülen Hareketi üzerine Yunanistan'da yayımlanan ilk kitabın yazarı Dr. Sotiris Livas: İnsanların hizmet vasıtasıyla birbirlerini dinlemeleri çok önemli

İonio Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler, Türkiye ve Ortadoğu konularında dersler veren Dr. Sotiris Livas, doktorasını "Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan günümüze Ortadoğu ülkeleri ile ilişkileri" konulu tezle tamamladı. Atina Hukuk Fakültesi mezunu olan Livas, üniversite hocalığının yanında Atina'da avukatlık mesleğini de aktif olarak yapıyor. 2003 yılında "Türkiye, İsrail ve Yunanistan" konulu bir kitap tercüme eden Dr. Livas, "İslam, Küreselleşme ve Milliyetçilik: Türkiye ve Dünyada Fethullah Gülen'in Üslubu ve Çalışmaları" adlı eser ile kendi imzasını taşıyan ilk kitabını 2010 yılında yayımladı. Tamamı Gülen Hareketi'ne ayrılmış Yunanistan'da yayımlanan ilk kitap olan çalışma, ülkedeki harekete ilişkin tek Yunanca kaynak olması bakımından sıklıkla referans alınıyor. Gülen Hareketi'ni 7 başlık altında ve 143 sayfada işleyen kitap, zengin bir bibliyografyaya sahip. Yazar, Gülen'in farklı konulardaki görüşleri, Nuriye Akman'a verdiği röportaj ile yayımladığı mesajları Yunancaya tercüme ederek kitabın sonuna 38 sayfalık bir ek yaparak okurun istifadesine sunmuş.

Gülen Hareketi'ne ilginiz ne zaman ve nasıl başladı?

Genel olarak İslam'a ilgi duyuyorum. Din olarak da saygım büyük. Türkiye'ye 1985-86'da ilk defa bir gezi vesilesiyle gittiğimde, Nur cemaatine mensup epey kişiyi tanıma fırsatı bulmuştum. Daha sonra doktoramı yaparken Türkiye'deki İslam ile daha yakından ilgilenme imkânı buldum. Bu şekilde Fethullah Gülen'in varlığını öğrendim. Zaten İslam'ın Türkiye'de ve Ortadoğu'daki gelişmesini takip ediyordum. Özellikle Müslüman entelektüellerin, Batı tarzı demokrasilerde İslam ve demokrasinin nasıl uyum içerisinde yaşayabileceğine dair cevaplarına yoğunlaştım. Gülen, bu konuda oldukça fazla özel ve belli cevaplar veriyor. Öte yandan bu hareketin Türkiye için anlamının ne olabileceği de ilgi alanıma girdi. Genel olarak İslam için bu hareket ne anlam ifade eder? Dinler arası diyalog gibi konuları da içerdiği için dinler adına bu gelişme ne ifade eder? Son olarak ülkem Yunanistan için ne anlam ifade eder? Bu sorular üzerine yoğunlaştım.

Yunanistan'da bu sorulara cevap mahiyetinde olan Gülen Hareketi'ne ilişkin ilk kitap çalışmasına böylece imza atmış oldunuz...

Yaptığım araştırma için çok fazla kitap okudum. Kendimi genel olarak Atatürk dönemi ve sonrası ile Osmanlı İmparatorluğu İslam'ının gelişim süreci ile geçirdiği aşamalara ilişkin oldukça fazla bilgiye sahip biri olarak tanımlayabilirim. Bu süreçlerdeki İslam'ın varlığı ile Türkiye'deki durumu beni çok ilgilendiriyor. Zannediyorum Fethullah Gülen gibi bir insanın ve oluşturduğu sistemin, Müslüman dünyasına ait başka bir ülkede ortaya çıkması mümkün değildi. Türkiye'de ortaya çıkması zorunluydu diyebilirim. Türk tipi İslam'ın belli karekteristik unsurları var çünkü.

Gülen'i sevenler kendilerini Hizmet Hareketi ya da Gönüllüler Hareketi olarak tanımlıyorlar. Batı'da sizin de kitabınızda kullandığınız 'Gülen Hareketi' tabiri çoğunlukla tercih ediliyor...

Bu hareketi bir kelime ile ifade etmek mümkün değil. Örneğin ne hareket ne de örgüt. Çok sıkı bir hiyerarşi yok. "Hizmet" kavramı çok özlü ve önemli bir kavram. Batı'da bir kelime ile ifade tercih ediliyor. "Hizmet" demek Batı için tam anlaşılır olmuyor. Yapacağımız tanımlama da daha çok bizim (Batı'nın) adlandırmamızı çağrıştırmalı. Onun için Amerika ve Avrupa'da belli bazı isimlendirmeler var. Ama tam anlamıyla Gülen Hareketi'ni bütün yönleriyle ifade edemiyor. Onun için benim kitabımda da farklı isimlendirmeler kullanılıyor.

Gülen'in çok farklı ve çok yönlü bir kişi olduğuna dair görüşlerinizi kitabınızın ilk bölümünde dile getiriyorsunuz. Bu konuda neler söylersiniz?

Her şeyden önce genel olarak İslam'a, Hıristiyanlığa ve Avrupa felsefesi ile düşüncesine dair çok derin bilgiye sahip. Onun için hem Avrupa'da hem de Amerika'da önerdiği İslam'ın kabul görmesine imkân verecek bilgiler kullanabiliyor. Kitabımda da Max Weber ve Kant ile ilişkisine atıf yapıyorum. Klasik İslam'da olan ama zamanla aşınan çalışma, topluma hizmet, aile, toplum ve cemaate sevgi gibi "hizmet" kavramı içerisinden önerdiği diğer unsurlar biraz geri planda kalmış ve aşınmışlardı. Gülen, bütün bunları tekrar yerli yerine oturtuyor ve ihya ediyor. Ortaya koyduğu İslam şekli, özüne uygun olarak barışçıl ve uyumlu. Bin Laden ve El Kaide'de ortaya çıkan aşırılıklarla ilgisi olmayan, doğru ve kabul edilebilir bir İslam'ı öne çıkarıyor. Batı için konuşulabilecek bir İslam anlayışı çok önemli.

Gülen'i sevenler tarafından açılan kurumların başarısından bahsediyorsunuz. Sizce bu başarıyı getiren unsurlar nelerdir?

Birkaç ülke hariç ben tam anlamıyla başarılı olduklarını düşünüyorum. Hem de sadece Türkiye bağlamında değil, özellikle Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika gibi üst düzey kaliteli eğitimin verilemediği ülkelerde. Ana ilkeler çerçevesinde üst düzey kaliteli eğitimde ısrar etmek. Kaliteli eğitimin verilmesi zor olan ülkelerde Gülen işte bunu başardı. Topluma hizmette ısrar etmek ve ahlâki anlayışın herhangi bir dinle ilişkilendirilmeden verilmesi de çok önemliydi. Evet özellikle de eğitim alanında çok başarılı olduklarını düşünüyorum.

Dinler arası diyalog çalışmalarının ise eğitim kadar başarılı olduğunu düşünmüyorum. Ama bu sadece Gülen'den değil, daha başka nedenlerden kaynaklanıyor.

Dünya barışına Gülen Hareke-ti'nin bir katkı yaptığını düşünüyor musunuz?

İnsanların birbiriyle savaştığı bir ortamda dünya barışı o kadar çok boyutlu bir konu ki, Gülen Hareketi'nin özellikle eğitim vasıtasıyla korkuların giderilmesi, birbirini anlama, diyalog, hoşgörü konularına ağırlık vermesi çok önemli. Bu yolun izlenmesi muhakkak barışın geleceği anlamına gelmiyor. Dediğim gibi, insanların savaşmasına sebep olan o kadar çok farklı etmen var ki gerçek olan insanların Gülen vasıtasıyla diğerlerini dinlemelerinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Yunan medyasında Gülen Hareketi'ni anlamaya yönelik çok sayıda haber yayımlandı. Son dönemde ise birkaç olumsuz makale dikkat çekti. Dünya genelinde Gülen Hareketi'ne yönelik bir karalama kampanyası mı başlatılmak isteniyor?

Bunların bir kısmı olağanüstü başarılı olmuş harekete karşı genel bir korkudan kaynaklanıyor. Biz Yunanlılar için ise her zaman Türkiye ve İslam ile olan ilişki meselesi var. Geçmişte çok defa Gülen'in takiyye yaptığı söylenmişti. Biz Yunanlılar ve Türkler, her zaman komplo teorilerinin yapıldığı bir bölgede yaşıyoruz. Komplo teorileri, adeta gerçekliğimizin bir yanını oluşturuyor. Bazılarının iddiası olan takiyye yöntemini kullandığına dair söylentiler üzerine birileri hiç kimse tam olarak bu insanın aklında ne olduğunu bilemeyebiliyor diye düşünebilir. Onun için yeni halife olacak gibi bütün bu tanımlamaların -bana göre o zamanki tarihî ortam başka, şimdiki ortam başka olduğu için böyle bir şey mümkün değil- gerçekle alâkası yok.

Yetkililer de Gülen kadar cesur olmalı

Gülen, daha 1990'lı yıllarda Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması gerektiğini kamuoyu önünde ilk dillendirenler arasında yer almıştı. Yaklaşık 20 yıl sonra bile bu konu henüz aşılamadı. Görüşünüz nedir?

Gülen, her zaman korkusuz konuşuyordu. Bu, onun en önemli karakteristik özelliklerinden bir tanesi. Herhangi bir korkusu ya da korku sendromu yok. Siperlerde korunmuyor. Biz ve onlar, biz ve diğerleri sendromu yok. Korku oluşturmaya hiçbir zaman çalışmadı. Tam tersine, insan korkularını yenmeli anlayışına sahipti. Bence başarısının en önemli unsuru buydu. Korkusuz bir insan. Herhangi bir şeyden korkmanıza gerek yok, diyordu. Hepimiz buradayız. Hepimiz ilerlemeye çalışıyoruz. Tam da bu bakımdan Heybeliada konusunda da korkusuzca hareket etti. Aşırılıktan uzaktı. "Heybeliada Ruhban Okulu'nu kapalı tutmamızın bir nedeni yok. Açalım." dedi. Buna karşılık Yunan dinî liderleri ve Yunan siyasileri olarak biz de benzer korku sendromlarından uzak şekilde hareket etmeliyiz. Biz de aynı şekilde böyle bir örneği izlemeliyiz. Türklerden, Yunanlılardan, Batı'dan korkma sendromuna göre hareket etmemeliyiz.

Yunanistan'da Gülen'i seven girişimciler tarafından kolej açılması yönünde yapılabilecek başvurulara karşı, Yunan makamlarının dikkatini çeken haber ve yorumlar çıktı. Size göre bu korku neden kaynaklanıyor?

Vasilis Markezinis makalesinde hareketin açık 'eğitim modeli'ni önerdiğini söylüyor. Ama her şeyden önce ülkeye sevgi çerçevesinde. Ülkeye sevgi kötü bir şey değil. Tam tersine ülkeye sevgi, çok önemli bir özellik. Maalesef bunu unutmuşuz. Gülen oradan başlıyor. Ben ülkemi seviyorum. İslam'ı seviyorum. İnsanımı seviyorum. Bir şeyden korkmama gerek yok. Vatanım olan Türkiye'yi seviyorum.

Birincisi, Türkiye ve Yunanistan'ın geçmişi ile günümüzde çözümlenmemiş bazı sorunları var. Bu siyasî konular, politikacıların işi. İkincisi ise kötümserlik, güvensizlik, düşmanlık ve korku dolu bir geçmişleri var. Gülen bu ikincisine ağırlık veriyor. Bunu konuşabiliriz, değerlendirebiliriz diyor. Bunu çok net ele alırsak sorun olmaktan tamamen çıkabilir. Bir daha da bizi meşgul etmez. Ama o zamana kadar biraz daha dikkatli olmakta fayda var. Gülen, Türkiye'ye sevgi ile başlıyor. Benzer biçimde biz de Yunanistan'a sevgi ile hareket etmeliyiz. Korkularımızın üstesinden gelmek için de Türkiye ve Yunanistan olara...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gülen İslam'ın özünü anlatıyor
« Posted on: 29 Mart 2024, 05:39:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gülen İslam'ın özünü anlatıyor rüya tabiri,Gülen İslam'ın özünü anlatıyor mekke canlı, Gülen İslam'ın özünü anlatıyor kabe canlı yayın, Gülen İslam'ın özünü anlatıyor Üç boyutlu kuran oku Gülen İslam'ın özünü anlatıyor kuran ı kerim, Gülen İslam'ın özünü anlatıyor peygamber kıssaları,Gülen İslam'ın özünü anlatıyor ilitam ders soruları, Gülen İslam'ın özünü anlatıyorönlisans arapça,
Logged
26 Temmuz 2011, 00:13:09
Selvihale

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 434


« Yanıtla #1 : 26 Temmuz 2011, 00:13:09 »

Rabbim razı olsun paylaşım çok güzel...daim olsun inşalh kardeşim selamtle...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes