๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Güncel Dini Haberler => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 08 Eylül 2012, 19:50:49



Konu Başlığı: Fitne ateşini söndürelim
Gönderen: Sefil üzerinde 08 Eylül 2012, 19:50:49

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI PROF. DR. MEHMET GÖRMEZ: Fitne ateşini söndürelim    

   
‘’Arap Uyanışı ve Orta Doğu’da Barış’’ Konferansı’nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslâm medeniyet havzasında bulunan unsurlar arasında yeni bir fitne ateşi yakılarak medeniyet içi bir çatışma istendiğine dikkat çekerek, “Diliyorum ki, bu medeniyet havzasının tüm unsurları bir taraftan yitirdikleri hikmeti bulma çabasını gösterirken diğer taraftan basiretleriyle bu fitne ateşini söndüreceklerdir’’ dedi.
 
Fitne ateşini söndürelim
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez, İslâm medeniyet havzasında bulunan unsurlar arasında yeni bir fitne ateşi yakılarak medeniyet içi bir çatışma istendiğini belirterek, ‘’Müslüman coğrafyasında dine, mezhebe ve etnisiteye dayalı farklılıklar derinleştirilmekte ve çatışmalar körüklenmektedir’’ dedi. Görmez, Le Meridien Otel’de düzenlenen ‘’Arap Uyanışı ve Orta Doğu’da Barış: Müslüman ve Hıristiyan Perspektifler’’ başlıklı uluslar arası konferansın açılışında yaptığı konuşmasına, dinî kitaplardan alıntılarla başladı.
Bu toplantının alışık olunan, birbirini tanıma ve karşılıklı güzel temennilerde bulunmak için bir araya gelinen diyalog toplantılarından farklı olduğuna işaret ederek, bütün dinleri ve insanlığı doğrudan ilgilendiren bir konu için, hak ve hukukun, adaletin ikame edilmesi ve yüceltilmesi için, birbirleri için, daha güvenli hayat alanları oluşturmak için toplandıklarında bunun daha anlamlı olacağını söyledi.
Bu toprakların binlerce yıl barışın ve esenliğin diyarı olduğunu ve dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar çok dinli, çok kültürlü ve çok uluslu topraklara dönüştüğünü ve bu ruhun her zaman bölgede yaşadığını ifade eden Görmez, Bağdat, İstanbul, Şam, Kahire gibi şehirler daha ilk kurulurken her zaman camiler, kiliseler ve havraları içerdiğini dile getirdi.
Müslümanların zihinsel algısına göre İslam medeniyetinin inşasının sadece Müslümanların beşeri tecrübesini yansıtmadığını, bu tecrübenin bu coğrafyadaki etnik, dini ve mezhebi tüm unsurların birlikteliklerinin bir sonucu olduğunu söyledi. Görmez, modern zamanlarda Sovyet Rusya’nın yıkılmasıyla birlikte İslâm ve batı karşı karşıya getirilerek bir medeniyetler çatışması meydana getirilmeye çalışıldığını ancak bu çatışma senaryolarının yalnızca teorik çerçevede kaldığını anlattı.
Mehmet Görmez, şöyle devam etti: ‘’Ancak bu çatışma senaryoları ferasetli duruşların sayesinde sadece teorik çerçevede kalabilmiştir. Bu bağlamda üretilmiş İslamofobi hâlâ Batıda bu çatışma alanının oluşması için kışkırtılsa bile Müslümanların bu tuzağa her şeye rağmen düşmemeleri en büyük temennimizdir. Ferasetle bir tehlike insanlık adına yok edilmişken üzülerek belirtmek isterim ki, İslâm medeniyet havzasında bulunan unsurlar arasında yeni bir fitne ateşi yakılarak medeniyet içi bir çatışma istenmektedir. Müslüman coğrafyasında dine, mezhebe ve etnisiteye dayalı farklılıklar derinleştirilmekte ve çatışmalar körüklenmektedir. Bir taraftan kan ve gözyaşı akarken diğer taraftan barutun kokusu bu coğrafyada yaşayan bütün farklılıkları korkuya sevk etmektedir. Umuyor ve diliyorum ki, bu medeniyet havzasının bütün unsurları bir taraftan yitirdikleri hikmeti bulma çabasını gösterirken diğer taraftan basiretleriyle bu fitne ateşini söndüreceklerdir.’’ Din adamlarını, yeniden bölgenin barış yurdu olması için savaşın stratejisini değil, barışın kelamını yapmaya ve barışın hukukunu oluşturmaya çağıran Görmez, ‘’Korkularımızı yenelim, duanın ve sözün gücüne inanarak ümitvar olalım. Geleceğin inşa edilecek dünyası, bizim bu umudumuza ve niyazımıza bağlıdır’’ diye konuştu. 

yeniasya