Duaya teşvik etmeli

Duaya teşvik etmeli

Bir anne dört yaşındaki çocuğunun, dua ediyorum ama dediğim olmuyor ne yapayım diye ifade ettiğini anlatmıştı. Çocuklar olayları somut olarak algıladıklarında bu gibi olaylar görülebilir.

Burada anne, çocuğu duaya teşvik etmeli ve ALLAH dualarımıza karşılık verir ancak bu bazen istediğimizin aynısı olmayabilir, bazen de ertelenebilir ama dualarımıza devam etmeliyiz diyerek çocuğu rahatlatmalıdır. Özellikle dört yaşındaki çocuklar ibadet ve dua ile ilgili sorular sorarlar. Anne babayı taklit ederler, onlar gibi namaz kılmaya ve dua etmeye çalışırlar.

Bu nedenle anne babanın çocuğa örnek olması önemlidir. Mesela yemeklerden önce besmele çekmek, namazları vaktinde kılmak, günün belirli vaktinde ilimle meşgul olmak, hadis ezberlemek, sesli olarak şükretmek, yakınlarımız için iyi dileklerde bulunmak çocuğun ruh ve duygu dünyasın işlenecektir.
Mevlana'nın oğluna ögütleri

Eğer daima cennette olmak istersen, herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma

Fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma

Merhem ve mum gibi ol, iğne gibi olma

Eğer hiç kimseden sana fenalık gelmesini istemezsen, fena söyleyici, fena öğretici, fena düşünceli olma

Çünkü bir adamı dostlukla anarsın, daima sevinç içinde olursun

İşte o sevinç Cennetin ta kendisidir

Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun

İşte o gam da cehennemin ta kendisidir

Dostların andığın vakit, içinin bahçesi çiçeklenir, gül ve fesleğenlerle dolar

Düşmanları andığın vakit, için dikenler ve yılanlarla dolar canın sıkılır içine fenalık gelir

Bütün peygamberler ve veliler böyle yaptılar, içlerindeki karakteri dışarı vurdular

Halk onların bu güzel huyuna mağlup olup tutuldu hepsi gönül hoşluğu ile onların ümmeti ve müridi oldular.

Senin düşmanını sevmeni düşmanında seni sevmesini istiyorsan, kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, o düşmansenin dostun olur. Çünkü gönülden dile

Yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır.

ALLAHın sevgisini de onun aziz isimleriyle elde etmek mümkündür. ALLAH buyuruyor ki, Ey kullar, kalbinizde arınma olması için beni pek çok anmaktan geri durmayın.

Kalbinizde arınma ne kadar çok olursa ALLAHın nurunun parlaklığı da kalpte o nispette fazla olur.

Nitekim ekmekçinin tandırı ne kadar sıcak olursa o kadar ekmek alır soğuk olunca ekmek almaz
Açıklama yapmak şart

Çocuklar olayları büyükler gibi algılayamadıklarından, büyüklerin açıklamalarına ihtiyaç duyarlar. Anne baba ise çocuğun bu ihtiyacının farkına varmaz ve kısa cevaplarla geçiştirirler. Mesela çocuk, yolda giderken, terziyi gösterir ve bu adam kim der. Anne sadece terzi demekle yetinir. Oysa çocuk terzinin ne yaptığını tam olarak algılayamaz istediği cevabı alamadığı için de sorularına devam eder. Burada anne baba çocuğun olayları büyükler gibi algılamadığını bilmeli ve onlara açıklamalarda bulunmalıdırlar.

Çocuklar yaşlı ebeveynlerinin ölümüne bir anlam vermeye çalışırlar. Anneye sorarlar. Anne öldü der ve geçiştirir. Oysa çocuk ölümü tam olarak anlayamaz, ölen kişinin ne olduğunu merak eder. Anne çocuğun anlayacağı bir dilde açıklık getirmezse ölümü sevdiklerini elinden alan korku verici bir durum olarak düşünebilir. Burada anne, bütün canlıların doğup öldüğünü, ölen iyi insanların cennette güzel bir yere gittiklerini ve orada bizleri beklediklerini ifade edebilirler.
Korkutmayın

Manevi eğitim verirken bazı anne babalar çocuğa aşırı Cehennem vurgusu yaparak onda bazı korkuların gelişmesine zemin hazırlıyorlar. Bu yaşlarda çocuklar soyut dünyayı algılayamadıklarında olaylara somut olarak bakarlar. Bu nedenle büyükler ALLAH ve Peygamber sevgisine vurgu yapmalı, hazreti Peygamberin çocukları ne kadar çok sevdiğini anlatmalıdırlar. Eğer sürekli ALLAH seni yakar diye çocuğu korkutursak, çocuk, kendisine aktarmaya çalıştığımız değerlere karşı bir soğukluk besleyebilir ve yavaş yavaş uzaklaşabilir.

Çocuklara baskı ile bir şeyler öğretmeye kalkmayınız

Çocuklara, yaramazlık yaptıklarında ALLAH seni yakacak gibi ifadeler kullanmayınız.

Camileri ziyaret edin ve ona bu konuda bilgi verin

ALLAHın iyileri sevdiğini sık sık dile getirin ve birlikte yardım kuruluşlarını, muhtaçları ziyaret edin.
Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, ulusal tüberküloz kontrol programının güçlendirilmesi amacıyla ''Elektronik Tüberküloz Yönetim Sistemi''nin kurulması çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, sistemin pilot uygulamasına 2012 başında geçilmesinin planlandığını bildirdi. Tosun, yaptığı yazılı açıklamada, verem (tüberküloz) hastalığının ''Mycobacterium tuberculosis'' basili tarafından oluşturulan ve solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu ifade etti. Veremle ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa karşı bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesi amacıyla her yıl ocak ayının ilk pazar gününden başlayan haftanın Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası olarak belirlendiğini anımsatan Tosun, bu yıl da 1-7 Ocak 2012 tarihleri arasında ''65. Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası'' çerçevesinde illerde konuyla ilgili çeşitli etkinlikler düzenleneceğini bildirdi. Veremin hala tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini koruduğunu belirten Tosun, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre, dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinin tüberküloz mikrobuyla enfekte olduğunu kaydetti. DSÖ tarafından her yıl dünyada yaklaşık 9 milyon kişinin verem hastalığına yakalandığı ve 2010 yılında 1,5 milyon insanın bu hastalıktan öldüğünün tespit edildiğini belirten Tosun, Türkiye'de 2010 yılında verem savaşı dispanserlerine (VSD) kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısının 16 bin 551, yeni vaka sayısının ise 15 bin 183 olduğu bilgisini aktardı. Tosun, bu hastaların yüzde 60'ının erkek, yüzde 40'ının kadın olduğunu belirtti.

MİLLİ GAZETE
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın